SDG, 10 binden fazla DEAŞ'lı için mahkeme kurma kararı aldı

Konuyla ilgili çalışan diplomatlar kararı sürpriz olarak niteliyor

YPG'nin elinde tutuklu bulunan DEAŞ militanları içinde 60 farklı ülke yurttaşlarının bulunduğu düşünülüyor (Reuters)
YPG'nin elinde tutuklu bulunan DEAŞ militanları içinde 60 farklı ülke yurttaşlarının bulunduğu düşünülüyor (Reuters)
TT

SDG, 10 binden fazla DEAŞ'lı için mahkeme kurma kararı aldı

YPG'nin elinde tutuklu bulunan DEAŞ militanları içinde 60 farklı ülke yurttaşlarının bulunduğu düşünülüyor (Reuters)
YPG'nin elinde tutuklu bulunan DEAŞ militanları içinde 60 farklı ülke yurttaşlarının bulunduğu düşünülüyor (Reuters)

Suriye'nin kuzeydoğusundaki bölgelerde ABD destekli otonom bir yönetim kuran YPG'nin çatısını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG), yıllardır tutuklu bulunan yaklaşık 10 bin DEAŞ militanını yargılama kararı aldı.

Konuyla ilgili çalışan diplomatlar kararı sürpriz olarak niteledi.

2017-2019'da kontrol altında tuttukları son toprakları da kaybeden DEAŞ güçlerinin önemli bir bölümü SDG tarafından tutuklanmıştı.

SDG daha önce Kanada, Fransa ve Birleşik Krallık başta olmak üzere birçok ülkeye, DEAŞ saflarında savaşan vatandaşlarını ve gözaltı kamplarında tutulan birçok kadın ve çocuğu geri alma çağrısı yapmıştı.

Bölgeyi kontrol eden YPG öncülüğündeki yönetim, çağrılara yanıt alamadıklarını belirterek kendi "açık, özgür ve şeffaf" yargılama sürecini başlatacaklarını açıkladı.

Reuters'a konuşan üst düzey bir yetkili, "yerel terörle mücadele yasasının" geçen yıl genişletildiğini ve yargılamalarda kullanılacağını söyledi. Sanıkların avukat tutma hakları bulunduğunu belirten yetkili, avukat bulunmaması durumunda mahkemenin DEAŞ militanlarına avukat atayıp atamayacağına ilişkin bir bilgi vermedi.

Yetkili, hak örgütleri ve ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyondan temsilcilerin mahkemelere davet edileceğini söyledi.

Suriye'nin kuzeyinde SDG kontrolündeki bölgelerde idam cezasının uygulanmadığı öne sürülüyor.

SDG'nin 10 binden fazla DEAŞ savaşçısını yaklaşık 20 merkezde alıkoyduğu ve bunlardan 2 bininin kendi ülkeleri tarafından iadeleri reddedilen yabancı savaşçılar oldukları tahmin ediliyor. Bölgedeki El-Hol kampında, IŞİD savaşçılarının akrabaları olan 51 bin kadın ve çocuğun tutulduğu da biliniyor.

Karar "sürpriz" olarak değerlendiriliyor

Suriye'de 12. yılı geriden bırakan iç savaş sürecinin en karmaşık konularından biri de ülkedeki savaşa katılan yabancı militanların durumu. 

Kendi terörle mücadele yasalarının DEAŞ militanlarını yeterince uzun süre cezaevinde tutamayacağından endişe eden birçok ülke IŞİD'e katılan vatandaşlarını geri almayı reddetmişti.

Konuyla ilgili Reuters'a konuşan Suriye üzerine çalışan Batılı bir diplomat kararın sürpriz olduğunu söyledi. 

Yargılama kararı daha önce de gündeme gelmiş ancak Suriye hükümetinden bağımsız bir bölgesel mahkemenin alacağı kararların yasallığı tartışma konusu olmuştu.

Batılı diplomat, "Kimse bunu yapacaklarını düşünmedi. Çok fazla insanı tutuyorlar ve bunu çok ciddiye alıyoruz. Ancak bu onları yargılamaktan farklı bir konu. Onları yargılamak tamamen farklı bir sorun" diye konuştu.

Diplomat, bu tip yargılamaların yüksek güvenlik seviyesi gerektirdiğini ve yargılama sürecinde DEAŞ savaşçılarının firar riskinin artacağını söyledi.

İnsan Hakları Gözlemevi'nde terörle mücadele uzmanı olarak görev yapan Letta Tayler ise uluslararası toplumun ya mahkemeleri desteklemesi ya da kendi ülkelerinde veya üçüncü ülkelerde yargılamalara öncülük etmesi gerektiğini söyledi.

Tayler, "Bundan azı sadece tutukluların haklarının ihlali anlamına gelmez. Ayrıca DEAŞ suçları için adaletin sağlandığını görmeyi hak eden kurbanlar ve ailelerinin yüzüne atılmış bir tokat olur" diye konuştu. 

Independent Türkçe, Reuters, AP



Washington, Suriye'de Dürzilere yönelik şiddeti kınadı

İşgal altında bulunan Golan Tepeleri'ndeki Dürzilerin, çarşamba günü Mecdel Şems köyündeki sınır kontrol noktası yakınlarında Suriye Dürzileriyle dayanışma gösterisi (AFP)
İşgal altında bulunan Golan Tepeleri'ndeki Dürzilerin, çarşamba günü Mecdel Şems köyündeki sınır kontrol noktası yakınlarında Suriye Dürzileriyle dayanışma gösterisi (AFP)
TT

Washington, Suriye'de Dürzilere yönelik şiddeti kınadı

İşgal altında bulunan Golan Tepeleri'ndeki Dürzilerin, çarşamba günü Mecdel Şems köyündeki sınır kontrol noktası yakınlarında Suriye Dürzileriyle dayanışma gösterisi (AFP)
İşgal altında bulunan Golan Tepeleri'ndeki Dürzilerin, çarşamba günü Mecdel Şems köyündeki sınır kontrol noktası yakınlarında Suriye Dürzileriyle dayanışma gösterisi (AFP)

ABD, dün Suriye'de Dürzi toplumuna yönelik şiddeti kınayarak, bunu "kınanması gereken ve kabul edilemez" olarak nitelendirdi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce yaptığı açıklamada, "Suriye'deki Dürzi toplumuna yönelik son dönemdeki şiddet ve kışkırtıcı söylemler kınanacak ve kabul edilemez niteliktedir" dedi.

"Geçiş yetkilileri çatışmaları durdurmalı, sivillere yönelik şiddet ve kötü muamele faillerini eylemlerinden dolayı sorumlu tutmalı ve tüm Suriyelilerin güvenliğini sağlamalıdır."

Suriye Dürzi toplumunun en önemli ruhani lideri olarak kabul edilen Şeyh Hikmet el-Hicri, yaptığı açıklamada, Şam yakınlarındaki Ceramana ve Sahnaya bölgelerinde son iki gündür yaşananları, "sivillerin evlerine yönelik haksız bir soykırım saldırısı" olarak nitelendirdi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre, Suriye'de pazartesi gecesinden bu yana mezhep çatışmaları yaşanıyor. Bu çatışmalarda Dürzi militanlar, güvenlik görevlileri, hükümet yanlısı savaşçılar ve siviller de dahil olmak üzere 100'den fazla kişi hayatını kaybetti.

ABD, dün Amerikalı yetkililerin iki gün önce New York'ta Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani ile görüştüğünü doğruladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Washington'un Suriye geçiş yetkililerini mezhepsel şiddeti durdurmak için önlem almaya çağırdığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Şeybani, geçen cuma günü New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde yeni Suriye bayrağını göndere çekerek yeni bir dönemin başladığını ilan etti.

Bruce, ABD'li yetkililerin salı günü New York'ta Suriye heyetiyle görüştüğünü belirtti.

Ayrıca, ABD'nin, Başkan Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından iktidara gelen geçiş yetkililerini “istikrarı güçlendirecek politikalar seçmeye” çağırdığını belirtti.