Arjantin'in yeni lideri vaatlerini gerçekleştirebilecek mi?

Bu hafta açıklanacak ilk pakette devalüasyon kararı bekleniyor

53 yaşındaki Javier Milei, katıldığı televizyon programlarıyla Arjantin çapında tanınan bir figür haline gelmişti (Reuters)
53 yaşındaki Javier Milei, katıldığı televizyon programlarıyla Arjantin çapında tanınan bir figür haline gelmişti (Reuters)
TT

Arjantin'in yeni lideri vaatlerini gerçekleştirebilecek mi?

53 yaşındaki Javier Milei, katıldığı televizyon programlarıyla Arjantin çapında tanınan bir figür haline gelmişti (Reuters)
53 yaşındaki Javier Milei, katıldığı televizyon programlarıyla Arjantin çapında tanınan bir figür haline gelmişti (Reuters)

Arjantin'in radikal sağcı yeni devlet başkanı Javier Milei, başkent Buenos Aires'te düzenlenen törenle yemin ederek görevine başladı.

Milei, görevi devraldıktan sonra yaptığı ilk konuşmada "ekonomik şok" sözü verdi.

Arjantinlileri ülkede para olmadığı konusunda uyaran Milei, sert tasarruf tedbirleri uygulanacağını söyledi.

Arjantinli siyasetçi geçen ay yapılan seçimlerde sürpriz bir zafer kazanmış ve daha önceki hükümetlerin aksine radikal bir ekonomi programı uygulayacağını söylemişti.

Milei konuşmasında, "Tasarruftan ve şok tedavisinden başka bir alternatif yok. Kısa vadede durumun daha da kötüleşeceğini biliyoruz ancak sonrasında çabalarımızın meyvelerini toplayacağız" diye konuştu.

Arjantin'in onlarca yıldır çöküşte olduğunu belirten Milei, bu durumu yüzde 140'a ulaşan enflasyonu dizginleyerek ve kamu harcamalarını keserek tersine çevireceğini savundu.

Geçit töreniyle başkanlık sarayına geçen Milei'ye kardeşi Karina eşlik etti. Arjantin liderinin seçim kampanyasını yöneten Karina Milei'nin yeni yönetimde de etkili bir konumda olması bekleniyor.

Yemin törenine ayrıca Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenski, Macaristan lideri Viktor Orban, eski Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro gibi dünya liderleri de katıldı.

Milei vaatlerini gerçekleştirebilecek mi?

Seçim kampanyası sürecinde sıradışı tarzı ve radikal sözleriyle dikkat çeken Milei, merkez bankasını kapatma ve Arjantin pesosunu tedavülden kaldırarak yerine Amerikan doları kullanma gibi vaatlerde bulunmuştu.

Derin resesyondaki ülkede Arjantin pesosu uzun süredir serbest düşüşte. Yoksulluk sınırının altında yaşayanların oranıysa yüzde 40'a kadar ulaşmış durumda. 

Ancak Milei'nin vaatlerini gerçekleştirme yolunda bazı siyasi sınırlamalarla karşılaşması bekleniyor. Zira Arjantin liderinin öncülük ettiği sağ ve liberteryen partilerden oluşan koalisyon parlamentoda azınlık.

Ülkeyi yakından takip eden bazı uzmanlar, Milei'nin seçim zaferinin ardından söylemlerini yumuşattığına dikkat çekiyor.

Arjantin lideri, yine de görevdeki ilk saatlerinde bir kararnameyle bakanlıkların sayısını 18'den 9'a düşüreceğinin sinyallerini verdi. Kamu harcamalarına yönelik tedbirler kapsamında, bakanlıkların sayısının azaltılması Milei'nin kilit vaatlerinden biriydi.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Wilson Center'da Arjantin Projesi'nin direktörlüğünü üstlenen Benjamin Gedan konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

Birçok halefi gibi, Milei de tüm uyarı ışıkları kırmızıdayken görevi devraldı. Pragmatik bir ajanda uygulayarak daha tecrübeli siyasi figürlerden tavsiyeler alacak gibi görünüyor. Hükümetin de küçültüleceği kurtarma stratejisi, uzun yıllardır zorluk çeken halk için katlanılması zor olacak. Gelecek birkaç ayda kesinlikle sosyal ve siyasi bir karmaşa göreceğiz.

Piyasalar vaatleri nasıl karşılıyor?

45 milyon nüfuslu Arjantin'de halk tasarruf tedbirleri ve "ekonomik şok tedavisi" konusunda endişeli olabilir ancak piyasalar Milei'den "sıkı bir başlangıç" bekliyor.

Uzmanlar, seçim sürecinde devlet harcamalarını kısma planını eline bir testere alarak seçmenlere açıklayan Milei'nin sert tutumunu devam ettirmesi gerektiğini düşünüyor.

Arjantin liderinin seçim zaferi piyasalarda olumlu karşılanmış ve ülkedeki hisse ve tahvil değerleri son haftalarda tırmanışa geçmişti.

Finansal danışmanlık şirketi EcoGo'nun konuyla ilgili raporunda, "Gelecek günlerdeki en büyük risk, yeterince güçlü sinyaller verilmemesi olur. Sıkı bir mali şokun ve yapısal reformlara gitme niyetinin sinyallerinin verilmesi gerekiyor" değerlendirmesi yapıldı.

Milei ve ekonomi şefi Luis Caputo'nun bu hafta bir dizi ekonomik tedbiri içeren bir paket açıklaması bekleniyor. Pesoda devalüasyon, kamu harcamalarında kesinti ve özelleştirme kararlarının ilk pakette yer alabileceği ifade ediliyor.

Özgürlük ve İlerleme Vakfı'ndan ekonomist Lautaro Moschet, ilk haftaların yeni hükümetin gidişatını belirleyeceğine dikkat çekerken, "Bu durumdan çıkmak için yeni hükümetin hızlı hareket etmesi ve sermaye kontrollerini hemen ortadan kaldırması gerekli" diye konuştu.

Yatırım bankası Morgan Stanley'nin raporundaysa Arjantin'in halihazırda 356 peso olan dolar kurunda değişiklik yapmak zorunda olduğu ifade edildi.

Dolar kurunun 700 pesoya kadar yükselebileceği belirtilen raporda, "Döviz kurunda bir düzenleme kaçınılmaz gözüküyor. Güvenilir programı olmayan bir ekonomi, yatırımcıları teşvik etmek için daha zayıf bir para birimiyle bunu telafi edebilir" ifadelerine yer verildi.

Independent Türkçe



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24