Rusya atıldığı BM İnsan Hakları Konseyi'ne dönmek istiyor

Kremlin'in bazı ülkelere oy karşılığında silah satmayı teklif ettiği öne sürüldü

2011'de BMİHK'den çıkarılan Libya, Rusya'nın üyeliğinin sonlandırılması için lehte oy kullanmıştı (Reuters)
2011'de BMİHK'den çıkarılan Libya, Rusya'nın üyeliğinin sonlandırılması için lehte oy kullanmıştı (Reuters)
TT

Rusya atıldığı BM İnsan Hakları Konseyi'ne dönmek istiyor

2011'de BMİHK'den çıkarılan Libya, Rusya'nın üyeliğinin sonlandırılması için lehte oy kullanmıştı (Reuters)
2011'de BMİHK'den çıkarılan Libya, Rusya'nın üyeliğinin sonlandırılması için lehte oy kullanmıştı (Reuters)

Rusya'nın, Ukrayna savaşı nedeniyle geçen yıl çıkarıldığı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ne (BMİHK) yeniden katılmak istediği bildirildi.

Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC, Rus diplomatların kaleme aldığı ve BM yetkililerine gönderilen bir belgeyi inceledi.

Belgede, Kremlin yönetiminin "insan hakları sorunlarına uygun çözümler bulmak amacıyla konseyde işbirliğinin teşvik edilmesini ve karşılıklı saygıya dayalı yapıcı diyaloğun güçlendirilmesini" istediği belirtildi. 

Rusya'nın tekrar birliğe katılması halinde, üyeliğini "BMİHK'nın bir grup ülkenin siyasi iradesine hizmet eden bir araca dönüştürülmesini önlemek için kullanacağı" da ifade edildi. 

Merkezi İsviçre'nin Cenevre şehrinde yer alan BMİHK'da 47 ülke var. ABD'nin New York şehrindeki BM Genel Kurulu'nda (BMGK) üç yılda bir yapılan seçimlerle ülkelerin üyeliklerinin devamına ya da durdurulmasına karar veriliyor. 

BMGK'ye üye 193 ülkenin katılacağı 10 Ekim'deki oylamada Rusya, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine ayrılan iki koltuktan birini kazanabilmek için Bulgaristan ve Arnavutluk'la mücadele edecek. 

Kimliğini paylaşmayan BM diplomatları, Rusya'nın seçimler öncesinde yoğun kampanya yürüttüğünü, bazı ülkelere oy karşılığı tahıl ve silah vermeyi teklif ettiğini öne sürdü. Rusya'nın BMİHK'ya dönmesinin ihtimal dışı olmadığını savunan diplomatlar, söz konusu ülkelere veya tekliflere dair detay paylaşmadı. 

Ukrayna savaşı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen yıl 24 Şubat'ta verdiği emirle başlamıştı. Aynı yıl nisanda BMGK'da düzenlenen oylamada 93 lehte, 24 aleyhte ve 58 çekimser oyla Rusya'nın BMİHK'dan çıkarılmasına karar verilmişti. Haberde, Moskova'nın söz konusu karardan "ABD ve müttefiklerini sorumlu tuttuğu" yazıldı.

BM Özel Raportörü Mariana Katzarova'nın geçen hafta yayımladığı raporda, insan hakları durumunun ciddi şekilde kötüleştiği Rusya'nın BMİHK'ya tekrar katılmaya hazır olmadığı savunulmuştu. ABD merkezli İnsan Hakları Vakfı, Raoul Wallenberg Enstitüsü İnsan Hakları Merkezi ve BM'nin bu ay yayımladığı ortak raporda da benzer bir sonuca varıldığı bildirilmişti.  

BBC, Rusya'nın BM misyonundan yetkililerin yorum talebine yanıt vermediğini aktardı. 

Independent Türkçe



Trump, Venezuela'ya petrol ambargosu uyguladı ve hükümetini "terörist devlet" olarak ilan etmekle tehdit etti

ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
TT

Trump, Venezuela'ya petrol ambargosu uyguladı ve hükümetini "terörist devlet" olarak ilan etmekle tehdit etti

ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)
ABD Deniz Piyadelerine ait iki MV-22 Osprey uçağı, Ponce'daki Mercedita Uluslararası Havalimanı'ndan kalkış yapıyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Karayipler'deki ABD askeri operasyonlarını genişletme hazırlıkları gibi görünen bir hamleyle, Venezuela'ya giden ve gelen yaptırım uygulanan petrol tankerlerine "tam bir abluka" emri verdi ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro hükümetini terör örgütü ilan etmekle tehdit etti.

Trump, Venezuelalı yetkililerin "benzeri görülmemiş bir şok" yaşayacağını söylerken, Maduro liderliğindeki Venezuela "rejimini" "yabancı bir terör örgütü" olarak nitelendirdi.

ABD başkanının emrinin, özellikle Çin olmak üzere küresel pazarlara ulaşmak için yaklaşık 30 tankere bağımlı olan Venezuela petrol ihracatını sekteye uğratacağından şüphe yok.

Trump'ın kararı küresel endişeye yol açtı. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Venezuelalı mevkidaşı Iván Gil'e, Pekin'in Karayipler'deki "korkutma" ve "zorbalık" politikasına karşı olduğunu söyledi.

BM Genel Sekreteri António Guterres, hem Amerika Birleşik Devletleri'ni hem de Venezuela'yı gerilimi azaltmaya ve itidal göstermeye çağırdı.

Meksika Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum da Birleşmiş Milletler'i Venezuela'da "kan dökülmesini önlemeye" çağırdı.


Trump, Suriye'de öldürülen 3 Amerikalının naaşlarının ülkelerine getirilmesi törenine katıldı

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)
TT

Trump, Suriye'de öldürülen 3 Amerikalının naaşlarının ülkelerine getirilmesi törenine katıldı

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'deki bir saldırıda öldürülen iki Ulusal Muhafız’ın naaşlarının ülkeye getirilmesi töreninde selam veriyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün Suriye'de hafta sonu DEAŞ mensubu olduğundan şüphelenilen bir saldırgan tarafından öldürülen iki ABD askeri ve bir sivil tercümanı anma törenine katıldı.

Trump, cenazelerin aileleriyle birlikte, Hava Kuvvetlerinin "yurtdışından Amerika Birleşik Devletleri'ne onurlu bir şekilde geri getirilmesi" olarak adlandırdığı tören için Delaware'deki Dover Hava Kuvvetleri Üssü'ne geldi. ABD ordusu, ABD ve Suriye birliklerinden oluşan bir konvoyu hedef alan saldırganın iki askerini ve bir sivil tercümanı öldürdüğünü açıkladı. Trump saldırıyı korkunç olarak nitelendirdi ve intikam yemini ederek, öldürülen üç kişiyi "büyük vatanseverler" olarak tanımladı. Saldırıda üç ABD askeri de yaralandı.


Pasifik Okyanusu'nda "uyuşturucu kaçakçılığı" yapan bir gemiye düzenlenen ABD saldırısında dört kişi öldü

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
TT

Pasifik Okyanusu'nda "uyuşturucu kaçakçılığı" yapan bir gemiye düzenlenen ABD saldırısında dört kişi öldü

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)

ABD ordusunun açıklamasına göre Amerika Birleşik Devletleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı bir gemiyi hedef alan yeni bir saldırı düzenleyerek "dört terörist uyuşturucu kaçakçısını" öldürdü.

Güney Komutanlığı gemiyle ilgili olarak şunları belirtti: “İstihbarat, geminin Doğu Pasifik'te bilinen bir uyuşturucu kaçakçılığı rotası üzerinde seyrettiğini ve uyuşturucu kaçakçılığı operasyonlarına karıştığını doğruladı.”

Açıklamada ayrıca, “Dört terörist uyuşturucu kaçakçısı öldürüldü ve hiçbir ABD askeri personeli yaralanmadı” denildi.

Başkan Donald Trump'ın yönetimi, aylardır Venezuela'ya deniz kuvvetleri takviyesi yaparak ve ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığını iddia ettiği teknelere yönelik ölümcül saldırılar düzenleyerek artan bir baskı uyguluyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu saldırılarda (son saldırı dahil) en az 99 kişi hayatını kaybetti.