Mısır Vakıflar Bakanlığı, "Peygamber'e salatü selam getirmeyi" reddeden "aşırılık yanlılarını" kınadı

Mısır camilerinde "Çocuklar için Yaz Kursu" (Mısır Vakıflar Bakanlığı)
Mısır camilerinde "Çocuklar için Yaz Kursu" (Mısır Vakıflar Bakanlığı)
TT

Mısır Vakıflar Bakanlığı, "Peygamber'e salatü selam getirmeyi" reddeden "aşırılık yanlılarını" kınadı

Mısır camilerinde "Çocuklar için Yaz Kursu" (Mısır Vakıflar Bakanlığı)
Mısır camilerinde "Çocuklar için Yaz Kursu" (Mısır Vakıflar Bakanlığı)

Mısır Vakıflar Bakanlığı, Cuma namazından sonra Mısır camilerinde 5 dakika boyunca "peygambere salavat getirme" uygulaması başlattı. Sosyal medya çevrelerinde bu uygulamaya karşı çıkanlar oldu. Bazı sosyal medya sayfalarında dün (Perşembe) uzun süredir devam eden tartışmaların ardından Mısır Vakıflar Bakanlığı açıklama yaparak, Mısır camilerinde 5 dakika boyunca "Peygambere Salavat" uygulamasını reddedenlere tepki gösterdi.

Ezher Üniversitesi Davet Fakültesi Eski Dekan Yardımcısı Dr. Mahmud es-Savi, Şarku’l Avsat’a şunları söyledi: "Peygambere salavat getirmek en faziletli ibadetlerden biridir ve bazı aşırı görüşlülerin iddia ettiği gibi sapıklık değildir."

Mısır Vakıflar Bakanlığı’nın aktardığına göre Mısır Baş Müftüsü Dr. Şevki Allam ise konuya ilişkin şunları söyledi: “Cuma namazından sonra yüksek sesle peygambere salavat getirilmesi ve insanların bu konuda bir araya gelmesi, yakınlık kurması caizdir. Gâfilleri uyarmak, üzerlerindeki sıkıntıyı gidermek, gençlere öğretmek ve onlara yol göstermek gibi meşru maksatlar varsa, bunda günah ve sapıklık yoktur. Sapıklık, yüce Allah'ın ve Resulünün kendilerine izin verdiği şeylerde Müslümanları ve onların örf ve   adetlerini, ilim adamlarını ve insanlarını kısıtlamaktır. Zikir, Kur'an-ı Kerim okumak ve her zaman ve her vakit Peygambere salavat getirmektir.”

Bakanlık, Mısır vilayetlerindeki tüm valiliklere dağıttığı yeni kararını reddedenlere dün (Perşembe) resmi bir açıklamayla yanıt verdi: “Cuma namazından sonra Resûlullaha -sallâllâhu aleyhi ve sellem- salâtü selâm getirmenin birden fazla faydası vardır. Allah'ın resulü efendimize salât ve selâm getirmekle bereket hasıl olur. Resulullah'a olan sevgiyi, O'nunla iftihar etme ve O’na hürmet etme duygusunu ifade etmek, Peygamberimize salatü selam getirmeyi gençlere öğretmek ve onları buna alıştırmak, sözle fiili ilişkilendirmektir. Bu Cuma hutbesinin konusu efendimize salat ve selam getirmenin faziletidir.”

Mısır Vakıflar Bakanlığı, peygambere salavat getirme çağrısını reddedenleri kınadı ve şu açıklamayı yaptı: “Fıkıh ve ilimden bahseden bir âlimin, hatta ilim talebesinin, Mısır fetva merkezi Dârü'l İfta'nın görüşünü atlaması, katılmasa bile o görüşü dikkate değer görmemesi mümkün değildir; aksi takdirde, o zaman onun görüşünü kim dikkate alır?”

Mısır Vakıflar Bakanlığı Davet İşlerinden Sorumlu Müsteşarı Dr. Eymen Ebu Ömer, dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, "Bakanlık, Peygamber'e sevgi ve saygıyla salavat getirmeye ve bu ibadetin sevabını aramaya yöneldi." ifadelerini kullandı.

Mısır Vakıflar Bakanlığı’nın salavat çağrısı, sosyal paylaşım sitelerinde tartışma yarattı. Mısır fetva merkezi Dârü'l İfta, peygambere salavat getirmenin en iyi zikirlerden, en iyi ibadetlerden ve en büyük taatlerden biri olduğunu" açıkladı.

Dârü'l İfta'dan yapılan açıklamada, “Cenâb-ı Hakk'ı anmak ve O'nun peygamberine salatü selam getirmek, asli mubah olan ve hiçbir kısıtlama olmaksızın caiz olan mutlak ibadetlerdendir; her şekil ve durumda her zaman geçerlidir. İbâdet için belirli bir vakit ayırma meselesi hakkında bazılarının ileri sürdükleri kanaatler yanlış anlaşılma olabilir. Salavat getiren Müslümanları sapkınlıkla itham eden kimse, kendisi sapkındır; çünkü o kişi, şeriatın izin verdiği bir meselede Müslümanları kısıtlamıştır.” ifadelerine yer verildi.

Ezher Üniversitesi Davet Fakültesi Eski Dekan Yardımcısı Dr. Mahmud es-Savi, cuma günü Allah Resulü'ne salatü selam getirilmesi için açık ve net bir emir olduğunu şu hadisi aktararak ifade etti:- "Günlerinizin en faziletlisi cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokça salâtü selâm getiriniz; zira sizin salâtü selâmlarınız bana sunulur” buyurunca, ashâb-ı kirâm:

- Yâ Resûlallah! Vefat ettiğin ve senden hiçbir eser kalmadığı zaman salâtü selâmlarımız sana nasıl sunulur? diye sordular.

Bunun üzerine Peygamber aleyhisselâm:

- "Allah Teâlâ peygamberlerin bedenlerini çürütmeyi toprağa haram kıldı" buyurdu.

Savi sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu günde (Cuma günü) farz namazları kılmaktan başka yapılacak en güzel şey, peygamberimiz (sav) için salavat getirmektir. Peygambere salatü selam getirmenin fazileti bütün vakitleri kapsadığı gibi, cuma gününden önce veya sonra ya da namazdan sonrayı da kapsar, zaman konusunda hiçbir engel yoktur. Peygambere salavat getirmek, ibadetlerin en faziletlilerinden biridir, günahlara kefarettir ve bazı “aşırı görüşlerin” iddia ettiği gibi “sapkınlık” değildir. Peygambere salavat çağrısını reddedenler, fıkıh âlimlerinin mütehassısları değildir; bu nedenle, belirli bir düşüncenin sahibi oldukları için, reddetmelerinin reddetme dışında hiçbir dayanağı yoktur.”

Mısır Vakıflar Bakanlığı’nın salavat çağrısının memnuniyetle karşılandığını söyleyen Savi, “Bazı sosyal medya sayfalarında bu çağrıya karşı çıkıldı. Ancak karşı çıkanların sayıları az ve bir kısmı da anonim hesaplar. Sosyal medyadaki tepki, salavat çağrısının hoş karşılanmadığı anlamına gelmez." dedi.

Mısırlı gazeteci İbrahim İsa ise Bakanlığın kararını, bir hükümet kararı olması hasebiyle doğru bulmadığını ifade etti.



Lise bitirme sınavı Mısırlılar için hala bir ‘öcü’ mü?

Mısır Eğitim Bakanı bu yıl lise sınav kurullarından birine yaptığı ziyarette (Mısır Eğitim Bakanlığı)
Mısır Eğitim Bakanı bu yıl lise sınav kurullarından birine yaptığı ziyarette (Mısır Eğitim Bakanlığı)
TT

Lise bitirme sınavı Mısırlılar için hala bir ‘öcü’ mü?

Mısır Eğitim Bakanı bu yıl lise sınav kurullarından birine yaptığı ziyarette (Mısır Eğitim Bakanlığı)
Mısır Eğitim Bakanı bu yıl lise sınav kurullarından birine yaptığı ziyarette (Mısır Eğitim Bakanlığı)

Hızlı bir nabız, titreyen gözler ve aşırı gerginlikten yemeyi kabul etmeyen bir mide ile, Şarkiye şehrinden 47 yaşındaki Muhammed Bedevi ellerini göğe kaldırarak, titreyen bir sesle “Allah’ım aklımızı koru ve sevincimiz büyük bir sevinç yap” diyerek Allah’a dua etti.

Bedevi, Mısır lise bitirme sınavı sonuçlarının açıklanmasını bekleyen bir milyondan fazla ebeveynden biriydi. Gözlemciler, bu dönemin endişenin arttığı ve ülke genelinde ‘her yıl görülen bir ateş’ haline geldiğini öne sürüyor.

Geçtiğimiz saatlerde, çizimler ve gönderiler ile sosyal medya lise sonuçları, üniversite beklentileriyle doluydu. Gönderilerden bazıları, başarı dualarıyla ilgiliyken, bazıları ailelerin sonuçlar duyulduktan sonra atacakları mesajlarla alay ediyordu. Kırklı yaşlarındaki Emine Abdulhamid “Sonuç açıklandığında kimse beni aramasın çünkü sonuçtan emin olacağım” dedi.

Bu sosyal paylaşımlar Mısırlı ailelerin, özellikle cumartesi günü sonuçları açıklama tarihleriyle ilgili çelişkili haberler çıktıktan sonra, lise bitirme sınavı sonuçlarının resmi olarak açıklanmasını bekledikleri bir zamanda yapıldı.

Tarihsel olarak, sınava yönelik ‘öcü’ terimi Mısırlı aileler ve lise öğrencileri arasında yaygın olarak kullanılıyor. Zira kimileri bunu öğrencilerin geleceğini şekillendiren bir ‘darboğaz’ olarak görüyor çünkü öğrencinin kaydolacağı üniversiteyi belirliyor. Ülkede özel eğitim olmasına rağmen, çocuklarını devlet üniversiteleri arasından en iyi üniversitelere kaydettirme konusunda aileler arasında eski ve hala devam eden bir mücadele bulunuyor.

Bu nedenle lise eğitimi ailelerin yaşamında önemli bir aşama olmaya devam ediyor. Ailelerin çoğu, özel eğitim merkezlerinin kendi kazançları için yarıştığı özel derslerin giderleri sağlamaya çalışıyor. Ailelerin bu çabaları, Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda eğitim hizmetleri sağlama ve öğrencilere ‘ücretsiz eğitim platformları’ sunma yönündeki ‘yoğun’ çaba ve girişimlerinin ortasında geliyor.

Mısır’daki Eğitim Bakanlığı dün (Cumartesi), ‘Lise bitirme sınavının sonucu, adalet ve doğruluğu garanti edecek şekilde verildiğinden emin olmak için birçok inceleme aşamasından geçiyor” dedi. Eğitim Bakanlığı Sözcüsü Şadi Zalta, Mısır Eğitim Bakanı Dr. Rıza Hecazi’nin ‘sonuç tarihini, ilgili tüm prosedürler tamamlanır tamamlanmaz resmi olarak açıklayacağını’ belirtti. Medyaya ‘Öğrenci ve velilerin kafasının karışmasını ve dikkatinin dağılmasını önlemek için, bakanlık tarafından yayınlanan resmi açıklamalara bağlı kalmaya’ çağırdı.

Ayn Şems Üniversitesi’nde eğitim uzmanı ve müfredat profesörü Hasan Şeheta, Mısır’daki lise sistemi için bu yılki deneyimin ‘lisenin kabuslarını ve öcüyü yenmek için gerçek bir başlangıç’ olmasını beklediğini belirtti.

Mısır Bakanlar Kurulu’na bağlı Bilgi ve Karar Destek Merkezi’nin istatistiklerine göre, bu yıl edebiyat bölümünden 276 bin öğrenci, fen bilimleri bölümünden yaklaşık 391 bin 600 öğrenci ve matematik ölümünden yaklaşık 98 bin 600 öğrenci olmak üzere toplam 783 bin öğrenci lise bitirme sınavlarına girdi.

Lise bitirme sonuçlarının açıklanmasına eşlik eden aile baskıları üzerine, Mısır’da siyaset sosyolojisi profesörü olan Said Sadık, Şarku’l Avsat’a ekonomik faktörün ‘öğrenciler ve aileleri üzerindeki bu yılki baskıların nedeni olduğunu’ söyledi. Sadık “Konu görecelidir. Devlet üniversitelerindeki en iyi fakülteler için alternatif seçeneklere sahip olanlar, aileleriyle birlikte eğitim yoluyla sosyal ilerleme elde etmek isteyen yoksul öğrencilerin yaşadığı aynı baskılarla karşı karşıya kalmıyor” dedi. Ayrıca “Burada kurulan bir hayali kaybetmenin dehşeti ve bunun getirdiği psikolojik ve toplumsal baskı da ortaya çıkıyor” ifadelerini sözlerine ekledi.

Sadık’a göre öğrenciler tıp bölümü gibi üniversite hayallerinin, silinip gitme korkusunu paylaşıyor. Tıp ve mühendislik eğitiminin devlet üniversitelerinde büyük bir itibarı bulunuyor. Bununla birlikte Sadık “Zengin kesimler, çocukları yurtdışında okumak için seyahat etmek gibi daha iyi fırsatlara sahip olabilir ve bazıları liseden mezun olarak alternatif uluslararası derecelere kaydolabilir” dedi. Siyaset sosyolojisi profesörü, bu baskıların ‘yerinde olduğunu, zira bir dönüm noktası olduğunu ve ailelerinin güvendiği öğrencilerin geleceğinin belirlendiğini’ belirtti.

Zirve Fakülteler olarak bilinen üniversiteler için mevsimsel mücadele hakkında, Şehata Şarkul Avsat’a Mısır’daki yeni üniversitelerin sivil, devlet ve özel arasındaki çeşitliliğinin ve sundukları ‘programların’ ‘öğrencilerin ve ailelerinin hayallerini gerçekleştirme fırsatlarını artırdığını’ söyledi.

Yerel raporlara göre, geçen yıl yüzde 75,04 olan ve 2021’de yüzde 74 olarak kaydedilen lise bitirme sınavı beklenen başarı oranı, bu yıl yüzde 78 ile 79 arasında değişebilir.

Bu konuda Sadık ‘eğitim sistemini geliştirmek kadar, sınavlarda kopya olgusuyla mücadele etmek ve bu olguyu durdurmak için çalışılması’ çağrıda bulundu. Ayrıca “Herkesin karşılayamayacağı özel ders olgusunun gölgesinde, aileler arasında bir eşitsizlik duygusu ortaya çıkıyor ve bu nedenle toplum eğitimde eşitlikten yoksun ve ücretsiz eğitim statüsü bulunmuyor” dedi.

Mısır’da sosyal medyadaki en popüler konuların başında #lise hashtag’i geliyor. Kullanıcıların gönderileri, öğrencilerin desteğini istemek, onlar için dua etmek ve sonucu ne olursa olsun kabul etmek arasında değişiyor.