Savaş sosyal medyadaki herkesi etkiliyor

Savaş haberlerinin kapsamı genişledi, olaylar ve video klipler her yere yayıldı

28 Ekim Cumartesi, Roma'daki Kolezyum önünde gerçekleştirilen Filistinlilere destek gösterisinden bir kesit (Reuters)
28 Ekim Cumartesi, Roma'daki Kolezyum önünde gerçekleştirilen Filistinlilere destek gösterisinden bir kesit (Reuters)
TT

Savaş sosyal medyadaki herkesi etkiliyor

28 Ekim Cumartesi, Roma'daki Kolezyum önünde gerçekleştirilen Filistinlilere destek gösterisinden bir kesit (Reuters)
28 Ekim Cumartesi, Roma'daki Kolezyum önünde gerçekleştirilen Filistinlilere destek gösterisinden bir kesit (Reuters)

Nermin Ali 

Günümüzde savaş artık sadece savaşan ülkelerin meselesi olmaktan çıkmış durumda.

Teknolojinin ve sosyal medya araçlarının da devreye girmesiyle çatışmalarla ilgili haberlerin kapsamı genişliyor, olaylar, haberler, resimler, video klipler her yerde yayınlanıyor.

Acemi bir sosyal medya tarayıcısı, savaş haberlerini ve gelişmelerini takip etmekle ilgilendiğinde, bombalanan yerlerden sahneler veya çocukların şoka maruz kaldıkları ilk anları belgeleyen, ağır yaraların izlerini taşıyan ve herhangi bir insanı derinden etkileyebilecek sahneleri olan videoları görür.

İnsanlar ve savaşlar

Gerçek şu ki, savaşlar her zaman olur ve bazı bölgelerde şiddeti azalabilir ama aslında bitmezler.

Ayrıca daha önce onlarca savaş yaşandı ve biz onlar hakkında çok az şey biliyorduk ve bazıları bu savaşlardan hiç bahsetmiyordu.  

Dolayısıyla bu savaşlar sadece onlara tanık olanların zihninde belgelendi ama bugün belgeleme doğrudan ve kullanıcıya erişim anında sağlanıyor ve haberlere kullanıcının kişisel cihazından her an ulaşılabiliyor.

Eskiden farklı olarak haberleri takip etmek, günün belirli bir saatinde televizyon karşısında olmayı ve belirli kanalları izlemeyi ya da belirli bir olayın gelişimini takip etmek, öğrenmek veya etrafındaki olayları hızlı bir şekilde görmek için gazete satın almayı gerektiriyordu.

Bugün izleyiciler bunu istedikleri zaman, özellikle de uyumadan birkaç dakika önce veya uyanır uyanmaz izliyorlar.

Psikologlar bu anları en önemli dakikalar olarak sınıflandırır. Çünkü bunlar günün şeklini, olayların niteliğini belirleyen ve tepkilerini etkileyen dakikalar.

Dolayısıyla savaş zamanlarında "sosyal medyanın" web sitelerini ve uygulamalarını sık sık ziyaret eden ve olaylarla hemen etkileşime giren kişiler üzerinde önemli derecede olumsuz psikolojik etki yaratabileceği söylenebilir.

Bu etki, olaya ilgi duysun ya da duymasın, onları güçlü psikolojik travmalara maruz bırakma ya da daha önceki travmaları hatırlatma noktasına varabilir.

Savaş herkesi ilgilendiriyor

Günümüzde belirli bir içerik türünü seçme veya bir kısmını hariç tutma seçeneği neredeyse yok.

Temel olarak kullanıcının ilgi alanlarını yaymaya, yoğunlaştırmaya ve düzenli olarak takip edilenlere dayanmalarına rağmen, biraz muğlak algoritmalarla karşı karşıyayız.

Algoritmalar kullanıcının önüne herhangi bir olayı yerleştirebilen reklam özelliğinin yanı sıra ancak bir olayın veya konunun tanıtımını yapmak için kullanılır ve siyasi, sosyal ve sağlık krizlerinde sahiplerinin eğilimlerine göre taraflı davranır.

Dolayısıyla bölgede yaşanan bir olayla ilgili ya bazı kişiler aracılığıyla ya da neredeyse rastgele bir şekilde, karşısına bir yazı çıkacağı kesin.

Daha birçok nedenin yanı sıra bazı yazılar olayların "trend" kapsamına girmesi veya bu platformun öncülerinden büyük etkileşim alması sebebiyle de kişinin karşısına çıkmakta.

Kişinin bu gönderiyi otomatik olarak açacağı kesin ve buradan itibaren etkinlikler sayfasında benzer gönderilerden oluşan bir şelale görünmeye başlayacak.

Dolayısıyla günümüzde savaşın, coğrafi bölgesi, uzaklığı, savaşan ülkelere yakınlığı ne olursa olsun tüm insanları ilgilendirdiğini ve kendisi için ne kadar önemli olursa olsun hiçbir bireyin bu savaşın etkilerinden uzak yaşayamayacağını söyleyebiliriz.

Etkileyicilerin suçlanması

Bu küçük bilgi köyünde insanlar bir arada yaşarken, herkes burada neşe, orada teselli ve bazı bölgelerde savaşla ilgilenmeye başladı ve bu, bazılarının hayatlarını normal bir şekilde yaşayanları insanlıktan ve şefkatten yoksun olmakla suçlamasına neden oldu.

İnsanlığın acı, ıstırap ve çatışma duygusu dondu ve öfke özellikle blog yazarlarına ve reklam sayfası sahiplerine yöneldi.

Bu bağlamda sosyal paylaşım sitelerinde aktivist olan Rana, bazı kişilerin kendisini Gazze halkının acılarına saygı göstermemek ve kendisi başka ülkede yaşamasına rağmen Gazze Şeridi'nde yaşanan olayları dikkate almamakla suçlamasından duyduğu acıyı bir videoyla dile getirdi.

Rana geçim kaynağının bu meslek olduğunu ve Arap kardeşlerinin başına gelenleri görmezden gelmediğini açıkça insanlara göstermeye çalışıyor.

Rana, savaşın ilk günlerinden bu yana, etkilenen insanları elindeki imkanlarla duyurmaya ve desteklemeye gayret ediyor.

Rana, açıklamalarına şöyle devam ediyor:

Hayat devam etmeli. Biz yaşamak istiyoruz ve hayatımız başkalarına yardım etmenin ve yaşamın devamına katılmanın bir parçası.

Bu platformda bazı kişiler, birçok sosyal medya öncüsü için sosyal medyanın, içinde yaşadıkları sanal bir meslek haline geldiğini unutuyor.

Normal işletmeler nasıl devam ediyorsa, sosyal paylaşım siteleriyle doğrudan bağlantılı olan işletmelerin de devam etmesi gerekiyor.

Hayat devam etmek zorunda olduğundan ve sahada uyulması gereken yükümlülükler olduğundan, sosyal medya platformlarıyla ilgili meslek sahibi insanlardan yas ilan etmelerini ve işlerini durdurmalarını isteyemeyiz.

Büyük bir grup, basitçe işe devam etmenin ve geçim koşullarının devamına katkıda bulunmanın ve diğer mevcut yöntemlerle destek sağlamanın yeterli olduğuna ve sahada olup bitenlerle ilgili hiçbir şey yapamadığımızda, olup bitenlere karşı doğru tepki vermiş olabileceğine inanıyor.

Belki de en büyük desteğin, hiçbir düşmanın hayat, çalışma ve üretim çarkını durdurmayı başarmasına izin vermemek olduğunu düşünüyor.

Çelişkilerin çatışması

Gazze'de sivillere ve çocuklara karşı işlenen suçları belgeleyen fotoğraf ve videoların yayınlanmasına gelince, bazıları İsrail'in hedeflerinden birinin bu paylaşımlarla zayıflık duygularını artırmak ve savaşan, zarar veren, yenilmez bir ordu imajını güçlendirmek olduğunu düşünüyor.

Dolayısıyla bu sahnelerin yayınlanması öncelikle İsrail'e hizmet etmekle birlikte, Arap dünyasında aşağılanma, pişmanlık, utanç, üzüntü ve keder gibi alçak duyguların da yoğunlaşmasına neden oluyor.

Diğer bir grup ise, bugün meydana gelen şiddete ilişkin video ve resimlerin yayınlanmasının, dünyaya Filistin halkının desteklenmesi yönünde bir mesaj iletmeye yardımcı olabileceğini düşünüyorlar.

Ancak gerçek şu ki, bu mesajların bazı otoriteler tarafından dinlendiğini varsaysak bile aslında bu mesajlar herhangi bir potansiyel hedefe ulaşmamakta, hatta bazıları sosyal medyanın belirlediği standart ve koşulları ihlal etme başlığı altında silinmekte.

Son olarak, Arap dünyasındaki influencerların çoğunluğunun ve pek çok sanatçının, dünyada, özellikle de Arap dünyasında var olan politikalar ve çatışmalar hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı gerçeğini dikkate almamız gerekiyor.

Arap dünyasındaki bazı influencerlar ise, kendilerinin bir kerpeten kıskacına sıkıştıklarını önceden bildikleri için, açıklamalarının daha büyük suçlamalara yol açmaması adına uzun süre şaşkınlık ve tereddüt içinde kaldılar.

Gerçek şu ki, biz Arap dünyasında bağlılıklar, etiketler ve birçok etikete çağrışım ve anlam yansıtılması konusunda bir kriz yaşıyoruz.

Dolayısıyla bir kişinin belirli bir kesim tarafından reddedilen bir terimi kullanarak kendini ifade etme hatası yapması, bir kısmı vatana ihanet anlamına gelen siyasi ve dini suçlamalara maruz kalması için yeterli.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Çin'den ABD'ye Tayvan uyarısı: Ateşle oynuyorlar

Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
TT

Çin'den ABD'ye Tayvan uyarısı: Ateşle oynuyorlar

Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)

Çin, ABD'ye Tayvan'a silah göndermenin "ateşle oynamak" anlamına geldiği ve ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısını yaptı.

ABD yakın zamanda adaya 571,3 milyon dolarlık askeri yardımda bulunacağını açıklamış ve 295 milyon dolarlık silah satışını onaylamıştı.

Global Times'ın haberine göre Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü pazar günü yaptığı açıklamada bu adımın Tek Çin ilkesini ve üç Çin-ABD ortak bildirisini ihlal ettiğini söyledi. Tek Çin ilkesi, Tayvan'ın bir gün birleşeceği Çin'in vazgeçilemez bir parçası olduğunu belirtiyor.

Sözcü, daha fazla silah sağlama kararının aynı zamanda ABD liderlerinin "Tayvan'ın bağımsızlığını" desteklememe taahhütlerinin ihlali anlamına geldiğini ve adadaki "ayrılıkçı güçlere" son derece yanlış bir sinyal gönderdiğini söyledi.

Sözcü, adayı silahlandırarak Tayvan'ın bağımsızlığına yardım etmenin ateşle oynamak anlamına geleceğini ve ABD'nin yanmasına neden olacağını belirtti.

Yayın organı, her halükarda Çin'i kuşatmak için "Tayvan meselesini" kullanma stratejisinin başarısızlığa mahkum olduğunu da ekledi.

Pekin, silah satışına karşı Washington'a resmi protestoda bulundu.

Ayrıca ABD'yi Tayvan'ı silahlandırmayı derhal durdurmaya ve Tayvan Boğazları'nda barış ve istikrarı baltalayan hareketlere son vermeye çağırdı.

Sözcü, "Ulusal egemenliği, güvenliği ve toprak bütünlüğünü sıkıca savunmak için gerekli tüm tedbirleri alacağız" dedi.

Çin bu yıl Tayvan'a yapılan bir önceki Amerikan silah satışının ardından 5 Batılı silah üreticisine yaptırım uygulamıştı.

Joe Biden yönetiminin bu yıl Tayvan'a yönelik üçüncü askeri yardım paketi, yükseltilmiş taktik sistemler ve donanma silahlarının satışıyla birlikte geliyor. Çinli strateji analistleri yeni silahların Tayvan için önemini görmezden gelirken maliyetlerine dikkat çekti ve ABD'yi silah üreticilerine fayda sağlamak için adayı sömürmekle suçladı.

Tayvan Boğazı'ndaki gerilim taşma noktasında seyretmeye devam ederken Pekin, ekimde ada yakınlarındaki askeri tatbikatları arttırmış ve Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te bunu, "ilhaka direnme" ya da "egemenliğimize tecavüze" karşı "ceza" diye nitelendirmişti.

Çin, Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor ve Başkan Şi Cinping adayı gerekirse güç kullanarak anakarayla birleştirme sözü verdi.

Independent Türkçe