İsrail ordusu Hamas deniz komandolarının 6 komutanının öldürüldüğünü duyurdu

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bombardımanının ardından dumanlar yükseliyor (AP)
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bombardımanının ardından dumanlar yükseliyor (AP)
TT

İsrail ordusu Hamas deniz komandolarının 6 komutanının öldürüldüğünü duyurdu

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bombardımanının ardından dumanlar yükseliyor (AP)
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bombardımanının ardından dumanlar yükseliyor (AP)

İsrail ordusu ve Şin Bet'in dün yaptığı açıklamaya göre Hamas'ın “deniz komandoları”nın altı üst düzey yöneticisi Gazze Şeridi'nde düzenlenen bir dizi operasyonda öldürüldü.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre Hamas'ın deniz kuvvetleri komutanları mayıs ortasında başlayan Gazze saldırısı sırasında hedef alındı. Ordu, operasyonların İsrail Donanması, İstihbarat Müdürlüğü, ordunun Güney Komutanlığı ve Genel Güvenlik Servisi (Şin Bet) tarafından yönetildiğini belirtti.

Ordu, Hamas mensuplarının “İsrailli asker ve sivillere karşı gelişmiş deniz saldırıları gerçekleştirdiğini ve bazılarının 7 Ekim 2023 saldırısının planlanmasında yer aldığını” ifade etti.

İsrail ordusu öldürülen kişilerin, “Gazze'nin kuzeyindeki deniz kuvvetlerinin komutanı Ramzi Salah, Gazze'nin merkezindeki deniz kuvvetlerinin komutanı Cemal el-Baba, Gazze Şehrindeki deniz kuvvetlerinin komutanı Ratib Ebu Suheyban, Han Yunus'taki deniz kuvvetlerinin komutanı Ömer Ebu Celala, Refah'taki deniz kuvvetlerinin komutanı Muhammed Kişta ve Gazze Şehrindeki deniz kuvvetlerinin komutanı olarak Halife Ebu Suheyban’ın halefi Ahmed Ali” olduğunu açıkladı.

Ordu, Hamas'ın deniz kuvvetlerine karşı operasyon düzenlediğini ve "donanma gemileri, silah depoları ve diğer muharebe teçhizatı da dahil olmak üzere çok sayıda hedefi etkisiz hale getirmek" için çalıştığını doğruladı.

İsrail ordusu, Salah'ın bu ayın başlarında bir kafeye düzenlediği ve 24 kişinin ölümüne yol açan hava saldırısında öldüğünü duyurmuştu.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.