Küresel şirketlerin yüzde 40'a yakını Rusya'dan ayrıldı

Ukrayna'da başlattığı savaş nedeniyle Rusya'ya yönelik yaptırım açıklamaları sürerken, Rusya'da halen yatırımı olan Batılı şirketlerin son 4 ayda sadece 10'unun faaliyetlerini tamamen durdurduğu ortaya çıktı

(AA)
(AA)
TT

Küresel şirketlerin yüzde 40'a yakını Rusya'dan ayrıldı

(AA)
(AA)

Avrupa Parlamentosu Milletvekili Moritz Körner, geçen hafta Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'na uygulanan yaptırımlara rağmen "kaç Batılı firmanın Rusya'da faaliyetlerini sürdürdüğüne" yönelik soru önergesi iletti.

AB Komisyonu ise Körner'in sorusunu ABD'deki Yale Yönetim Okulu İcra Liderliği Enstitüsü'nün verilerine dayanarak yanıtlarken uluslararası şirketlerin sadece yüzde 40'ının Rusya'dan ayrılmaya karar verdiğini bildirdi.

Bu durum, AB Komisyonu'nun soru önergesine verdiği yanıtta dayanak yaptığı Yale Yönetim Okulu İcra Liderliği Enstitüsü'nün konuya ilişkin tuttuğu veri tabanını yeniden gündeme getirdi.

AA'nın haziran ayında söz konusu veri tabanında konuya ilişkin yaptığı araştırmada, savaş öncesi Rusya'da faaliyet gösteren uluslararası 1.500'ü aşkın şirketten 525'inin faaliyetlerini tamamen durdurduğu belirlendi. 555'inin ise kısmen veya normal şekilde ülkede faaliyetlerini sürdürdüğü ortaya çıkmıştı. Veri tabanına göre halihazırda faaliyetlerini tamamen durduran şirketlerin sayısı 535'e çıkarken, 547'sinin kısmen veya normal şekilde işlerine devam ettiği görülüyor.

Veri tabanı 28 Şubat 2022'den bu yana tutuluyor

AB Komisyonu'nun referans gösterdiği Yale Yönetim Okulu İcra Liderliği Enstitüsü'nün 28 Şubat 2022'den beri yayınladığı veri tabanında, okul mantığı kullanılarak oluşturulan A, B, C, D ve F listesi kapsamında, uluslararası şirketlerin Rusya'daki konumu "ülkeden tamamen çıkanlar", "Rusya'daki faaliyetlerini geçici olarak durdurmasına veya askıya almasına rağmen ülkeye geri dönüş kapısını açık bırakanlar", "Rusya'da bazı iş kollarını sürdürmesine karşın önemli ölçüde faaliyetini sonlandıranlar", "işlerini sürdürürken gelecek yatırımlarını veya büyümeyi erteleyerek zaman satın alanlar" ve "normal şekilde işlerine devam eden şirketler" kategorisine ayrıldı.

Buna göre, Rusya'dan tamamen çıkanların olduğu A kategorisinde 535, faaliyetlerini geçici durduran veya askıya alanları oluşturan B kategorisinde 504, bazı iş kollarını sürdürenlerin olduğu C kategorisinde 156, zaman satın alanları oluşturan D kategorisinde 175 ve işlerine normal şekilde devam eden F kategorisinde ise 216 şirket bulunuyor.

Toplamı 1.500'ü aşan bu şirketlerin üçte ikisini Batılı, kalan kısmını çok uluslu şirketler oluşturuyor. Bu şirketler arasında C, D ve F kategorisindeki 547 şirket, kısmen veya normal şekilde Rusya'daki faaliyetlerini sürdürüyor.

Veriler, özellikle Batılı şirketlerin savaşın hemen ardından Rusya'dan çekileceklerine yönelik hızla yaptıkları açıklamaların uygulamaya aynı şekilde yansımadığını ve savaşın başından bu yana geçen 20 aylık sürede çok sayıda şirketin ülkedeki faaliyetlerini sürdürdüğünü gösteriyor.

Rusya'da varlığını sürdürenlerde ABD'li ve Alman şirketler öne çıkıyor

Almanya'dan 26, Fransa'dan 24, ABD'den 23, İtalya'dan 12, Avusturya'dan 8, İspanya'dan 5, İngiltere'den 4 ve İsviçre'den 3 şirket, Batılı ülkelerin yaptırımlarına rağmen Rusya'da her zamanki gibi işlerine devam ediyor. Rusya'da geleceğe yönelik büyüme planlarını erteleyerek "zaman satın alanlar" arasında ise ABD'den 47, Almanya'dan 20, Fransa'dan 12, İtalya'dan 9, Avusturya'dan 7, İngiltere ve İsviçre'den 9'ar şirket bulunuyor.

54 ABD'li, 19 Alman, 12 İsviçreli, 6 Fransız, 5 İtalyan, 5 İngiliz ve 2 Avusturyalı şirket ise Rusya'da bazı iş kollarını sürdürmeye devam edenler arasında.

Rus basınında yer alan haberlere göre, Rusya'da kalan ilk 100 Batılı şirketin 2022'deki karları 2021'e göre yüzde 54 artarak 1,1 trilyon rubleye (13,2 milyar dolar) ulaştı. Söz konusu şirketler, 2022'de yaklaşık 288 milyar ruble (3,5 milyar dolar) kurumlar vergisi ödedi. Alman şirketlerin ödediği kurumlar vergisi ise 402 milyon dolar oldu.

İlk 100 Batılı şirket tarafından Moskova'ya sağlanan vergi geliri, Rusya'nın bütçe gelirlerinin yüzde 1'ine denk gelirken, en büyük yabancı kurumsal vergi mükellefleri sırasıyla 40 milyar ruble, 47 milyar ruble ve 55 milyar ruble ödeyen ABD, İngiltere ve Fransız şirketleri oldu.

Geçen yıl büyük karlar elde eden şirketler arasında Fransız enerji şirketi Total Energies, Avusturyalı Raiffeisen Bank ve İngiliz petrol şirketi BP yer alıyor.

Çin ve Hindistanlı şirketlerin varlığı ABD'li şirketlere göre daha az

Batılı şirketler haricinde uluslararası firmalar arasında Çin'den 42 şirket işlerini normal şekilde sürdürenler kategorisinde, 4 şirket D ve bir şirket de C kategorisinde. Hindistan'dan 13 şirket Rusya'da faaliyetlerine her zamanki gibi devam ederken, merkezi Hindistan'da bulunan 2 şirket "zaman satın alanlar" listesinde yer alıyor ve bir şirket de iş kolunun bir kısmını sürdürüyor.

Japon şirketlerden 13'ü Rusya'da normal şekilde işlerine devam edenler kategorisinde bulunurken, 10 şirket D ve 5 şirket de C listesinde.

Batılı şirketlerin Rusya'dan çekilmesi çok karmaşık ve maliyetli

AB, Kiev ve Moskova arasındaki savaşta Ukrayna'ya siyasi, mali, insani ve askeri destek sağlamaya devam ederken, Rusya’ya karşı Batı’nın mevcut yaptırımları küresel şirketlerin ürün portföyünün tamamını kapsamadığından gıda hem AB hem de ABD tarafından açıkça yaptırımların dışında tutuluyor.

AB, ekonomik yaptırımların bir parçası olarak Rusya'ya bir dizi ithalat ve ihracat kısıtlaması getirdi. Bu, Avrupalı şirketlerin belirli ürünleri Rusya'ya satamayacağı (ihracat kısıtlamaları) ve Rus şirketlerinin belirli ürünleri AB'ye satamayacağı (ithalat kısıtlamaları) anlamına geliyor.

Rus nüfusuna zarar vermemek amacıyla öncelikle tüketime yönelik ürünler ile sağlık, ilaç, gıda ve tarım sektörlerine yönelik bazı ürünler ihracat ve ithalat kısıtlamalarının dışında tutuluyor.

Alman kamu yayın kuruluşu Südwestrundfunk'un (SWR) araştırmasına göre Ruslar Moskova'ya alışverişe gittiklerinde Batı'nın yaptırımlarını neredeyse hiç fark etmiyor. Araştırmaya göre, giyim ve spor sektörleri de dahil olmak üzere diğer Alman markaları Moskova mağazalarında mevcut. Volkswagen, BMW ve Mercedes Benz modellerini satan çoğu otomobil bayisi de normal şekilde açık.

Birçok şirket Moskova şubelerinin artık yasal olarak Rus şirketlerine ait olduğunu ya da Rus bayilerin hala eski ithal ürünleri sattığını savunuyor.

Batılı şirketlerin Rusya'dan çekilmesinin çok karmaşık olduğu belirtiliyor. Ülkedeki faaliyetlerini gerçekten sona erdirmek isteyen Rus olmayan şirketler için engeller mevcut.

Rus yetkililerin potansiyel yatırımcılara yönelik onay vermeleri gerekiyor. Yabancı şirketlerin satışa çıkardıkları varlıklarında da indirim yapmaları bekleniyor. Bu uygulama da söz konusu yabancı şirketlerin milyarlarca dolar kaybetmesine neden oluyor.



Kremlin: ABD, Ukrayna ile mutabık kalınan planın kriterlerini Moskova’ya iletti

24 Kasım 2025'te Moskova'daki Kremlin'deki Spasskaya Kulesi ve Kızıl Meydan'daki Aziz Vasil Katedrali (EPA)
24 Kasım 2025'te Moskova'daki Kremlin'deki Spasskaya Kulesi ve Kızıl Meydan'daki Aziz Vasil Katedrali (EPA)
TT

Kremlin: ABD, Ukrayna ile mutabık kalınan planın kriterlerini Moskova’ya iletti

24 Kasım 2025'te Moskova'daki Kremlin'deki Spasskaya Kulesi ve Kızıl Meydan'daki Aziz Vasil Katedrali (EPA)
24 Kasım 2025'te Moskova'daki Kremlin'deki Spasskaya Kulesi ve Kızıl Meydan'daki Aziz Vasil Katedrali (EPA)

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD’nin Cenevre’de Ukrayna ile üzerinde anlaşılan planın kriterlerini Rusya’ya teslim ettiğini açıkladı. Peskov, bu kriterlerin gelecek hafta Rus yetkililer tarafından değerlendirileceğini belirterek, Moskova’nın Ukrayna çözüm sürecine ilişkin görüşmeleri kamuoyu önünde yürütme niyetinde olmadığını söyledi.

Rusya’nın resmî kanalı RT’ye konuşan Peskov, ABD’nin özel elçisi Steve Whitkoff’un Rusya’yı ne zaman ziyaret edeceğine dair bilginin “uygun zamanda” açıklanacağını ifade etti ancak ayrıntıya girmedi.

ABD’li ve Ukraynalı müzakereciler geçtiğimiz pazar günü Cenevre’de, Washington’ın desteklediği yeni barış planı üzerine görüşmeler gerçekleştirmişti. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de salı günü, plan metninin Cenevre’de ABD ile birlikte hazırlandığını ve müzakere ekibiyle üzerinde çalıştığını belirtmişti.

Rusya’nın TASS haber ajansı çarşamba günü, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önümüzdeki hafta Whitkoff ile görüşeceğini bildirdi. ABD Başkanı Donald Trump ise salı günü yaptığı açıklamada, özel elçisini Moskova’ya göndererek barış planı üzerinde son düzenlemeleri yapma umudu taşıdığını söylemişti.

Putin, dün yaptığı açıklamada, Ukrayna konusunda ortada resmî bir barış anlaşması taslağının bulunmadığını, sadece tartışılmak üzere sunulmuş bir dizi başlık olduğunu ifade etti. Ancak Rusya’nın ABD’nin ilk taslak niteliğindeki planını incelediğini belirten Putin, bu planın “ileride yapılacak anlaşmalar için bir temel oluşturabileceğini” söyledi.


Ukrayna Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu, Zelenskiy’nin özel kalem müdürünün konutunu bastı

Cumhurbaşkanlığı danışmanı Andrei Yermak (Reuters)
Cumhurbaşkanlığı danışmanı Andrei Yermak (Reuters)
TT

Ukrayna Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu, Zelenskiy’nin özel kalem müdürünün konutunu bastı

Cumhurbaşkanlığı danışmanı Andrei Yermak (Reuters)
Cumhurbaşkanlığı danışmanı Andrei Yermak (Reuters)

Ukrayna Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu (NABU), Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin özel kalem müdürü Andriy Yermak’ın konutunda arama gerçekleştirdiğini açıkladı.

Kuruma göre, cuma günü yapılan bu baskın devam eden bir soruşturmayla bağlantılı. Zelenskiy yönetimi son aylarda ciddi yolsuzluk iddialarıyla karşı karşıya kalmıştı.

Andriy Yermak, soruşturmayı yürüten müfettişlerle tam iş birliği içinde olduğunu söyleyerek, aramanın kendi dairesinde gerçekleştirildiğini ifade etti.

Yermak, Telegram hesabından yaptığı paylaşımda, “Müfettişlerin önünde herhangi bir engel bulunmuyor. Ben de kendileriyle tam iş birliği içindeyim” dedi


Muhammedi, İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etme konusunda "kalıcı yasak" getirdiğini söyledi

Nergis Muhammedi (Reuters)
Nergis Muhammedi (Reuters)
TT

Muhammedi, İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etme konusunda "kalıcı yasak" getirdiğini söyledi

Nergis Muhammedi (Reuters)
Nergis Muhammedi (Reuters)

İnsan hakları aktivisti ve Nobel Barış Ödülü sahibi Nergis Muhammedi, ikiz oğullarına gönderdiği doğum günü mesajında, dün İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etmesini kalıcı olarak yasakladığını duyurdu.

53 yaşındaki Muhammedi, geçen aralık ayında sınırlı sağlık izniyle serbest bırakılmadan önce üç yıldan fazla hapis yattı. Hukuk ekibi, Muhammedi'nin her an tekrar tutuklanıp cezaevine geri dönebileceği ve ülkeden ayrılamayacağı konusunda uyardı.

İkiz oğulları Kiana ve Ali Rahmani'ye 19. doğum günlerinde yazdığı mektupta, "Size gelebilmek için pasaport başvurusunda bulundum" diye yazmıştı. Ancak, on yıldan uzun süredir görmediği oğullarına yazdığı mektupta, "İslam Cumhuriyeti iki tür seyahat yasağı çıkardı ve uyguladı; bunlardan biri kalıcı seyahat yasağı" diye ilave etti.

Kiana ve Ali, hapiste uzun süre kalmış, tanınmış bir İranlı aktivist olan babaları Taghi Rahmani ile birlikte Paris'te yaşıyor.

Muhammedi, İslam Cumhuriyeti'nde insan hakları mücadelesi nedeniyle 2023 Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü. Ayrıca, genç kadın Mahsa Amini'nin ahlak polisi gözetiminde iken hayatını kaybetmesinin ardından patlak veren protestoları da güçlü bir şekilde destekledi.

Mektubunda, "İran yetkilileri belgelerimize 'kalıcı' damgasını vururken, kendileri her gün İran halkının eliyle gelecek kaçınılmaz çöküş korkusuyla yaşıyorlar" ifadelerini kullandı. Muhammedi'ye yönelik yasağın ne zaman ve hangi koşullar altında uygulandığı henüz netlik kazanmadı.

İki oğlu 2023'te Oslo'da onun adına Nobel Barış Ödülü'nü kabul etti ve çocuklarını 11 yıldır görmedi. En son Kasım 2021'de tutuklanan Muhammedi, son on yılın çoğunu parmaklıklar ardında geçirdi. Ancak serbest bırakıldıktan sonra da yetkililere meydan okumaya devam etti ve uluslararası etkinliklerde zorunlu başörtüsü takmayı reddetti.