İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyinde bir Hizbullah üyesini öldürdüğünü duyurdu

İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırısı sonucu yükselen dumanlar (Reuters - Arşiv)
İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırısı sonucu yükselen dumanlar (Reuters - Arşiv)
TT

İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyinde bir Hizbullah üyesini öldürdüğünü duyurdu

İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırısı sonucu yükselen dumanlar (Reuters - Arşiv)
İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırısı sonucu yükselen dumanlar (Reuters - Arşiv)

İsrail ordusu dün akşam Lübnan'ın güneyindeki el-Hayyam beldesine düzenlediği bombardımanda bir Hizbullah üyesini öldürdüğünü açıkladı. Lübnan Sağlık Bakanlığı tarafından bu sabah yapılan açıklamada da İsrail'in el-Hayyam beldesine düzenlediği hava saldırısında bir kişinin öldüğü belirtildi.

Lübnan haber ajansı NNA'nın yayınladığı açıklamada, saldırıda dört kişinin daha yaralandığı belirtildi. NNA, İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki Bint Cubeyl ilçesinin Marun er-Ras ve Yarun beldeleri arasındaki bölgeyi çok sayıda top mermisiyle hedef aldığını bildirdi.

ftyu7
Lübnan’ın güneyindeki bir askeri tatbikat sırasında roketatarların önünde duran Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023 (AP)

İsrail ile Hizbullah arasında Hizbullah'ın askeri ve komuta yapısına ağır darbeler indiren çatışmanın ardından 27 Kasım'dan bu yana bir yılı aşkın bir süredir devam eden ateşkes anlaşması halen yürürlükte.

Anlaşma, Hizbullah üyelerinin Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeden (sınırdan yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta) çekilmesi ve askeri yapılarının lağvedilmesi karşılığında daha fazla Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) unsurunun bölgeye konuşlandırılmasını öngörüyordu.

Anlaşma ayrıca İsrail'in savaş sırasında işgal ettiği tüm bölgelerden çekilmesini öngörüyordu, ancak İsrail, sınırın her iki tarafını da denetleyebilmesini sağlayan 5 tepede askeri varlığını sürdürdü. İsrail, askeri hedefler veya Hizbullah üyeleri olduğunu iddia ettiği hedefleri neredeyse her gün vurmaya devam ediyor.



Suriye Hükümeti: SDG konferansı kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmiyor

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
TT

Suriye Hükümeti: SDG konferansı kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmiyor

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)

Suriye hükümeti yetkilisi, Paris'te düzenlenecek “Suriye Demokratik Güçleri” konferansına ilişkin yaptığı açıklamada, dini veya milliyetçi grupların siyasi görüşlerini ifade etme ve partiler kurma konusunda tam haklara sahip olduklarını söyledi.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), söz konusu yetkilinin bugün yaptığı açıklamada, dini veya etnik grupların faaliyetlerinde barışçıl olmaları, devlete karşı silah taşımamaları ve Suriye devletinin yapısına kendi vizyonlarını dayatmamaları gerektiğini söylediğini belirtti.

Yetkili, devletin şeklinin “grup anlaşmalarıyla değil, halk oylamasıyla kabul edilen kalıcı bir anayasa ile” belirleneceğini, bu sayede tüm vatandaşların eşit katılımının garanti altına alınacağını ve her vatandaşın devletle ilgili görüşlerini ifade etme hakkına sahip olacağını, ancak bunun tehdit veya silahlı güçle değil, kamusal diyalog ve sandıklarla olacağını ifade etti.

Yetkili, Paris'teki SDG konferansının "kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmediğini, aksine Suriye halkının zaferi ve eski rejimin düşüşünden zarar gören tarafların yanı sıra, statükonun zoruyla Suriye'nin çeşitli bileşenlerinin temsilini tekeline alan veya almaya çalışan bazı gruplardan oluşan kırılgan bir ittifakı temsil ettiğini" vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre hükümet yetkilisi bu grupların dış desteğe dayandığını, "gelecekteki yükümlülüklerden kaçmak ve tek ordu, tek hükümet ve tek ülkeye dayalı Suriye devletinin ilkelerini inkar etmek" amacıyla, bu tür konferanslara başvurduklarını belirtti.

Yetkili, Suriye hükümetinin konferansta düşmanca eylemlerde bulunan ayrılıkçı isimlerin ağırlanmasını şiddetle kınadığını belirterek, konferansı "Suriye meselelerini uluslararasılaştırma, yabancı müdahaleye davetiye çıkarma ve yaptırımları yeniden uygulama girişimi" olarak nitelendirdi.

Cuma günü “Bileşenlerin Ortak Tutumu” adı altında Haseke’de düzenlenen konferans, “merkezi olmayan bir devletin kurulması ve etnik, dini ve kültürel çoğulculuğu garanti altına alan bir anayasanın hazırlanması” çağrısında bulundu.