First lady Biden El-Ezher’i ve Giza Piramitlerini ziyaret etti

First Lady Jill Biden, Kahire'den gençlerin eğitiminin ve "kadınların güçlendirilmesinin" desteklenmesi gerektiğini düşünüyor

Jill Biden, El-Ezher Camii'nin simge yapılarını gezdi (El- Ezher Şeyhliği)
Jill Biden, El-Ezher Camii'nin simge yapılarını gezdi (El- Ezher Şeyhliği)
TT

First lady Biden El-Ezher’i ve Giza Piramitlerini ziyaret etti

Jill Biden, El-Ezher Camii'nin simge yapılarını gezdi (El- Ezher Şeyhliği)
Jill Biden, El-Ezher Camii'nin simge yapılarını gezdi (El- Ezher Şeyhliği)

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın eşi Jill Biden, şu an Mısır'a yaptığı ziyarette “gençlerin eğitimini desteklemenin” ve “kadınları güçlendirmenin” önemini ve iki halkın arasındaki ilişkileri yakınlaştırıp güçlendirmesi gerektiğini" vurguladı. ABD'li First Lady, iki günlük bir ziyaret için cuma günü Kahire'ye geldi.

First lady Biden, Kahire'deki El-Ezher Camii'ni ziyaret ederek, tarihi özelliklerini ve koridorlarını inceledi. Ayrıca El-Ezher Üniversitesi Rektörü Selame Davud’un El-Ezher Camii ve koridorlarının tarihi hakkında yaptığı açıklamayı dinledi. Caminin birkaç revakını/koridorunu ve El-Ezher Camii'ndeki ana okulu ziyaret etti. Amerikalı First Lady ayrıca bir grup El-Ezher öğrencisiyle de bir araya geldi ve onlarla El-Ezher'deki eğitim deneyimleri hakkında fikir alışverişinde bulundu. Öğrenciler, ABD'nin First Lady'si ile tanışmaktan mutluluk duyduklarını ve El-Ezher'de okumaktan gurur duyduklarını ifade ettiler.

Jill Biden, Kahire'deki El Ezher Camii'ni ziyaret ettiği esnada (El Ezher Şeyhliği)
Jill Biden, Kahire'deki El Ezher Camii'ni ziyaret ettiği esnada (El Ezher Şeyhliği)

Ezheri’nin İlgisi

Jill Biden’ı El Ezher Camii'nde bir Ezher heyeti karşıladı. El-Ezher Üniversitesi Rektörü, “El-Ezher Camii Mısır'ın en önemli camilerinden ve İslam dünyasının en ünlü eski camilerinden biri. 1083 yılı aşkın bir süre önce, ılımlı, aydın İslam'ı yaymak ve öğretmek için en önemli kurum olmak üzere kuruldu. Dünyanın her yerinden buraya ilim talipleri geliyor.” İfadelerini kullandı.

El Ezher Şeyhliği tarafından cuma günü yapılan açıklamada şunları söyledi: “Ezher Şeyhi Dr. Ahmet el Tayyib döneminde kadınlar Ezher’den büyük ilgi gördü. El Ezher Şeyhi, El Ezher'de çalışan kadınları desteklemeye ve güçlendirmeye hevesliydi ve danışmanı olarak bir kadın atamaya karar verdi. (El-Ezher Uluslararası Elektronik Fetva Merkezi)'nde (Kadın Fetvaları) için bir bölüm tahsis edilmesi için çalıştı. Bunun yanında kadınları eğitmeye ve ilerletmeye yönelik birçok kurs düzenlemenin yanı sıra, en son gelişmeleri takip etmek ve toplumdaki rollerini aktif hale getirmek üzere çalışmalar yaptı.”

ABD’li first lady, Mısır'ı ve El Ezher Camii'ni ziyaretinden mutluluk duyduğunu belirterek, El Ezher Şeyhi ve El Ezher liderlerine teşekkür ederek sıcak karşılamalarından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ayrıca, "Gençlerin eğitimini desteklemenin ve kadınları güçlendirmenin önemini ve halklar arasındaki ilişkilerin yakınlaştırılıp güçlendirilmesi gerektiğini” vurguladı.

El-Ezher Camii'nde büyük bir misafirperverlik ve karşılama vardı. (El-Ezher Şeyhliği)
El-Ezher Camii'nde büyük bir misafirperverlik ve karşılama vardı. (El-Ezher Şeyhliği)

Firavun kolye

First Lady Giza'daki piramitler bölgesini ziyaret etti ve Büyük Keops Piramidi'ni ziyaret etti. Ziyarette kendisine Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanı Ahmed İsa, ABD'nin Kahire Büyükelçisi John Desrocher ve Mısır Eski Eserler Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Mustafa Veziri eşlik etti. Veziri, Keops Piramidi, Panorama alanını ve Büyük Gize Sfenks'ini ziyareti sırasında dışarıdan açıklamalar yaptı.

Mısır medeniyetine olan hayranlığını bakışları ve gülümsemesiyle dile getiren Jill, hatıra fotoğrafı çektirdi. Panorama alanında Amerikalı First Lady kızı Ashley ve kız kardeşi Bonnie ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Jill, bu ziyaretten duyduğu mutluluğu ve Gize piramitleri ile Büyük Gize Sfenks'ine olan hayranlığını dile getirdi.

Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanı, Amerikan First Lady'sine "bir Firavun kolyesinin imitasyonu" olan bir hatıra hediye etti. ABD Başkanı'nın eşi, bu jest için derin teşekkürlerini dile getirdi.

Gize Piramitlerini ziyareti sırasında Jill (Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı)
Gize Piramitlerini ziyareti sırasında Jill (Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı)

Mısır’daki Şarku’l Avsat haber ajansının dün yaptığı açıklamaya göre Firavun kolyesi imitasyonu, Firavunlara has renklere sahip bir firavun scarabaeus’u (bok böceği).

Amerikalı First Lady ayrıca Kahire'deki bir teknik okulu ziyaret etti ve burada Mısır Eğitim ve Teknik Eğitim Bakanı Rıza Hicazi ve birkaç Mısırlı yetkili eşliğinde birçok gençle tanıştı. Jill, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Amerika Birleşik Devletleri ve Mısır, sınıflara iş başında eğitim sağlamak için yerel şirketlerle birlikte çalışıyor" dedi.



İhvan, belgesel çekerek yeniden varlık bulmaya çalışıyor

Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 
Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 
TT

İhvan, belgesel çekerek yeniden varlık bulmaya çalışıyor

Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 
Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 

Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan-ı Müslimin), ‘Rabia Meydanı’nda oturma eylemleri’ konulu bir belgesel çekerek bir kez daha varlık sahnesine çıkmaya çalışıyor. 14 Ağustos 2013'te İhvan’ın gerçekleştirdiği oturma eyleminin dağılmasının 10. yıldönümüne denk geliyor. Belgeselin arka planındaki amaç, oturma eylemleri vasıtasıyla ‘İhvan anlatısını’ tanıtmak.

Basında çıkan haberlere göre şu anda İngiltere'nin başkenti Londra’daki gösterimi yapılan yeni belgesel filmin yapımcılığını, İhvan'a bağlı olduğu düşünülen bir şirket yaptı. Filmin pazarlaması da İhvan tarafından finanse edilen başka şirketler tarafından yapılıyor.

Filmin yapımcı şirketi, iki gün önce Londra'da İngiliz siyasetçilerin ve gazetecilerin katılımıyla bir sempozyum düzenledi. Sempozyum, İhvan’ın sahibi olduğu ‘Mekameleen’ ve ‘el-Hivar’ da dahil olmak üzere Müslüman Kardeşler kanallarında yayıncılık yapan Usame Gaviş tarafından yönetildi. Usame aynı zamanda filmin yapımcılığını üstlenen medya şirketinin editoryal platformunu da yönetiyor.

Şarku'l Avsat'a konuşan uzmanlara göre İhvan’ın, “Rabia Meydanı’nda oturma eyleminin” 10. yıldönümünde bir hareket yaratma çabası, örgütün sürdürmeye çalıştığı ‘mazlumiyet’ propagandasınuı yeniden canlandırmayı amaçlıyor. Söz konusu olayları yaşamamış genç nesiller üzerinde tesirli yeni vasıtaların kullanılmasının yanı sıra örgütün siyasi amaçlarına hizmet eden çalışmalar sunarak fon kaynaklarını korumak da bu çabalar dahilinde.

‘Rabia Meydanı’nda oturma eylemi’ olayları, eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin görevden alınmasının hemen ardından Mursi yönetiminin lehine yapılan kitlesel halk gösterileri ve sonrasında yaşanan süreci anlatıyor.

Mısır Silahlı Kuvvetleri’nin taraf olduğu halk protestoları esnasında, örgüt liderlerinin talimatıyla İhvan eylemcileri, Mursi'nin tekrar iktidara gelmesi için baskı yapmak üzere Nasr şehrindeki Rabia meydanlarında, Nahda Hareketi’ne tabi olanlar da Kahire Üniversitesi yakınında bulunan Gize Valiliği önünde toplandı.

Mısır'daki Ulusal İnsan Hakları Konseyi'nin raporu da dahil olmak üzere birçok Mısır ve Arap insan hakları raporuna göre, oturma eylemine katılan protestocuların dağılmasını önlemek için bazı unsurlar tarafından silah kullanıldı. Karşılıklı ateş sonucu, hem oturma eylemine katılanlardan hem de oturma eylemini dağıtan Mısır güvenlik güçlerinden onlarca kişi öldü ve yaralandı.

2020 yılının Kasım ayında Mısır mahkemesi, Müslüman Kardeşler’in tutuklanan 59 üye ve liderini ‘bir toplanma ve oturma eylemi düzenlemeye katılmaktan’ suçlu bulduktan sonra 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. 7 sanığa da 5 yıl hapis cezası verildi. Haziran 2021'de Mısır Yargıtay Mahkemesi, nihai bir kararla, ‘Müslüman Kardeşler’in 12 üyesi ve liderinin idam edilmesi kararını’ onadı.

Müslüman Kardeşler örgütünün eski liderlerinden Mısırlı siyasi analist Muhtar Nuh, örgütün ‘Rabia Meydanı’nda oturma eyleminin’ onuncu yıldönümünde bir belgesel film çekmesini “bir tür iflas” olarak değerlendirdi. Nuh, “örgütün şu anda mağduriyet propagandasını pekiştiren ve ona sadık olanlara halen hayatta olduğuna dair mesajlar gönderen şeylerden başka hiçbir şey sunmadığına” dikkat çekti.

Nuh, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamasında “örgütün Batı fonunu çekmek için tarihi bir yeteneğe sahip olduğunu” söyledi. Geçtiğimiz yıllarda Müslüman Kardeşler üyelerinin ‘Arap siyasi rejimlerine şantaj aracı’ olarak kullanılan insan hakları kurumlarında aktif olduklarını beyan eden Nuh, örgütün pek çok unsurunun artık finansman çeken işler ve içerikler üretmede aktif olan, aynı zamanda kardeşlik anlatısı ve olayları gibi örgütün hedeflerine hizmet eden medya ve prodüksiyon platformları kurma eğiliminde olduklarını açıkladı.

Mısır'daki radikal örgütler uzmanı, araştırmacı ve Müslüman Kardeşler örgütünün Arap ve uluslararası kamuoyunu etkilemek için kullandığı modern araçları ele alan ‘Kılavuzun Şifresi’ kitabının yazarı Mahmud Basyoni, kardeşlik anlatısındaki merkezi olaylarla ilgili belgesellerin yapımının ‘yeni bir şey olmadığını’ düşünüyor. Basyoni, Müslüman Kardeşler’in sürekli ısıtıp ısıtıp gündeme getirdiği ‘mazlumiyet’ fikrinin inşasında Rabia Meydanı’nda oturma eylemi’ olaylarının merkezi önemini vurguladı.

Basyoni, Şarku'l Avsat'a, şu anda örgütte “aşırı derecede tehlikeli” olarak tanımladığı, teknolojiyi ve yeni etkileşim araçlarını kullanmada yetenekli olan gençlerin hâkim olduğu bir eğilimin varlığından bahsetti. Basyoni, “Örneğin bu gençler, sosyal medya platformlarında görsel içerik üretip tanıtmanın yanı sıra uluslararası insan hakları ve medya kuruluşlarının çalışma mekanizmalarını anlamaya, yabancı dillere hâkim olup Arap olmayan unsurlara da ulaşmaya çalışıyorlar.  Böylece kurumlarla kolayca iletişim kurup birçok olayla ilgili ‘kardeşlik’ anlatısını yayabiliyorlar” ifadelerini kullandı.

Radikal örgütler uzmanı ve araştırmacısı Basyoni, Müslüman Kardeşler’in belgeseller gibi çekici içerikler kullanarak Z kuşağını hedef almaya çalıştığını belirterek “Zaten bu nesil okumayı sevmez. Gidip raporları derinlemesine inceleme uğraşına girmezler” dedi. Basyoni, Müslüman Kardeşler'in, yaptıkları çalışmaları tarafsız ve örgütle resmi bağı olmayan şirket ve platformlar aracılığıyla sunma isteğine dikkat çekerek, Müslüman Kardeşler’in bu şekilde halkın daha geniş kitlelerinden kabul görmesini sağladığını açıkladı.