Gazze: İsrail, çoğu yardım bekleyen 80 kişiyi öldürdü

Refah'ta insani yardım malzemesi dolu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)
Refah'ta insani yardım malzemesi dolu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)
TT

Gazze: İsrail, çoğu yardım bekleyen 80 kişiyi öldürdü

Refah'ta insani yardım malzemesi dolu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)
Refah'ta insani yardım malzemesi dolu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)

Filistin televizyonu, İsrail'in dün Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 80 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Televizyon, yaşamını yitirenlerin çoğunun insani yardım almak için beklediğini söyledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA bugün erken saatlerde, Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde gıda yardımı almak için bekleyen üç Filistinlinin İsrail güçleri tarafından öldürüldüğünü ve çok sayıda kişinin de yaralandığını bildirdi.

Vatandaşlar, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında yardım bekliyordu. Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre, güneydeki Han Yunus'ta yardım almak için beklerken İsrail güçlerinin ateş açması sonucu çok sayıda vatandaş yaralandı. Bir diğer saldırı da Han Yunus'un kuzeyindeki Hamad yerleşim bölgesini hedef aldı.

WAFA’nın bildirdiğine göre, ‘İşgal güçleri haftalardır gerek Refah'ta gerekse Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yardım dağıtım noktalarını hedef alarak onlarca kişinin hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına yol açtı. Birleşmiş Milletler'in (BM) teyitlerine göre İsrail, etnik temizlik stratejisi olarak görünen bir adımla halkı zorla yerinden etmeye çalıştı. Yardım dağıtım noktaları mekanizmasının başladığı 27 Mayıs 2025 tarihinden bu yana şehit sayısı 100'ü aştı, onlarca kişi de yaralandı.’



Mısır, Trump'ın Gazze planını görüşmek üzere müzakerecileri ağırlıyor

Gazze sahilinde kaldığı çadırın yanında duran yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (Reuters)
Gazze sahilinde kaldığı çadırın yanında duran yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (Reuters)
TT

Mısır, Trump'ın Gazze planını görüşmek üzere müzakerecileri ağırlıyor

Gazze sahilinde kaldığı çadırın yanında duran yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (Reuters)
Gazze sahilinde kaldığı çadırın yanında duran yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (Reuters)

Mısır bugün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme planının bir parçası olarak, Gazze Şeridi'nde tutulan rehinelerin ve İsrail'de tutuklu bulunan Filistinli mahkûmların serbest bırakılmasını görüşmek üzere İsrail ve Hamas'tan müzakerecileri ağırlayacak. Diğer yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, rehinelerin birkaç gün içinde serbest bırakılacağını umduğunu belirtti.

Trump'ın damadı Jared Kushner ve ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'e saldırısından bu yana Gazze Şeridi’nde tutulan rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin anlaşmayı sonuçlandırmak üzere Mısır'a geliyor.

Bu diplomatik çabalar, Hamas'ın, üçüncü yılına girmek üzere olan savaşı sona erdirmek için Trump'ın önerisinin bir parçası olarak rehineleri serbest bırakmaya hazır olduğunu açıklamasından iki gün sonra geldi.

Netanyahu dün Kudüs'te yaptığı açıklamada, müzakere heyetinden bu konuda arabuluculuk yapan Kahire'ye giderek ‘teknik ayrıntıları kesinleştirmelerini’ istedi.

Kahire el-İhbariyye televizyonu, Hamas ve İsrail'in pazar ve pazartesi günü Mısır'da ‘Trump'ın önerisine uygun olarak tüm rehine ve mahkûmların takası için sahadaki koşulları düzenlemek’ üzere dolaylı görüşmeler yapacağını bildirdi.

ABD Başkanı, 72 saat içinde savaşın sona erdirilmesi ve rehinelerin serbest bırakılması, İsrail'in Gazze Şeridi'nden kademeli olarak çekilmesi, Hamas ve diğer grupların silahsızlandırılması ve Gazze Şeridi'nin Trump başkanlığındaki geçiş otoritesi tarafından denetlenen teknokratik bir organ tarafından yönetilmesini öngören planının uygulanmasında ‘herhangi bir gecikmeye müsamaha göstermeyeceğini’ söyledi.

Trump dün ilerleyen saatlerde yaptığı paylaşımda, İsrail'in ‘Hamas'a sunulan ilk geri çekilme hattını’ kabul ettiğini bildirdi. Trump paylaşımına, İsrail sınırından 1,5 ila 3,5 kilometre uzaklıkta, Gazze Şeridi içinde sarı çizgiyle belirtilmiş bir geri çekilme hattını gösteren bir harita ekledi.

Trump, “Hamas'ın bu çekilme hattını kabul ettiğini teyit etmesinin ardından, ateşkes derhal yürürlüğe girecek, rehineler ve mahkûmların takası başlayacak ve çekilmenin bir sonraki aşaması için gerekli koşulları sağlayacağız” dedi.

Bombardıman devam ediyor

İsrail, ABD Başkanı’nın durdurma talebine rağmen Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını sürdürdü. Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, dün yaklaşık 60 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

DSFRGT
ABD Başkanı Donald Trump tarafından yayınlanan harita, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'ndeki bölgelerden ilk geri çekilme hattını gösteriyor. (ABD Başkanı Donald Trump’ın Truth Social hesabı)

Netanyahu dün televizyonda yaptığı konuşmada, tüm rehinelerin önümüzdeki günlerde, 6 Ekim'de başlayıp bir hafta sürecek Sukot Bayramı sırasında geri döneceklerini umduğunu dile getirdi.

Hamas, cuma günü Trump'ın önerisine yanıt vererek, ‘işgalin tüm esirlerini, hayatta olanları ve ölenleri teslim etmeyi kabul ettiğini’ duyurdu ve ayrıntıları görüşmek üzere müzakerelere ‘derhal girmeye hazır olduğunu’ bildirdi.

Hamas, tüm rehineleri serbest bırakmayı ve Gazze Şeridi'nin yönetimini ‘bağımsızlardan’ oluşan bir kuruma devretmeyi kabul ettiğini doğrularken, ‘Gazze Şeridi’nin geleceği’ ile ilgili diğer hususların müzakere edilmesi gerektiğini vurguladı.

Trump cuma günü, Hamas'ın ‘kalıcı barış’ için hazır olduğunu belirterek, İsrail'e ‘rehinelerin hızlı ve güvenli bir şekilde serbest bırakılabilmesi için Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanı derhal durdurması’ çağrısında bulundu.

Ancak bombardımanı durdurma çağrılarına rağmen İsrail dün Gazze Şeridi'ne onlarca saldırı düzenledi.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP'ye yaptığı açıklamada, “Bugün şafak vakti başlayan İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında hayatını kaybedenlerin sayısı 57'ye yükseldi. Bunlardan 40'ı Gazze şehrindeydi” ifadelerini kullandı.

Hamas silahsızlanma konusunda bir açıklama yapmazken, Netanyahu konuşmasında hareketin ‘Trump planı aracılığıyla diplomatik olarak ya da İsrail tarafından askeri olarak’ silahsızlandırılacağını söyledi.

Kan dökülmesine son vermek

Savaşı sona erdirecek olası bir ilerleme haberinin Gazze Şeridi'nde iyimserlik yaratmasının ardından, insani durumun felaket boyutuna ulaştığı ve Birleşmiş Milletler'in (BM) ağustos ayında kıtlık ilan ettiği Gazze'de İsrail bombardımanı devam edince umutsuzluk geri döndü.

Gazze şehrinde yaşayan 39 yaşındaki Mahmud el-Gazi şöyle dedi: “İsrail'i kim durduracak?... Bu soykırımı ve kan dökülmesini durdurmak için müzakereleri hızlandırmamız gerekiyor.”

Gazze Şeridi’ndeki savaş, AFP'nin resmi verilerden aktardığına göre bin 219 kişinin öldüğü bir Hamas saldırısının ardından patlak verdi. İsrail ordusuna göre, saldırı sırasında 251 kişi kaçırıldı; bunlardan 47'si halen rehin tutuluyor, 25'i ise öldü.

BM'nin güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in şiddetli saldırıları 67 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden oldu.


Rubio: Gazze savaşı henüz bitmedi

 ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
TT

Rubio: Gazze savaşı henüz bitmedi

 ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio bugün yaptığı açıklamada, İsrail ve Hamas'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi için hazırladığı planın bazı kısımlarını kabul etmesine rağmen Gazze Şeridi'ndeki savaşın henüz bitmediğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın NBC News'den aktardığı habere göre  Rubio, Gazze Şeridi'nde tutulan rehinelerin serbest bırakılmasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Hamas'ın ciddi olup olmadığını, lojistik açıdan bu teknik görüşmelerin nasıl ilerlediğine bakarak çok çabuk anlayacağız.”

Rubio, Hamas'ın savaş sonrası olacaklara prensipte kabul ettiğini belirterek, üç gün içinde Hamas'ı içermeyen bir Gazze yönetim yapısı kurmanın mümkün olmadığını ifade etti.

ABD Dışişleri Bakanı, Hamas'ın elinde tuttuğu rehinelerin serbest bırakılması konusunda bir anlaşmaya varılması halinde İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının durması gerektiğini söyledi.

Rubio, “Lojistik ayrıntılar üzerinde anlaşmaya varıldığında, İsrailliler ve diğer herkes bombardıman sürerken rehinelerin serbest bırakılmasının imkânsız olduğunu anlayacaktır. Bu nedenle bombardıman durdurulmalıdır” dedi. Rubio, bu anlaşmanın ‘çok hızlı’ bir şekilde sağlanması gerektiğini vurguladı.

Mısır bugün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme planının bir parçası olarak, Gazze Şeridi'nde tutulan rehinelerin ve İsrail'de tutuklu bulunan Filistinli mahkûmların serbest bırakılmasını görüşmek üzere İsrail ve Hamas'tan müzakerecileri ağırlayacak. Diğer yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, rehinelerin birkaç gün içinde serbest bırakılacağını umduğunu belirtti.

Trump'ın damadı Jared Kushner ve ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'e saldırısından bu yana Gazze Şeridi’nde tutulan rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin anlaşmayı sonuçlandırmak üzere Mısır'a geliyor.

Bu diplomatik çabalar, Hamas'ın, üçüncü yılına girmek üzere olan savaşı sona erdirmek için Trump'ın önerisinin bir parçası olarak rehineleri serbest bırakmaya hazır olduğunu açıklamasından iki gün sonra geldi.


Hamas'ın geleceği için son hamlesi

Hamas’ın savaşın ertesi gününden itibaren dışlanmasına ilişkin Arap ülkeleri ve uluslararası toplumda fikir birliği oluştu (AFP)
Hamas’ın savaşın ertesi gününden itibaren dışlanmasına ilişkin Arap ülkeleri ve uluslararası toplumda fikir birliği oluştu (AFP)
TT

Hamas'ın geleceği için son hamlesi

Hamas’ın savaşın ertesi gününden itibaren dışlanmasına ilişkin Arap ülkeleri ve uluslararası toplumda fikir birliği oluştu (AFP)
Hamas’ın savaşın ertesi gününden itibaren dışlanmasına ilişkin Arap ülkeleri ve uluslararası toplumda fikir birliği oluştu (AFP)

Halil Musa

Hamas Hareketi, ABD Başkanı Donald Trump'ın planı çerçevesinde tüm İsrailli rehineleri serbest bırakmayı kabul etmesine rağmen, planın geri kalan hükümlerini Filistin ulusal konsensüsüne ve Arap ülkelerinin Gazze savaşının ertesi gününe ilişkin vizyonuna havale etti.

Hamas, Gazze Şeridi’nin yönetimini Filistin hükümetinin yetkisi altındaki bir kuruma devretmeyi kabul ettiğini açıklayarak Trump'ın, kendi başkanlığındaki uluslararası bir kurumun denetimi altında Filistinli uzmanlardan oluşan bir komitenin başında olacağı geçici bir geçiş yönetimin kurulmasını öngören planını reddetti.

Hamas, Filistin Yönetimi'nin tam olarak geri dönmesi için hazırlık amacıyla Gazze Şeridi’ni geçici olarak yönetmek üzere bir komite kurması için Arap ve uluslararası tarafların desteğini temel alıyor.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, “Trump'ın planında, özellikle yönetim ve güvenlik düzenlemeleri konusunda doldurmamız gereken birçok boşluk var” dedi.

Gücün geri dönüşü

Hamas, Trump'ın Gazze’deki hükümette hiçbir şekilde yer almayacağı ve Gazze Şeridi'nin silahlardan arındırılacağı yönündeki planına yanıt olarak, bunun kendisinin de dahil olduğu kapsamlı bir Filistin ulusal çerçevesi içinde tartışılacağını ve bu konuda tam sorumlulukla katkıda bulunacağını belirtti.

Açıklamada, Hamas’ın tüm mültecilerin Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki evlerine ve topraklarına geri dönme hakkının yer almadığı hiçbir çözümü kabul etmeyeceği vurgulandı.

Hamas Hareketi’nden bir yetkiliye göre Mısır, Gazze Şeridi'nin yönetimi de dahil olmak üzere Gazze'nin geleceği konusunda kapsamlı bir Filistin-Filistin diyaloğu çağrısında bulunmaya başlayacak.

Hamas, bu tutumuyla Filistin Ulusal İdaresi'nin Gazze Şeridi'ne geri dönmesinin önünü açmış oldu. Ancak bunun için Filistin ulusal diyaloğu ve savaşın ertesi günü Hamas’ın dışlanmasına ilişkin Arap ülkeleri ve uluslararası toplum arasında fikir birliği şartı konuldu.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'na göre Kahire, uluslararası toplumun üzerinde anlaşmaya vardığı iki devletli çözümün önünü açan siyasi bir çerçevede, Trump’ın vizyonunu uygulamak için gerekli ayrıntıları ve mekanizmaları müzakere etmeye başlamak istiyor.

Öte yandan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Gazze Şeridi üzerindeki egemenliğin Filistin Devleti'ne ait olduğunu iddia ediyor. Abbas, Batı Şeria ile Gazze Şeridi'ni birbirine bağlamanın gerekliliğini vurguladı.

Abbas'a göre bu hedef, tek bir sistem ve yasa çerçevesinde, Arap ve uluslararası desteğiyle, Filistin idari komitesi ve birleşik Filistin güvenlik güçleri aracılığıyla gerçekleştirilecek.

Abbas, uluslararası meşruiyete uygun olarak istikrar ve kalıcı ve adil bir barışın sağlanması için bundan böyle ABD başkanı ve tüm ilgili ortaklarla yapıcı bir şekilde çalışmaya hazır olduğunu ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia'dan aktardığı hbaere göre Filistinli bir yetkili, Trump'ın planının Hamas'ı Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve Filistin Yönetimi'ni Filistin halkını temsil eden resmî kurumlar olarak tanımaya zorladığını söyledi.

Yetkili, Hamas'ın tutumunun, savaş sonrası Gazze'nin geleceğine ilişkin FKÖ ve Arap ülkelerinin vizyonuyla uyumlu olduğunu belirtti.

Filistinli yetkiliye göre Hamas, silahsızlanma ve ABD'nin Gazze Şeridi’ni kontrol etmesi konusundaki tutumunu Filistin ulusal konsensüsüne bağladı. Bu da önceki formüllerden farklı, ciddi bir diyalog başlatılmasını gerektiriyor.

Ancak yetkili, Hamas'ın tutumunun, Gazze Şeridi'nin yönetiminde rol oynamaya dair hala hayaller beslediğini gösterdiğini belirterek “Eğer bu rolü bırakmak isteseydi, yönetiminin sona erdiğini ve ulusal bölünmenin bittiğini ilan ederdi” diye ekledi.

Yetkili, savaş sonrası dönemde bu hareketin sektördeki herhangi bir rolden dışlanması konusunda Filistinli, Arap, uluslararası ve Amerikan tarafları arasında fikir birliği olduğunu vurguladı.

Öte yandan Filistin Devlet Başkanlığı, Hamas’ın Trump planına kısmen onaylamasından önce, savaşın ertesi gününe ilişkin bir yol haritası açıkladı. Bu plan, bir yıl içinde seçimlerin yapılmasını ve FKÖ’nün yükümlülüklerine karşı çıkanların bu seçimlere katılmasının yasaklanmasını öngörüyor.

Filistin Devlet Başkanlığı, seçimlere katılacak tarafların ‘FKÖ’nün uluslararası ve yasal yükümlülüklerine, Arap Barış Girişimi’ne, tek yönetim ve tek hukuk ilkelerine, meşru bir güvenlik gücünün varlığına’ uymasını şart koştu.

Yön değişikliği

Filistin Devlet Başkanlığı, İsrail ve ABD’nin terörle mücadele taleplerine yanıt olarak, hükümetine uluslararası taahhütleri çerçevesinde UNESCO standartlarına uygun olmak kaydıyla eğitim müfredatını geliştirmeye ve güncellemeye devam etmesini ve bu çalışmanın iki yıl içinde tamamlanmasını talimat verdi.

Filistin Devlet Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre bu güncelleme, ‘Filistin ulusal kimliğine, ulusal sabitelere ve barış, şiddetten uzak durma değerlerine bağlı kalınarak; medya, eğitim müfredatı ve kültürel alan başta olmak üzere tüm alanlarda nefret söyleminin reddedilmesi’ ilkesi çerçevesinde yürütülecek.

Filistin Devlet Başkanlığı, mahkûm ve şehit ailelerine maaş ödenmesini öngören yasaların iptali ve yeni bir sosyal koruma kurumunun kurulmasının ardından, ilgili Filistin kurumlarını ‘yasa hükümlerine ve uygulama prosedürlerine tam uyum göstermeye’ çağırdı.

Siyaset araştırmacısı Cihad Harb’a göre Filistin Yönetimi, Arap ülkeleri ve bazı Avrupa ülkelerinin Trump'ın planının gidişatını, özellikle yönetim, yönetişim ve silahsızlanma ile ilgili hükümleri değiştirmeye çalıştıklarına inanıyor.

Mısır’ın Arap ülkeleriyle iş birliğinde merkezi bir rol oynadığını ifade eden Harb’a göre Trump’ın planının ikinci aşaması Arap-İslam dünyasının planına geri dönüş, Gazze'de yeni bir yönetim kurulması ve iki devletli çözümün başlatılması olacak.

Harb, Trump için şu anda önemli olanın İsrail ile Hamas arasında esir takası olduğunu, ardından Gazze meselesinin ötesine geçen daha geniş bir barışın sağlanmasının geldiğini ekledi.

Öte yandan eski Filistin Bakan Nebil Amr, Filistin Yönetimi’nin savaşın ardından bir rol oynamayı umarak, bazı Arap ülkelerinin taleplerine göre pozisyon aldığını düşünüyor.

Mısır'ın Filistin Yönetimi'nin bayrağını dalgalandırarak Gazze Şeridi'nin yönetiminde önemli bir rol oynamasını sağladığını söyleyen Amr'a göre Hamas, Trump'ın planını kabul etmekten başka seçeneği yoktu, neyse ki bu plan ABD başkanının onayladığı bir şekildeydi.

Kahire'de ertesi gün için düzenlemeleri tartışmak üzere yapılan Filistin ulusal diyaloğunun Hamas'a siyasi bir rol kazandırmaya katkıda bulunduğunu açıklayan Amr, “Ateşkes sağladık, ancak bundan sonra ne olacağı henüz belirsiz ve müzakerelere tabi. Trump da hareketin silahları konusunu henüz acil olarak gündeme getirmedi” diye ekledi.

Diğer taraftan İsrail işleri uzmanı Amir Mahul, Hamas'ın yanıtının Kahire, Doha ve Ankara tarafından Washington ile görüşüldüğünü düşünüyor. Hamas’ın savaş bittikten sonra Gazze Şeridi’nin yönetiminde hiçbir rolü olmayacağını belirten Mahul, bunun Hamas’ın Gazze Şeridi’nin yönetiminin yeniden Filistin halkının meşru yönetimine devredilmesini kabul etmesinden sonra gerçekleştiğini açıkladı.