İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD ziyaretinden ve ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesinden bu yana Tel Aviv'deki siyasi arenada, iktidardaki sağ kamp lehine değişiklikler yaşanıyor. Netanyahu'nun kamuoyu anketlerindeki durumu iyiye gidiyor. Muhalifleri ise bazı tutumlarından geri adım atıyor. Hatta Yüksek Mahkeme yargıçları bile bazılarının görüşüne göre ‘demokrasi karşıtı’ olsalar dahi yasalara müdahalelerini artırmayacaklarına dair mesajlar vermeye başladılar.
İsrail seçimlerinin yakın bir tarihte yapılması durumunda, sağ kampın iktidarı kaybedeceği yönündeki kamuoyu anketleri sonuçlarına rağmen, son anketler, sağ kampın lehine bir trendin başladığına işaret ediyor. Netanyahu'nun liderliğindeki Likud Partisi, mayıs ayından bu yana ilk kez Benny Gantz liderliğindeki Resmi Kamp Partisi ile eşit seviyeye geldi ve her biri 28 sandalye kazandı.
Netanyahu Gantz'ı geride bıraktı
Ankette halkın görüşü soruldu. "İki isimden hangisinin başbakanlığında oy vereceksiniz?" sorusuna verilen yanıtlar, Netanyahu'nun Gantz'a yüzde 44'e yüzde 41'lik bir farkla üstün olduğunu gösterdi. Netanyahu'ya yakın kaynaklar, yeni anketlerin Netanyahu'nun ‘sağlam ve derin yapısal bir yönelime sahip olduğunu’ doğruladığını, bunun ‘devletin işlerini iyi yönetmesinden ve sola karşı komplosunu püskürtme yeteneğinden kaynaklandığını’ aktardı.
Diğer yandan muhalefet kanadından şu açıklama yapıldı:
“Bu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki konuşması, Başkan Biden ile görüşmesi ve ABD yönetiminin İsrail halkına verdiği hediye nedeniyle geçici bir görüntüdür. Netanyahu, bu hediyeyi kendisine kişisel bir hediye olarak anladı, ancak önceki hükümet döneminde vize muafiyeti verilmesinin yolunu tıkamıştı."
Netanyahu'nun popülaritesinin, gelecek ay ortasında Knesset'in yeniden açılmasıyla birlikte yeniden düşmesini bekleniyor.
Muhalefet endişesi
Ancak muhalefet, kendi kampının da gerileme olasılığından endişesini gizleyemedi. Bu kampta belirgin anlaşmazlıklar baş göstermeye başladı. Medya, Gantz partisinde, liderliğindeki merkezi figür olan Gantz'ın, ‘Yeni Umut’ partisi grubuyla birlikte ayrılmayı planladığına dair haberler yayınladı. Ayrıca Gantz ile Lapid arasında bir çatlak var ve muhalefetteki üç parti ile bu yılın başından beri haftalık gösteriler düzenleyen kitlesel protestoların liderliği arasındaki uçurum derinleşiyor.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre bu duruma ek olarak hava kuvvetleri subayları arasında yedek hizmette gönüllü olmaktan kaçınması da var. Medyaya sızan bilgilere göre, Ordu Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve bir grup ordu komutanı, Netanyahu ile, planını durdurması ve yasaları çıkarmaması karşılığında pilotların eğitimlere geri dönmesi olasılığı üzerine gizli bir diyalog yürütüyor.
Ordu komutanlarının, pilotların protestosunun İsrail'e karşı düşmanca güçleri, özellikle İran, İran'ın milisleri ve Hamas ve İslami Cihad gibi Filistinli örgütleri cesaretlendirdiğin değerlendirmesi yapıldı. Söz konusu örgütler, İsrail ordusundaki çatlakları kendi savaş hazırlıklarını artırmak için kullanıyor. Halevi'nin şu açıklamayı yaptığı kaydedildi:
"Düşman saflarındaki sıcak kafaları serinletmek için gerekli önlemleri almamız gerekiyor ki, İsrail'in iç anlaşmazlıklarının kendisine karşı savaş planlarına yem olmasını engellesinler."
Hakimlerin tutumu
Mahkeme Yüksek Kurulu'nun Perşembe günkü oturumunda ortaya çıkan tutumu, durumu daha da kötüleştirdi. Bu tutum, Netanyahu'nun görevden alınması görüşüne karşı durma ve bu konudaki yasanın iptaline itiraz etme şeklinde ortaya çıktı. Mahkeme üyeleri, en iyi ihtimalle yasanın uygulamasını gelecek Knesset dönemine erteleyeceklerini söylediler. Gözlemciler bu tutumun, hükümetin iktidar sistemine ve yargı sistemine yönelik darbe planı kapsamında Knesset'in çoğunluk hükümeti tarafından kabul edilen diğer yasalara ilişkin mahkemeye açılan tüm davaları etkileyebileceğini görüşünde. Hukuk uzmanları ise yargıçların hükümetin karşısındaki tavrını yumuşatmak ve sağdan gelen saldırıları püskürtmek amacıyla sokak desteğini kazanmak için böyle bir karar vermiş olabileceğinden şüpheleniyor.
Söz konusu hükümetin başındaki Adalet Bakanı Yariv Levin, yargıçlara yönelik sert açıklamalarda bulunarak, onları yetkilerini aşmakla ve bu hükümeti seçen halkın iradesinin üstüne çıkmakla suçladı. Mahkemelerde yaşanan her şeyin, seçimlerin sonuçlarını iptal etmek için yapıldığını savundu.
Seçilmiş hükümet başkanı
Bu suçlamaya diğer bakanların da katılması ve hükümetin yargıya yönelik sert tutumunun etkili olması, Yüksek Mahkeme'yi geri adım atmaya zorladı. Mahkeme Başkanı Esther Hayut şu açıklamada bulundu:
"Seçilmiş bir başbakanın görevden alınmasını engelleyen yasa, genel olarak iyi bir yasadır ancak Netanyahu'ya kişisel olarak hizmet ediyormuş gibi bir izlenim uyandırıyor. Bu nedenle, yasanın uygulamasını ertelemeliyiz, böylece dava sona erer ve mahkemenin müdahalesine gerek kalmaz."
Bu tutum, yargı sisteminin Netanyahu aleyhine sergilediği sert tavırdan bir geri adım olarak görülüyor. Bu ortamda, tüm taraflar, kaybetmemeleri gereken yeni bir kamuoyu sınavına girdiklerini hissediyorlar. Bu nedenle Netanyahu bir yandan sükûnet sağlamaya, bir yandan da muhalefetinin bir kısmı çatışmanın şiddetini azaltmaya çalışıyor. Ancak hükümet koalisyonundaki radikaller hükümetin planından geri adım atılmasından endişe duyuyor, muhalefetteki radikaller ise protestonun şiddetinden geri adım atılmasından endişe ediyor. Her iki taraf da ipini daha da sert ve daha güçlü bir şekilde kendi tarafına çekiyor.