Nijer’deki askeri cunta, Fransa’yı ’askeri müdahaleye’ hazırlık amacıyla güç konuşlandırmakla suçladı

Nijer’deki askeri darbeyi destekleyen göstericiler, cuma günü Niamey’deki Fransız üssü önünde namaz kıldı (AFP)
Nijer’deki askeri darbeyi destekleyen göstericiler, cuma günü Niamey’deki Fransız üssü önünde namaz kıldı (AFP)
TT

Nijer’deki askeri cunta, Fransa’yı ’askeri müdahaleye’ hazırlık amacıyla güç konuşlandırmakla suçladı

Nijer’deki askeri darbeyi destekleyen göstericiler, cuma günü Niamey’deki Fransız üssü önünde namaz kıldı (AFP)
Nijer’deki askeri darbeyi destekleyen göstericiler, cuma günü Niamey’deki Fransız üssü önünde namaz kıldı (AFP)

Nijer’deki askeri cunta liderleri, Fransa’yı ‘askeri müdahaleye’ hazırlık amacıyla Batı Afrika’daki birçok komşu ülkede güçlerini ve askeri teçhizatını seferber etmekle suçladı.

Nijer’deki eski sömürge gücü olan Fransa ile ilişkiler, Paris’in temmuz ayındaki darbeyle devrilen Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum’u desteklemesinin ardından gerildi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, kendilerine Vatanı Koruma Ulusal Konseyi adını veren askeri cuntanın sözcüsü Amadou Abdramane şunları söyledi:

Fransa, Nijer’e yönelik saldırı hazırlıklarının bir parçası olarak çeşitli ECOWAS (Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu) ülkelerine güç konuşlandırmaya devam ediyor ve bunu bu toplumsal örgütle işbirliği içinde planlıyor.

FOTO: Nijer’deki askeri darbeyi destekleyen göstericiler Niamey’deki Fransız üssü önünde gösteri yapıyor (AFP)
Nijer’deki askeri darbeyi destekleyen göstericiler Niamey’deki Fransız üssü önünde gösteri yapıyor (AFP)

Sahel bölgesinde yer alan Nijer ile ECOWAS’ın ilişkileri, “Bazoum’un göreve geri getirilmesi yönündeki diplomatik baskının başarısız olması halinde askeri müdahalede bulunmakla tehdit etmek” gerekçesiyle çıkmaza girmiş durumda.

Fransa’nın Fildişi Sahili ve Benin’e askeri uçaklar, helikopterler ve 40 zırhlı araç konuşlandırdığını söyleyen Abdramane, “Askeri kargo uçakları, Senegal, Fildişi Sahili, Benin ve diğer ülkelere büyük miktarlarda askeri teçhizatın indirilmesine olanak sağladı” diye ekledi.

Fransız kuvvetlerinin geri çekilmesi

Nijer'deki askeri cuntanın Fransa ile yapılan çok sayıda askeri işbirliği anlaşmasını iptal etmesinin gerekçesi ise, 3 Ağustos’ta radikallere karşı daha geniş bir mücadele kapsamında ülkede yaklaşık bin 500 asker konuşlandırması oldu.

Nijer’deki askeri rejimi tanımayı reddeden Paris, cumhurbaşkanını deviren askerleri bu işbirliği anlaşmalarının tarafı saymıyor.

Bu arada askeri rejim, Fransız kuvvetlerinin Nijer’de ‘yasadışı’ olarak konuşlandığı konusunda ısrar ediyor.

Fransa Savunma Bakanlığı’ndan bir kaynak, salı günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Fransız ordusunun Nijer’den geri çekilmesi konusunda askeri rejimle görüşmelerde bulunduğunu söyledi.

FOTO: Askeri konsey tarafından atanan Nijer Başbakanı Ali Muhammed el-Emin Zeyn (AFP)
Askeri konsey tarafından atanan Nijer Başbakanı Ali Muhammed el-Emin Zeyn (AFP)

Başkent Niamey’de, bir haftadan fazla bir süre boyunca her gün binlerce kişi, Fransız askerlerinin bulunduğu askeri üssün etrafında toplanarak ülkeden ayrılmalarını talep etti.

ABD Savunma Bakanlığı, Nijer’de konuşlandıran yaklaşık bin 100 ABD askerinin ‘ihtiyati tedbir olarak’ Niamey’den Agadez şehrine nakletmeye başladığını açıklamıştı.

Nijer’deki askeri cuntanın, Fransa’nın Niamey Büyükelçisi Sylvain Itte’nin dokunulmazlığını kaldırması ve ülkeyi terk etmesi için süre vermesi, Fransa ile Nijer arasındaki ilişkileri iyice gerdi.

Fransa, askeri rejimin bu tür emirler vermeye yasal hakkı olmadığını vurgulayarak, bu kararı birkaç kez reddetti.

Nijer Başbakanı Ali Muhammed el-Emin Zeyn, geçtiğimiz pazartesi günü yaptığı açıklamada, Fransız kuvvetlerinin ‘çok hızlı’ bir şekilde geri çekilmesine ilişkin görüşmelerin yapıldığını ancak hükümetinin ‘çok şey paylaşılan bu ülkeyle iş birliğini sürdürmeyi’ umduğunu dile getirdi.

Zeyn ayrıca, darbeci liderlerin “3 yıllık bir geçiş dönemi” açıklamasının ardından ülkesinin ECOWAS ile anlaşmaya varabileceği yönündeki umudunu koruduğunu da ifade etti.



İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)

Londra merkezli Silahlı Şiddete Karşı Eylem (Action on Armed Violence-AOAV) adlı kuruluş tarafından yayınlanan bir rapor, Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasından bu yana İsrail askerleri tarafından işlenen savaş suçları ya da suiistimallerle ilgili olarak İsrail ordusu tarafından açılan her 10 soruşturmadan yaklaşık 9'unun herhangi bir suçlama yöneltilmeden kapatıldığını ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığına göre AOAV, Ekim 2023 ile Haziran 2025 sonu arasında İsrail ordusunun Gazze Şeridi veya Batı Şeria'daki güçleri tarafından sivillere zarar verildiği iddiaları üzerine bir soruşturma yürüttüğünü veya yürüteceğini söylediği 52 vakaya ilişkin İngilizce medyada haberler bulduğunu bildirdi. Söz konusu vakalar bin 303 Filistinlinin öldürülmesi ve bin 880 kişinin yaralanmasını içeriyor.

frgty
Yardım dağıtım noktasında vurularak öldürülen oğlu için gözyaşı döken Filistinli bir anne (EPA)

AOAV, soruşturmaların yüzde 88'inin çözülemediğini ve herhangi bir suçlama getirilmediğini kaydetti. Bunlar arasında Şubat 2024'te Gazze Şeridi'nde un kuyruğunda bekleyen en az 112 Filistinlinin öldürülmesi ve Mayıs 2024'te Refah'taki bir kampta 45 kişinin ölümüne neden olan hava saldırısı da yer alıyor.

Refah'taki bir dağıtım noktasından yiyecek almaya giden 31 Filistinlinin 1 Haziran'da İsrail güçlerinin ateş açması sonucu öldürülmesiyle ilgili soruşturma ise halen sonuçlanmadı.

AOAV ekibinden Iain Overton ve Lucas Tsantzouris, “İstatistikler, İsrail'in, güçlerinin savaşla ilgili ihlal suçlamalarını içeren davaların büyük çoğunluğunda sonuca ulaşamayarak ya da suçsuz olduğunu kanıtlayamayarak bir ‘cezasızlık modeli’ yaratmaya çalıştığını gösteriyor” dedi.

cvdfgt
Gazze Şeridi'ndeki bir yardım dağıtım noktasında yaşanan ölüm vakasının ardından Şifa Hastanesi’nin önünde kanlar içindeki bir ambulans sedyesini taşıyan Filistinliler (EPA)

İsrail ordusu, ‘askeri polis tarafından onlarca soruşturma açıldığını ve bu soruşturmaların çoğunun halen devam ettiğini’ bildirdi.

Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Kuvvetlerimizin görevi kötüye kullandığına dair her türlü ihbar, şikâyet ya da iddia, kaynağı ne olursa olsun bir ön inceleme sürecinden geçer. Bazı durumlarda kanıtlar askeri polis tarafından cezai soruşturma başlatılması için yeterli olurken, diğer durumlarda sadece bir ön soruşturma yürütülür” ifadeleri yer aldı.

Açıklama şöyle devam etti: “Bu vakalar, İsrail Genelkurmay Başkanlığı Gerçekleri Araştırma ve Değerlendirme Mekanizması olarak bilinen bir mekanizma tarafından, kuvvetlerin suç teşkil eden bir suiistimalde bulunduğuna dair makul bir şüphe olup olmadığının belirlenmesi için değerlendirmeye sevk edilir.”

İnsan hakları örgütleri bu sistemi eleştirerek soruşturmaların yıllar sürebileceğini söylüyor.