Mısırlılar, sınır kapılarında bekleyenlere yardım ediyor

Gönüllüler Kastal ve Arkin’e gireceklere yemek ve su dağıtıyor.

Mısırlı gönüllüler, yerinden edilmiş kişiler için yardım hazırlıyor. (Şarku’l Avsat)
Mısırlı gönüllüler, yerinden edilmiş kişiler için yardım hazırlıyor. (Şarku’l Avsat)
TT

Mısırlılar, sınır kapılarında bekleyenlere yardım ediyor

Mısırlı gönüllüler, yerinden edilmiş kişiler için yardım hazırlıyor. (Şarku’l Avsat)
Mısırlı gönüllüler, yerinden edilmiş kişiler için yardım hazırlıyor. (Şarku’l Avsat)

Sudanlı yaşlı kadın Zeynep Ömer’in Aşkit geçişinde temiz su veya yemek olmadan geçirdiği üç zorlu günün ardından Mısır’ın Kastal şehrine vardı. Burada yaklaşık üç saat süren teftiş, gümrük, pasaport, karantina ve sağlık muayenesi de dahil olmak üzere birkaç aşamadan oluşan giriş prosedürlerini tamamlamadan önce Mısırlı gönüllülerin su, meyve suları, konserve fasulye, ton balığı, tatlı ve peynir il birlikte cips torbalarından oluşan yiyecekler dağıtmalarına şaşırdı.

Mısırlı gönüllüler, Mısır Kızılayı, Gıda Bankası ve el-Ezher Şeyhliğine bağlı Mısır Zekat Evi gibi Mısır sivil toplum dernek ve kurumlarıyla iş birliği içinde, Sudan’dan yerinden edilenler ve savaştan kaçan Hartum halkının, kadınların, çocukların ve yaşlıların acılarını hafifletmek için çalışıyor. Aşkit ve Mısır’ın Kastal sınır kapıları arasındaki tarafsız bölgeyi geçtikten sonra otobüslerden indiklerinde Sudan’dan gelenleri ilk karşılayanlar da bu gençler oluyor.

Sudan’ın Mısır’ın Asvan şehrindeki konsolosu olan Büyükelçi Abdulkadir Abdullah Muhammed’in yaptığı açıklamalara göre ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında çatışmaların çıkmasından bu yana yaklaşık 40 bin Sudanlı karadan Mısır’a geçti.

Yerinden edilen Sudanlılara verilen hizmetler ikiye ayrılıyor. Birincisi sınır kapılarında, özellikle Sudan tarafında kalabalık otobüsler arasında uzun saatler hiçbir şey yemeden gelenlere, yiyecek ve içecek ihtiyacı olanlara yardım yapılıyor. İkinci olarak da Kastal Sınır Kapısı’ndan şehrin limanlarına feribotlarla gelişlerinden sonra Mısır’ın Ebu Simbel şehrinde yapılıyor. Mısır devlet kurumunda çalışan 27 yaşındaki genç bir gönüllüye göre bu amaçla ayrılmış salon ve alanlarda kendilerine eşlik eden kent halkından gönüllülerin de Sudan’dan gelenlerin dinlenmesi ve sıcak yemek yemekleri için çalışıyor. Genç gönüllü Şarku’l Avsat’a “Sudan’dan gelen kişilere yardım etmek için Kastal Sınır Kapısı’na gitmek için patronumdan izin istedim ve kendisi de şehir içinde bu hizmetlerin sağlanmasına yardım ettiği için hemen kabul etti” açıklamasında bulundu.

İsminin ‘hayırseverliğin doğası’ nedeniyle belirtilmemesi gerektiğini belirten genç, Mısır’da yaklaşık 5 Mısır cuneyhine (bir dolar 31 cuneyh) satılan bir cipsin fiyatının Sudan’da 40 Mısır cuneyh değerinde olması nedeniyle, yerinden edilmiş Sudanlıları en çok çuval dolusu cipslerin mutlu ettiğini anlattı. ‘Yerinden edilenlerin birçoğunun birkaç gündür açlık ve susuzluk çektiğini, bu nedenle bu insani girişimlere çok değer verdiklerini’ belirtti.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) dün yaptığı açıklamada, çatışmaların başlamasından sonra Sudan’dan Mısır’a gelenler konusunu Mısır hükümeti ve ilgili bakanlıklarla iş birliğinin yanı sıra Uluslararası Göç Örgütü, Dünya Gıda Programı, Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi (UN Women) ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler kuruluşlarıyla ortak koordinasyon içinde yönetmeye devam ettiğini duyurdu.

UNHCR’ın açıklamasına göre BM, Mısır Kızılayı aracılığı ile gelenlere, kadınlar için su ve kişisel hijyen malzemelerinin yanı sıra tekerlekli sandalyeler, sağlık yardımı ve gıda da dahil olmak üzere yardımlar dağıtıyor.

Mısır’ın güneyde Sudan sınırına en yakın yerleşim yeri olan Ebu Simbel’in gençleri, yerinden edilmiş Sudanlılara yardım sağlamak için harekete geçti. Ebu Simbel’de ikamet eden ve bu hizmetlerin koordinatörlerinden olan Yusri Cemal’a göre bu gençlerden bir kısmı, su ve meyve suyu dağıtmak için Ebu Simbel’in doğusunda 150 kilometre uzağında yer alan Arkin Sınır Kapısı’na ve Ebu Simbel’in doğusunda yer alan ve Mısır makamlarının onayından sonra Nasır Gölü üzerinden bir buçuk saat boyunca nehir feribot yolculuğu yapması gerekenlere yardım etmek için Kastal Sınır Kapısı’na gitti.

Mısır Kastal Sınır kapısına olan talebin artmasıyla birlikte gönüllüler çalışmalarını burada yoğunlaştırdı. Şarku’l Avsat’a konuşan Cemal’e göre, gönüllüler hızlıca yemek, su ve meyve suyu sağladı. Cemal açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Ebu Simbel şehri ve köylerinde yaşayanlar, geçtiğimiz günlerde bir insanlık destanı yazdı. Halkın çoğu, aylık stoklarından aldıkları gıda ürünlerini gelenlere sağlayarak çalışmalara katkıda bulundu ve yerinden edilmiş Sudanlılara hizmetin sürekliliğini sağlamak için bu ürünleri gençlik girişimlerine sundu. Hayır kurumları ailelerin orada ikamet etmesi için kapılarını açtı, yerinden edilmiş kişilere şehirden geçerken sıcak yemek sağladı.”

Mısır ve Sudan arasındaki tarafsız bölgeye girme izni alan Mısırlı gönüllüler, savaştan kaçan insanlara yardım etmek için büyük sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışıyor.

Cemal, Ebu Simbel şehrinde yaşayanlar ile restoran ve fırın sahiplerinin dayanışmasına övgüde bulunduğu açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Mısır Kızılayı yerinden edilenlere ekmeksiz yemek dağıtıyordu. Ebu Simbel’in gençleri, ekmeğin ücretsiz olarak temin etmeleri konusunda fırıncılarla anlaştı. Fırıncılar satılan ekmeklerde büyük indirimler yaparken yüzlerce ekmeği de ücretsiz olarak sundu.”

Cemal, yerinden edilmiş Sudanlıların Mısır’a devam göçü ve Sudan’da uzun günler boyunca açlık ve susuzluk çekmeleri nedeniyle büyük derneklere yiyecek ve içecek yardımı yapmak için hızlı bir şekilde müdahale çağrısında bulundu.

24 saat hizmet veren Aşkit-Kastal geçiş noktasında Sudan tarafından Mısır’a 20 minibüs ve biz dizi özel aracın yanı sıra günlük yaklaşık 60 otobüs geçiyor. Mısır, otobüslerin Sudan ile arasındaki tarafsız bölgeden, partiler halinde geçişe izin veriyor. Bu kapsamında her parti yaklaşık 15 otobüsten oluşuyor ve prosedürlerin tamamlanması yaklaşık üç saat sürüyor.



İsrail’in Mısır ve Suriye tarafından esir alınan Ekim Savaşı tutsakları stratejisi

Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)
Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)
TT

İsrail’in Mısır ve Suriye tarafından esir alınan Ekim Savaşı tutsakları stratejisi

Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)
Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)

Mısırlılar, İsrailli mahkumların 6 Ekim 1973 sonrasında İsrail'e giderken merhum Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın üzerlerine giydirdiği ‘kastor pijama’ (yumuşak Mısır pamuğundan yapılmış kumaş) içindeki sahnelerini halen hafızasında koruyor. İsrail, 1973 savaşının 50’nci yıl dönümünün gelmesiyle birlikte o dönem esir alınan onlarca vatandaşını önümüzdeki ekim ayının sekizi ile onu arasında Mısır ve Suriye'yi kapsayan bir tura çıkarmayı planlıyor.

İsrail savunma dergisi Israel Defence tarafından çarşamba günü ortaya çıkarılan tur ile sayıları 150'den fazla olan, söz konusu dönemki esirlerin eşleriyle birlikte Süveyş Kanalı üzerinden bir İtalyan yolcu gemisiyle Mısır'a geçmesi planlanıyor. Daha sonra yolcular, uzmanların ‘kışkırtıcı ve ters tepkilere yol açıcı’ olarak gördüğü bir adımla İsrail askeri uçaklarıyla Suriye sınırı üzerinden uçacaklar.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre savaşın bütün acı anılarına rağmen Mısırlılar, 1960’lı ve 1970’li yıllarda ‘küçük çocukların sünnet oluşu’ ile ilişkisi nedeniyle Sedat'ın esirlere Kastor kumaşlı pijama giydirmesi hakkında espriler yapıyorlar. Ebeveynler, o zamanlar el-Mahalle el-Kübra bölgesindeki tekstil fabrikalarının üretiminde öne çıktığı bu pijamaları, yumuşak ve narin kumaşı nedeniyle çocuklarına alıyordu.

Ekim Savaşı'ndaki Mısırlı savaşçılardan Tuğgeneral Yusri Amara, İsrail'in tutsaklarını Mısır ve Suriye arasında gezdirme kararına ilişkin “Hayal kırıklığına uğradıkları yerleri görecekler” yorumunda bulundu. İsrail 190. Zırhlı Tugayı Komutanı Albay Assaf Yaguri'yi 8 Ekim 1973'te yakalayan Amara, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bu esirlerin Süveyş Kanalı'nı geçtiklerinde neler hissedeceklerini tahmin edebiliyorum. Kalpleri kırılacak. Bu kışkırtıcı gezi elbette ters tepkiler doğuracaktır.”

Bu benzeri görülmemiş uygulamanın ardında, İsrailli Erez Derneği ile iş birliği içindeki Arim Belilah derneği yer alıyor. Gezi ile İsrail ordusuna ait bir donanma gemisi eşliğindeki İtalyan yolcu gemisi, Süveyş Kanalı'na doğru yola çıkacak. Böylece gemi, Sina Yarımadası'nın etrafında dönmeden önce yolcular, savaş sırasında İsrail ordusunun mevzilerinin düştüğü yerlere bakabilecek ve ardından Eylat yönüne devam edecekler. İsrail askeri liderlerinin katılımıyla İsrail Tel Nof Hava Kuvvetleri Üssü’nde savaş anılarının canlandırılmasıyla gezi sonlanmadan önce, bir İsrail askeri uçağının, esirleri, aralarından bazılarının esir alındığı yer olan Suriye sınırının üzerinden kuzeye uçurması planlanıyor.

Bu bağlamda, İsrail meseleleri uzmanı ve İskenderiye Üniversitesi'nde İbranice çalışmaları profesörü olan Dr. Ahmed Fuad Enver, İsrail'in bu geziyi planlamasının ‘kışkırtıcı bir adım’ olduğuna vurguladı. Mısırlı akademisyen, geziyi düzenleyenin, işgal ordusundaki esirlerin psikolojik bakımıyla ilgilenen ve yaklaşık 300 üyesi bulunan Arim Belilah Derneği olduğunu belirtti. Enver açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Bu dernek, mahkumların kabuslarının halen devam ettiğini kabul ediyor ve İsrail tarafını onlarla ilgilenmeye, şu ana kadar devam eden sorunlarının farkına varmaya çağırıyor.

Enver, bu tasarrufla ilgili değerlendirmesinde Şarku'l Avsat'a şunları söyledi:

Bu uygulama, Ekim Savaşı'nın 50’inci yıl dönümü ile Mısır ordusunun zaferinin imajını zedeleme girişimi olarak karşımıza çıkıyor. Bu gezi ters tepecektir. Çünkü Süveyş Kanalı içinde denetim yapan ister Süveyş Kanalı otoritesine mensup görevliler olsun, ister Mısırlı irtibat görevlileri veya güvenlik görevlileri olsun, bunlar esirler için daha fazla kabusa neden olacak.

Planlanan gezi rotasının ‘sorgulanabilir ve kışkırtıcı’ olduğuna inandığını belirten Enver, “Süveyş Kanalı'nda bir gemi yolculuğundan ve ardından İtalyan yolcu gemisi aracılığıyla Eylat’a gitmekten söz etmek tamamen reklam amaçlıdır. Arkasında farklı gerekçeler var” dedi.