Nijer darbesinin yansımaları: Moskova ve Pekin Kuzey Afrika'da güç kazanıyor

Nijer'deki karışıklıklardan kaynaklanan risklerin yayılması ciddi bir tehdittir (Fotoğraf: AFP)
Nijer'deki karışıklıklardan kaynaklanan risklerin yayılması ciddi bir tehdittir (Fotoğraf: AFP)
TT

Nijer darbesinin yansımaları: Moskova ve Pekin Kuzey Afrika'da güç kazanıyor

Nijer'deki karışıklıklardan kaynaklanan risklerin yayılması ciddi bir tehdittir (Fotoğraf: AFP)
Nijer'deki karışıklıklardan kaynaklanan risklerin yayılması ciddi bir tehdittir (Fotoğraf: AFP)

Wall Street Journal, Nijer'de demokratik olarak seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum'a karşı devam eden askeri darbenin olası tehlikeli sonuçlarının Batı çıkarlarına, Afrika Sahel bölgesinin güvenliğine ve diğer kıtalardaki güvenliğe ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

Gazetede yayımlanan bir yazıda şu sözlere yer verildi:

Afrika'daki Sahel bölgesi uzun süredir siyasi istikrarsızlık ve terörle boğuşuyor. Nijer'deki darbe girişimi tehlikeyi daha da artırdı. ABD, büyükelçiliğinden bazı çalışanlarını tahliye etti. Darbenin olumsuz yansımaları diğer kıtalara da yayılabilir. Bu karışıklıklar, Boko Haram ile El Kaide ve DEAŞ bağlantılı Nusret el-İslam vel-Müslimin'in faaliyet gösterdiği bölgede terörle mücadele çabalarını tehdit ediyor. Ekonomi ve Barış Enstitüsü'ne göre geçen yıl Sahel bölgesi dünya genelindeki terörden kaynaklanan ölümlerin yüzde 43'üne tanık oldu, bu oran 2007'de yüzde 1'di. Bölgede 2022'de Güney Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın toplamından daha fazla kan döküldü.

Yazı, Nijer'in bölgesel güvenlikte yapıcı bir rol oynadığını, burada yaklaşık bin 100 Amerikan askeri ve bin 500'e kadar Fransız askerinin bulunduğunu ve Agadez'de bulunan 110 milyon dolarlık Amerikan üssünün Libya ve Cezayir de dahil olmak üzere Sahra Çölü ve kuzeydeki bölge için önemli bir operasyon bölgesi olduğunu belirtti ve "Şimdi tüm bunlar tehlikede" ifadesini kullandı.

Wall Street Journal'a göre bir diğer tehlike göç konusunda ortaya çıkıyor. Avrupa'nın desteğiyle insan kaçakçılarına karşı önlem alan ve Sahra altı Afrika'dan kuzeye doğru göçmen akışının durdurulmasına yardımcı olan Nijer'in, darbe girişimi sebebiyle bu iş birliğini devam ettirmesi mümkün görünmüyor.

Gazete, Sahel bölgesi veya komşu bölgesindeki diğer 5 ülkenin 2020'den bu yana darbelere tanık olduğuna ve Nijer'de devam eden darbe başarılı olursa bu şeridin Atlantik Okyanusu'ndan Kızıldeniz'e kadar uzanacağına dikkat çekti.

ABD yasasında "Bölüm 7008" olarak bilinen bir madde, demokratik hükümeti deviren ülkelere yardımın sona erdirilmesine hükmediyor, ancak Biden yönetiminin uygulama paketi konusunda takdir yetkisi bulunuyor.

Gazete, Batı'yı ABD desteğinin kesilmesinin Rusya ve Çin tarafından doldurulacak bir boşluk bırakıp bırakmayacağını düşünmeye çağırdı. Yayınladığı yazıda gazete, şu ifadelerin altını çizdi:

Geçen yıl Mali Fransız kuvvetlerini sınır dışı etti ve Rus Wagner Grubu'ndan paralı askerleri kabul etti. Wagner'in kurucusu Yevgeny Prigozhin şimdi Nijer'de iktidarı ele geçirme girişimini alkışlıyor. Darbe liderlerinden General Salifou Modi bu hafta Mali'yi ziyaret etti. ABD'nin Wagner'le ilişkileri nedeniyle kendisine yaptırım uyguladığı savunma bakanıyla görüştü. Geçtiğimiz pazar günü başkent Niamey'de binlerce darbe yanlısı Fransız büyükelçiliği önünde protesto gösterileri düzenleyerek ellerindeki Rus bayraklarıyla Fransa'nın çıkmasını istedi. Çin, Afrika'daki yatırım ve askeri altyapıyı genişletmek için çalışıyor. Şu notu düşmekte de fayda var, Nijer dünya uranyum üretiminde yedinci sırada yer alıyor.

Wall Street Journal'ın yazısı, Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu'nun (ECOWAS) askeri güç kullanarak darbeyi engelleme tehdidinin gerçekleşme kapasitesine şüpheyle yaklaşıyor.

Yazı, Batılı devletlerin ECOWAS'a verdiği desteğe rağmen, başarısızlık durumunda ECOWAS'ın itibarının zarar göreceğini ve Afrika'da denge sağlayan bir bölgesel birliğin güvenilirliğinin zedelenebileceğini belirtti ve Mali ve Burkina Faso'nun darbecilere destek vererek askeri müdahale tehdidi oluşturduğuna dikkat çekti. Son olarak yazıda şu ifadelere yer verildi:

Bay Bazoum'un bu tehditten kurtulmasını umuyoruz, ancak onun Nijer üzerindeki kontrolü zayıfladı. Bu, Afrika'da daha fazla insani ve stratejik hasarı önlemek için Batı'nın daha fazla dikkatini gerektirecek yeni bir olumsuz gelişmedir.

Independent Arabia, Independent Türkçe

 



Trump, Çin lideri Şi'yle "Putin tarzı" görüşme istiyor

Trump, 2017'de Şi'yi Florida'daki malikanesinde ağırlamıştı (AFP)
Trump, 2017'de Şi'yi Florida'daki malikanesinde ağırlamıştı (AFP)
TT

Trump, Çin lideri Şi'yle "Putin tarzı" görüşme istiyor

Trump, 2017'de Şi'yi Florida'daki malikanesinde ağırlamıştı (AFP)
Trump, 2017'de Şi'yi Florida'daki malikanesinde ağırlamıştı (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'le birebir görüşme talep ediyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Politico'ya konuşan ABD'li yetkililer, Trump'ın Şi'yle teke tek görüşmekte ısrar ettiğini, bunun da iki küresel güç arasında giderek kötüleşen ticaret savaşını durdurmaya yönelik diğer diplomatik çabaları engellediğini söylüyor.

Kaynaklar, Trump'ın Çin'le ilişkilerde yumuşamaya yönelik görüşmeler için Beyaz Saray yetkililerine Pekin'le iletişime geçme izni vermediğini belirtiyor.

Cumhuriyetçi lider, Pekin'le olası müzakereleri yürütmek üzere herhangi birini atamadı, Senato da henüz bir Çin büyükelçisini onaylamadı. Dolayısıyla iki süper güç arasındaki diplomasi trafiğinin tıkandığı aktarılıyor. 

Eski ABD Başkanı Baracak Obama'nın Ulusal Güvenlik Konseyi'ndeki Çin, Tayvan ve Moğolistan'dan sorumlu eski direktörü Ryan Hass, şunları söylüyor: 

Diplomatik arka kanallar çalışmıyor çünkü Başkan Trump bunu istemiyor. Trump, Putin'le olduğu gibi Şi'yle de doğrudan görüşmek istiyor. Görüşlerini başkalarına aktarmakla pek ilgilendiğini sanmıyorum.

Diğer yandan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes, Trump'ın görüşmeleri "tıkamak" gibi bir niyeti olmadığını savunarak şu ifadeleri kullanıyor: 

Personel ve kıdemli personel düzeyinde çeşitli temaslar devam ediyor. Başkan'ın da söylediği gibi Çin'le görüşme taleplerini memnuniyetle karşılıyoruz.

Şi'nin Trump'la doğrudan görüşmeye yanaşıp yanaşmayacağı henüz belli değil. Ukrayna lideri Volodimir Zelenski, şubatta Beyaz Saray'ı ziyaret etmiş, Trump'la kameralar karşısında tartışmıştı. Hass, bu görüşmede Kiev yönetiminin küçük düşürülmesini anımsatarak, "Çin bürokrasisi, liderlerinin aşağılanacağı ya da hazırlıksız yakalanacağı bir duruma düşmesine asla izin vermez" diyor. 

Trump'ın 2 Nisan'da açıkladığı gümrük vergileriyle Washington-Pekin hattında yeni bir ticaret savaşı başlamıştı. 

ABD ve Çin arasındaki misilleme tarifeler sonucunda Washington, Pekin'e uyguladığı vergi oranını yüzde 145'e kadar çıkarmıştı. Çin de tarife oranını son olarak yüzde 125'e yükseltmişti. Trump, diğer ticaret ortakları için ek tarifelerin 90 günlüğüne askıya alındığını açıklamıştı.

Independent Türkçe, Politico, RT