İsrailli esirlerin yakınları "bir an önce esir takası müzakerelerine dönülmesini" istiyor

Gazze'deki İsrailli esirlerin aileleri, Tel Aviv hükümetinin kayıtsızlığını "utanç" olarak niteledi

(AA)
(AA)
TT

İsrailli esirlerin yakınları "bir an önce esir takası müzakerelerine dönülmesini" istiyor

(AA)
(AA)

Hamas'ın elindeki İsrailli esirlerin aileleri, ordunun 1 Aralık'ta Gazze'ye şiddetli saldırılarını yeniden başlaması sonrası Savaş Kabinesi ile görüşme taleplerine yanıt vermeyen hükümetin kayıtsızlığını "utanç verici" olarak niteledi ve "bir an önce esir takası için müzakerelere dönülmesi" çağrısı yaptı.

Düzenlenen basın toplantısında, Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin yakınları adına konuşan Daniel Lifshitz, hükümete "bir an önce Hamas ile esir takasına ilişkin müzakerelere dönülmesi" çağrı yaparak aksi takdirde "eylemlerini arttıracaklarını" belirtti.

Lifshitz, "Sizleri hemen, ertelemeden, ne pahasına olursa olsun müzakere masasına dönmeye çağırıyoruz. Sizin bize karşı kayıtsızlığınız bir utanç. Bizi temsil etmekle ilgilenmiyorsanız, bunu yapmayı kabul eden uluslararası bir kuruma gideceğiz. Size yalvarmayacağız. Bu akşamdan itibaren (Tel Aviv'deki) Savunma Bakanlığı önünde beklemeye başlayacağız ve hiçbir yere gitmeyeceğiz." dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun basın ofisinden yapılan açıklamada ise bir tarih verilmeksizin "esir yakınlarıyla yakında bir görüşmenin değerlendirildiği" ifade edildi.

Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin aileleri kaygılı

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 137 İsrailli esirin bulunduğunu açıklamıştı.

İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmiş ve daha sonra 3 gün daha uzatılmıştı.

Taraflar arasındaki esir takası mutabakatında Gazze Şeridi'nden 81 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de 240 Filistinli esir serbest bırakılmıştı.

İsrailli esirlerin aileleri, "insani ara"nın sona ermesinin ardından yakınlarının geri getirilmesi konusunu konuşmak üzere İsrail Savaş Kabinesi ile görüşme talep etmişti.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.