Ermenistan Başbakanı Paşinyan: Yakın gelecekte Azerbaycan'la barış anlaşması imzalanabilir

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan'ın, iki ülke liderleri arasında mutabakata varılan ilkeleri onaylaması durumunda, Ermenistan ile Azerbaycan arasında yakın gelecekte barış anlaşması imzalanmasının olası olduğunu belirtti.

AA
AA
TT

Ermenistan Başbakanı Paşinyan: Yakın gelecekte Azerbaycan'la barış anlaşması imzalanabilir

AA
AA

Ermenistan'ın resmi haber ajansı Armenpress'in haberine göre, başkent Erivan'da yapılan Denize Kıyısı Olmayan Gelişmekte Olan Ülkeler (LLDC) Bakanlar Toplantısı'nda konuşan Paşinyan, Ermenistan ile Azerbaycan arasında barışın tesis edilmesi olasılığına değindi.

Başbakan Paşinyan, yaptığı açıklamada, bölgedeki ulaştırma yollarının ülkelerin egemenliği, yargı yetkisi, eşitliği ve karşılıklılık ilkelerine uygun olarak açılması, Ermenistan ve Azerbaycan'ın karşılıklı olarak toprak bütünlüklerini tanıması ile Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki sınırların 1991 Almatı Bildirgesi temelinde belirlenmesi ilkelerinde anlaşılması halinde, yakın gelecekte iki ülke arasında barış anlaşması imzalanmasının mümkün olduğunu belirtti.

Paşinyan, "Yukarıda belirtilen üç ilkeye, Brüksel'de yapılan üçlü müzakereler esnasında ulaşıldı ve bu konudaki anlaşma, AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in, Azerbaycan Cumhurbaşkanı ve Ermenistan Başbakanı'nın katılımıyla, 14 Mayıs ve 15 Temmuz'da gerçekleşen toplantılar sonrasında yaptığı açıklamalarla kaydedildi." dedi.

Son dönemde yaşanan olaylardan olumlu veya olumsuz çıkarımlar yapılabileceğini kaydeden Paşinyan, 13 Aralık'ta Azerbaycan'ın 32 Ermeni askerini, Ermenistan'ın da 2 Azerbaycan askerini serbest bırakmasının barış anlaşması imzalanması olasılığını artırdığını belirtti.

Başbakan Paşinyan, askerlerin serbest bırakılmasını, barış için çaba gösterilebilecek bir "sıfır noktası" olarak nitelendirdi.

Öte yandan, söz konusu toplantıda konuşan Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan da, Ermenistan'ın sınırlardaki, Gümrü-Kars, Hrazdan-Kapan, Nrnadzor-Agarak, Yeraskh-Nahçıvan demiryollarını yeniden hizmete açmaya hazır olduğunu açıkladı.

Mirzoyan, Ermenistan'ın sunduğu "Barış Kavşağı" projesinin, Güney Kafkasya'da barış ve istikrarın tesisi için Ermenistan gündeminin temel konularından biri olduğunu vurguladı.

Projenin, Doğu ile Batı'yı, Kuzey ile Güney'i birbirine bağlamayı, ekonomik ve kültürel ilişkileri güçlendirmeyi, siyasi diyaloğu teşvik etmeyi ve tüm bölge halklarının yararına kapsamlı ve sürdürülebilir barışı sağlamayı amaçladığını savunan Mirzoyan, "Barış Kavşağı'nın diğer bölgesel lojistik projelerle rekabet etmek için değil, mevcut fırsatları tamamlamak için geldiğini bir kez daha belirtmek isterim." ifadelerini kullandı.

Ermenistan hükümeti 3 Haziran'da, Moskova'da yapılan 12. Azerbaycan-Rusya-Ermenistan Başbakan Yardımcıları Toplantısı'nda Azerbaycan'la Ermenistan arasındaki demir yollarının yeniden faaliyete geçirilmesine yönelik ortak bir anlayışa gelindiğini açıklamıştı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı ve Ermenistan Başbakanlığından 7 Aralık'ta yapılan ortak açıklamada, Bakü ile Erivan arasında yapılan görüşmeler sonucunda, iki devlet arasında güvenin güçlendirilmesine yönelik önemli adımların atılması konusunda anlaşmaya varıldığı belirtilmişti.

Azerbaycan tarafından 13 Aralık'ta yapılan açıklamada, esir takası anlaşması kapsamında 32 Ermeni askerinin serbest bırakıldığı, Gazah sınır bölgesinde gerçekleşen takasta Ermenistan'ın da 2 Azerbaycan askerini teslim ettiği duyurulmuştu.



Trump, Washington DC’ye asker yığıyor: Başkenti geri alıyoruz

Başkent Washington'da Trump karşıtı protesto düzenleyen göstericiler "Tiranlığa diren" yazılı pankart açtı (Reuters)
Başkent Washington'da Trump karşıtı protesto düzenleyen göstericiler "Tiranlığa diren" yazılı pankart açtı (Reuters)
TT

Trump, Washington DC’ye asker yığıyor: Başkenti geri alıyoruz

Başkent Washington'da Trump karşıtı protesto düzenleyen göstericiler "Tiranlığa diren" yazılı pankart açtı (Reuters)
Başkent Washington'da Trump karşıtı protesto düzenleyen göstericiler "Tiranlığa diren" yazılı pankart açtı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın, başkent Washington'da "kamu güvenliği acil durumu" ilan etmesinin yankıları sürüyor. 

Trump dünkü açıklamasında güvenliği sağlamak ve suç oranını düşürmek amacıyla kent polisini federal yönetimin kontrolüne aldıklarını, Ulusal Muhafızları şehre göndereceğini belirtti. 

"Bugün Washington DC'nin kurtuluş günü, başkentimizi geri alıyoruz" diyen ABD Başkanı, başta New York ve Şikago olmak üzere diğer kentlerde de güvenlik tedbirlerinin artırılacağını söyledi. 

Washington DC'deki suç oranlarının dünyadaki birçok başkentten çok yüksek olduğunu savunan Cumhuriyetçi lider, bunun kabul edilemez olduğunu ve harekete geçmeleri gerektiğini belirtti. 

Diğer yandan başkentin Belediye Başkanı Muriel Bowser ise acil durum kararını "endişe verici" diye niteledi. Demokrat belediye başkanı, Washington DC'deki suç oranlarının 2024'te, bir önceki yıla kıyasla yüzde 26 düştüğünü söyledi. 

Bowser, Trump'ın suç oranlarıyla ilgili iddialarının asılsız olduğunu savunurken, Cumhuriyetçi liderse belediye yönetiminin sunduğu verilerin gerçeği yansıtmadığını ileri sürdü. 

CNN'in analizinde Washington DC'ye yönelik bu hamle, Trump'ın ikinci döneminde artan otoriter eğilimleri ve sivil kurumların militarize edilmesi yönündeki adımlarla ilişkilendiriliyor. ABD Başkanı'nın Meksika sınırına binlerce asker gönderdiği, Los Angeles'ta Trump'ın göçmenlik politikalarına karşı düzenlene protestoların bastırılması için şehre Ulusal Muhafız ve ABD donanması askerlerinin konuşlandırıldığı hatırlatılıyor. 

Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass şunları söylüyor: 

Los Angeles bir test vakasıydı, DC'deki durumda böyle. Başkan, 'Şehrinizi istediğimiz zaman ele geçirebiliriz, başkomutanım ve askerleri istediğim gibi kullanabilirim' diyor. Bunun askerlerimizin kötüye kullanımı ve başkanlık yetkilerinin aşımı olduğunu düşünüyorum.

Bunlara ek olarak Jeffrey Epstein davasına ilişkin dosyaların yayımlanmaması MAGA tabanının tepkisini çekmişti. Analizde, Trump'ın hamlesinin dikkatleri bu konudan uzaklaştırma amacı taşıdığı yorumu da yapılıyor. 

Wall Street Journal'ın analizinde de DC'ye Ulusal Muhafız konuşlandırılmasının, Trump'ın ABD topraklarında askeri güç kullanımını genişletme yönündeki en iddialı adımı olduğu yazılıyor. 

Askeri üslerin göçmen gözaltı merkezleri olarak kullanımının yaygınlaştığına da dikkat çekiliyor. New Jersey ve Indiana'da bu amaçla yeni üsler tasarlandığı belirtilirken, Teksas'taki Fort Bliss ve Küba'daki Guantanamo kampı gibi yerlerin halihazırda bu şekilde kullanıldığı anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, CNN, Wall Street Journal