Elektronik sigaraların zararlarına ilişkin yeni kanıtlar bulundu

Risklerini izlemek için uzun vadeli araştırma çağrıları

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Elektronik sigaraların zararlarına ilişkin yeni kanıtlar bulundu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Amerikan Kalp Derneği tarafından Pazartesi günü Circulation dergisinde yayınlanan bilimsel bir araştırma, elektronik sigaranın zararlarına ilişkin yeni kanıtlar ortaya koydu.

Açıklamada, elektronik sigara kullanımının kısa ve uzun vadede sağlık üzerindeki etkilerini anlamak için elektronik sigarayla ilgili temel bilimsel ve klinik kanıtlar üzerinde daha fazla araştırma yapılması tavsiye edildi.

Baltimore'daki Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yardımcı doçent olan bilimsel bildiri yazım komitesinin gönüllü başkanı Jason J. Rose, “Elektronik sigaralar, kullanıcının farkında olmayabileceği kimyasallar ve diğer bileşikler de dahil olmak üzere vücut için potansiyel olarak zararlı birçok madde içerir” dedi.

Rose, nikotin içeren elektronik sigaraların, kan basıncının artması ve kalp atış hızının yükselmesi de dahil olmak üzere birçok hemodinamik ölçümde ciddi değişikliklerle ilişkili olduğunu açıkladı Rose, “Nikotin olmasa bile, elektronik sigaralardaki bileşenler, özellikle de aroma maddeleri, bağımsız olarak kalp ve akciğer hastalığı ile ilişkili riskler taşımaktadır” diye ekledi.

Amerikan Kalp Derneği, elektronik sigara kullanımı ile kronik obstrüktif akciğer hastalığı, kronik bronşit, amfizem veya astım gelişimi arasında bir ilişki olduğunu açıkladı.

Açıklamada, 2010 yılından bu yana elektronik sigara kullanan veya kullanmakta olan kişilerin sayısında hızlı bir artış olduğuna ve bu kullanıcıların çoğunun mevcut veya eski sigara içicileri olduğuna işaret ediliyor.

Düzenleyici Bilim Derneği Tütün Merkezi'nin eş direktörü Rose Marie Robertson, “Gençlerin elektronik sigaraların zararlı olmadığını varsaymaları konusunda büyük bir endişe var. Çünkü yaygın olarak bulunmakta ve daha önce hiç tütün ürünü kullanmamış birçok insanı içeren bir yaş grubuna pazarlanmaktadır” dedi.

Robertson, “Ayrıca araştırmalar, elektronik sigara kullanan bazı gençlerin diğer tütün ürünlerini kullanmaya devam ettiğini ve kullanımları ile madde kullanım bozuklukları arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor” dedi.

Bazı üreticilere göre, geleneksel sigaraların içilmesinin bilinen sağlık riskleri nedeniyle, elektronik sigara ürünleri sigara bırakma araçları olarak değerlendiriliyor.

Rose Marie Robertson, “Elektronik sigara şirketleri, ürünlerini geleneksel sigarayı bırakmanın bir yolu olarak önerdiler. Kısa vadeli faydalar dışında bunu destekleyen güçlü bir kanıt yok ve uzun vadeli bilimsel tıbbi güvenlik verileri de eksik” dedi.

Mısır Benha Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyovasküler Hastalıklar Yardımcı Doçenti Ahmed Benderî yaptığı açıklamada, “Elektronik sigara ürünlerinin tütün kullanımını bırakmak için ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanmadığını bilmek önemli. Elektronik sigaraların bileşenlerinin ne olduğunu ya da ne kadar nikotin içerdiklerini bilmiyoruz. Bu bildirinin elektronik sigara içmenin tehlikeleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen herkes için değerli bir kaynak olduğunu ve bu konuda daha fazla araştırma yapılmasını teşvik etmemiz gerekiyor. Herkes elektronik sigara kullanımı konusunda dikkatli olmalıdır. Eğer sigara içiyorsanız, doktorunuzla konuşmalısınız. Sağlığa verdiği ciddi zarar göz önüne alındığında, sigarayı bırakmak için birçok etkili program mevcut” dedi.



ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
TT

ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)

Reuters'ın haberine göre Trump yönetimi, göçmenleri askeri uçakla Libya'daki gözaltı merkezlerine göndermeyi planlıyor.

The New York Times'a konuşan yetkililer, uçağın çarşamba günü kadar erken kalkabileceğini söyledi. Uçuşta yer alacak kişilerin uyrukları henüz belli değil.

Libya'da şiddetli çatışmalar var ve insan hakları grupları, ülkedeki göçmen gözaltı merkezlerini "korkunç" ve "içler acısı" diye niteliyor.

Bu girişim, Trump yönetiminin göçmenleri ABD'ye girmekten caydırmaya ve ülkede yasadışı olarak bulunanlara, zor koşullara sahip ülkelere gönderilebilecekleri mesajını vermeye çalıştığı dönemde geldi.

Yine de uçuş, yasal, lojistik ya da diplomatik kısıtlamalar nedeniyle gerçekleşmeyebilir. Yönetim daha önce de bir grup Venezuelalıyı El Salvador'a gönderdiği için sert tepkiyle karşılaşmıştı. Bu kişiler teröristlere ayrılmış bir hapishanede tutuluyor.

Dışişleri Bakanlığı, "suç, terörizm, patlamamış kara mayınları, iç karışıklık, insan kaçırma ve silahlı çatışmalar" nedeniyle Amerikan halkına Libya'ya gitmemeyi tavsiye ediyor.

Ülke, uzun yıllar diktatörlük yapan Muammer Kaddafi'nin 2011'de devrilmesinden bu yana yıllardır süren iç savaşla karşı karşıya ve hâlâ bölünmüş durumda. Birleşmiş Milletler'in tanıdığı hükümet Libya'nın batısını Trablus'tan yönetiyor. Aynı zamanda doğu, ülkenin petrol sahalarının çoğunu kontrol eden savaş lordu Halife Hafter liderliğindeki hükümet tarafından yönetiliyor.

ABD'nin Trablus'taki hükümetle sadece resmi ilişkisi var ama bu Hafter'in oğlu Saddam'ın geçen hafta Washington'ı ziyaret etmesini ve birkaç Trump yetkilisiyle görüşmesini engellemedi. Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Hafter'le dostane bir ilişkisi vardı.

Libya, Avrupa'ya gitmeye çalışan göçmenler için merkez niteliğinde. Ülkede mülteciler ve göçmenler için çok sayıda gözaltı tesisi var. Uluslararası Af Örgütü, 2021 tarihli raporunda bu tesislerin "erkeklere, kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel şiddet" kanıtlarıyla "korkunç" bir "cehennem manzarası" oluşturduğunu belirtmişti.

Öte yandan Küresel Gözaltı Projesi, Libya'da tutulan göçmenlerin "fiziksel kötü muamele ve işkencenin" yanı sıra zorla çalıştırma ve köleliğe maruz kalabileceğini açıklamıştı.

Dışişleri Bakanlığı geçen sene yıllık raporunda ülkedeki gözaltı merkezlerindeki "sert ve hayati tehlike oluşturan" koşullara işaret etmişti. Raporda göçmenlerin "göçmenlik mahkemelerine ya da yasal süreçlere erişimlerinin olmadığı" belirtilmişti.

Carnegie Endowment for International Peace'de Libya uzmanı olan Frederic Wehrey, The Times'a şunları söyledi:

Bu göçmen hapishanelerinde bulundum ve burası göçmenler için uygun bir yer değil. Savunmasız birini atmak için korkunç bir yer.

Independent Türkçe