Mısır’da yeni harç ve vergiler tartışma konusu

Mısır’da yeni harç ve vergi uygulama eğilimine yönelik itirazlar artırıyor. Yeni uygulamalar turistlerin ülkeye girişi ve çıkışı için harç ödemelerini içeriyor

Perşembe günü Kahire’nin kuzeyindeki buğday hasadında çalışan Mısırlı bir çiftçi (Reuters)
Perşembe günü Kahire’nin kuzeyindeki buğday hasadında çalışan Mısırlı bir çiftçi (Reuters)
TT

Mısır’da yeni harç ve vergiler tartışma konusu

Perşembe günü Kahire’nin kuzeyindeki buğday hasadında çalışan Mısırlı bir çiftçi (Reuters)
Perşembe günü Kahire’nin kuzeyindeki buğday hasadında çalışan Mısırlı bir çiftçi (Reuters)

Mısır hükümetinin yeni harç ve vergi uygulamaları, geniş çaplı itirazlara ve tartışmalara neden oldu. Temsilciler Meclisi, bazı ithal mallara yönelik damga vergisi ile yabancılar ve Mısırlılar için ülkeye giriş ve çıkış harçlarının yanı sıra tiyatrolar ve gece kulüpleri için yeni vergiler getirmeye yönelik yasal değişiklikler yapılmasını prensipte onayladı.

Mısır Temsilciler Meclisi’nin Plan ve Bütçe Komisyonu çarşamba günü, damga vergisi yasasının bazı maddelerinde ve devletin mali kaynaklarının geliştirilmesi için alınan harçlarda değişiklik yapmayı prensip olarak onayladı.

Yasal değişiklikler, somon balığı, karides ve ıstakoz, taze veya kuru meyveler, çikolata ve kahve gibi bazı ithal mallara ve kol saatleri ve elektrikli ev aletleri dahil olmak üzere diğer birçok ürüne yeni vergiler uygulanmasını içeriyordu.

Yapılan değişikliklere göre, yabancılardan ve Mısırlılardan ülkeye giriş çıkış ücreti 100 cuneyh (Bir dolar ortalama 30,90 cuneyhe denk geliyor) üzerinden alınıyor. Kızıldeniz, Güney Sina, Asvan ve Matruh vilayetlerine sadece turizm amaçlı gelen yabancılar için harçların değeri 50 cuneyh ödemesi gerekiyor. Yolculuk ve yük taşıtları olarak Mısırlı ve yabancı sürücüleri ile düzenli olarak Mısır sınırından geçen hat veya kamyonlara yönelik ücretler bunun dışında kalıyor.

Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan Yasir Ömer bu değişikliklerin görüşülmesi sırasında ‘Yeni vergi ve harçlar vatandaşın çıkarınadır. Zira devlet hazinesi için 5 milyar liraya ulaşıyor” dedi.

Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Dr. Fahri el-Fıki, ‘yeni vergilerin dayanıklı tüketim mallarını etkilemediğini’ açıkladı. Çarşamba akşamı televizyonda yayınlanan bir müdahalede, ‘ücretlerin gümrüksüz pazarlardan satın alınan mallar için geçerli olduğunu ve bunların balık, karides, havyar ve kol saati gibi emtialar olduğunu’ söyledi.

Olumsuz sinyaller

Mısır hükümetinin yeni harç ve vergiler uygulama eğilimi, geniş çaplı itirazlara ve tartışmalara yol açtı. Mısırlı işadamı Necip Saviris, ülkeden çıkış için ödeme yapılmasının istenmesini eleştirdi ve Twitter’da yaptığı paylaşımda, ‘dünyada böyle bir harç uygulayan hiçbir ülke olmadığını’ belirterek ‘en azından turistlerin bu ücretten muaf tutulmasını’ istedi.

Ekonomist Medhat Nafi Şarku’l Avsat’a “Bu şekilde harç ve vergi koyulması, başta turistlere giriş çıkış ücretleri olmak üzere yatırımcılara ve uluslararası topluma birçok olumsuz sinyaller taşır, bu dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bir şey” dedi.

Mevzuat değişiklikleri ile tiyatro, sinema ve gece kulüplerine girişte yeni bir vergi getirildi. Ayrıca, ‘yabancı diplomatlar bu ücretlerden muaf’ olması şartı ile, gümrüksüz satış mağazalarından kişisel kullanım için satın alınan alkollü içecekleri de etkiledi.

Ekonomist Vail en-Nuhas, Şarku’l Avsat’a “Mısır hükümeti bütçe açığını yönetmek için kaynaklar arıyor. Bu değişikliklerin ekonomik bir etkisi olmasa da uygulamada, özellikle ülkeden ayrılma ücretlerinde zorluklarla karşılaşılabilir” ifadelerini kullandı. Ayrıca “Ülkeden ayrılma ücretlerinin uygulanmasının yatırım ve turizm üzerinde olumsuz etkileri olabilir” ifadelerini de sözlerine ekledi.



İhvan, belgesel çekerek yeniden varlık bulmaya çalışıyor

Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 
Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 
TT

İhvan, belgesel çekerek yeniden varlık bulmaya çalışıyor

Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 
Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 

Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan-ı Müslimin), ‘Rabia Meydanı’nda oturma eylemleri’ konulu bir belgesel çekerek bir kez daha varlık sahnesine çıkmaya çalışıyor. 14 Ağustos 2013'te İhvan’ın gerçekleştirdiği oturma eyleminin dağılmasının 10. yıldönümüne denk geliyor. Belgeselin arka planındaki amaç, oturma eylemleri vasıtasıyla ‘İhvan anlatısını’ tanıtmak.

Basında çıkan haberlere göre şu anda İngiltere'nin başkenti Londra’daki gösterimi yapılan yeni belgesel filmin yapımcılığını, İhvan'a bağlı olduğu düşünülen bir şirket yaptı. Filmin pazarlaması da İhvan tarafından finanse edilen başka şirketler tarafından yapılıyor.

Filmin yapımcı şirketi, iki gün önce Londra'da İngiliz siyasetçilerin ve gazetecilerin katılımıyla bir sempozyum düzenledi. Sempozyum, İhvan’ın sahibi olduğu ‘Mekameleen’ ve ‘el-Hivar’ da dahil olmak üzere Müslüman Kardeşler kanallarında yayıncılık yapan Usame Gaviş tarafından yönetildi. Usame aynı zamanda filmin yapımcılığını üstlenen medya şirketinin editoryal platformunu da yönetiyor.

Şarku'l Avsat'a konuşan uzmanlara göre İhvan’ın, “Rabia Meydanı’nda oturma eyleminin” 10. yıldönümünde bir hareket yaratma çabası, örgütün sürdürmeye çalıştığı ‘mazlumiyet’ propagandasınuı yeniden canlandırmayı amaçlıyor. Söz konusu olayları yaşamamış genç nesiller üzerinde tesirli yeni vasıtaların kullanılmasının yanı sıra örgütün siyasi amaçlarına hizmet eden çalışmalar sunarak fon kaynaklarını korumak da bu çabalar dahilinde.

‘Rabia Meydanı’nda oturma eylemi’ olayları, eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin görevden alınmasının hemen ardından Mursi yönetiminin lehine yapılan kitlesel halk gösterileri ve sonrasında yaşanan süreci anlatıyor.

Mısır Silahlı Kuvvetleri’nin taraf olduğu halk protestoları esnasında, örgüt liderlerinin talimatıyla İhvan eylemcileri, Mursi'nin tekrar iktidara gelmesi için baskı yapmak üzere Nasr şehrindeki Rabia meydanlarında, Nahda Hareketi’ne tabi olanlar da Kahire Üniversitesi yakınında bulunan Gize Valiliği önünde toplandı.

Mısır'daki Ulusal İnsan Hakları Konseyi'nin raporu da dahil olmak üzere birçok Mısır ve Arap insan hakları raporuna göre, oturma eylemine katılan protestocuların dağılmasını önlemek için bazı unsurlar tarafından silah kullanıldı. Karşılıklı ateş sonucu, hem oturma eylemine katılanlardan hem de oturma eylemini dağıtan Mısır güvenlik güçlerinden onlarca kişi öldü ve yaralandı.

2020 yılının Kasım ayında Mısır mahkemesi, Müslüman Kardeşler’in tutuklanan 59 üye ve liderini ‘bir toplanma ve oturma eylemi düzenlemeye katılmaktan’ suçlu bulduktan sonra 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. 7 sanığa da 5 yıl hapis cezası verildi. Haziran 2021'de Mısır Yargıtay Mahkemesi, nihai bir kararla, ‘Müslüman Kardeşler’in 12 üyesi ve liderinin idam edilmesi kararını’ onadı.

Müslüman Kardeşler örgütünün eski liderlerinden Mısırlı siyasi analist Muhtar Nuh, örgütün ‘Rabia Meydanı’nda oturma eyleminin’ onuncu yıldönümünde bir belgesel film çekmesini “bir tür iflas” olarak değerlendirdi. Nuh, “örgütün şu anda mağduriyet propagandasını pekiştiren ve ona sadık olanlara halen hayatta olduğuna dair mesajlar gönderen şeylerden başka hiçbir şey sunmadığına” dikkat çekti.

Nuh, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamasında “örgütün Batı fonunu çekmek için tarihi bir yeteneğe sahip olduğunu” söyledi. Geçtiğimiz yıllarda Müslüman Kardeşler üyelerinin ‘Arap siyasi rejimlerine şantaj aracı’ olarak kullanılan insan hakları kurumlarında aktif olduklarını beyan eden Nuh, örgütün pek çok unsurunun artık finansman çeken işler ve içerikler üretmede aktif olan, aynı zamanda kardeşlik anlatısı ve olayları gibi örgütün hedeflerine hizmet eden medya ve prodüksiyon platformları kurma eğiliminde olduklarını açıkladı.

Mısır'daki radikal örgütler uzmanı, araştırmacı ve Müslüman Kardeşler örgütünün Arap ve uluslararası kamuoyunu etkilemek için kullandığı modern araçları ele alan ‘Kılavuzun Şifresi’ kitabının yazarı Mahmud Basyoni, kardeşlik anlatısındaki merkezi olaylarla ilgili belgesellerin yapımının ‘yeni bir şey olmadığını’ düşünüyor. Basyoni, Müslüman Kardeşler’in sürekli ısıtıp ısıtıp gündeme getirdiği ‘mazlumiyet’ fikrinin inşasında Rabia Meydanı’nda oturma eylemi’ olaylarının merkezi önemini vurguladı.

Basyoni, Şarku'l Avsat'a, şu anda örgütte “aşırı derecede tehlikeli” olarak tanımladığı, teknolojiyi ve yeni etkileşim araçlarını kullanmada yetenekli olan gençlerin hâkim olduğu bir eğilimin varlığından bahsetti. Basyoni, “Örneğin bu gençler, sosyal medya platformlarında görsel içerik üretip tanıtmanın yanı sıra uluslararası insan hakları ve medya kuruluşlarının çalışma mekanizmalarını anlamaya, yabancı dillere hâkim olup Arap olmayan unsurlara da ulaşmaya çalışıyorlar.  Böylece kurumlarla kolayca iletişim kurup birçok olayla ilgili ‘kardeşlik’ anlatısını yayabiliyorlar” ifadelerini kullandı.

Radikal örgütler uzmanı ve araştırmacısı Basyoni, Müslüman Kardeşler’in belgeseller gibi çekici içerikler kullanarak Z kuşağını hedef almaya çalıştığını belirterek “Zaten bu nesil okumayı sevmez. Gidip raporları derinlemesine inceleme uğraşına girmezler” dedi. Basyoni, Müslüman Kardeşler'in, yaptıkları çalışmaları tarafsız ve örgütle resmi bağı olmayan şirket ve platformlar aracılığıyla sunma isteğine dikkat çekerek, Müslüman Kardeşler’in bu şekilde halkın daha geniş kitlelerinden kabul görmesini sağladığını açıkladı.