Fransa'daki Yahudi düşmanlığı karşıtı yürüyüşlere 182 bin kişi katıldı

1990'dan sonraki en büyük Yahudi düşmanlığı karşıtı gösteri

Paris'teki büyük yürüyüşte "Cumhuriyet için Yahudi düşmanlığına karşı" ifadelerinin yer aldığı pankart açıldı (AFP)
Paris'teki büyük yürüyüşte "Cumhuriyet için Yahudi düşmanlığına karşı" ifadelerinin yer aldığı pankart açıldı (AFP)
TT

Fransa'daki Yahudi düşmanlığı karşıtı yürüyüşlere 182 bin kişi katıldı

Paris'teki büyük yürüyüşte "Cumhuriyet için Yahudi düşmanlığına karşı" ifadelerinin yer aldığı pankart açıldı (AFP)
Paris'teki büyük yürüyüşte "Cumhuriyet için Yahudi düşmanlığına karşı" ifadelerinin yer aldığı pankart açıldı (AFP)

Fransa'da düzenlenen Yahudi düşmanlığı karşıtı gösterilere 182 bini aşkın kişi katıldı.

Fransız Parlamentosu'nun çağrısıyla pazar günü düzenlenen dev yürüyüşte, 7 Ekim'de başlayan Gazze savaşının ardından ülkede yaşanan Yahudi düşmanlığı olaylarına karşı birlik mesajı verildi.

İçişleri Bakanlığı'nın paylaştığı rakamlara göre gösterilerde 105 bini başkent Paris'te olmak üzere en az 182 bin kişi yer aldı. 

Fransız televizyon kanalı BFM TV, bunun Provence-Alpes-Côte d'Azur bölgesinde yer alan Carpentras komünündeki Yahudi mezarlığına 1990'da yapılan saldırıların ardından düzenlenen yürüyüşten sonraki en büyük Yahudi düşmanlığı karşıtı gösteri olduğuna dikkat çekti.

Söz konusu saldırı, Fransa ve Avrupa Milliyetçi Partisi adlı Neonazi örgüt tarafından düzenlenmiş, bunun ardından yaklaşık 200 bin kişi protesto için sokaklara dökülmüştü.

Paris'teki yürüyüşe Fransa Başbakanı Elisabeth Borne ve göçmen karşıtı görüşleriyle tanınan sağcı parlamenter Marine Le Pen'in yanı sıra eski cumhurbaşkanları François Hollande ve Nicolas Sarkozy de katıldı. 

Eylemde yer alan Ulusal Meclis Başkanı Yaël Braun-Pivet ve Senato Başkanı Gérard Larcher, gösterinin siyasi mesaj niteliği taşımadığını savundu.  

Babası II. Dünya Savaşı'nda Nazilerin kurduğu Auschwitz-Birkenau toplama kampında tutulan Borne, "Yahudi vatandaşlarımıza onları desteklediğimizi ve seferber olduğumuzu gösteriyoruz" dedi. 

Öte yandan gösterilere katılmayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkenin tanınmış gazetelerinden La Parisien'de cumartesi günü yayımlanan yazısında, yürüyüşe tüm kalbiyle destek verdiğini belirterek, "Yahudi yurttaşlarımızın korku içinde yaşadığı bir Fransa olamaz" ifadelerini kullandı.

Macron, yazısında son bir ayda Fransa'da binden fazla Yahudi düşmanlığı olayı yaşandığına da dikkat çekti. Fransız lider, Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC'de 10 Kasım'da yayımlanan söyleşisinde, "Bebekler, kadınlar, yaşlılar bombalanıp öldürülüyor. Bunun hiçbir gerekçesi ve meşruiyeti yoktur. Bu yüzden İsrail'i durmaya çağırıyoruz" demişti. 

Gösterilere Gazze savaşıyla ilgili yorumları tepki toplayan solcu siyasetçi Jean-Luc Melenchon da katılmadı. Radikal solcu Boyun Eğmeyen Fransa'nın (LFI) lideri, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, yürüyüşe katılanların "Gazze'deki katliama koşulsuz destek verdiğini" savundu. 

Fransız solunun önde gelen isimlerinden Melenchon'un Hamas'ı terör örgütü olarak kabul edip kınamaması ülkede tepki toplamıştı. 

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de başlattığı Aksa Tufanı operasyonuna İsrail de Demir Kılıçlar operasyonuyla yanıt vermişti. 

Filistin Sağlık Bakanlığı'nın paylaştığı rakamlara göre, İsrail ordusunun bombardımanlarında Gazze'de 4 bin 609'u çocuk, 3 bin 100'ü de kadın 11 bin 180 kişi öldürülürken, yaralananların sayısıysa 27 bin 490'a yükseldi. 

İsrail ise Gazze'den düzenlenen saldırılarda 361'i asker en az 1200 kişinin öldürüldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını duyurdu.

Independent Türkçe



İki eski Mossad ajanı, Lübnan'daki çağrı cihazı patlamaları hakkında yeni detaylar açıkladı

Hizbullah üyelerine ait çağrı cihazlarının patlamasının ardından yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Tıp Merkezi'ne götüren bir ambulans (AFP)
Hizbullah üyelerine ait çağrı cihazlarının patlamasının ardından yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Tıp Merkezi'ne götüren bir ambulans (AFP)
TT

İki eski Mossad ajanı, Lübnan'daki çağrı cihazı patlamaları hakkında yeni detaylar açıkladı

Hizbullah üyelerine ait çağrı cihazlarının patlamasının ardından yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Tıp Merkezi'ne götüren bir ambulans (AFP)
Hizbullah üyelerine ait çağrı cihazlarının patlamasının ardından yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Tıp Merkezi'ne götüren bir ambulans (AFP)

İki eski İsrail istihbarat ajanı, üç ay önce bubi tuzaklı çağrı cihazları ve telsizler kullanarak Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah mensuplarını hedef alan operasyona ilişkin yeni ayrıntılar açıkladı.

Hizbullah, İsrail ile Hamas arasında savaşın fitilini ateşleyen 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısının ardından İsrail'i vurmaya başladı.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre iki ajan, CBS'in 60 Dakika programında dün (Pazar) akşam yayınlanan bir haberde kimliklerini gizlemek için maske takarak ve seslerini değiştirerek konuştular.

afvgrthy
Bir Hizbullah mensubu, çağrı cihazı patlamalarında ölen Hizbullah üyelerinin cenaze töreninde pili çıkarılmış bir telsiz tutuyor. (AFP)

Ajanlardan biri, operasyonun on yıl önce, Hizbullah'ın düşmanı İsrail'den satın aldığını fark etmediği gizli patlayıcılar içeren telsizlerle başladığını söyledi. Bu cihazlar geçtiğimiz eylül ayında, çağrı cihazı vericilerinin patlamasına kadar patlamamıştı.

Michael adını kullanan ajan “Hayali bir dünya yarattık” dedi.

İkinci ajana göre, planın çağrı cihazlarının kullanıldığı ikinci aşaması, Mossad'ın Hizbullah'ın Tayvan merkezli bir şirketten çağrı cihazı satın aldığını öğrenmesinin ardından 2022 yılında başladı.

İddiaya göre çağrı cihazlarının içine gizlenen patlayıcı miktarını sığdırmak için biraz daha büyük yapılması gerekiyordu. Yakındaki insanlara zarar vermeden sadece savaşçıya zarar verecek doğru patlayıcı miktarını bulmak için mankenler üzerinde birkaç kez test edildi.

Şarku’l Avsat’ın AP'den aktardığı habere göre göre Mossad ayrıca, bir kişinin çağrı cihazını cebinden çıkarmasını sağlayacak kadar acil bir zil sesi bulmak için çeşitli zil seslerini de test etti.

Gabriel ismini kullanan ikinci ajan, Hizbullah'ı cihazları daha büyük çağrı cihazlarıyla değiştirmeye ikna etmenin iki hafta sürdüğünü, bunun için de kısmen sahte YouTube reklamları kullanarak cihazların toza ve suya dayanıklı ve uzun pil ömrüne sahip olduğunu iddia ettiklerini söyledi.

Ajan ayrıca, Tayvan'ın Gold Apollo şirketini farkında olmadan Mossad ile iş birliği yapması için kandırmak amacıyla Macaristan merkezli bir şirket de dahil olmak üzere paravan şirketlerin kullanıldığını anlattı.

Hizbullah da paravan şirketin İsrail ile çalıştığından habersizdi. Gabriel, “Bizden alım yaptıklarında Mossad'dan alım yaptıklarını bilmiyorlardı. Truman Show gibiydik, her şey perde arkasında kontrol altındaydı. Onların deneyiminde ise her şey doğal akışında ilerliyordu. İş adamları, pazarlama, mühendisler, showroom vs. her şey yüzde 100 orijinaldi” ifadelerini kullandı.

Eylül ayına gelindiğinde Hizbullah’ın elinde 5 bin çağrı cihazı vardı.

İsrail saldırıyı 17 Eylül'de Lübnan genelinde çağrı cihazlarının çalmaya başlamasıyla başlattı. Cihazlar, kişi gelen şifreli mesajı okumak için düğmelere basmasa bile patlıyordu.

sxcdv
Hizbullah mensupları, 18 Eylül 2024 Çarşamba günü Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güney banliyösünde çağrı cihazlarının patlaması sonucu ölen bir Hizbullah üyesinin tabutunu taşıyor. (AP)

Ertesi gün Mossad telsizleri aktif hale getirdi ve cihazlardan bazıları çağrı cihazı saldırılarında ölen 30 kadar kişinin cenazesinde patladı.

Gabriel amacın Hizbullah üyelerini öldürmekten çok bir mesaj vermek olduğunu söyledi.

Saldırıyı izleyen günlerde İsrail savaş uçakları Lübnan'daki hedefleri vurarak binlerce kişinin ölümüne neden oldu. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail'in sığınağına bomba atması sonucu öldürüldü.

Michael adını kullanan ajan, çağrı cihazlarının patlamasından bir gün sonra Lübnan'da insanların klimalarını açmaya korktuklarını, çünkü onların da patlayacağını düşündüklerini söyledi. Michael, “Gerçek bir korku vardı” dedi.

Bunun kasıtlı olup olmadığı sorulduğunda ise şunları söyledi: “Kendilerini savunmasız hissetmelerini istiyoruz ve hissediyorlar da. Çağrı cihazlarını tekrar kullanamayız. Çünkü bunu zaten yaptık. Zaten bir sonraki aşamaya geçtik. Şimdi bir sonraki aşamanın ne olacağını tahmin etmeye çalışmak zorunda kalacaklar.”