Netanyahu hakkındaki yolsuzluk davasına 2 aylık aradan sonra devam ediliyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkındaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili dava 2 aylık aradan sonra yeniden görülmeye başladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
TT

Netanyahu hakkındaki yolsuzluk davasına 2 aylık aradan sonra devam ediliyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)

Netanyahu'nun yargılandığı yolsuzluk davası, İsrail ordusunun 7 Ekim'de Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlatması üzerine diğer tüm acil olmayan davalarla birlikte ertelenmişti.

İsrail devlet televizyonunun haberine göre, Kudüs Merkez Mahkemesi'nde görülen Netanyahu'nun davasında 2 aylık aranın ardından duruşmalara dönüldü. Mahkeme, Netanyahu'ya yönelik bir dizi suçlamayla ilgili ifadeleri dinlemeye devam edecek.

"Ynet" internet sitesinin haberine göre Netanyahu söz konusu dava oturumlarına katılmaktan muaf, ancak birkaç ay içinde ifade vermesi istenebilir.

Haberde ayrıca, "Savaş birkaç ay daha devam ederse, savaş ve duruşmaların aynı anda nasıl yürütülebileceği sorusunun sorulması gerekir." ifadelerine yer verildi.

Netanyahu'nun yolsuzluk davaları

İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit, 21 Kasım 2019'da Netanyahu hakkında üç ayrı yolsuzluk dosyasında, "rüşvet, emanete ihanet ve kişisel amaçlar için görevi kötüye kullanma" suçlamalarıyla dava açılmasını talep etmişti.

Görevdeyken yargılanan ilk İsrail Başbakanı olarak tarihe geçen Netanyahu'nun ilk duruşması 24 Mayıs 2020'de Kudüs Bölge Mahkemesi'nde görülmüştü.

Yolsuzluk soruşturması kapsamında, Shaul Elovitch’in sahibi olduğu “Bezeq” isimli telekomünikasyon şirketinin bünyesinde yer alan “Walla News” adlı internet sitesinde, Netanyahu ailesinin lehine haberler yapılması karşılığında şirkete 276 milyon dolar değerinde mali imtiyaz sağlamak suçlaması dikkati çekiyor.

Netanyahu’ya yönelik, İletişim Bakanlığı Genel Müdürü Avi Berger yerine seçim kampanyalarını da yürütmüş Shlomo Filber’i getirmek suretiyle Shaul Elovitch lehine hukuka aykırı olarak hükümet politikası yürütülmesi suçlaması bulunuyor.

Rüşvet ve görevi kötüye kullanma kapsamında ele alınan dosyada ise İsrailli Hollywood film yapımcısı Arnon Milchan ve Avustralyalı milyarder James Packer’dan hediye adı altında 283 bin dolar değerinde şampanya, puro, mücevher ve uçak bileti aldığı iddia ediliyor.

İddianamede hediyelerin Netanyahu’ya siyasi fayda temini karşılığında verildiği yönünde yeterince delil olduğu belirtiliyor.

Ayrıca, Yedioth Ahronoth gazetesinin sahibi Arnon Mozes ile Netanyahu’nun gazetenin yayın politikasının Likud lideri lehine olması karşılığında, rakip Israel Hayom gazetesinin rekabet gücünü azaltmaya yönelik yasal düzenlemelerin hükümet tarafından geçirilmesi konusunda anlaşıldığı iddia ediliyor.

Yargılama sonunda suçlu bulunması halinde 10 yıla varan hapis cezasına çarptırılması muhtemel olan Netanyahu, hakkındaki üç ayrı davadaki suçlamalar karşısında masumiyetinde ısrar ediyor ve iddiaları kabul etmiyor.



İtalyan kasabasındaki kriket yasağına göçmenlerden tepki

Bangladeşli göçmenlerin memleketlerindeki gibi kriket oynaması, güvenlik kameralarının da katkısıyla engelleniyor (Unsplash/Temsili)
Bangladeşli göçmenlerin memleketlerindeki gibi kriket oynaması, güvenlik kameralarının da katkısıyla engelleniyor (Unsplash/Temsili)
TT

İtalyan kasabasındaki kriket yasağına göçmenlerden tepki

Bangladeşli göçmenlerin memleketlerindeki gibi kriket oynaması, güvenlik kameralarının da katkısıyla engelleniyor (Unsplash/Temsili)
Bangladeşli göçmenlerin memleketlerindeki gibi kriket oynaması, güvenlik kameralarının da katkısıyla engelleniyor (Unsplash/Temsili)

Slovenya yakınlarındaki İtalyan kasabası Monfalcone'de kriket oynamak isteyenler artık merkezden uzaklaşmak zorunda. Zira belediye, aksi takdirde 100 euro'ya kadar ceza keseceğini vurguluyor. 

Kasaba dışındaki asfalt bir alanda spor yapan ekibin kaptanı Miah Bappy, "Monfalcone'nin içinde oynasaydık polis bizi durdurmak için çoktan gelmişti. 'Kriket İtalya'ya göre değil' diyorlar. Ben size işin doğrusunu söyleyeyim: Biz yabancıyız diye bu oluyor. Biz sorun çıkarmıyoruz, vergilerimizi ödüyoruz ama bizi burada istemiyorlar" diyor. 

İktidar ortağı radikal sağcı Lig Partisi'ne bağlı olan belediye başkanı Anna Maria Cisint, kriket toplarının tehlike arz ettiğini ve saha yapacak paralarının olmadığını öne sürüyor. Bangladeşlileri de şu sözlerle hedef alıyor:

Toplumumuza hiçbir şey katmadılar, sıfır! Monfalcone dışında herhangi bir yere gidip kriket oynamakta özgürler.

Ölüm tehditleri aldığı için 24 saat polis koruması altında olan Cisint, kasabanın kültürel değerlerini savunmak adına göçmenlerin hoşuna gitmeyecek kararlar alabildiklerini savunuyor:

Tarihimiz siliniyor. Her şey kötüye gidiyor. Burada yoğun bir İslami köktendincilik süreci var. Erkeklerin kadınları bastırdığı ve kadınlara kötü davranılan bir kültür.

Cisint bölgedeki gemi yapım şirketlerini de düşük maaş vererek bölgeye göçmenleri soktuğu gerekçesiyle eleştiriyor. 

İtalya'da büyümüş Bangladeşli gençlerden 19 yaşındaki Meheli'yse "Belediye başkanı İtalya'yı Müslümanlaştırmaya çalıştığımızı düşünse de biz kendi işimize bakıyoruz" diyor. 

1990'larda kruvaziyer inşasında çalışmak için gelen Bangladeşlilere yönelik ilk ayrımcılık bu değil. 

İtalya'nın kuzeydoğusundaki Gorizia kentine bağlı Monfalcone kasabasının belediye başkanı Anna Maria Cisint, kasımda Müslümanların namaz kıldığı iki kültür merkezinin kapatılmasına karar vermişti. 

Ayrıca aralıkta, eski bir süpermarketin bulunduğu alanda namazlarını kılmak isteyen Müslümanlar, belediyenin söz konusu yeri inşaat alanı ilan etmesiyle engellenmişti. 

Bunun ardından 23 Aralık'ta yaklaşık 8 bin kişi uygulamaya karşı protesto yürüyüşü düzenlemişti. 

İzinsiz bölgelerde ibadete izin vermeyeceklerini söyleyen Cisint, şehir planlama kanunlarının ibadethanelerin inşasını sınırladığını belirterek, yasalara uygun davrandıklarını savunmuştu. 

Birçok tersanenin yer aldığı Monfalcone'de 30 binden fazla kişi yaşıyor. Yabancı uyruklu 9 bin 400 kişiden 6 bin 600'üyse Müslümanlardan oluşuyor.

Yaklaşık 59 milyon nüfusa sahip İtalya'da 2,7 milyona yakın Müslüman var. AFP'nin aktardığına göre İslam'ın İtalyan hukukunda resmi bir statüsü olmaması, ibadethane sorununu daha da karmaşıklaştırıyor.
Independent Türkçe, BBC, AFP