Sisi: Mısır reformlar sayesinde ekonomik krizin üstesinden geldi

Mısır Cumhurbaşkanı Harp Okulu’nu denetledi ve Sudan’da ateşkes için çağrıda bulundu.

Mısır Cumhurbaşkanı, cumartesi günü Kahire’deki Harp Okulu’nu ziyaret ettiği sırada (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı, cumartesi günü Kahire’deki Harp Okulu’nu ziyaret ettiği sırada (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi: Mısır reformlar sayesinde ekonomik krizin üstesinden geldi

Mısır Cumhurbaşkanı, cumartesi günü Kahire’deki Harp Okulu’nu ziyaret ettiği sırada (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı, cumartesi günü Kahire’deki Harp Okulu’nu ziyaret ettiği sırada (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, ülkesinin “Sudan’daki iç savaşa son verilmesi” yönündeki tutumunu yeniden vurguladı. Sisi, Harp Okulu öğrencilerine hitaben yaptığı konuşmada, ülkesinin “Sudan’daki çatışmalara son vermek ve kardeş taraflar arasında müzakere yoluyla çözüme ulaşmak için kararlı olduğunu’ söyledi.

Kahire’deki Harp Okulu’nu ziyaret eden Mısır Cumhurbaşkanı, ‘ülkesinin Sudan krizine önem verdiğini’ sözlerine eklerken, Sudan’da işlerin bir an önce istikrara kavuşmasını umduğunu ifade etti. Devletlerin istikrarı üzerinde olumsuz bir etkiye neden olmasından dolayı içişlerine müdahale edilmemesi gerektiğini vurguladı. Sisi “Mısır’ın konumu, gerek Libya gerekse Sudan konusunda her zaman kesin olmuştur” ifadelerini de sözlerine ekledi.

Sisi Harp Okulu öğrencileri ile konuşurken (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi Harp Okulu öğrencileri ile konuşurken (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Sisi, Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan ziyaretin video klibinde yaptığı konuşmada, “ülkesinin çok sayıda misafire (sığınmacıya) ev sahipliği yaptığına, sayıların yaklaşık 9 milyona vardığına” dikkat çekti. Cumhurbaşkanı “Her ülke istikrarsızlık ve kargaşayla yüzleşiyor, yerinden edilmiş kişiler ve mülteciler Mısır’da güvenlik bulacaklar” ifadelerini kullandı. Sisi ülkesinin son 8 hafta içinde 200 bin Sudanlıyı kabul ettiğini belirtirken, bu ülkeler ve Mısır için önemini de göz önünde bulundurarak, komşu ülkelere güvenlik ve asayişin yeniden tesis edilmesi gerekliliğini vurguladı.

Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında savaşın patlak vermesinden bu yana Kahire, ‘acil ateşkes’ çağrısında bulunuyor. Mısır bu bağlamda, krizi çözmek için uluslararası aktörlerle kapsamlı temaslarda bulundu.

Mısır Cumhurbaşkanı, 9 Haziran akşamı Angola, Zambiya ve Mozambik’i içeren Afrika gezisinden döndü. Geziyle ilgili değerlendirmelerde bulunurken, Mısır’ın COMESA başkanlığı döneminde Afrikalı kardeşleriyle daha fazla açıklık ve iş birliği sağlamayı hedeflediğini belirtti. Ayrıca “Son iki yılda bu yönde adımlar oldu ve Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı (COMESA) içindeki ticaret anlaşmasını yürürlüğe sokmak için Mısır çabaları yoğunlaştı” ifadelerini dile getirirken, iş birliği başlatmaya hazır olarak anlaşmayı imzalayacak sadece 3 ülke olduğunu belirtti.

Sisi akademi öğrencileriyle birlikte bisiklete biniyor (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi akademi öğrencileriyle birlikte bisiklete biniyor (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Sisi “COMESA ve Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC), herkes açısından çıkarlı olan iş birliğini, ticaret hacmini ve ticaret alışverişini artırmayı amaçlayan Afrika kıtasında iki ekonomik birliktir” dedi.

Cumhurbaşkanı Sisi, “Mısır COMESA liderliğini Zambiya’ya devrettikten sonra, bu birliğin karar vericilerinden biri oldu” dedi. Angola ve Mozambik ülkelerine yaptığı ziyareti ‘birbirlerini tanımak ve iş birliğini geliştirmek için bir fırsat’ olarak değerlendirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı, daha önce akademiye yaptığı ziyarette öğrencilere, küresel ekonomik krizin yansımaları ile ilgili olarak, hükümetin 3 yılı aşkın süredir devam eden ve yaklaşık 2 yıldır küresel ekonomiyi ve Mısır’ı etkisi altına alan Kovid-19 salgını ile başlayan krizin etkilerini azaltmak için çalıştığını yineledi. Ayrıca ülkesinin 2016’dan bu yana uygulanan reformlar sayesinde krizin üstesinden geldiğini vurguladı.

Rusya-Ukrayna krizinin ekonomik yansımalarına değinerek, devletin bu etkileri hafifletmeye yönelik çabalarını doğruladı ve ‘bunların fiyatlar ve tedarik zincirleri üzerinde etkisi olan büyük bir kriz olduğunu, ciddi bir etkiye sahip olduğunu ve etkisinin devam ettiğini’ de belirtti.

Mısır, salgının ve Rusya-Ukrayna savaşının yansımalarının ardından ekonomik kriz ve yüksek fiyat dalgasıyla karşı karşıya kaldı. Mısır Merkez Bankası esnek bir döviz kurunu benimsemeye karar verdiğinden bu yana, Mısır lirasının değeri dolar karşısında düştü ve ABD dolarının değeri resmi piyasada 30 Mısır lirası sınırını aştı.

Mısır Cumhurbaşkanı, ‘ülkede çalışan birçok kesimin hazırlanmasında ve nitelik kazanmasında Harp Okulu’nun oynadığı rolün önemine’ dikkat çekti. Ayrıca “Bunun amacı, çeşitli devlet kurumlarına katılanların, akademide oldukları süre boyunca uygun seviyede bağlılık, anlayış ve çalışma hevesi kazanması yoluyla yeteneklerini geliştirmek ve bunu teyit etmektir” dedi.

Sisi’nin Harp Okulu ziyaretinden bir kare (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi’nin Harp Okulu ziyaretinden bir kare (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Sisi “Sonuçlar çok ümit verici. Ulaştırma ve Maliye Bakanlıkları ya da idari ve dış gözetim gibi diğer kurumlarda çeşitli uzmanlık veya kadrolarla Harp Okulu’ndan mezun olanlar umut verici sonuçlar aldığını, bunun söz konusu deneyimin başarılı olduğunu ayrıca zamanın gerektirdiği ve genel olarak bir insan özelliği olan ileriye doğru ilerleme yeteneklerinin olduğunu teyit ediyor” dedi.

Ziyaret sırasında Mısır Cumhurbaşkanı, Harp Okulu içindeki bir dizi farklı eğitim faaliyetini denetledi. Ulaştırma ve Eğitim bakanlıklarında, İdari Kontrol Otoritesi’nde ve Mısır Askeri Akademisi’nde bir eğitim dönemi gerektiren bir dizi farklı hükümet sektöründe devlet işlerinde görev alacak bir dizi ileri düzey askerle bir araya geldi.

Şarku’l Avsat’ın Ortadoğu Haber Ajansı’ndan (MENA) aktardığı habere göre Mısır Cumhurbaşkanı, Harp Okulu öğrencileriyle birlikte olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirirken, doğru ve sağlıklı bir fiziksel yapı, farkındalık ve özel beceriler geliştirmede kendilerini korumalarını ve burada olmalarından mümkün olduğu kadar yararlanmalarını istedi.



İhvan, belgesel çekerek yeniden varlık bulmaya çalışıyor

Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 
Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 
TT

İhvan, belgesel çekerek yeniden varlık bulmaya çalışıyor

Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 
Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 

Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan-ı Müslimin), ‘Rabia Meydanı’nda oturma eylemleri’ konulu bir belgesel çekerek bir kez daha varlık sahnesine çıkmaya çalışıyor. 14 Ağustos 2013'te İhvan’ın gerçekleştirdiği oturma eyleminin dağılmasının 10. yıldönümüne denk geliyor. Belgeselin arka planındaki amaç, oturma eylemleri vasıtasıyla ‘İhvan anlatısını’ tanıtmak.

Basında çıkan haberlere göre şu anda İngiltere'nin başkenti Londra’daki gösterimi yapılan yeni belgesel filmin yapımcılığını, İhvan'a bağlı olduğu düşünülen bir şirket yaptı. Filmin pazarlaması da İhvan tarafından finanse edilen başka şirketler tarafından yapılıyor.

Filmin yapımcı şirketi, iki gün önce Londra'da İngiliz siyasetçilerin ve gazetecilerin katılımıyla bir sempozyum düzenledi. Sempozyum, İhvan’ın sahibi olduğu ‘Mekameleen’ ve ‘el-Hivar’ da dahil olmak üzere Müslüman Kardeşler kanallarında yayıncılık yapan Usame Gaviş tarafından yönetildi. Usame aynı zamanda filmin yapımcılığını üstlenen medya şirketinin editoryal platformunu da yönetiyor.

Şarku'l Avsat'a konuşan uzmanlara göre İhvan’ın, “Rabia Meydanı’nda oturma eyleminin” 10. yıldönümünde bir hareket yaratma çabası, örgütün sürdürmeye çalıştığı ‘mazlumiyet’ propagandasınuı yeniden canlandırmayı amaçlıyor. Söz konusu olayları yaşamamış genç nesiller üzerinde tesirli yeni vasıtaların kullanılmasının yanı sıra örgütün siyasi amaçlarına hizmet eden çalışmalar sunarak fon kaynaklarını korumak da bu çabalar dahilinde.

‘Rabia Meydanı’nda oturma eylemi’ olayları, eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin görevden alınmasının hemen ardından Mursi yönetiminin lehine yapılan kitlesel halk gösterileri ve sonrasında yaşanan süreci anlatıyor.

Mısır Silahlı Kuvvetleri’nin taraf olduğu halk protestoları esnasında, örgüt liderlerinin talimatıyla İhvan eylemcileri, Mursi'nin tekrar iktidara gelmesi için baskı yapmak üzere Nasr şehrindeki Rabia meydanlarında, Nahda Hareketi’ne tabi olanlar da Kahire Üniversitesi yakınında bulunan Gize Valiliği önünde toplandı.

Mısır'daki Ulusal İnsan Hakları Konseyi'nin raporu da dahil olmak üzere birçok Mısır ve Arap insan hakları raporuna göre, oturma eylemine katılan protestocuların dağılmasını önlemek için bazı unsurlar tarafından silah kullanıldı. Karşılıklı ateş sonucu, hem oturma eylemine katılanlardan hem de oturma eylemini dağıtan Mısır güvenlik güçlerinden onlarca kişi öldü ve yaralandı.

2020 yılının Kasım ayında Mısır mahkemesi, Müslüman Kardeşler’in tutuklanan 59 üye ve liderini ‘bir toplanma ve oturma eylemi düzenlemeye katılmaktan’ suçlu bulduktan sonra 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. 7 sanığa da 5 yıl hapis cezası verildi. Haziran 2021'de Mısır Yargıtay Mahkemesi, nihai bir kararla, ‘Müslüman Kardeşler’in 12 üyesi ve liderinin idam edilmesi kararını’ onadı.

Müslüman Kardeşler örgütünün eski liderlerinden Mısırlı siyasi analist Muhtar Nuh, örgütün ‘Rabia Meydanı’nda oturma eyleminin’ onuncu yıldönümünde bir belgesel film çekmesini “bir tür iflas” olarak değerlendirdi. Nuh, “örgütün şu anda mağduriyet propagandasını pekiştiren ve ona sadık olanlara halen hayatta olduğuna dair mesajlar gönderen şeylerden başka hiçbir şey sunmadığına” dikkat çekti.

Nuh, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamasında “örgütün Batı fonunu çekmek için tarihi bir yeteneğe sahip olduğunu” söyledi. Geçtiğimiz yıllarda Müslüman Kardeşler üyelerinin ‘Arap siyasi rejimlerine şantaj aracı’ olarak kullanılan insan hakları kurumlarında aktif olduklarını beyan eden Nuh, örgütün pek çok unsurunun artık finansman çeken işler ve içerikler üretmede aktif olan, aynı zamanda kardeşlik anlatısı ve olayları gibi örgütün hedeflerine hizmet eden medya ve prodüksiyon platformları kurma eğiliminde olduklarını açıkladı.

Mısır'daki radikal örgütler uzmanı, araştırmacı ve Müslüman Kardeşler örgütünün Arap ve uluslararası kamuoyunu etkilemek için kullandığı modern araçları ele alan ‘Kılavuzun Şifresi’ kitabının yazarı Mahmud Basyoni, kardeşlik anlatısındaki merkezi olaylarla ilgili belgesellerin yapımının ‘yeni bir şey olmadığını’ düşünüyor. Basyoni, Müslüman Kardeşler’in sürekli ısıtıp ısıtıp gündeme getirdiği ‘mazlumiyet’ fikrinin inşasında Rabia Meydanı’nda oturma eylemi’ olaylarının merkezi önemini vurguladı.

Basyoni, Şarku'l Avsat'a, şu anda örgütte “aşırı derecede tehlikeli” olarak tanımladığı, teknolojiyi ve yeni etkileşim araçlarını kullanmada yetenekli olan gençlerin hâkim olduğu bir eğilimin varlığından bahsetti. Basyoni, “Örneğin bu gençler, sosyal medya platformlarında görsel içerik üretip tanıtmanın yanı sıra uluslararası insan hakları ve medya kuruluşlarının çalışma mekanizmalarını anlamaya, yabancı dillere hâkim olup Arap olmayan unsurlara da ulaşmaya çalışıyorlar.  Böylece kurumlarla kolayca iletişim kurup birçok olayla ilgili ‘kardeşlik’ anlatısını yayabiliyorlar” ifadelerini kullandı.

Radikal örgütler uzmanı ve araştırmacısı Basyoni, Müslüman Kardeşler’in belgeseller gibi çekici içerikler kullanarak Z kuşağını hedef almaya çalıştığını belirterek “Zaten bu nesil okumayı sevmez. Gidip raporları derinlemesine inceleme uğraşına girmezler” dedi. Basyoni, Müslüman Kardeşler'in, yaptıkları çalışmaları tarafsız ve örgütle resmi bağı olmayan şirket ve platformlar aracılığıyla sunma isteğine dikkat çekerek, Müslüman Kardeşler’in bu şekilde halkın daha geniş kitlelerinden kabul görmesini sağladığını açıkladı.