İsrail arşivleri: Golda Meir, Kudüs'süz Filistin devletine olumlu bakıyordu

Meir, fikrini ‘siyasi bir istişare’ sonucunda değiştirdi.

Golda Meir (İsrail Devlet Arşivleri)
Golda Meir (İsrail Devlet Arşivleri)
TT

İsrail arşivleri: Golda Meir, Kudüs'süz Filistin devletine olumlu bakıyordu

Golda Meir (İsrail Devlet Arşivleri)
Golda Meir (İsrail Devlet Arşivleri)

İsrail Devlet Arşivleri, İsrail siyasetiyle ilgili bazı eski belgeleri ortaya çıkardı. Belgelere göre, Filistin halkının mevcudiyetini inkâr etmesiyle bilinen dördüncü İsrail Başbakanı (1969-1974) Golda Meir, sonradan söz konusu düşüncesinden vazgeçmiş. Meir, bakanlarla gerçekleştirdiği ‘siyasi bir istişare’ üzerine Batı Şeria ve Gazze topraklarında Doğu Kudüs olmadan bağımsız bir Arap devleti için herhangi bir umut ışığı olup olmadığını duymaya hazır olduğunu ifade etmiş.

Şarku’l Avsat’ın Ofer Aderet’in Haaretz gazetesindeki haberinden aktardığına göre Meir, Altı Gün Savaşı'nda (1967) 3 yıl Arap topraklarını işgal ettikten sonra ‘Samarya ve Yahudiye’de (Batı Şeria'da) bir Filistin devleti kurulması düşüncesine’ olumlu yaklaştı.

(foto altı) Kudüs’ü ziyarete gelen turistler, öğle sıcağında Mescid-i Aksa'ya sığınıyor. (AP)
Kudüs’ü ziyarete gelen turistler, öğle sıcağında Mescid-i Aksa'ya sığınıyor. (AP)

İsrail Devlet Arşivleri tarafından geçtiğimiz ay yayınlanan ve çok gizli olarak sınıflandırılan belgeye göre Meir, “Aklen bunu mümkün görüyorum. Bunu duymaya hazırım. Samarya’da, Yahudiye'de ve belki de Gazze'de bağımsız bir Arap devletinin kurulması için bir umut ışığı varsa, buraya Filistin diyorlarsa, öyle olsun. Beni ne ilgilendiriyor ki?” ifadelerini kullanıyor.

Belgeye göre, bu görüşme 9 Ekim 1970'te Tel Aviv'de ‘siyasi istişare’ başlığı altında, dönemin Ulusal Güvenlik Bakanı Moşe Dayan, Eğitim ve Kültür Bakanı Yigal Allon, İçişleri Bakanı Shlomo Hillel, Portföysüz Bakan Yisrael Galili, Maliye Bakanı Pinhas Sapir ve Adalet Bakanı Yaakov Shimson Shapira’nın katılımıyla gerçekleşti.

Kendi kaderini tayin etme seçimi

Belgede Meir’in şu ifadeleri öne çıkıyor: “Yahudiye ve Samarya (Batı Şeria) Araplarına kendi kaderini tayin etme seçeneğini daha sonraki bir aşamada, biz ne zaman istersek o zaman bırakmak gerekecektir. Yani burada başka bir ülkenin meydana gelmesi söz konusu. Savaştan sonraki ilk günden itibaren asıl mesele, ikinci kurulacak devletin nasıl isimlendirileceği konusudur.”

Yayınlanan belgede, Filistin devletini kurmanın birkaç yolu olduğunu açıklayan Meir, “Kurulacak olan bu yeni devlet, İsrail veya hem İsrail hem de Ürdün ile aynı anda konfederal ilişki içinde olan bağımsız bir devlet mi olacak? İsterlerse sadece Ürdün’le bir barış anlaşması çerçevesinde konfederal ilişki içinde devletlerini kurabilirler” diyor. 

ABD Başkanı Clinton’ın, Filistin lideri Yaser Arafat (sağda) ile İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin arasında dururken, iki tarafın Oslo Anlaşması’nı imzalamasının ardından el sıkıştıkları esnadaki görüntüleri kameralara yansıdı. (Getty Images)
ABD Başkanı Clinton’ın, Filistin lideri Yaser Arafat (sağda) ile İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin arasında dururken, iki tarafın Oslo Anlaşması’nı imzalamasının ardından el sıkıştıkları esnadaki görüntüleri kameralara yansıdı. (Getty Images)

Masadaki bir diğer seçenek de bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıydı. Bununla ilgili olarak, “Biliyorum ki Sodom yatağında (imkânsız bir durumu ifade etmek için kullanılır) olsa bile bağımsız bir Arap devleti kurulacaktır. Öyle ki bir gün bu yatağı kırıp oradan çıkmak gerekecek” ifadelerini kullanan Meir, “Böyle bir devletin, Başkent Kudüs'ün bir parçası olarak kalması gereken Doğu Kudüs şehrini içermemesi gerektiğini” vurguladı.

Arafat’ın önerileri

Bu tartışma, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) Ürdün'le kanlı bir çatışmaya girdiği bir dönemde gerçekleşti. Meir, “Arafat, Ürdün'de Başbakan olursa onunla müzakere ederiz. Ama bir terör örgütünün başı olan Arafat ile asla oturmayız. Ancak başbakan olur da bir Filistinli olarak bu makamı temsil ederse, buyursun görüşelim” dedi.

Meir, “Bence asıl mesele bu, sonunda ne istiyoruz? Bir fikrimiz var. Fikir ayrılıklarımız da var. Önce bunları açıklığa kavuşturmamız gerekiyor. Her halükârda, zihnim hepsine açık. Altı Gün Savaşı'ndan hemen sonra üstü kapatılmış olmasına rağmen, problemleri dinlemeye hazırım. Eğer Samarya’da Yahudiye'de ve belki de Gazze'de federal veya konfederal bağımsız bir Arap devleti kurulması için en ufak bir umut varsa da bunun ne anlama geldiği beni ilgilendirmez” dedi.

Filistinliler için çözüm

Dönemin Eğitim ve Kültür Bakanı Yigal Allon atmosferi soğutmaya çalıştı. Bir Yahudi devletinin kurulmasının önünü açan 1917 tarihli İngiliz belgesine atıfta bulunarak “Bu durumu, Balfour Deklarasyonu haline getirmemizi önermiyorum” dedi. Allon, “Çalışmaya dahil olanlar bu ihtimali araştıracaklardır. Bir Filistin devletinin kurulmasını teşvik etmeyi doğru bulmuyorum. Ama uzun vadede, bir barış anlaşması çerçevesinde seçeneklerin ucunu açık bırakıyorum” dedi.

(foto altı) Tiberya'daki Yigal Allon Müzesi'nde Yigal Allon’un bir fotoğrafı
Tiberya'daki Yigal Allon Müzesi'nde Yigal Allon’un bir fotoğrafı

Yisrael Galili ise “bu konuyu çok ciddi bir şekilde konuşmayı” talep etti. Galili, “Uzun zamandır ve son zamanlarda daha şiddetli bir şekilde, sözde 'Filistin sorunu'nun liderler, generaller ve İsrail bayrağını omuzlarında taşıyan herkes dahil olmak üzere halkımızın en üstünlerini ahlaki ve siyasi olarak rahatsız etmeye başladığını hissettim. Bu durum, sorunun dışarıdan gelen bir şey olmadığını, bunun bir kaynağı olduğunu, yani yapay bir şey olmadığını gösteriyor. Filistin-İsrail görüşmelerinin bu bağlamda başladığını düşünüyorum” dedi.

Galili sözlerini şöyle sürdürdü: “Arap devletinin ne anlama geldiğini, adının ne olacağını bilmiyorum ama Arapların Filistin dediği şeye bir çözüm sunulmalı. Bana sorarsanız Filistin adının ölmesini istiyorum.” Yigal Allon da ona şöyle karşılık verdi: “Sorun şu ki, bu isim yıllardır yaşıyor.”

Bu tartışma Yom Kippur arifesinde yapıldığından, bakanların evlerine gitmek istemeleri üzerine tartışma kesintiye uğradı. Ancak bayramdan sonra yapılması planlanan görüşmenin devamına ilişkin protokol henüz İsrail Devlet Arşivleri’nde yayınlanmadı.



Trump'ın mitingine gidenlerin gözleri gizemli bir şekilde yanmaya başladı

Trump destekçileri geçen hafta Tucson'daki mitingde yumruklarını kaldırıyor. Bazı katılımcılar miting sonrasında göz yanması semptomlarından şikayet etti (AP)
Trump destekçileri geçen hafta Tucson'daki mitingde yumruklarını kaldırıyor. Bazı katılımcılar miting sonrasında göz yanması semptomlarından şikayet etti (AP)
TT

Trump'ın mitingine gidenlerin gözleri gizemli bir şekilde yanmaya başladı

Trump destekçileri geçen hafta Tucson'daki mitingde yumruklarını kaldırıyor. Bazı katılımcılar miting sonrasında göz yanması semptomlarından şikayet etti (AP)
Trump destekçileri geçen hafta Tucson'daki mitingde yumruklarını kaldırıyor. Bazı katılımcılar miting sonrasında göz yanması semptomlarından şikayet etti (AP)

Donald Trump'ın geçen hafta Arizona'nın Tucson kentinde düzenlediği miting, katılanlardan birkaçının etkinlik sonrasında tuhaf göz yanması semptomları yaşadığını iddia etmesinin ardından gizemli bir hale geldi.

Hepsi de 12 Eylül Perşembe günkü miting sırasında Trump'ın hemen arkasındaki bölümde oturan 6 miting katılımcısı, gözleri tahriş olduktan sonra tıbbi yardım almak zorunda kaldıklarını News 4'e söyledi.

Kadınlardan biri, kürtaj karşıtı aktivist Mayra Rodriguez, kampanya etkinliğinin ertesi sabahı gözlerine sürekli soğuk bez koymasını gerektirecek kadar acı içinde olduğunu belirtti.

"Gözlerimi açmaya çalıştığımda hiçbir şey göremiyordum" diye açıkladı.

Parlak bir ışık görüyordum. Acıyordu, gözlerimi açmak çok acıtıyordu. Bir soğuk bezi sürekli koyup geri aldım. Berbattı.

17 yıl boyunca çalıştığı Planned Parenthood kliniğinden 2019'da kovulup "ifşacı" olan Rodriguez başlangıçta sadece alerjisi olduğunu düşünmüş.

Rodriguez, "Dışarı çıkar çıkmaz gözlerim yanmaya başladı" dedi.

Ancak Tucson'dan arabayla 90 dakika uzaklıktaki Phoenix yakınlarındaki evine ulaştığında Rodriguez acil servise gitmesi gerektiğine karar vermiş.

Orada sağlık personeli ona bir tür maddeye maruz kalıp kalmadığını sormuş, çünkü semptomları "üzerine bir şey püskürtüldüğünü" düşündürüyormuş.

News 4'ün haberine göre, sağlık personeli semptomların nedenini belirleyemedi ve salı günü görme yetisi iyileşmeye başladı, bu da körlüğünün kalıcı olmadığına işaret ediyor.

Mitingde Rodriguez'in yanında oturan ancak isimlerinin açıklanmasını istemeyen bir erkek ve kız kardeş de yerel kanala benzer semptomlar yaşadıklarını bildirdi.

Erkek kardeş, "Aklım gözlerimdeydi, gözlerim kıpkırmızıydı, dayanılmazdı" dedi.

Bunu kaldıramadım.

Kız kardeşiyse gözlerinin sulandığını ve burnunun aktığını, ardından da kızardığını hissettiğini ve boynunun "yanıyormuş" gibi geldiğini söyledi.

Adının açıklanmasını istemeyen emlakçı üçüncü bir kadın da, görme yetisi çok zayıfladığı için hafta sonu tüm programlarını iptal etmek zorunda kaldığını söyledi.

Miting, eski ABD Başkanı'nın iki gün önce Kamala Harris'le yaptığı münazaradan bu yana ilk mitingi oldu.

Görsel kaldırıldı.
Trump, 6 katılımcının daha sonrasında tıbbi yardım almak zorunda kaldığını söylediği kampanya etkinliğinde konuşurken (Reuters)

Rodriguez, Trump'ın kampanyasına ulaşarak semptomlarını anlattığını ve kendisine haberlerin araştırılacağının söylendiğini aktardı.

The Independent yorum için Trump kampanyasının yanı sıra Tucson Polis Teşkilatı ve Gizli Servis'e ulaştı ancak henüz yanıt alamadı.

Trump kampanyası News 4'e, "Trump kampanyası bilgi topluyor" diye konuştu.

Ülke genelindeki yüksek enerjili, yüksek etkili mitinglerimize katılan sayısız yurtsevere olan bağlılığımızı sürdürüyoruz.

News 4'ün haberine göre, Gizli Servis haberlerden haberdar edilmemişti ancak eski başkanın güvenliği konusunda herhangi bir endişesi yoktu.

Bu tuhaf olay, pazar günü Trump golf oynarken Florida'nın West Palm Beach kentindeki Trump International Golf Club'da iddiaya göre şüpheli bir silahlı kişinin çitlerin arasından ateşli silah doğrulttuğu ikinci bir suikast girişiminden birkaç gün sonra meydana geldi.

Independent Türkçe