Avustralyalı siyasetçiden parlamentoda taciz iddiası: Erkek meslektaşının ensesinde nefes aldığını söyledi

Avustralyalı üst düzey siyasetçi erkek meslektaşı tarafından cinsel tacize uğradığını iddia etti

Karen Andrews, 15 Aralık 2021'de Washington DC'de bir basın toplantısında konuşma yapıyor (AFP/Arşiv)
Karen Andrews, 15 Aralık 2021'de Washington DC'de bir basın toplantısında konuşma yapıyor (AFP/Arşiv)
TT

Avustralyalı siyasetçiden parlamentoda taciz iddiası: Erkek meslektaşının ensesinde nefes aldığını söyledi

Karen Andrews, 15 Aralık 2021'de Washington DC'de bir basın toplantısında konuşma yapıyor (AFP/Arşiv)
Karen Andrews, 15 Aralık 2021'de Washington DC'de bir basın toplantısında konuşma yapıyor (AFP/Arşiv)

Avustralyalı üst düzey bir siyasetçi, parlamentoda bir erkek meslektaşının cinsel tacizine maruz kaldığını iddia etti.

Geçmişte Avustralya'nın içişleri bakanlığını yapan, muhalefetteki Liberal partinin kıdemli muhafazakar politikacılarından Karen Andrews, salı günü Soru Saatleri (Avustralya parlamentosu üyelerinin hükümetten faaliyetlerini ve kararlarını açıklamasını istediği zaman -ed.n.) sırasında ismini vermediği bir erkek meslektaşını "ensesinde nefes almakla" suçladı.

Eski Başbakan Scott Morrison'ın kabinesinde bakanlık yapan Andrews, ABC'ye şöyle konuştu:

Orada oturmuş kendi işime bakıyordum ve ensemde nefes alınıyordu, bir soru sorduğumda 'Harika bir soruydu, istekli ve derin' sözlerini duyuyordum. Ama sorun ne biliyor musun? Şöyle diyenler olacaktır: 'Şaka kaldıramıyor musun?'... ve bazen gerçekten bunun yanlış olduğunu belirtiyorum ama bazen de 'Her savaşa giremem' diyorum.

Avustralya'nın yeni cinsiyet ayrımcılığı komiseri, iddiaları duyunca dehşete düştüğünü söyledi.

Dr. Anna Cody, Radio National'a, "Herhangi bir kadının, herhangi bir kişinin, ensesinde nefes alınıp verilmesi deneyimini yaşamak zorunda kalması beni dehşete düşürüyor" dedi.

Olması gereken bir değişiklik var ve bence bu değişikliği yapmakta bir kararlılık mevcut.

İşçi Partili bakan Julie Collins de olayı kınayarak, iddia edilen davranıştan "haberdar olmadığını" ancak "böyle bir şey yaşandığı için büyük üzüntü duyduğunu" söyledi.

ABC TV'ye, "Avustralya'daki hiçbir işyerinde böyle bir şey kimsenin başına gelmemeli" dedi.

Ve Avustralya parlamentosu [standardı] belirlemeli. O binada çalışan herkesin daha iyisini yapmasına ihtiyacımız var. Bu nedenle Parlamento Binası'nda çalışanların koşullarını iyileştirmekte çok kararlıyız. Ama bu tür davranışlar olmamalı. Bu gerçekten dehşet verici.

Liberal Parti'den gölge dışişleri bakanı Simon Birmingham, Andrew'un şikayetini ilk kez duyduğunu söyledi.

The Guardian'ın aktardığına göre "Her şeyden önce parlamentodaki kişileri uygun süreçlere başvurmaya çağırıyorum" dedi.

Kişilerin kendi partileri içinde ya da başka bir şekilde liderlerle görüşmeleri gereken konular varsa, elbette bunu yapmaktan da çekinmemeliler.

Avustralya parlamentosunda cinsel taciz sorunu daha önce de gündeme gelmişti.

Andrews'un Liberal partisinden milletvekili David Van, hakkında "uygunsuz dokunma" iddialarının ortaya çıkmasının ardından haziranda partiden ihraç edilmişti.

Kendisine yönelik iddialar eski Liberal senatör Amanda Stoker ve bağımsız senatör Lidia Thorpe tarafından ortaya atılmıştı. Van, Avustralya parlamentosunda parti üyeliğinden bağımsız şekilde milletvekilliğini sürdürüyor.

Bloomberg'in haberine göre, 2021'in başlarında Avustralya parlamentosu ve devlet dairelerindeki çalışma kültürünü aydınlatmayı amaçlayan bir raporda, çalışanların üçte birinin işyerlerinde cinsel tacize uğradığı tespit edilmişti.

Independent Türkçe



Gazze… Aksa Tufanı’nın planlayıcısını öldüren tesadüf

Hamas lideri Yahya Sinvar'ın cesedini Refah, Tel es-Sultan'da çevreleyen İsrail askerleri
Hamas lideri Yahya Sinvar'ın cesedini Refah, Tel es-Sultan'da çevreleyen İsrail askerleri
TT

Gazze… Aksa Tufanı’nın planlayıcısını öldüren tesadüf

Hamas lideri Yahya Sinvar'ın cesedini Refah, Tel es-Sultan'da çevreleyen İsrail askerleri
Hamas lideri Yahya Sinvar'ın cesedini Refah, Tel es-Sultan'da çevreleyen İsrail askerleri

İsrail dün (perşembe) Hamas lideri Yahya Sinvar'ın Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bir eve düzenlenen saldırıda tesadüfen öldürüldüğünü açıklarken, Aksa Tufanı Operasyonu’nun ‘planlayıcısının’ ortadan kaldırılmasının Gazze Şeridi'nde tutulan esirleri geri almak için bir ‘fırsat’ olduğunu vurguladı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, “Bir yıl süren insan avının sonunda Gazze Şeridi'nin güneyinde Hamas terör örgütünün lideri Yahya Sinvar ortadan kaldırıldı” denildi. Açıklamada, ordu ve Şin Bet güvenlik servisinin ‘son aylarda Yahya Sinvar'ın faaliyet alanının daraltılmasına yol açan ve sonunda ortadan kaldırılmasıyla sonuçlanan onlarca operasyon’ gerçekleştirdiği belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, ‘kötülüğün ağır bir darbe aldığını’ belirterek ‘savaşın henüz bitmediğini’ vurguladı. Gazze halkına seslenen Netanyahu şunları söyledi: “Sinvar hayatlarınızı mahvetti... Artık Hamas Gazze Şeridi'ni yönetemeyecek ve bu Gazze halkının Hamas'ın zulmünden kurtulması için bir fırsat.”

Netanyahu, Sinvar'ın ölümünü Hamas'ın düşüşünde ‘önemli bir kilometre taşı’ olarak nitelendirdi. İsrail'in Gazze Şeridi'nde tutulan ‘esirler geri dönene kadar tüm gücüyle operasyonları sürdüreceğini’ vurgulayan Netanyahu, serbest bırakılmaları halinde onları serbest bırakanlara zarar vermeyecekleri sözünü verdi.

Gelişmeleri gözlemleyenler, Sinvar'ın ölümünden sonra Hamas yönetiminin, savaşın başından bu yana Gazze Şeridi içindeki üst düzey liderlerin tasfiye edilmesiyle birlikte, dışarıdan liderlik tarafından yönetilmeye daha yakın olduğunu ifade etti.

ABD Başkanı Joe Biden, Sinvar'ın ölümünün ‘İsrailliler için bir rahatlama anı olduğunu ve aynı zamanda Gazze Şeridi'nin Hamas kontrolünden kurtulması için fırsat sunduğunu’ söyledi. Biden yaptığı açıklamada, “Yahya Sinvar tüm bu hedeflere ulaşmamızın önünde bir engeldi. Bu engel artık mevcut değil. Ancak önümüzde halen yapmamız gereken çok iş var” ifadelerini kullandı.

ABD Başkan Yardımcısı ve Demokratların Beyaz Saray adayı Kamala Harris de Sinvar'ın ölümünü memnuniyetle karşılayarak şunları söyledi: “Bu an bize Gazze Şeridi'ndeki savaşı nihayet sona erdirme fırsatı veriyor. İsrail'in güvende olması, esirlerin serbest bırakılması ve Gazze Şeridi'ndeki acıların sona ermesi için savaş sona ermeli.”