Yahudilere karşı 8, Filistinlilere karşı 1132 idari tutukluluk kararı

Savunma Bakanı ile Ulusal Güvenlik Bakanı arasında tutukluluk kararlarıyla ilgili gerginlik yaşandı.

Avrupa Birliği Filistin Temsilcisi Sven Kühn Von Burgsdorff, Turmus Ayya’da yerleşimciler tarafından yakılan evde incelemelerde bulundu. (Reuters)
Avrupa Birliği Filistin Temsilcisi Sven Kühn Von Burgsdorff, Turmus Ayya’da yerleşimciler tarafından yakılan evde incelemelerde bulundu. (Reuters)
TT

Yahudilere karşı 8, Filistinlilere karşı 1132 idari tutukluluk kararı

Avrupa Birliği Filistin Temsilcisi Sven Kühn Von Burgsdorff, Turmus Ayya’da yerleşimciler tarafından yakılan evde incelemelerde bulundu. (Reuters)
Avrupa Birliği Filistin Temsilcisi Sven Kühn Von Burgsdorff, Turmus Ayya’da yerleşimciler tarafından yakılan evde incelemelerde bulundu. (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Umm Safa (Ramallah yakınlarında) ve Eş-Şarkiyye (Nablus yakınlarında) köylerine saldıran yüzlerce radikal Yahudi yerleşimciden sekizi hakkında idari tutukluluk kararı verdi. Ancak aynı zamanda, ordu komutanları Filistinlilerden bin 132 kişi hakkında idari tutukluluk kararı aldı.

İdari tutukluluk, İsrail’de İngiliz Mandası’nın Acil Savaş Yönetmeliği’ne dayalı olarak çıkarılan bir ihtiyati tedbir kararı. Bu karar uyarınca, herhangi bir delil olmaksızın güvenlik suçu işleme şüphesi bulunan kişiler yargılanmadan kısa bir süreliğine tutuklanıyor.

İsrail’in kuruluşunun ilk yıllarında bu kararlara maruz kalan ilk Yahudiler İsrailli sağcı aktivistlerdi. Söz konusu dönemde liderleri demokratik olmadığı gerekçesiyle buna itiraz ediyordu. Ne var ki İsrail makamları bunun üzerine bu tedbiri Yahudilere karşı kullanmayı azaltarak Arap siyasi aktivistlere karşı kullanımını artırdı. Bu, Batı Şeria’nın işgalinden sonra, aleyhlerinde net bir suçlama bulunmayan Filistinli siyasi aktivistlere karşı sıklıkla kullanılan bir silaha dönüştü.

İsrail askeri yetkilileri, bir dizi Yahudi terör örgütünün Filistinlilere ve sol görüşlü Yahudilere karşı operasyonlar yürüttüğünü tespit ettikten sonra, Yahudi aşırılık yanlılarına karşı idari tutukluluk kararları almaya başladı. Bununla birlikte, Yahudi idari tutukluların sayısı hiçbir zaman sekizi geçmedi.

wefrg
Bakan Ben-Gvir, Yafa en-Nasıra’daki bir suç mahallini gezdi. (Bakanlık Ofisi)

İbrani medyası, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Knesset’teki ofisinde pazartesi günü Bakan Gallant ile Ulusal Güvenlik Bakanı ve Yahudi Gücü (Otzma Yehudit) Partisi lideri Itamar Ben-Gvir arasında idari tutukluluk kararları ile ilgili bir gerilim yaşandığını bildirdi. Ben-Gvir, Arap toplumunda şiddet ve suça karşı verilen savaşın bir parçası olarak kendisine Arap vatandaşları için idari tutukluluk kararları çıkarma yetkisinin verilmesini talep etti.  Ancak Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Gallant buna şiddetle karşı çıktı.

Walla internet sitesinde yer alan habere göre, Ben-Gvir'in teklif edip geçirmek istediği bir yasa tasarısı hakkında uzun bir tartışma yaşandı. Ancak Başsavcı Yardımcısı Sharon Afek, Ben-Gvir’in süresiz idari tutukluluk kararları verme ihtimaliyle ilgili bir sorun olduğunu söyledi.

zascder
Turmus Ayya’ya haziran ayında yapılan saldırıda yerleşimcilerin şiddetine maruz kalan annesinin yüzünü gösteren Bilal Hicaz. (AFP)

Gallant tartışma sırasında Ben-Gvir’e yerleşimcilere karşı idari tutukluluk emirleri için kendisine (Gallant) ve Şin Bet’e karşı saldırgan tavrı ile idari tutuklama emirleri çıkarma çabalarının ilgisini sorguladı. Ben-Gvir, “Çok basit, siz mülke zarar verenler için idari tutukluluk talimatı veriyorsunuz. Ben ise katiller için idari tutukluluk kararı istiyorum” şeklinde cevap verdi. Gallant, en uç noktalarda Yahudilere karşı idari tutukluluk talimatları verdiğini söyledi. Son zamanlarda yerleşimciler tarafından Batı Şeria’daki yaklaşık 130 Filistin kasabasında gerçekleştirilen ve evlerin, arabaların, mülklerin ve ağaçların yakılması dahil olmak üzere onlarca sabotaj saldırısına yüzlerce Yahudi katılmasına rağmen, yalnızca sekiz kişi hakkında bu yönde talimat verdiğini belirtti.

aswefr

Söz konusu tartışma, Gallant’ın altı ay, dört ay ve üç ay olmak üzere üç yerleşimci hakkındaki tutukluluk kararlarına imza atmasının ve böylece ‘yerleşimciler arasındaki idari tutuklu sayısının rekor bir sayıya ulaşarak sekize çıkmasının’ ardından yaşandı. Gallant, Ben-Gvir’e cevaben “Partinizin üyeleri bana ve Şin Bet’e şiddetle saldırıyor” dedi. Buna karşılık Ben-Gvir “Bu doğru; çünkü verdiğiniz talimatlar (idari tutukluluk talimatları) mala zarar verilmesine karşı. Ben de katiller için idari tutukluluk kararları çıkarılması gerektiğinin arkasındayım” cevabını verdi.

Ben-Gvir sözlerinin devamında şunları söyledi:

Umarım Araplara karşı sahip olduğunuz bilgiler Yahudilere karşı sahip olduklarınızdan daha iyidir. Duvarlara yazı yazan veya arabaları ateşe veren bir Yahudi’ye ben de karşıyım. Ancak bu katillerden farklı bir dünya. Her gün bir cinayet suçu ile karşılaşıyoruz. Elime buna karşı araçlar vermeden meseleyle (Arap toplumundaki suç) ilgilenmemi söyleyemezsiniz.



3 soruda Almanya’daki tarihi seçim

Seçimler sadece Almanya değil Avrupa için de çalkantılı bir dönemde gerçekleştiriliyor (Reuters)
Seçimler sadece Almanya değil Avrupa için de çalkantılı bir dönemde gerçekleştiriliyor (Reuters)
TT

3 soruda Almanya’daki tarihi seçim

Seçimler sadece Almanya değil Avrupa için de çalkantılı bir dönemde gerçekleştiriliyor (Reuters)
Seçimler sadece Almanya değil Avrupa için de çalkantılı bir dönemde gerçekleştiriliyor (Reuters)

Almanya’da pazar günü yapılacak erken genel seçim, radikal sağın yükselişi, göçmen meselesi ve Ukrayna savaşı gölgesinde gerçekleşecek. 

Almanya, en son Afgan uyruklu bir göçmenin Münih’te aracıyla kalabalığa dalarak yaklaşık 30 kişiyi yaralamasıyla sarsılmıştı. 13 Şubat’ta yaşanan olayda 24 yaşındaki Farhad N. adlı göçmen gözaltına alınmıştı. 

Ülkenin kuzeydoğusundaki Saksonya-Anhalt eyaletinde yer alan Magdeburg kentindeki Noel pazarına düzenlenen saldırı da geniş yankı uyandırmıştı. 20 Aralık akşamı yaşanan olayda Suudi Arabistan doğumlu Talib Abdulmuhsin, aracını Noel pazarında kalabalığın üzerine sürerek aralarında 9 yaşında bir çocuğun da yer aldığı 5 kişiyi öldürmüş, 200'den fazla vatandaşı da yaralamıştı. Zanlının İslam karşıtı açıklamaları ve radikal sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisine desteği de dikkat çekmişti. 

Almanya’da 23 Şubat’ta yapılacak erken seçimler öncesinde özellikle Suriyeli ve Afgan göçmenlerin ülkelerine dönmesi en önemli vaatlerden biri oldu. 

ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya’yla irtibata geçmesi, Ukrayna savaşının gidişatı ve bocalayan ekonomi de seçimleri etkileyen önemli unsurlardan.

Başbakanlık için kimler yarışıyor?

Pazar günü yapılacak seçimlerde başbakanlık için 5 siyasetçi aday oldu.

Olaf Scholz

Yaklaşık üç yıldır görev yapan Başbakan Olaf Scholz, Ukrayna savaşının Alman ekonomisine olumsuz etkisi nedeniyle baştan beri zorlu bir mücadele veriyor. 
 

xcsvfdb
Scholz'un koltuğunu koruması zor görünüyor (Reuters)

Sosyal Demokrat Partili (SPD) siyasetçi, son dönemde göçmenlerin karıştığı saldırılara ek olarak radikal sağın da yükselişiyle sığınmacı karşıtı söylemleriyle gündeme geliyor.

SPD, asgari ücreti saat başına 12,82 eurodan 15 euroya çıkarmayı ve yatırımları artırmak için “Almanya fonu” kurmayı vaat ediyor.

Friedrich Merz

Scholz’un en dişli rakibi Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) Genel Başkanı ve Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) Başbakan adayı Friedrich Merz. Merz, CDU liderliği için 2018’de girdiği yarışta eski Şansölye Angela Merkel’e yenilmişti. 2021’de de Armin Laschet karşısında parti liderliğini kazanamamıştı.

2022’de CDU liderliğine gelen siyasetçi, özellikle göç politikaları konusunda AfD’yle işbirliği yaptığı için eleştiriliyor.CDU/CSU, AfD'nin de desteğiyle 29 Ocak’ta Federal Meclis'te göç politikasını sıkılaştırmaya yönelik önergeyi kabul ettirmişti. Merkel ise partisinin kararına tepki göstererek “Bunun yanlış bir adım olduğuna inanıyorum” demişti.
 

SACD
Merz radikal sağla işbirliği nedeniyle eleştiriliyor (Reuters)

Merz, ülkeye göçü kontrol altına almak için sınır kontrollerini artırmayı ve iltica işlemlerini hızlandırmayı vaat ediyor. Ayrıca Almanya'nın bocalayan ekonomisini canlandırmak amacıyla vergileri düşürme ve sosyal yardım harcamalarında 50 milyar euro kesinti yapma sözü veriyor. 

Alice Weidel

2013’te kurulan AfD’nin ilk başbakan adayı Alice Weidel, son dönemde Elon Musk ve ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’ten aldığı destekle gündemde.

Weidel’ın özellikle gençler arasında popüler olması ve AfD’nin eylülde Thüringen'deki eyalet seçimlerini kazanarak bir ilke imza atması, radikal sağın yükselişine dair endişeleri artırdı.

Göçmenlerin toplu olarak sınır dışı edilmesi gerektiğini savunan AfD, Rusya’ya yaptırımların sonlandırılmasını, rüzgar türbinlerinin kaldırılmasını ve Kuzey Akım doğalgaz hattının onarılmasını istiyor. 

AfD’liler Weidel’ı, yasaklı Nazi sloganı Alles für Deutschland'a (Almanya için Her Şey) andıran Alice für Deutschland (Almanya için Alice) sloganıyla destekliyor.

Sahra Wagenknecht

Sol Parti’nin kurucularından Sahra Wagenknecht, geçen yıl ocakta partiden ayrılıp Sahra Wagenknecht İttifakı’nı (BSW) oluşturdu. İzlediği politikayı “sol muhafazakarlık” diye niteleyen Wagenknecht, kayıtdışı göçe karşı katı tedbirleri savunurken, Rusya’yla ilişkilerin iyileştirilmesini istiyor. Wagenknecht, görüşleriyle hem sağ hem de sol çizgideki seçmenlerden destek alıyor.

Robert Haebeck

İktidar ortağı Yeşiller’in lideri Robert Haebeck, ısınma için fosil yakıt kullanımına ve nükleer enerjiye karşı çıkışıyla biliniyor. 

Haebeck, oylarını artırmak için AfD’yle işbirliği yaptığı için Merz’i eleştiriyor ve Ukrayna’ya yardımların artırılması gerektiğini savunuyor. 

Seçim sistemi nasıl işliyor?

Almanya'daki seçim sistemi, II. Dünya Savaşı sonrasında aşırılıkçı partilerin tek başına iktidara gelmesini önleyecek şekilde yeniden oluşturuldu. 

2023’teki reformla birlikte parlamenter sayısı da 630’la sınırlandırıldı. Hükümeti kurmak için 316 milletvekili gerekiyor. Hiçbir partinin pazar günü alacağı oylarla tek başına bu çoğunluğu sağlaması beklenmiyor.

59 milyon 200 bin seçmenin oy kullanacağı erken seçimlerde Federal Meclis'teki 630 sandalye için 4 bin 506 aday ve 29 siyasi parti yarışıyor. Seçmenler parlamenterleri, Federal Meclis de başbakanı seçiyor.

Anketler ne diyor?

Son anketlerde CDU/CSU’nun yüzde 30 civarında oy alacağı öngörülüyor. AfD’nin oy oranının yüzde 20,5; SPD’ninse yüzde 15, 5 civarı olduğu bildiriliyor. Yeşiller’in oranı da yüzde 13’e yakın konumda.

Sol Parti’nin yüzde 7’yi görebileceği, BSW’ninse yüzde 4,6’yla baraj altında kalabileceği tahmin ediliyor. Partilerin Federal Meclis’e girebilmesi için yüzde 5 oranını geçmesi gerek.

Anket tahminleri ve partilerin AfD’yle koalisyon ortaklığı yapmayacağını söylediği göz önüne alınırsa, CDU/CSU, Yeşiller ve SPD koalisyonu kurulabilir.

Diğer yandan eski Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varufakis, Merz’in seçilmesi halinde Almanya’nın ABD politikasına yakın bir çizgiye geleceğini savunuyor. 2025 Avrupa’da Demokrasi Hareketi’nin (DİEM25) kurucusu Varufakis, Merz’in “Almanya’nın refahını hiçe sayarak sağcı politikaları izleyip, Trump’ın sözünden çıkmayacağını” öne sürüyor.

Independent Türkçe, BBC, CNN, RFI, Reuters, Guardian