İsrail Dürzileri evlerinin yıkılması yönündeki talimatlara son verilmesini talep ediyor

Knesset’te bir komite Daliye el-Karmel köyünde bin yeni konut inşası için yeşil ışık yaktı

Beyt Cin'deki Yerel Konsey Merkezi (AFP)
Beyt Cin'deki Yerel Konsey Merkezi (AFP)
TT

İsrail Dürzileri evlerinin yıkılması yönündeki talimatlara son verilmesini talep ediyor

Beyt Cin'deki Yerel Konsey Merkezi (AFP)
Beyt Cin'deki Yerel Konsey Merkezi (AFP)

Dürzi liderler, siyah aba ve geleneksel şapkalarıyla, İsrail askeri Adi Malik Harb'ın cenazesine katıldılar. Adi Malik Harb, Gazze'deki kara harekatında yaşanan çatışmalarda öldü.

Dürzi azınlığı, İsrail ordusunda hizmet edip, İsrail için savaşıp ölürken, birçok Dürzi, ev inşa etmek için yüksek maliyetli izinler almak üzere ağır bedeller ödediklerini söylüyor. İsrail'de yaklaşık 150 bin Dürzi yaşıyor. Çoğunluğu kendilerini İsrailli olarak görüyor, birçok Dürzi erkek, orduya hizmet ediyor birçoğu da savaş birimlerinde görev alıyor.

Dürzi toplulukları, Kuzey İsrail'deki 16 köyde yoğun olarak yaşıyor. Bunlardan biri olan Beyt Cin köyünde Pazar günü Harb'ın cenazesi düzenlendi. Dürzi cemaatinin ruhani lideri Şeyh Muvaffak Tarif, cenaze töreni sırasında yaptığı konuşmada “Adi'nin iş ve ev arkadaşları Beyt Cin'da müdahale olmadan, ceza endişesi duymadan bir ev inşa etme hakkına sahip değil mi?” dedi.

İsrail ve Hamas arasındaki savaşın patlak verdiği 7 Ekim'den bu yana ölen en az 390 İsrail askerinden en az altısının Dürzi olduğu belirlendi.

Ulus Devlet

Dürzilerin ve diğer Arap vatandaşların statülerini azalttığını düşündükleri tartışmalı "ulus devlet" yasası tekrar gündeme geldi. Bu yasa, 2018'de İsrail'i Yahudi devleti olarak temel bir konuma getirirken, Dürziler ve diğer Arap İsrail vatandaşları bahse konu yasanın kendi statülerini azalttığına inanıyor.

Aktivistlere göre, yıllarca yatırımlardan mahrum bırakılan Dürzi köylüleri, kendilerini kötü durumda olan elektrik ağları, kanalizasyon sistemleri ve yollarla yüzleşir buldu.

Dürzilere neredeyse hiç inşaat izni verilmezken Dürzi protestolarının liderlerinden Salah Ebu Rukn, sürekli olarak yıkım emirleriyle karşı karşıya kalan Dürzilerin son yıllarda evlerinin yaklaşık üçte ikisinin uygun izinler olmadan inşa edildiğini, bu nedenle sürekli yıkım emirleri veya yüksek para cezaları tehdidi altında olduklarını belirtti.

Ebu Rukn, “Dürziler sadece çok sınırlı özel arazilere sahip. Bu arazilerin tabiatı Dürzi topluluğunun varlığını sürdürmesi için yeterli değil. Son yıllarda düzensiz inşaatları caydırmak için 2017 yılında çıkarılan yasadan bu yana ilgili yasaların uygulanması sıkılaştırıldı ve dayanılmaz hale geldi.”

Beyt Cin avukatı Nesrin Ebu Asla, halkın izinsiz inşa edilen evlerde yaşamaktan başka seçeneği olmadığını söyledi. Ebu Asla, “Toplumumuz, kültürümüz veya dinimizden ayrılmak istemiyoruz. Kentsel planlama onlarca yıldır ilerlemedi. 20-30 yıl öncesine dayanan ihtiyaçlara göre yaşıyoruz. Aslında evler nadiren yıkılır, ancak mali cezalar sıkı bir şekilde uygulanır.” dedi.

Artan ayrımcılık

Hayfa Teknoloji Üniversitesi'nde basketbol antrenörü Eşref Halebi, Beyt Cin'de ev ve yüzme havuzu inşa ettiği için yaklaşık 600 bin İsrail şekeli (160 binden fazla dolar) ceza ödemek zorunda bırakıldı. Halebi, bu havuzda bölgedeki gençlere yüzme öğretiyordu.

Halebi, “Binayı yıkmak isteyenler sadece binamızı değil, aynı zamanda cebimizi ve banka hesaplarımızı da yok ediyorlar. Ülkemizin seferberlik ve yıkım talimatları var. Maalesef iki konuda da iyiyiz.” dedi.

Aktivistlere göre, planlama yasalarının seçici uygulanması, son yıllarda sağ hükümet döneminde İsrail'deki Yahudi olmayan azınlıklara karşı artan ayrımcılığın bir göstergesi.

Yasa inceleniyor

2018'de Knesset, Ulusal Devlet yasasını kabul etti; bu yasa, İsrail'de sadece Yahudilere "kendi kaderini belirleme hakkı" tanıdı ve Arapça’yı resmi dil olmaktan çıkardı. Dürziler, Ulus Devlet yasasına şiddetle karşı çıkıyor. Beyt Cin Belediye Başkanı Radi Necm, yasayı "ırkçı, eşitsiz ve Yahudi olmayan herkese karşı küçümseyici" olarak nitelendirdi. Dürzilerin savaştığı ve öldüğü bir dönemde yasa giderek daha fazla eleştiri alıyor.

İsrail İçişleri Bakanı Moshe Arbel, geçtiğimiz hafta, Dürzi köylerindeki planlama ve konut meselelerinde danışmanlık sağlamak üzere bir Dürzi avukat atadı. Knesset'teki bir komite de geçtiğimiz Pazartesi günü, Daliye el-Karmel köyünde bin yeni konut birimi inşa etme konusunda yeşil ışık yaktı.

Başbakan Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz Cumartesi günü yaptığı konuşmada Dürzleri "değerli bir topluluk" olarak tanımlayarak şunları söyledi: "Onlar savaşıyor ve savaşlarda ölüyorlar. Hak ettikleri her şeyi vereceğiz."

Mecdi Hatib, Beyt Cin çevresinde bir restoran işletiyor ve terapötik amaçlar için kullanılan bir at çiftliğine sahip. Kendisi, inşaat cezalarını ödememesi nedeniyle dört ay hapis cezasına çarptırıldığını belirtiyor.

Aynı zamanda Demir Kubbe sistemi üzerine çalışan bir birimde eski bir asker olan Hatip evine yakın bir bölgede hem yiyecek hem de tuvalet imkanları sağlamaktadır. Hatip, “Eğer bu bilinçli bir ayrımcılık değilse, benim için önemli değil. Vatanım için savaştım, vatanımı seviyorum ve haklarımı savunmak için savaşmaya devam edeceğim” dedi.

Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan tercüme edilmiştir.



Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
TT

Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)

Danimarka, denizaltı kablolarını Rusya'ya karşı korumak için ABD yapımı yelkenli drone'lar kullanmaya başladı.

Danimarka, Rusya'nın hibrit saldırı tehdidine karşı denizaltı altyapısını korumak ve denetimi güçlendirmek için Baltık Denizi'ne özel drone’lar yerleştirdi. 

Kaliforniya merkezli Saildrone merkezinin ürettiği yelkenli drone’lar, 10 metre uzunluğa sahip. Yapay zeka destekli yazılımlar, sensörler, kameralar ve radarlarla donatılmış bu insansız tekneler, denizcilik faaliyetleriyle ilgili veri topluyor. 

Önceden ABD donanmasıyla da ortak çalışmış olan şirket, Danimarka’yla yapılan sözleşmeyle ilk kez Avrupa sularında faaliyet gösteriyor. 

Şirketin CEO’su Richard Jenkins, “Saildrone'un amacı, daha önce gözümüzün ve kulağımızın ulaşamadığı yerlere erişim sağlamak” diyor.

Baltık ülkeleri, Rusya'nın “gölge filosuyla” denizaltı kablolarına yönelik sabotajlar düzenlediğini öne sürüyor. Sözkonusu gemiler, Çin ve Hindistan'a ham petrol taşıyarak yaptırımları atlatmak için kullanılan eski tankerlerden oluşuyor. Yelkenli drone’ların özellikle bu gemilerin hareketlerini takip edeceği belirtiliyor. 

Guardian’ın aktardığına göre Danimarka ordusu, deniz gözetleme ve istihbarat toplama kapasitesini geliştirmek için Baltık Denizi'nde 4 adet insansız tekneyi test etmeye başladı. 

Diğer yandan Danimarka’yla ABD’li şirket arasındaki drone anlaşması ülkede tepki çekti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Grönland’ı topraklarına katma tehditleri nedeniyle Washington ve Kopenhag arasında gerginlik yaşanmıştı.

Danimarkalı yazılım mühendisi David Heinemeier Hansson, ABD’nin veri kaçırabileceğini savunarak şunları söylüyor: 

Amerikan şirketlerinin sorunu, Amerikan yasalarına, Amerikan kararnamelerine ve Amerikan Başkanı’na uymak zorunda olmalarıdır. Başkan istediği zaman veri talep edebilir ve istediği zaman bir hesabı kapatabilir.

Danimarka Siber Güvenlik Konseyi Başkanı Jacob Herbst de “Karşı karşıya olduğumuz uluslararası durum göz önüne alındığında, bu alanda Amerikan tedarikçileri seçerken çok dikkatli düşünmek gerekiyor” ifadelerini kullanıyor. 

Firmanın CEO’su Jenkins ise veri toplanmayacağını ve dataların güvenli şifreleme sistemleriyle korunacağını savunuyor.

Independent Türkçe, Guardian, AP