Amasra'da maden ocağındaki patlamaya ilişkin davada ara karar açıklandı

Mahkeme heyeti 7 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Amasra'da maden ocağındaki patlamaya ilişkin davada ara karar açıklandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

 Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin 7'si tutuklu 23 sanığın yargılandığı davada ara karar açıklandı.

Bartın Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 195 sayfalık iddianamenin, Bartın Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmesiyle 25-28 Nisan, 3-5 Mayıs, 24-25 Temmuz ve 16-18 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilen duruşmaların ardından davanın beşinci oturumu tamamlandı.

Bartın Ağır Ceza Mahkemesince Bartın Adliyesi'nde özel oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ile taraf avukatları katıldı.

Adliye içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı.

16-18 Ekim tarihlerindeki dördüncü duruşmada 74, beşinci duruşmada 71 olmak üzere toplam 145 tanığın dinlenilmesinin ardından cumhuriyet savcısı görüşünü açıkladı.

İddia makamı, tutuklu sanıkların mevcut halinin ve tutuksuz sanıklarla ilgili adli kontrol tedbirlerinin devamını talep etti.

Tanık beyanlarına karşı söz alan müşteki avukatı Derviş Emre Aydın 3 boyutlu simülasyon üzerinden ocaktaki yapıyı anlattı.

Ocaktaki sensörlerin 1,70 santimetre yükseklikte olduğunu ancak ocağın üst kısmında kalan aynı orana sahip boşluktaki havanın ölçülemediğini savunan Aydın, 1,40 santimetre seviyesinde devre kesmesi gereken sensörlerin 1,49 değerlerinde dahi devreye girmediğinin görüldüğünü, bunun sonucu olarak da bazı sensörlerin devre kesiciye bağlanmadığının ortaya çıktığını, bu durumun bilirkişi heyetinden de saklandığını öne sürdü.

Özellikle maske eğitimlerinin yetersiz olduğu, üretim baskısı yaşandığı, başıbozuk bir işleyişin hakim olduğu, adam kayırmacılık yapıldığı, mobbing uygulandığı, sensörlerin yerlerinin değiştirildiğinin tanık ifadeleriyle ortaya çıktığını savunan müşteki avukatları, tutuklu sanıkların bu halinin devamını ve tutuksuz sanıklardan iş güvenliği uzmanı H.G. ile F.K'nin de tutuklu yargılanmasını istedi.

Müşteki avukatlarının ardından söz verilen tutuksuz sanıklar, beraatlerini talep etti. Tutuklu sanıklar da önceki beyanlarını tekrar ettiklerini, üretim baskısı, taş tozu uygulaması yapılmadığı, sensörlerin aşağı seviyeye indirildiği iddialarını reddederek tahliye talebinde bulundu.

Sanık avukatları da tutukluluğun devamına yönelik mütalaaya katılmadıklarını söyleyerek müvekkillerinin tahliyelerini talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Mahkeme heyeti, 6. duruşma öncesinde maden mühendislerinden oluşan ve profesörlerin yer alacağı 5 kişilik bilirkişi heyeti oluşturulacağını, söz konusu heyetle maden ocağında keşif yapılıp yapılamayacağının değerlendirileceğini bildirdi.

Duruşma, kalan tanıkların dinlenilmesi için ertelendi.

- Süreç

Bartın'ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de saat 18.15 sıralarında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetmiş, 11 işçi yaralanmıştı. Bir işçi sevk edildiği hastanede 4 Kasım 2022'de, bir işçi de 5 Nisan'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmişti.

Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir'in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Şüphelilerden TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden (birkaç üretim ünitesinden oluşan ocak) sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman, "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanmış, 4 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulanmış, şüphelilerden 3'ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9'u savcılık sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Bu şüphelilerin arasında yer alan bir kişi hakkında da soruşturma sürecinde takipsizlik kararı verilmişti.

İddianamede, tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural hakkında 42 kez "olası kastla öldürme" suçundan toplam 840 yıldan 1050'şer yıla kadar, 4 kez "olası kastla yaralama" suçundan da toplam 4 yıl 16 aydan 12'şer yıla kadar hapis talep ediliyor.

Bu 4 sanığın iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062'şer yıla kadar hapsi istenen iddianamede, diğer 3'ü tutuklu 19 sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsi isteniyor.

Mahkeme heyeti, 28 Nisan'daki duruşmada Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca'yı adli kontrol şartıyla tahliye etmişti.



Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
TT

Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi dün, Honduras ve Nikaragua vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nün iptal edildiğini duyurdu; bu karar 70 binden fazla kişiyi önümüzdeki aylarda ABD'den sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem yaptığı açıklamada, “Ülkedeki genel koşullar Honduraslıların güvenli bir şekilde evlerine dönmelerine yetecek kadar iyileşti” dedi. Şu anda tahminen 72 bin Honduraslı ve 4 bin Nikaragualıya verilen Geçici Koruma Statüsü, 1998 yılında her iki Orta Amerika ülkesinde de geniş çaplı yıkıma neden olan Mitch Kasırgasının ardından 1999 yılında verilmişti.

İç Güvenlik Bakanlığı yaptığı ayrı bir açıklamada Bakan Noem'in, Nikaragualılar konusunda da benzer bir sonuca vardığını belirterek “Geçici Koruma Statüsü’nün (TPS) çeyrek asır sürmemesi gerektiğini” vurguladı. Washington merkezli bir Latin Amerika insan hakları araştırma ve savunma merkezi olan Washington Office on Latin American Affairs, bakanlığı Honduras ve Nikaragua vatandaşlarının yanı sıra benzer eylemlerden etkilenen diğer ülkelerden gelenler için TPS'yi iptal etme kararını geri almaya çağırdı.

“STK'dan yapılan açıklamada, “Honduras ve Nikaragua, çok sayıda doğal afetin yanı sıra, onlarca yıldır yapısal cezasızlık, şiddet, yoksulluk ve temel kamu hizmetlerine erişim eksikliğinden muzdariptir. Nikaragualılar ise ifade özgürlüğü, örgütlenme ve insan hakları da dâhil olmak üzere sivil özgürlüklerini reddeden otoriter bir hükümet altında yaşamaktadır" denildi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hak sahiplerini sınır dışı edilmekten koruyan ve onlara ABD'de çalışma hakkı veren TPS, çatışma, doğal afet veya diğer “olağanüstü” koşullar nedeniyle ülkelerinde güvenlikleri risk altında olan göçmenlere geçici olarak verilmektedir.

Trump yönetimi daha önce de Haitililer, Venezuelalılar, Afganlar, Nepalliler ve Kamerunlular için Geçici Korumalı Statü'yü iptal etmişti. Başkan Donald Trump, ABD'nin “yabancı suçlular” tarafından “istila” edildiğini düşündüğü yasadışı göçle mücadeleyi en önemli önceliklerinden biri haline getirdi.