İsrailli yerleşimcilerin Homeş'e dönüşüne ABD'ye rağmen izin verildi

Kararnameyi İsrail Ordusu Merkez Komutanlığı Başkanı Tümgeneral Yehuda Fuchs imzaladı.

Yerleşimciler, reklam panolarına İsrail Ordusu Merkez Komutanlığı Başkanı’na karşı düşmanca söylemlerin yer aldığı afişler astılar. (Sosyal medya)
Yerleşimciler, reklam panolarına İsrail Ordusu Merkez Komutanlığı Başkanı’na karşı düşmanca söylemlerin yer aldığı afişler astılar. (Sosyal medya)
TT

İsrailli yerleşimcilerin Homeş'e dönüşüne ABD'ye rağmen izin verildi

Yerleşimciler, reklam panolarına İsrail Ordusu Merkez Komutanlığı Başkanı’na karşı düşmanca söylemlerin yer aldığı afişler astılar. (Sosyal medya)
Yerleşimciler, reklam panolarına İsrail Ordusu Merkez Komutanlığı Başkanı’na karşı düşmanca söylemlerin yer aldığı afişler astılar. (Sosyal medya)

İsrail Ordusu Merkez Komutanlığı Başkanı Tümgeneral Yehuda Fuchs, yeni bir yerleşim yeri inşasının önünü açan adımla yerleşimcilerin Nablus yakınlarında tahliye edilen Homeş’e geri dönmesine izin veren kararnameyi imzaladı.

Söz konusu karar, yerleşimcilerin bölgeden tahliye edilmesinden 18 yıl sonra geldi.

Savunma Bakanlığı'nda Bölgesel Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü (COGAT) ve Sivil İşlerden Sorumlu Bakan olan Maliye Bakanı Bezalel Smotrich yerleşimcilere hitaben “Homeş'teki Yeşiva’da Tevrat öğreniminin devamına izin vereceğimize söz verdik ve sözümüzü yerine getiriyoruz” açıklamasında bulundu

Batı Şeria'daki Yerleşim Bölgeleri Konseyi Başkanı Yossi Dagan da konuya dair şunları söyledi:

Bugün İsrail devleti tarihinde önemli bir gün. Bu ülkede İsrail topraklarına ve İsrail vatandaşlarına yapılan en büyük adaletsizliklerden biri için tarihi adaletin yerine getirildiği bir gündür.

Karar, İsrail Meclisi’nin (Knesset) geçtiğimiz mart ayında İsrail'in 2005 yılında Gazze Şeridi'nden çekilmesiyle bağlantılı olarak Batı Şeria'nın kuzeyindeki dört yerleşim yerinin boşaltılmasını öngören yasanın yürürlükten kaldırılmasının onayının ardından geldi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre yeni yasa ile İsraillilerin Homeş, Ganim, Kadim ve Sanor yerleşimlerini içeren bölgeye girmesini engelleyen 2005 tarihli Çekilme Yasası’nın hükümleri iptal edildi.

Fuchs'un kararı, Homeş'in özel Filistin arazisi üzerine inşa edilmesine ve Yüksek Mahkeme yargıçlarının, Çekilme Yasası değiştirilse bile bunun yasallığı konusunda şüphelerini dile getirmesine rağmen verildi.

İsrailli sol görüşlü aktivistler Perşembe günü, yerleşimcilere engel olmak için Batı Şeria'dan Kudüs'e giden bir yolu kapattı. (AFP)
İsrailli sol görüşlü aktivistler Perşembe günü, yerleşimcilere engel olmak için Batı Şeria'dan Kudüs'e giden bir yolu kapattı. (AFP)

Yerleşim yerleri karşıtı insan hakları örgütü Yesh Din, İsrail ordusu komutanının kararını eleştirerek, yasa dışı yerleşim biriminin Nablus kenti yakınlarındaki Burka beldesi sakinlerinin sahip olduğu şahsi Filistin toprakları üzerine inşa edildiğini bildirdi.

Yesh Din yaptığı açıklamada ‘İsraillilerin bölgeye girişinin, topraklarında yaşayanları mülksüzleştirmenin başka bir aracı olduğunu’ vurguladı. Açıklamanın devamında ‘karakolu yasallaştırma sürecinin suçlular için bir ödül ve teşvik olduğu ve bunun uluslararası hukuku ihlal ettiği’ ifade edildi.

ABD’den tepki

İsrail hükümetinin Homeş yerleşim birimini ‘meşrulaştırma’ konusundaki ısrarı, ABD’nin öfkesine ve muhalefetine rağmen gerçekleşiyor. Başkan Joe Biden yönetimi, İsrail'in ABD Büyükelçisi’ni, Çekilme Yasası’nın bazı maddelerini iptal eden yasa geçirildikten sonra Dışişleri Bakanlığı'na çağırmıştı.

Filistinliler, yerleşimcilerin Batı Şeria'nın kuzeyindeki Homeş yerleşim birimine gitmesini protesto ediyor. (AFP-Arşiv)
Filistinliler, yerleşimcilerin Batı Şeria'nın kuzeyindeki Homeş yerleşim birimine gitmesini protesto ediyor. (AFP-Arşiv)

ABD, Homeş kararının, İsrail'in gelecekte yaşanabilir bir devlet olması için Filistinlilere yeterli coğrafi sürekliliği sağlamaya yönelik büyük bir yükümlülüğü ihlal ettiğini düşünüyor.

İsrail'deki ABD Büyükelçiliği, İsrailli yerleşimcilerin Homeş'e girmesine izin veren son adım hakkında yorum yapma talebine yanıt olarak, The Times of Israel'e ‘derin endişesini’ dile getirdi. Büyükelçilik Sözcüsü şunları söyledi:

ABD, İsrail’i hem eski Başbakan Ariel Şaron'un hem de mevcut İsrail hükümetinin ABD'ye verdiği taahhütler doğrultusunda, İsrailli yerleşimcilerin mart ayında kabul edilen yasanın kapsadığı bölgeye geri dönmesine izin vermekten kaçınmaya davet ediyor. Yerleşim yerlerini güçlendirmenin barışın ve iki devletli çözüme ulaşmanın önünde bir engel olduğu konusunda nettik. Ancak bu karar, kesinlikle yeni yerleşim birimleri kurmayı, ileri karakollar inşa etmeyi, yasallaştırmayı veya özel Filistin topraklarında yahut Batı Şeria'nın içlerinde, Filistin kasabalarının yakınında herhangi bir tür inşaata izin verilmesini içeriyor.

Fuchs'un yerleşimcileri sevindiren kararı, aynı yerleşimcilerin bizzat kendisine karşı başlattığı bir kampanya ile eş zamanlı geldi. Zira Fuchs, hükümetin talimatlarını uygulayarak geçen hafta, İsrailli yerleşimcilerin kurdukları altı karakolu boşaltmıştı.

Fuchs, Merkez Komutanlığı Başkanı olarak hem merkez bölgede (Tel Aviv dahil) askeri uygulamaları hem de Batı Şeria'da askeri ve sivil işleri yürütüyor. Ayrıca görevi gereği, yerleşimcileri koruyan ve Filistinlilere saldırdıkları zaman bile onlara koruma sağlayan güçleri komuta ediyor.

Fuchs’un güçleri Filistinlileri öldürüp tutuklamasına, şehirlere ve mülteci kamplarına baskın yapmasına ve onlara karşı kapsamlı taciz eylemleri gerçekleştirmesine rağmen tüm bunlar kendisine yardımcı olmadı. Yerleşimciler, Batı Şeria'daki resmi reklam panolarına büyük afişler astılar. Batı Şeria'ya giden yolda Fuchs'un sivil kıyafetler giymiş bir fotoğrafı bulunuyor ve yanında büyük puntolarla şöyle yazıyordu:

“Yerleşim yeri istismarı devam ediyor. Bir hafta içinde altı tahliye.”

Ayrıca yerleşimciler, yerleşim yerlerinde yaşayan iki bakan Bezalel Smotrich ve Itamar Ben Gvir'e yönelik olarak da “Smotrich ve Ben Gvir, Fuchs sizi umursamıyor” ifadelerini kullandılar. Medyaya çıkıp kampanyalarını savunan yerleşimciler, aşırı sağcı bakanları kendilerine karşı kışkırttılar.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise söz konusu kampanyayı kınadı ve tehlikeli buldu. Ancak aynı zamanda, yerleşimcilerin iradesine boyun eğen Cenin yakınlarındaki Homeş yerleşimindeki mevcut yerleşim karakolunun tanınmasına izin verecek önlemlerin alınmasını emretti.

Bir ordu kaynağı, İsrail Hayom gazetesine verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı:

Bu tehlikeli kampanya tüm orduya yöneliktir ve göz ardı edilmemelidir. Yerleşimcilere yıldırım hızında yanıt verilmesi gerekiyor. Bu aşırılık yanlıları, kendilerini koruyan orduya karşı saldırılarını en tehlikeli düzeye çıkarıyorlar. Biliyoruz ki bunu hükümet yetkililerinin desteği olmadan yapamazlar. Onları destekleyen siyasi partiler çifte suç işleyerek nankör bir yerleşimci nesli yetiştiriyor ve ordunun askeri yeteneklerine zarar veriyor.

Söz konusu gazetenin ordu muhabiri Yoav Limor da açıklamasında “Bu aşırılık yanlıları ve gelecekte kurmaya hazırlandıkları ileri karakollarla yüzleşmek istemedikleri için ordu liderliğine terör aşılamak isteyen yerleşimci partiler var” dedi.



Microsoft'un İsrail ordusuyla iş birliği yapmasını protesto etmek amacıyla şirket başkanının ofisine baskın düzenleyen 7 kişi gözaltına alındı

TT

Microsoft'un İsrail ordusuyla iş birliği yapmasını protesto etmek amacıyla şirket başkanının ofisine baskın düzenleyen 7 kişi gözaltına alındı

Microsoft'un İsrail ordusuyla iş birliği yapmasını protesto etmek amacıyla şirket başkanının ofisine baskın düzenleyen 7 kişi gözaltına alındı

Eylem organizatörlerine göre polis, Gazze Şeridi'nde devam eden savaş sırasında şirketin İsrail ordusu ile olan ilişkisine yönelik protestoların bir parçası olarak Microsoft Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Şirket Başkanı Brad Smith'in ofisini basan 7 kişiyi gözaltına aldı.

Eylemi organize eden ‘No Azure for Apartheid’ adlı grup, gözaltına alınanlar arasında Microsoft'un mevcut ve eski çalışanlarının da bulunduğunu belirtti.

gthyj
ABD'nin Seattle kentinde düzenlenen Build 2025 etkinliğinde Microsoft CEO'su Satya Nadella'nın sunumunu kesintiye uğrattığı için bir kadın izleyici salondan çıkarıldı. (Arşiv – AFP)

Azure, şirketin ana bulut bilişim platformudur. Microsoft, İsrail'in Filistin hedeflerine saldırılar düzenlemek için bu platformu kullandığını belirten İngiliz gazetesi The Guardian'ın bu ay yayınladığı bir raporu incelediğini duyurdu.

ffdvgf
Microsoft'un Azure yapay zekâ hizmetleri ekibinde görev yapan Joe Lopez, ABD'nin Seattle kentinde düzenlenen Build 2025 etkinliğinde Microsoft CEO'su Satya Nadella'nın sunumunu kesintiye uğrattığı için salondan dışarı çıkarıldı. (Arşiv – AFP)

Twitch'te canlı yayınlanan görüntülerde, polis ofise baskın düzenleyip protestocuları gözaltına alırken, başka bir grubun da binanın dışında toplandığı görüldü.

Öğleden sonra düzenlenen basın toplantısında Brad Smith, gözaltına alınanlardan ikisinin Microsoft'ta çalıştığını doğruladı. Geçen hafta polis, şirketin genel merkezinde benzer bir protesto sırasında 18 kişiyi gözaltına almıştı.

cdfgth
Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu)

No Azure for Apartheid adlı grup, birkaç aydır protestolar düzenliyor. Mayıs ayında şirket, CEO Satya Nadella'nın konuşmasını kesen bir çalışanı ve nisan ayında da 50. yıl kutlamalarını kesen iki çalışanı işten çıkardı.

Protestocular, şirketin İsrail ile ilişkilerini kesmesini ve Filistinlilere tazminat ödemesini talep ediyor.


Gazze: İsrail, çoğu yardım bekleyen 80 kişiyi öldürdü

Refah'ta insani yardım malzemesi dolu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)
Refah'ta insani yardım malzemesi dolu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)
TT

Gazze: İsrail, çoğu yardım bekleyen 80 kişiyi öldürdü

Refah'ta insani yardım malzemesi dolu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)
Refah'ta insani yardım malzemesi dolu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)

Filistin televizyonu, İsrail'in dün Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 80 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Televizyon, yaşamını yitirenlerin çoğunun insani yardım almak için beklediğini söyledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA bugün erken saatlerde, Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde gıda yardımı almak için bekleyen üç Filistinlinin İsrail güçleri tarafından öldürüldüğünü ve çok sayıda kişinin de yaralandığını bildirdi.

Vatandaşlar, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında yardım bekliyordu. Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre, güneydeki Han Yunus'ta yardım almak için beklerken İsrail güçlerinin ateş açması sonucu çok sayıda vatandaş yaralandı. Bir diğer saldırı da Han Yunus'un kuzeyindeki Hamad yerleşim bölgesini hedef aldı.

WAFA’nın bildirdiğine göre, ‘İşgal güçleri haftalardır gerek Refah'ta gerekse Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yardım dağıtım noktalarını hedef alarak onlarca kişinin hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına yol açtı. Birleşmiş Milletler'in (BM) teyitlerine göre İsrail, etnik temizlik stratejisi olarak görünen bir adımla halkı zorla yerinden etmeye çalıştı. Yardım dağıtım noktaları mekanizmasının başladığı 27 Mayıs 2025 tarihinden bu yana şehit sayısı 100'ü aştı, onlarca kişi de yaralandı.’


Silahlı çeteler: Netanyahu'nun savaş sonrası Gazze vizyonu

Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)
Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)
TT

Silahlı çeteler: Netanyahu'nun savaş sonrası Gazze vizyonu

Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)
Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)

İzzeddin Ebu Ayşe

Hamas ve hükümetinin Gazze üzerindeki güvenlik kontrolünü kaybetmeye başladığı bir zamanda, Gazze Şeridi’nin içinde çetelerin ve milislerin ortaya çıkması, Hamas’ta savaştan sonra harap olmuş şehrin yönetimini devralacak alternatif bir yapının oluşturulduğu korkusunu uyandırdı. İsrail, savaşın ertesi günü için alternatif bir yapı bulmaya veya oluşturmaya çalışıyor.

frgthyujı
Ebu Şebab, Gazze'de varlık göstermeye çalışan ve kendilerini Hamas'a muhalif olarak tanıtan bir dizi silahlı çeteden sadece biri (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Gazze içinde son olarak milisler ve çeteler aktif hale geldi, bunlar silah taşıyor, gün ortasında sokaklara iniyor ve havaya ateş ediyorlar. Hamas tarafından yönetilen hükümetin otoritesi dışında faaliyet gösteren silahlı çeteler ilk kez böyle açıkça kendilerini gösteriyorlar.

Yağma

Silahlı çeteler Gazze'de görüldükleri andan itibaren yağma, soygun ve hırsızlık eylemleri gerçekleştirdiler. Gazellilere onlar için bir sığınak veya onları korumak, güvenlik ve istikrar sağlamak amacıyla var olduklarını göstermediler. Bu durum sivilleri çok korkuttu ve bu oluşumlara olan güvenlerini kaybetmelerine neden oldu.

Geçtiğimiz mayıs ayında çeteler şimdiye kadarki en büyük eylemlerini gerçekleştirerek yardım depolarını ve dükkanları soydular, içerideki malları yağmaladılar. Hamas’ın güvenlik personellerinden bazıları onları durdurmaya çalıştığında ise doğrudan ateş açtılar ve aralarında şiddetli çatışmalar yaşandı.

dfgthy
İsrail, Gazze'de görevleri Hamas'ı ortadan kaldırmak olan çeteleri donatıyor ve silahlandırıyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Gazze'deki çetelerin ve milislerin faaliyetleri önemli ölçüde gelişti. Öyle ki, İsrail’in kontrolündeki Netzarim askeri kontrol noktasının yakınlarında bir silahlı çete yaygın şekilde faaliyet göstermeye başladı. Üyeleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyine ulaşmaya çalışan yardım tırlarını soyar ve yağmalar oldu.

Organize eylemler

Ancak, kendisine el-Yasir” adını veren ve misyonu sivilleri Hamas üyelerinden korumak ve onlara yardım etmek olan bir örgütün ortaya çıkmasıyla durum önemli ölçüde değişti. Birçok kişi için bu oluşumların İsrail himayesinde faaliyet gösterdiği ve misyonlarının Hamas'ı ortadan kaldırmak olduğu açık hale geldi.

Yasir veya kendisine verdiği adla “Halk Güçleri” örgütü, Gazze Şeridi'nin en güneyinde, Refah'ın doğusunda faaliyet gösteriyor. 2024'ün sonlarında ismi ve silahlı grubunun faaliyetleri öne çıkıp duyulur hale gelen Yasir Ebu Şebab adlı kişi tarafından yönetiliyor.

Bölge temizliği

Yasir’in çetesi, insani yardım tırlarını soyuyor ve Gazze Şeridi'ndeki herhangi bir alana girmelerini engelliyordu. Ancak, bu silahlı grup faaliyetlerini geliştirdi ve dönüştürdü. Şimdi iddia ettiğine göre, bölgeleri Hamas üyelerinden temizliyor ve sivilleri korunmaları için temizlediği alanlara yönelmeye çağırıyor.

Şarku'l Avsat'ın Indepenedent Arabia'dan aktardığı analize göre, Ebu Şebab'ın faaliyetleri genişledi ve örgütüne yaklaşık 300 üye katarak onları Kalaşnikof tipi silahlarla donattı. Onları eğitti, silah kullanma becerilerini geliştirdi ve ardından onları sahada konuşlandırdı.

Halk Güçleri’nin attığı ilk adım, Refah'ın doğusundaki bölgeyi sakinlerinin geri dönüşü için hazırlamak oldu. Yasir Ebu Şebab, bölgeyi Hamas’tan temizledikten sonra o bölgenin sakinlerini evlerine dönmeye çağırdı. Hâlâ tamamen İsrail ordusu tarafından kontrol edilen, askerlerin ve tankların konuşlandırıldığı bölgesine gelecek herkese barınak, yiyecek ve güvenlik sağlama sözü verdi.

Sivilleri Hamas'tan korumak

Ebu Şebab, İsrail askeri kontrolü altındaki Kerem Şalom (Kerem Ebu Salim) sınır kapısına yakın bir bölgede faaliyet gösteren silahlı grubuna ait bir video yayınladı. Bu videoda üyeleri, üzerinde Filistin bayrağı ve Terörle Mücadele Mekanizması ifadesi bulunan askeri üniformalar giyiyordu.

Ebu Şebab, “Filistinlileri statükocu Hamas hükümetinin teröründen ve yardım hırsızlarından korumak için bir güç kurdum. Refah'ın doğusundaki bölgelerde yüzlerce aileyi korumak ve onlara yardım dağıtmak için çalışıyorum. İsrail askeri kontrolü altındaki bölgelerdeyiz ve bu bir tercih değil, zorunluluk. Ayrıca zorla göç ettirme planını engellemeye de çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.

İsrail destekli silahlı gruplar

Aslında, Ebu Şebab örgütünün oluşumu Gazze Şeridi'nde daha önce benzeri görülmemiş bir durum sayılıyor. İlk kez bir grup Filistinli diğer sakinlerden ayrılıp, kendilerini Hamas'a muhalif ve yardımları koruyan özel bir güç olarak tanıtıyor. Ancak Gazze sakinleri bunun tam aksini düşünüyor ve onları gıda yardımlarını yağmalayan bir çete olarak görüyor.

Ebu Şebab, Gazze'de ortaya çıkıp kendilerini Hamas'a muhalif olarak tanıtmaya çalışan silahlı çeteler arasında sadece bir örnek. Nitekim Gazze Şeridi'nin orta bölgesinde ikinci, batıda üçüncü ve doğuda dördüncü bir çete ortaya çıktı. Bu çetelerin tüm üyeleri Gazze Şeridi’ni işgal eden İsrail güçlerinin kontrolü altındaki bölgelerde bulunuyorlar.

Aslında, daha sonra İsrail'in Gazze'deki çetelerin ve milislerin silahlandırılmasının ve kuruluşunun arkasında olduğu ortaya çıktı. İsrail’in resmi yayın kuruluşu Kan, Tel Aviv'in Başbakan Binyamin Netanyahu'nun onayıyla Hamas'a karşı olan silahlı milis grupları ve çeteleri silahlandırdığını açıkladı.

Kan, İsrail'in bu grup ve çetelere kaos yaratma, Hamas ile mücadele ve askerlerin hayatlarını koruma amacıyla büyük miktarda silah aktardığını bildirdi. Netanyahu da bunu açıkça kabul ederek, “Hamas'ı çeşitli yollarla yenmek için çalışıyoruz. Gazze'deki milis grupları silahlandırmamız, tüm güvenlik servisleri başkanlarının önerilerine dayanıyordu” dedi. Ne var ki bu adım İsrail'de önemli bir muhalefetle karşılaştı.

Ertesi güne hazırlık

Siyasi araştırmacılar, İsrail'in milis grupları donatma, hazırlama ve silahlandırma motivasyonunun, savaşın ertesi günü sorununu çözmeyi amaçladığını iddia ediyor. Netanyahu, Gazze Şeridi'nde Hamas, Fetih veya Arap güçlerinin kontrolü ele geçirmesini reddediyor. Bu ikilemi aşmak ve sonunda onları Hamas hükümetine alternatif bir organa dönüştürmek için de milisleri destekliyor ve Gazze üzerindeki kontrollerini genişletmelerini sağlıyor.

Siyasi araştırmacı Ekrem el-Ali, “Bu adım sadece bir başlangıç. İsrail ordusu, Yasir Ebu Şebab grubunun misyonlarını gerçekleştirme başarısının ardından, milis gruplar deneyiminin kapsamını ilave alanları da kapsayacak şekilde genişletmeye çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Ali şöyle devam ediyor, “İsrail’in bu pilot planı, Hamas'ı devirmenin alternatif bir hükümet kurulmasını gerektirdiğinin fark edilmesiyle hazırlandı. Sahada dayattığı çözüm, bu milislerin savaştan sonra ve Hamas zayıflatıldıktan sonra Gazze'yi yönetmesinin önünü açabilir.”

Ali, İsrail ordusunun bu milislerin, kendi kuvvetlerinin bölgeleri işgal etmesi, temizlemesi ve ardından silahlı milislere teslim etmesi planına dayanarak, Hamas'ın çöküşünü önemli ölçüde hızlandırdığına inandığını belirtiyor. Bu çözümün kaos, şiddet ve toplumsal yıkım yaratabileceğini ifade edyor.

Hamas onları hedef alıyor

Sahada, Hamas’ın geride kalan az sayıdaki unsurları da boş durmuyor. Ebu Şebab’ı hedef alan operasyonlar düzenlediler, birçoğunu öldürdüler ve bu çetelere karşı güvenlik operasyonları düzenlemeye devam ettiler.

Hükümetin Medya Ofisi Direktörü İsmail Sevabite, “İsrail Gazze'de bir güvenlik ve toplumsal kaos yaratmaya çalışıyor, ancak kaosun yayılmasına izin vermeyeceğiz ve bedeli ne olursa olsun bununla mücadele edeceğiz” dedi.

Bu çete ve milis gruplar ayrıca Fetih hareketinin eleştirileriyle de karşı karşıya kaldı. Fetih Sözcüsü Münzir el-Hayek, “Bu çeteler İsrail örtüsü altında faaliyet gösteriyor ve Filistin halkının geleneklerinin dışında eylemler gerçekleştiriyorlar. Tel Aviv'in bu çetelere desteği, kaos ve güvensizliği yaymayı ve Filistin Otoritesi’nin Gazze Şeridi'ne geri dönmesini engellemeyi amaçlayan savaşın ertesi günü ile ilgili planının bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çebrilmiştir.