Ryabkov: Mahkum takası Washington ile Tahran arasındaki ilişkileri değiştirmeyecek

İran'ın Siyasi İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Baş Nükleer Müzakerecisi Ali Bagheri Kani, geçtiğimiz ay Tahran'da Rus mevkidaşı Sergey Ryabkov'u ağırladı. (İran Dışişleri Bakanlığı)
İran'ın Siyasi İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Baş Nükleer Müzakerecisi Ali Bagheri Kani, geçtiğimiz ay Tahran'da Rus mevkidaşı Sergey Ryabkov'u ağırladı. (İran Dışişleri Bakanlığı)
TT

Ryabkov: Mahkum takası Washington ile Tahran arasındaki ilişkileri değiştirmeyecek

İran'ın Siyasi İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Baş Nükleer Müzakerecisi Ali Bagheri Kani, geçtiğimiz ay Tahran'da Rus mevkidaşı Sergey Ryabkov'u ağırladı. (İran Dışişleri Bakanlığı)
İran'ın Siyasi İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Baş Nükleer Müzakerecisi Ali Bagheri Kani, geçtiğimiz ay Tahran'da Rus mevkidaşı Sergey Ryabkov'u ağırladı. (İran Dışişleri Bakanlığı)

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov dün (perşembe) yaptığı açıklamada, Moskova'nın ABD ile İran arasındaki mahkûm değişiminin Tahran ile Washington arasındaki ilişkilerde radikal değişikliklere yol açmayacağına inandığını söyledi.

Ryabkov, Sputnik'e yaptığı açıklamada, ABD ile İran arasındaki mahkûm değişimi ile Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na ilişkin diyaloğun yeniden başlaması arasında doğrudan bir ilişki olmadığını, ancak bunun karşılıklı anlayışın mümkün olduğu anlamına geldiğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre Ryabkov, Mart 2022'den beri sekteye uğrayan nükleer müzakerelere atıfta bulunarak, “Batılı meslektaşları sağlam mantık gösterirse, Rusya'nın Viyana'daki Kapsamlı Ortak Eylem Planı üzerinde çalışmaya devam etmeye hazır olduğunu” doğruladı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, geçtiğimiz Temmuz ayında nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması yönünde herhangi bir ek anlayış beklentisinin “2024 ABD başkanlık seçimlerine bir yıldan biraz fazla süre kaldığı mevcut koşullar altında gerçekçi olmadığını” söyleyerek nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılmasına karşı çıktı.

Beş kişi, Washington ile Tahran arasında, ABD'nin müttefiki Güney Kore tarafından dondurulan altı milyar dolar değerindeki varlıkların serbest bırakılmasını öngören bir mahkûm değişim anlaşmasının parçası olarak serbest bırakıldı.

Ryabkov'un açıklaması, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun ülkenin en yüksek güvenlik aygıtından bir yetkiliyle görüşmelerde bulunduğu Tahran'a yaptığı ziyaretin ertesi günü geldi. Şoygu, İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) ait balistik füzeler ve insansız hava araçlarından (İHA) oluşan sergiyi gezmeden önce İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ve İran Savunma Bakanı Muhammed Rıza Aştiyani ile görüştü.

Rusya’nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından Batı'nın yaptırımlara başvurması nedeniyle Tahran ve Moskova özellikle askeri alandaki ikili ilişkilerini güçlendirdi.

Ryabkov geçtiğimiz ay, Washington'un Tahran'dan Moskova'ya İHA satmayı bırakmasını istediğini belirten bir raporun ardından Rusya'nın İran'la askeri iş birliğinin jeopolitik baskıya maruz kalmayacağını söylemişti.

İran, Rusya'ya İHA gönderdiğini kabul ediyor, ancak bunların Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinden önce gönderildiğini söylüyor. Moskova, askerî kuvvetlerinin Ukrayna'da İran İHA’larını kullandığını reddediyor.



Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü, Malezya Havayolları'na ait MH17 sefer sayılı uçağın düşürülmesinden Rusya'yı sorumlu tuttu

Kazaya uğrayan MH17 uçağının enkazı (Arşiv- AFP)
Kazaya uğrayan MH17 uçağının enkazı (Arşiv- AFP)
TT

Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü, Malezya Havayolları'na ait MH17 sefer sayılı uçağın düşürülmesinden Rusya'yı sorumlu tuttu

Kazaya uğrayan MH17 uçağının enkazı (Arşiv- AFP)
Kazaya uğrayan MH17 uçağının enkazı (Arşiv- AFP)

Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) dün, on yıl önce Ukrayna üzerinde düşürülen ve 298 kişinin hayatını kaybettiği MH17 uçağının kazasından Rusya'nın sorumlu olduğunu açıkladı.

Kanada'nın Montreal kentinde bulunan BM kuruluşunun konseyi, Malezya Havayolları'nın uçuşuyla ilgili Avustralya ve Hollanda'nın şikayetlerinin “gerçeklere ve hukuka dayalı” olduğu sonucuna vardı. Bu, konseyin “üye ülkeler arasındaki anlaşmazlığın özü” hakkında aldığı ilk karar oldu.