Avrupa ülkeleri İran’ın balistik füze programına yönelik kısıtlamaları yenileme niyetinde

Nükleer anlaşma, bir dizi yaptırımın önümüzdeki Ekim ayında sona ereceğini öngörüyor.

İran Dışişleri Bakanı Emir Hüseyin Abdullahiyan (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Emir Hüseyin Abdullahiyan (EPA)
TT

Avrupa ülkeleri İran’ın balistik füze programına yönelik kısıtlamaları yenileme niyetinde

İran Dışişleri Bakanı Emir Hüseyin Abdullahiyan (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Emir Hüseyin Abdullahiyan (EPA)

Üç Avrupa ülkesi (İngiltere, Almanya ve Fransa), İran ile Batı arasındaki gerginliği artırması beklenen bir hamleyle, İran’ın nükleer programıyla ilgili yaptırımları uzatacaklarını açıkladı. 5+1 ülkeleri ile İran arasında 2015 yılında imzalanan ve 2018 yılında ABD’nin geri çekildiği kapsamlı eylem planına göre bu sürecin 18 Ekim’de bitmesi bekleniyordu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre üç ülke, İran’ın balistik füze programına ilişkin, 18 Ekim’de sona ermesi gereken kısıtlamaları ve silah tedarikine uygulanan ambargoyu sürdüreceklerini duyurdu. Ayrıca İran’la müzakerelerden sorumlu Avrupa koordinatörünün bu adım hakkında bilgilendirildiği belirtildi.

Avrupa Komisyonu’ndan yapılan açıklamaya göre Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Komiseri Josep Borrell (görüşmelerin koordinatörü), üç ülkeden İran’ın nükleer yükümlülüklerini yerine getirememesiyle ilgili artan endişelerini ve 18 Ekim geçiş günü olarak bilinen gün nükleer anlaşma kapsamındaki yaptırımların kaldırılmasıyla ilgili adımlar atmama niyetlerini aktardığı bir mektup aldı. Bu bağlamda Borrell, mesajı nükleer anlaşmaya taraf diğer ülkeler olan İran, Çin ve Rusya’ya da ilettiğini açıkladı. Sonraki adımlar üzerinde anlaşmaya varmak için nükleer anlaşmanın tüm taraflarıyla istişarede bulunacağını belirten Borrell, nükleer anlaşmanın tamamen yeniden uygulanması konusundaki kararlılığının devam ettiğini ve bunu başarmak için hiçbir çabadan kaçınmadığını dile getirdi.

Ek ceza yok

Her ne kadar üç ülke yaptırımları yenileme niyetinde olduklarını açıklasa da kararın İran’a ek yaptırımlar uygulanması veya Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının İran’a yeniden uygulanmasına yönelik mekanizmanın harekete geçirilmesi anlamına gelmediğini vurgulamakta da istekliydiler. Açıklamada, üç ülkenin İran’la diplomatik bir çözüm bulmaya kararlı olduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca, kararın, İran’ın, anlaşmada izin verilen yüzdeden 18 kat daha fazla oranda uranyum zenginleştirme de dahil olmak üzere Ortak Eylem Planı kapsamındaki nükleer yükümlülüklerini defalarca ihlal etmesinden kaynaklandığına dikkat çekildi. Üç ülke, İran’ın nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma fırsatını ‘iki kez kaçırdığına’ ve nükleer programını ‘anlaşmada izin verilenin ötesinde ve sivillerin ihtiyaçları için gerekçe olmayacak şekilde’ genişletmeye devam ettiğine inanıyor.

New York’taki Avrupa- İran görüşmeleri

Batılı bir kaynak, kararın açıklanmasının ardından Şarku’l Avsat’a adımın mantıklı olduğunu ve beklenmedik olmadığını söyledi. İran’ın nükleer programının anlaşmadaki tüm kısıtlamaları aştığını belirten kaynak, “Bu durumda anlaşmaya taraf olan diğer devletler neden ek tavizler uygulasın?” dedi. Kaynak, İran’ın Rusya’ya askeri desteğinin, yaptırımların kaldırılmaması kararının alınmasında ‘ikincil’ olduğunu belirtti. İkinci bir Avrupalı kaynak da Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Gelecek hafta New York’ta yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantıları, Avrupa koordinatörü ve yardımcısı ile İran tarafı arasında sonraki adımları tartışmak ve gerilimi azaltmaya çalışmak üzere yan toplantılara sahne olacak” dedi.

Baerbock’un Abdullahiyan ile teması

İran’dan yapılan açıklamaya göre Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, geçen çarşamba günü İranlı mevkidaşı Emir Hüseyin Abdullahiyan ile nadir bir görüşme gerçekleştirdi. İran Dışişleri Bakanlığı, iki bakanın bir dizi konuda önemli görüş alışverişinde bulunduğunu ve tartışmanın karşılıklı saygıya dayalı ve şeffaf olduğunu söyledi. Geçen yıl Şubat ayında Münih Güvenlik Konferansı oturum aralarında bir araya gelmiş olsalar da Baerbock’un Abdullahiyan ile ilk teması bu oldu. Öyle görünüyor ki Baerbock, önceki gün yaptığı telefon görüşmesinde İranlı mevkidaşına Avrupa ülkelerinin bu yaptırımları uzatma niyetinde olduğunu bildirdi.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock iki gün önce ABD’nin Teksas eyaletine yaptığı ziyarette (AP)
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock iki gün önce ABD’nin Teksas eyaletine yaptığı ziyarette (AP)

Bu açıklama öncesinde Batılı ülkeler, bu hafta Viyana’da düzenlenen Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Yöneticiler Kurulu toplantısında, özellikle ABD’nin İran üzerindeki baskıyı artıracak bir kararı kabul etmeyi reddetmesi nedeniyle, İran’a karşı gerilimi tırmandırmaktan kaçınmıştı. Zira Washington’un Kuzey Kore’de tutulan İran fonlarını serbest bırakmasının ardından İran’daki 5 ABD’li mahkumun serbest bırakılması konusunda iki taraf arasında müzakereler devam ediyor.



İsrail'in İran'ın en ağır tahkimatlı Fordo Nükleer Tesisi’ni yok etmek için neye ihtiyacı var?

Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (Reuters)
Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (Reuters)
TT

İsrail'in İran'ın en ağır tahkimatlı Fordo Nükleer Tesisi’ni yok etmek için neye ihtiyacı var?

Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (Reuters)
Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (Reuters)

New York Times, İran'ın Fordo Nükleer Tesisi’nin ülkedeki diğer nükleer tesislere kıyasla en güçlendirilmiş tesis olduğuna dair analitik bir araştırma yayınladı.

Araştırmaya göre Fordo Nükleer Tesisi herhangi bir saldırıdan korunmak için bir dağın derinliklerine inşa edildi. Sadece ABD ordusu buraya ulaşabilecek 30 bin poundluk bir bombaya sahip. ‘Bunker buster’ (Sığınak avcısı) olarak bilinen bu bomba, derin yeraltı sığınaklarını ya da yüksek korumalı tesislerde gömülü silahları yok etmek üzere tasarlanmış. Fordo bölgesini imha edebilecek tek havadan atılan bombanın bu olduğuna inanılıyor.

Bombanın kalın bir çelik gövdesi var ve benzer büyüklükteki çok amaçlı bombalardan daha az patlayıcı içeriyor. Ağır muhafazalar, patlamadan önce toprağa, kayaya ya da betona nüfuz ederken mühimmatın bozulmadan kalmasını sağlar. Boyutu (20 feet uzunluğunda, 30 bin pound) ise onu sadece ABD'nin B-2 hayalet bombardıman uçağının taşıyabileceği anlamına geliyor.

 Fordo uranyum zenginleştirme tesisi (AFP)Fordo uranyum zenginleştirme tesisi (AFP)

İsrail'in Fordo'yu tek başına yok edemeyeceği görüşü yaygın. Askeri yetkililere göre ABD, İsrail'e sığınak imha bombası vermeyi reddetti ve İsrail'in bu bombayı taşıyabilecek ağır bombardıman uçakları yok. Ancak İsrail, İran'ın en gelişmiş santrifüjlerini içeren tesisi çalıştırmak için gerekli enerji santrallerini vurabilir. Fordo yakınlarındaki tesislerin hedef alınması tesisin uranyum zenginleştirmeye devam etme kabiliyetini önemli ölçüde yavaşlatabilir.

Fordo'nun vurulması İran'ın nükleer silah üretme kabiliyetini yok etmeye yönelik her türlü çabanın merkezinde yer alıyor. Mart 2023'te Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Fordo'da yüzde 83,7 saflıkta zenginleştirilmiş uranyum tespit ettiğini bildirdi ki bu oran nükleer silah yapmak için gereken yüzde 90 zenginleştirme seviyesine yakın. İran ise nükleer teknolojiyi silah yapımında değil barışçıl amaçlarla kullanmayı amaçladığını savunuyor.

ABD, olası askeri operasyonları desteklemek için yakıt ikmal uçakları ve ilave savaş uçakları da dahil olmak üzere Ortadoğu'daki askeri kabiliyetlerini arttırmaya devam ederken, Başkan Donald Trump İsrail'e sığınak delici bombalar tedarik etmekten kaçınma politikasını değiştirmedi.

Bu bağlamda Trump'ın ilk döneminde ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı olan Joseph Votel şunları söyledi: “İsraillilere bu silahları vermeme politikasını sık sık izledik, çünkü kullanmalarını istemiyoruz.”

Sığınak delici bombalarını caydırıcı ve ulusal güvenliğin hayati bir unsuru olarak gören Washington, İsrail'e İran ile savaş başlatmasını teşvik edecek bir silah vermek istemiyordu.

 İsrail’e ait bir F-35 savaş uçağı Netanya şehri üzerinde yakıt ikmali yapıyor. (AFP)İsrail’e ait bir F-35 savaş uçağı Netanya şehri üzerinde yakıt ikmali yapıyor. (AFP)

Tesisin tahkimatı

İran, Fordo Nükleer Tesisi’ni, saldırıya uğramasını ve Irak'ın inşa etmekte olduğu ancak 1981 yılında yer üstünde inşa edildiği için İsrail güçleri tarafından kolayca imha edilen Tammuz Nükleer Santrali’nin akıbetine uğramasını önlemek için yer altında inşa etti.

Şarku’l Avsat’ın New York Times’tan aktardığına göre İsrail yıllar içinde Fordo'yu vurmak için çeşitli planlar geliştirdi. Barack Obama yönetimindeki üst düzey yetkililere sunulan bir plana göre, komandoları taşıyan İsrail helikopterleri bölgeye gidecek ve burayı havaya uçuracaktı. İsrail geçen yıl Suriye'de benzer bir operasyonu başarıyla gerçekleştirmiş ve Hizbullah'a ait bir füze üretim tesisini imha etmişti.

Votel'in halefi Kenneth F. McKenzie, “İsrailliler son dönemde çok sayıda gizli operasyon gerçekleştirdi ama sorun şu ki Fordo Nükleer Tesisi çok zor bir hedef olmaya devam ediyor” dedi.

İsrail'in ABD Büyükelçisi Yechiel Leiter pazar günü bir televizyon kanalına verdiği demeçte, “Fordo Nükleer Tesisi ile başa çıkmamızı sağlayacak seçenekler mevcut. Her şey havalanıp uzaktan bombalamaya bağlı değil” ifadelerini kullandı.