Rusya’nın Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’ndan çekilme olasılığı yüksek

Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması kapsamında yük taşıyan bir gemi ve Yenikapı açıklarında İstanbul Boğazı’nı geçmek için bekleyen diğer ticaret gemileri (Reuters-Arşiv)
Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması kapsamında yük taşıyan bir gemi ve Yenikapı açıklarında İstanbul Boğazı’nı geçmek için bekleyen diğer ticaret gemileri (Reuters-Arşiv)
TT

Rusya’nın Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’ndan çekilme olasılığı yüksek

Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması kapsamında yük taşıyan bir gemi ve Yenikapı açıklarında İstanbul Boğazı’nı geçmek için bekleyen diğer ticaret gemileri (Reuters-Arşiv)
Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması kapsamında yük taşıyan bir gemi ve Yenikapı açıklarında İstanbul Boğazı’nı geçmek için bekleyen diğer ticaret gemileri (Reuters-Arşiv)

İsimsiz bir kaynak, bu konudaki görüşmeler devam etse de, Rusya’nın Temmuz ayında Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’ndan çekilme olasılığının yüksek olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın RIA haber ajansından aktardığı habere göre, Rusya, Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye’nin aracılık ettiği, tahılın Ukrayna limanlarından çıkarılmasına izin veren ve 18 Temmuz’da sona erecek olan anlaşmadan istediğini alamadığından defalarca şikayet etti.

Moskova’nın talepleri arasında, Rusya’dan amonyak nakliyesinin, Ukrayna topraklarından geçerek Odessa’daki Pivdennyi gönderilmesine yeniden başlatılması yer alıyor.

Amonyak nakli, geçen yıl Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasının ardından durdurulmuştu.

Talepler arasında, Rusya Ziraat Bankası’nın (Russian Agricultural Bank) uluslararası ödeme sistemi SWIFT’e yeniden bağlanması da yer alıyor.

Rusya’nın gıda ve gübre ihracatı Batı yaptırımlarına tabi değil. Ancak Moskova, ödeme sistemleri, lojistik ve sigorta üzerindeki kısıtlamaların ihracatın önünde bir engel olduğunu öne sürüyor.



Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
TT

Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi tarafından dün yapılan bir açıklamada, Başkan Donald Trump'ın yönetiminin zorlu taleplerini artırdığı belirtildi. Açıklamada bunun hükümet yetkililerinin söz konusu talepleri detaylandıran bir mektubu izinsiz olarak gönderdiklerine dair bir raporun yayınlanmasına rağmen gerçekleştiği belirtildi.

New York Times (NYT) gazetesi, cuma akşamı geç saatlerde, ismi açıklanmayan kaynakların, hükümet avukatlarından 11 Nisan'da Harvard Üniversitesi’ne ulaşan bir mektubun, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimindeki üst düzey yetkililer onaylamadan ya da yayınlanması için yeşil ışık yakmadan gönderildiğini söylediklerini bildirdi.

Reuters'ın aktardığına göre Harvard Üniversitesi, mektubun kendisine ulaşmasından üç gün sonra üniversitenin işe alma, öğrenci kabul etme ve direktif verme hakları konusunda ‘hükümete tavizler verilmesi’ anlamına geldiğini söylediği taleplerin çoğunu reddetti.

Bunun üzerine Trump yönetimi, üniversiteye sağlanan 2,3 milyar dolarlık fonu dondurdu. Ayrıca üniversitenin vergiden muaf edilme statüsünü ve yabancı öğrenci kaydetme yetkisini geri almakla tehdit etti. Trump yönetimi, üniversitenin dış ilişkileri, öğrencileri ve öğretim üyeleri hakkında bilgi de talep etti.

ABD Başkanı Trump, ocak ayında göreve başlamasından bu yana geçtiğimiz yıl Filistin yanlısı protestoları kötü idare ettikleri ve kampüslerde antisemitizmin yayılmasına izin verdikleri gerekçesiyle ABD'nin önde gelen üniversitelerine baskı yapmaya devam ediyor.

Ancak aralarında bazı Yahudi grupların da bulunduğu protestocular, İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki eylemlerine yönelik eleştirilerinin yanlış bir şekilde antisemitizmle bir tutulduğunu vurguluyor.