Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu, Türkiye ile ikili ilişkilerde olumlu iklimin devamını istedi

Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu, Türkiye ile mevcut pozitif siyasi iradeyi geliştirmelerinin her zamankinden daha elzem olduğunu söyledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ile bir araya geldi (AA)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ile bir araya geldi (AA)
TT

Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu, Türkiye ile ikili ilişkilerde olumlu iklimin devamını istedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ile bir araya geldi (AA)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ile bir araya geldi (AA)

Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu, görüşme öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'la basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Bu yıl ülkelerimizde yaşanan trajediler gösterdi ki dayanışma hissi ve zor şartlarda destek, iki halkı birleştiren ortak özellik." dedi.

Bu durumun, ikili ilişkilerdeki işbirliğinin derinleştirilmesi, gerginlikleri bertaraf edecek iklimin oluşturulması ve karşılıklı siyasi irade için güçlü temel oluşturduğuna işaret eden Sakelaropulu, "İki ülkenin işbirliği içerisinde beraber çalışması ve olumlu hava içerisinde barışa, refaha, uluslararası hukuka saygı bazında bütün bu değerleri daha ileriye götürmemiz çok açık şekilde karşımıza çıkmaktadır. Yunanistan ile Türkiye’nin mevcut olan bu ortak pozitif siyasi iradeyi geliştirmesi her zamankinden daha elzem." ifadesini kullandı.

Çeşitli hususlarda iki ülkenin farklı yaklaşımları bulunduğunun bilincinde olduklarını dile getiren Sakelaropulu, "Fakat bu bilinçle ortak çalışmak, işbirliğini yürütebilmek sanırım bölgedeki barış ve refahı koruyup daha ileri düzeylere götürebilecektir." şeklinde konuştu.

Sakelaropulu, ilişkilerde yapıcı iklimin korunması ve buna yatırım yapılmasının önemine dikkati çekerek, "Bugün 6 yıl aradan sonra Yunanistan'da olmanızın bu olumlu ruhu yansıttığına inanıyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Sakelaropulu, "Bu düşüncelerle dost Türk halkına refah ve barış temenni ediyorum, 5. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) Toplantısı çerçevesinde yapıcı görüşmeler diliyorum." ifadesini kullandı.



Witkoff, Tahran'la görüşmeler öncesinde: Uranyum zenginleştirme Washington için kırmızı çizgidir

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
TT

Witkoff, Tahran'la görüşmeler öncesinde: Uranyum zenginleştirme Washington için kırmızı çizgidir

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, pazar günü Tahran'ın nükleer programı hakkında İran ile yapılacak yeni tur görüşmeler öncesinde, uranyum zenginleştirmenin ABD için "kırmızı çizgi" olduğunu vurguladı.

Taraflar, ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında İran'ın nükleer faaliyetleri konusunda anlaşmaya varmayı amaçlayan dördüncü tur görüşmelerini pazar günü Umman'da gerçekleştirecek.

Önceki turlarda olduğu gibi Witkoff ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin liderliğinde gerçekleşmesi beklenen tur, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'ın nükleer programıyla ilgili görüşmelerin başarısız olması halinde ülkeyi bombalayacağı uyarısında bulunduğu Ortadoğu ziyaretinin öncesinde gerçekleşecek.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Witkoff daha önce ABD'nin, İran'ın uranyumu yalnızca barışçıl sivil amaçlar için kullanılacak seviyelere kadar zenginleştirmeye devam etmesi konusunda esneklik gösterebileceğini ima etmişti.

Ancak Witkoff, dün Amerikan haber sitesi Breitbart'a verdiği röportajda sert bir tavır takınarak, "İran'da bir daha asla zenginleştirme programı olamaz" ifadesini kullandı.

"Bu bizim kırmızı çizgimizdir" diyen Witkoff, "Zenginleştirme yok" dedi ve "bu da sökmek anlamına geliyor, silahlandırmamak anlamına geliyor ve bu da (İran'daki) üç zenginleştirme tesisi olan Natanz, Fordow ve Isfahan'ın sökülmesi gerektiği anlamına geliyor" şeklinde konuştu.

ABD de dahil olmak üzere Batılı ülkeler uzun zamandır İran'ı nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçluyor. Tahran ise bu iddiayı reddederek, nükleer teknolojiye sahip olma hakkını savunuyor ve programının tamamen barışçıl amaçlı olduğunu belirtiyor.

1980'den bu yana diplomatik ilişkilerini kesen İran ile ABD, Umman'ın arabuluculuğunda 12 Nisan'da nükleer program konusunda görüşmelere başladı.

Üç tur görüşme düzenlendi; bunlardan ikisi Maskat'ta, biri de Roma'daki Umman diplomatik misyonunun merkezinde gerçekleştirildi. Amman'a göre dördüncüsü 3 Mayıs'ta İtalya'nın başkentinde yapılması planlanıyordu, ancak "lojistik nedenlerle" ertelendi.

Trump, çarşamba günü İran'ın barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirme yeteneğini sürdürüp sürdürmeyeceği sorulduğunda, konunun hala açık olduğunu söyledi.

Buna karşın, onun yönetimindeki yetkililer bu konuda farklı tutumlar benimsediler.

Başkan Yardımcısı J.D. Vance çarşamba günü, "İnsanların nükleer enerji isteyip istememesi umurumuzda değil" dedi. Bizim bununla bir sorunumuz yok ama nükleer silah elde etmenize olanak sağlayacak bir uranyum zenginleştirme programınız olamaz, "Çizgimizi burada çekiyoruz."

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran'ın sivil amaçlı bile olsa tüm zenginleştirme faaliyetlerinden vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.

İran'ın nükleer programı konusunda yaşanan gerginlik, Trump'ın ABD'yi 2015'te Tahran'ın büyük güçlerle imzaladığı anlaşmadan çekmesi ve yaptırımları yeniden uygulamaya koymasıyla arttı.

Anlaşmada, yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin kısıtlanması öngörülüyor. ABD'nin çekilmesinden sonra İran bir yıl boyunca anlaşmaya bağlı kaldı, daha sonra yavaş yavaş geri çekildi.

Anlaşma, uranyum zenginleştirme için tavanı yüzde 3,67 olarak belirlemişti, ancak İran şu anda askeri kullanım için gereken yüzde 90'ın çok da uzağında olmayan yüzde 60 oranında zenginleştirme yapıyor.