Pakistan: Rusya'dan enerji ithalatında herhangi bir yaptırım yasası ihlal edilmedi

Pakistan'da geçici hükümet Dışişleri Bakanı Jalil Abbas Jilani, ülkesinin Rusya'dan satın aldığı petrol ve doğal gaza ilişkin herhangi bir yaptırım yasasını ihlal ettiklerini düşünmediğini söyledi

Jalil Abbas Jilani (AA)
Jalil Abbas Jilani (AA)
TT

Pakistan: Rusya'dan enerji ithalatında herhangi bir yaptırım yasası ihlal edilmedi

Jalil Abbas Jilani (AA)
Jalil Abbas Jilani (AA)

Başkent İslamabad'da Dışişleri Bakanlığı'nda basın toplantısı düzenleyen Jilani, "Pakistan'ın, Rusya'dan enerji ithalatıyla ilgili Batılı ülkelerden tepki alıp almadığına" yönelik sorusunu yanıtladı.

Jilani, Avrupa ve Orta Doğu ile Hindistan dahil Güney Asya'daki ülkelerin Rusya ile ticari ilişkileri olduğunu ve "Pakistan'ın bu ülkelerin Moskova ile yaptığının dışında bir şey yapmadığını" belirterek, "Pakistan'ın Rusya'dan bu (petrol ve doğal gaz) ürünleri alarak herhangi bir yaptırım yasasını veya uluslararası hukuku ihlal ettiğini düşünmüyorum" dedi.

Pakistan ile İran'ın, iki ülke arasında doğal gaz boru hattı inşa etmelerinin önündeki tüm engelleri kaldırmak istediklerini dile getiren Jilani, bu konudaki diyaloğun devam ettiğini söyledi.

İki ülke arasında 2013'te imzalanan 1150 kilometre uzunluğunda doğal gaz boru hattı yapımı projesi, ABD'nin İran'a yaptırımları nedeniyle askıya alınmıştı.

"İsrail ile ilgili politikamızda değişiklik yok"

Jilani, toplantıda, Pakistan'ın Tel Aviv ile diplomatik ilişkilerinin olmadığına işaret ederek, İslamabad'ın, "Birleşmiş Milletler (BM) ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) kararlarının yanı sıra uluslararası hukuka uygun olarak 1967 öncesi sınırları çerçevesinde Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğu iki devletli bir çözüme" inandığını ifade etti.

İslamabad'ın İsrail ile ilgili politikasında bir değişiklik olmadığını belirten Jilani, "Politikamız, Filistin halkının haklarına bağlı. (İsrail ile normalleşme) Bu konuda diğer ülkeleri takip etmeyiz. Ne zaman bir karar verirsek verelim, ulusal çıkarlarımızı ön planda tutacağız" dedi.

Afganistan'a "taahhütlere uy" çağrısı

Jilani, Afganistan ile ilişkilere de değinerek, bu ülkedeki teröristlerin varlığının ve bunların Afganistan topraklarını kullanarak düzenlediği saldırıların durdurulmasının Taliban hükümetinin sorumluluğunda olduğunu vurguladı.

Afganistan'daki geçici hükümetin bu konuyla ilgili verdiği taahhütlere bağlı kalacağını umduğunu dile getiren Jilani, "Son dönemde gördüğümüz (Torkham sınırındaki çatışmalar) hadiselerin tekrar edilmemesini umuyoruz" diye konuştu.

Jilani, dünyada hiçbir ülkenin kimseye yasa dışı şekilde yaşama izni vermeyeceğini vurgulayarak, "Biz bunu yapıyoruz ve bu politikayı sıkı şekilde uygulayacağız. Pakistan’da yasal şekilde yaşayan Afgan mültecilerden bu ülkeyi terk etmeleri istenmeyecek. Fakat ister Afgan ister bir başkası, yasa dışı yaşayan herkes kendi ülkelerine dönmek zorunda kalacak" ifadesini kullandı.

"Suikastler, Hindistan için küresel bir gündem haline dönüştü"

Kanada'da Sih örgütü Halistan Kurtuluş Gücü'nün (KLF) lideri Hardeep Singh Nijjar'ın öldürülmesinde Hindistan'ın dahli olduğuna yönelik iddialarla ilgili de konuşan Jilani, bu durumun son derece talihsiz olduğunu ancak Pakistan'ın, Hindistan'ın bu tür eylemlerini daha önce vurguladığını anımsattı.

Jilani, tüm Güney Asya ülkelerinin Hindistan'ın suikast taktiklerine tanıklık ettiğini belirterek, "Maalesef suikastler, Hindistan için küresel bir gündem haline dönüştü ve BM'de bununla ilgili çok endişe var" dedi.



Tayvan'da sabotaj şüphesi: Gözler Çin'e çevrildi

Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
TT

Tayvan'da sabotaj şüphesi: Gözler Çin'e çevrildi

Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)
Tayvanlı yetkililer, kötü hava koşulları yüzünden gemiye çıkılamadığını aktardı (AFP)

Tayvan'da denizaltı telekomünikasyon kablolarının kesilmesi üzerine yetkililer, bölgeden geçen Çin'e ait bir gemi hakkında inceleme başlattı. 

Tayvan merkezli Chungwha Telecom şirketinden pazar günü yapılan açıklamada, adanın kuzeydoğusundaki fiber optik kabloların koptuğu bildirildi. 

Şirket, bazı noktalarda internet bağlantısında geçici sorunlar yaşandığını, daha sonra veri akışının başka hatlar üzerinden sağlanmasıyla arızanın giderildiğini duyurdu. Hasar alan kabloların 3 Şubat'a kadar tamir edileceği belirtildi.

Tayvan Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan pazartesi günü yapılan açıklamada, geminin Çin'le bağlantısı bulunan Hong Kong merkezli bir firmaya ait olduğu belirtildi. Shun Xing 39 adlı geminin Orta Afrika ülkesi Kamerun'da kayıtlı olduğu bilgisi paylaşıldı. New York Times'ın aktardığına göre sözkonusu şirketin adı Jie Yang Trading Limited.

Tayvanlı yetkililer, kötü hava şartları yüzünden gemiye yaklaşılamadığını bildirdi. Shunxing 39, daha sonra Güney Kore'nin liman kenti Busan'a doğru gitti. Tayvan, soruşturma için Güney Kore Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan da destek istedi.

Gemide Çin yurttaşı 7 kişinin görev yaptığı belirtiliyor. 

Sahil güvenlik ekipleri, bölgede inceleme yaptıktan sonra bulguları Tayvan Savcılığı'na iletecek. Guardian'ın aktardığına göre yetkililer, sabotaj ihtimali üzerine duruyor.

Küresel denziclikte gemiler, sefer ve istasyon bilgilerini Otomatik Tanımlama Sistemi (OTS) adı verilen bir ağ üzerinden paylaşıyor. New York Times'ın aktardığına göre şüpheli gemi, bilgi paylaşırken iki farklı ad kullandı. Geminin ilk önce Xing Shun 39, daha sonra da Shun Xing 39 adıyla bilgi paylaştığı aktarılıyor.

Hasar gören kablolar Çin, Güney Kore, Tayvan, Japonya ve ABD'yi birbirine bağlayan Trans-Pasifik Ekspres hattının parçası. Hat, 6 uluslararası firma tarafından işletiliyor.

2023'te de Tayvan'ın kontrolündeki Matsu adalarını bağlayan iki denizaltı kablosu hasar görmüştü. Toplamda 14 bin kişinin internet bağlantısı kesilmişti. Taipei yönetimi, Çin'e ait iki geminin geçişi sırasında kabloların hasar gördüğünü öne sürmüştü. Diğer yandan Pekin'in sabotaj yaptığını gösteren herhangi bir delil bulunmamıştı.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, New York Times, Guardian, RT, Reuters