İsrail: Ben Gvir Arap toplumu için harcanacak bütçeye karşı

Arap toplumundaki şiddete karşı İsrail'in Kid el-Krum kasabasında bir protesto (AFP arşiv)
Arap toplumundaki şiddete karşı İsrail'in Kid el-Krum kasabasında bir protesto (AFP arşiv)
TT

İsrail: Ben Gvir Arap toplumu için harcanacak bütçeye karşı

Arap toplumundaki şiddete karşı İsrail'in Kid el-Krum kasabasında bir protesto (AFP arşiv)
Arap toplumundaki şiddete karşı İsrail'in Kid el-Krum kasabasında bir protesto (AFP arşiv)

Aşırı sağcı Otzma Yehudit partisinden iki bakan, Yitzhak Wasserlauf ve Itamar Ben-Gvir, hükümetin suçla mücadelede İsrail vatandaşı  Arapları 9 milyar şekel ile destekleme planını gözden geçirerek tamamen iptal etmesini talep etti.

İsrail'deki Arap toplumu, temel bir çözüm planı gerektiren kapsamlı bir şiddet ve organize suç dalgasından mustarip. Bu yöndeki ihtiyacı itiraf eden Başbakan Netanyahu, Naftali Bennett ve Yair Lapid başkanlığındaki önceki hükümetin bu topluluğu yaklaşık 9 milyar dolarla destekleme planını sürdürmeye karar vermişti.

İsrail devlet radyosu KAN’ın yayınladığına göre, iki bakan tarafından kabine sekreterine gönderilen mektupta “Sağcı bir hükümetin bu kararı değiştirmek ve düzeltmek yerine önceki hükümetin verdiği koalisyon anlaşmalarını uygulamaya devam etmesi düşünülemez. Bu karar, İsrail ve Siyonist harekete düşman taraflara benzeri görülmemiş bütçeler ve yetkiler veriyor” vurgusunda bulundu. Bu iki bakanın mesajının, Arap toplumundaki barınma engellerini kaldırmak bazı bakanlıkların katılımıyla bir komite oluşturulmasına yönelik bir karar taslağı çerçevesinde kaydedildiği belirtildi.

Eski Başbakan Bennett ve Birleşik Arap Listesi lideri Mansur Abbas’ın arşiv fotoğrafı

Arap milletvekili Mansur Abbas, Ben Gvir'in mesajını Araplara tahsis edilen parayı ele geçirme, Yahudi kasabalarına ve kurumlarına aktarma girişimi olarak değerlendirdi. Bu öneri gerçekleştirildiği taktirde Birleşik Arap Listesi’nin OECD gibi İsrail'in Araplara yönelik ayrımcı politikasını durdurmayı taahhüt eden uluslararası kurumlara başvuracağını vurguladı.

Arap Belediye Başkanları Komitesi'nin Ekonomi Danışmanı Ala Gantus, böyle bir kararın Arap belediyelerinin ve yerel meclislerin çöküşüne yol açacağı uyarısında bulundu. Aynı zamanda, “Bunlar yıllar süren, dikkatlice yürütülen durum araştırmalarını içeren çalışmalar üzerinden kararlaştırılan bütçelerdir. Ancak bugün ırkçı siyaset yüzünden gözümüzün önünde hiçe sayıldığını görüyoruz” vurgusunda bulundu.

Söz konusu plan, 2021 yılında Bennett hükümeti ile Temsilci Mansur Abbas başkanlığındaki Birleşik Arap Listesi’nin imzaladığı koalisyon anlaşması kapsamında hazırlanmıştı. Plan kapsamında, Yahudiler ve Araplar arasındaki ayrımcılık politikasından kaynaklanan mevcut uçurumu kapatmak için beş yılda 30 milyar şekel tahsis edilmesi öngörüldü. 2022'de 6 milyar şekel düzenli olarak Arap kasabalarına aktarıldı.

Temmuz ayında Adalet Bakanı Yariv Levin, Netanyahu ve Itamar Ben Gvir Knesset toplantısında (AFP)

Arap toplumunun ihtiyaçlarına anlayış gösteren Netanyahu, Arap partileri koalisyonunu desteklemese de bu bütçeyi ayırmaya devam edeceğini açıkladı. Radikal sağcı müttefikleri itiraz ettiğinde ise onlara İsrail'in ekonomik çıkarlarının planı uygulamaya devam etmeyi gerektirdiğini söyledi. Ancak Netanyahu bu tutumunu eyleme dönüştürmedi. Plan kapsamında belirlenen bütçeler cari yılda transfer edilmedi. Bu hafta başında bu bütçelerin bir kısmının Yahudi kurumlarına aktarıldığı ortaya çıktı.

Şarku’l Avsat’ın yerel basından aktardığına göre Likud Partisi’nden Yerel Yönetim Merkezi Başkanı Haim Bibas Netanyahu'ya başvurarak hükümetin Haredi dini enstitüleri öğrencilerinin yararına Arap Topluluğu Kalkınma Planı bütçesinden 130 milyon şekel aktardığını açıkladı. Aynı zamanda “Umarım bu derece zarar verici bir adımı desteklemezsiniz. Arap toplumunda durumun bu derece zor olduğu bu zamanda, Maliye Bakanlığının Arap yerel makamlarının bir milyon sakinine ciddi şekilde zarar verme niyeti düşünülemez” vurgusunda bulunu.

Milletvekili Abbas, dün Nasradio kanalına verdiği demeçte, partisinin Netanyahu'yu Ben Gvir'in talebini reddetmeye ikna etmek için elinden geleni yaptığını açıkladı. Bilhassa suç oranın yüksek olduğu bu koşullarda Arap toplumunda ilerleme için acil bir ihtiyaç olan bu bütçe transferini sağlama çabaları kapsamında Adalet Bakanı Levin, diğer bakanlar ve yetkililerle görüştüğünü açıklayan Abbas, “125 ölümüz var. Yüzlerce kişi ciddi şekilde yaralandı, binlerce aile yıkıldı. Hükümetin de bize bir darbe vurmasının anlamı yok” vurgusunda bulundu. Netanyahu hükümetiyle koalisyona girmeye hazır olup olmadığı, kendisine gidip şiddet ve suçla mücadele dosyasını teslim edip etmedikleri sorulduğunda ise “Biz bu hükümeti devirmek istiyoruz. Muhalefetin bu hükümeti devirme çabalarına ortak olarak görülüyoruz. Bu kötü ve tehlikeli. Ama evet, bu tecrübeye girişmeye yapmaya ve suçla mücadele etmek için hükümete katılmaya hazırız, elbette ki kendi şartlarımıza göre. Çocuklarımızın hayatları bizim için değerli. Canları kurtarmak için hiçbir görevden kaçmadık” ifadelerini kullandı.



İran Lübnan ve Gazze arasındaki bağlantıyı sürdürüyor

Hamaney dün Tahran'da Cuma Hutbesi’nde (İran Rehberi web sitesi)
Hamaney dün Tahran'da Cuma Hutbesi’nde (İran Rehberi web sitesi)
TT

İran Lübnan ve Gazze arasındaki bağlantıyı sürdürüyor

Hamaney dün Tahran'da Cuma Hutbesi’nde (İran Rehberi web sitesi)
Hamaney dün Tahran'da Cuma Hutbesi’nde (İran Rehberi web sitesi)

İran, Dini Lider Ali Hamaney'in İran'ın saldırıya uğraması durumunda yanıt vermekte "ertelemeyeceğini veya acele etmeyeceğini" söylediği sırada, Gazze ve Lübnan'da "eş zamanlı" ateşkes sağlanması koşuluna bağlı kaldı.

Hamaney, geçen salı günkü İsrail'e yönelik İran füze saldırısını "yasal ve meşru" olarak nitelendirdi ve İsrail'in "suçları" için asgari cezayı temsil ettiğini belirtti.

Hamaney, dört yılı aşkın süredir ilk kez Tahran'da Cuma namazı kıldırdı. Burada iki vaaz vererek İsrail ile artan gerilime değindi ve Hizbullah ile Hamas'ın liderlerine düzenlenen suikasta rağmen geri adım atmayacaklarını vurguladı.

Hamaney, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinden "dehşete düştüğünü" söyledi.

Diğer yandan İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Beyrut'taki görüşmelerinin ardından yaptığı açıklamada, ülkesinin Lübnan halkının haklarına saygı gösterilmesi, direnişin kabul etmesi ve Gazze'deki ateşkes ile birlikte gerçekleşmesi şartıyla, Lübnan'daki ateşkesi desteklediğini belirtti.