Çin ve Hindistan'ın rekabeti Maldivler'deki seçimlere sıçradı

Pekin ve Yeni Delhi 520 bin nüfuslu adadaki seçimlerde farklı adayları destekliyor

61 yaşındaki Solih, 2018'den bu yana Maldivler'i yönetiyor (Reuters)
61 yaşındaki Solih, 2018'den bu yana Maldivler'i yönetiyor (Reuters)
TT

Çin ve Hindistan'ın rekabeti Maldivler'deki seçimlere sıçradı

61 yaşındaki Solih, 2018'den bu yana Maldivler'i yönetiyor (Reuters)
61 yaşındaki Solih, 2018'den bu yana Maldivler'i yönetiyor (Reuters)

Hint Okyanusu'nda 520 bin nüfuslu bir ada ülkesi olan Maldivler'de cumartesi günü yapılacak seçim Pekin ve Yeni Delhi'de de yakından takip ediliyor.

Hem Çin'in hem de Hindistan'ın milyonlarca dolar yatırım yaptığı ve lüks turistik tesisleriyle bilinen Maldivler'deki cumhurbaşkanlığı seçimi iki ülkenin de rekabetine sahne oluyor.

Son anketler görevdeki Cumhurbaşkanı İbrahim Muhammed Solih'i küçük bir farkla önde gösteriyor.

"Önce Hindistan" politikasıyla bilinen Solih, Maldivler'in Hindistan'la yakın ilişkilere sahip olması gerektiğini düşünüyor.

Muhalefetteki koalisyonun desteklediği Muhammed Muizzu ise Çin'e yakın bir isim. Daha önce "Hindistan dışarı" isimli bir kampanya yürüten Muizzu, ülkede bulunan az sayıda Hint askerini ve Hindistan'a ait keşif uçaklarını Maldivler'den çıkarma vaadi vermişti.

Eski dışişleri bakanı ve insan hakları savunucusu Ahmed Şahid'e göre Hindistan'la Çin arasındaki rekabet ülkedeki 280 bin seçmenin oy tercihlerinde belirleyici değil.

Reuters'a konuşan Şahid, "Bazı uluslararası gözlemciler için en ciddi endişe olsa da, Hindistan-Çin konusunun seçmenler için önemli olduğunu düşünmüyorum. Seçim kampanyalarına bakarsanız, en büyük konunun borç yükünü yönetmek olduğu çok net" diye konuştu.

Geçen ay 384 kişiyle yapılan bir anket, Solih'in yüzde 21, Muizzu'nunsa yüzde 14 dolaylarında destek gördüğünü ortaya koymuş, kararsız seçmeninse yüzde 53 düzeyine kadar ulaştığı belirtilmişti.

Solih, muhalefetin ortak adayı olarak girdiği 2018 seçimlerini farklı bir şekilde kazanmıştı.

Hindistan'ın Maldivler'le uzun yıllardır kültürel, finansal ve askeri bağları mevcut. Maldivler ordusunu eğiten Hindistan aynı zamanda adada bir donanma limanı da inşa ediyor.

Çin ise son yıllarda adada altyapı projelerine yatırım yaparak daha iyi ilişkiler kurmaya çalışıyor.

Independent Türkçe



Rusya: Ukrayna'ya silah sevkiyatının durdurulması ateşkesin bir koşuludur

 Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)
TT

Rusya: Ukrayna'ya silah sevkiyatının durdurulması ateşkesin bir koşuludur

 Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)

Kremlin, bugün yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşta bir aylık ateşkesin ön koşulu olarak ABD ve Avrupa Birliği'nin Kiev'e silah sevkiyatını durdurmasını istediğini açıkladı.

Bu açıklama, dört Avrupa ülkesinin liderlerinin Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşmek üzere Kiev'e gelmesinin ardından gerçekleşti.

Şarku’l Avsat’ın, ABC News'ten aktardığına göre Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov verdiği röportajda, eğer bu gerçekleşmezse "ateşkesin Ukrayna için bir avantaj olacağını", Ukrayna'nın ateşkesi "tam seferberlik" sürecini sürdürmek, cepheye yeni birlikler göndermek, yeni personel eğitmek ve mevcut savaşçılara dinlenme fırsatı vermek için kullanacağını söyledi.

Ülkesinin Ukrayna'ya yönelik saldırısında ilerleme kaydettiğini vurgulayan Rus sözcü, "Ukrayna'ya bu avantajı neden verelim?" diye sordu.

Peskov, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'daki nüfuzunu kullanmaya devam etmesini ve Moskova'nın Kiev'e müzakerelerde baskı yapmasına yardımcı olmasını umduğunu belirtti ve Ukrayna'nın "müzakerelerden kaçmaya çalıştığını" vurguladı.

Trump, dün Rusya ve Ukrayna'ya “bu aptalca savaşı sona erdirin” çağrısında bulunarak, 30 günlük ateşkes önerdi. Ukrayna bu öneriyi kabul etmeye hazır olduğunu açıkladı.

Ancak Peskov, röportajda Vladimir Putin'in 13 Mart'ta dile getirdiği ve 18 Mart'ta Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde de değindiği, Rus endişelerini yineledi. Peskov, “Başkan Putin ateşkesi destekledi, ancak birkaç soru sordu. Şu anda cephede belirli mekanizmalarımız var ve Rus güçleri ilerliyor, tam bir güvenle ilerliyor. Ateşkes hakkında konuşursak, ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından her gün gönderilen silah sevkiyatlarını ne yapacağız?” ifadelerini kullandı.