İsrail sağıyla ordu liderliği arasındaki ittifak bozuluyor

‘Menfaatlerin Buluşması İttifakı’ çatlaklara sahne oluyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün Tel Aviv'deki bir rehabilitasyon merkezinde tedavi gören askerler, ve sivilleri ziyaret etti. (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün Tel Aviv'deki bir rehabilitasyon merkezinde tedavi gören askerler, ve sivilleri ziyaret etti. (DPA)
TT

İsrail sağıyla ordu liderliği arasındaki ittifak bozuluyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün Tel Aviv'deki bir rehabilitasyon merkezinde tedavi gören askerler, ve sivilleri ziyaret etti. (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün Tel Aviv'deki bir rehabilitasyon merkezinde tedavi gören askerler, ve sivilleri ziyaret etti. (DPA)

İsrail'de Binyamin Netanyahu liderliğindeki iktidardaki sağcılar ve ordu liderliği arasındaki ‘Menfaatlerin Buluşması İttifakı’, Gazze'ye karşı ‘çılgın’, Batı Şeria'da ise daha az çılgın ama acımasız bir savaşa dönüştü. Bu ittifak, tahammül sınırına ulaştı ve Tel Aviv siyasi çevrelerinde açıkça görüldüğü gibi, şeffaf bir şekilde çatlaklara sahne olmaya başladı.

Ordu, Gazze'de büyük yıkıma yol açan ve İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana benzeri görülmemiş bir felakete neden olan savaşın başında konuştuğundan farklı bir dil kullanmaya, ‘Hamas'ı yok etmek’ yerine ‘Hamas'ın yönetme ve savaşma becerisine ölümcül bir darbe vurmaktan’ söz etmeye başladı. Ordu, "Hamas'ın herhangi bir varlığını engelleyebileceğimizi düşünen kimse hiçbir şey bilmiyor" diyor. Ayrıca Eski Genelkurmay Başkanı Bakan Gadi Eisenkot, halkı intikam ruhuyla harekete geçirmek yerine ‘ordunun savaştaki ahlakı’ hakkında konuşmaya başladığını ve aşırı sağcı bakanlarla çatışmaya girdiğini söyledi. Eisenkot, Siyasi ve Güvenlik İşlerinden Sorumlu Bakanlar Konseyi'nin geçtiğimiz pazartesi günü yapılan son oturumunda yaptığı açıklamanın devamında şunları söyledi:

Bu bakanlar Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'ye bağırdı, o da buna karşılık vererek Bakan Itamar Ben Gvir'i kendisine karşı tehditlerde bulunmaması konusunda uyardı.

Bu hafta, ordunun Gazze Şeridi'ndeki kasabalarda füzelere karşı duvarlar inşa etmeye başladığı ortaya çıktı. Bu, belediye başkanlarının şu soruyu sormasına neden oldu:

Ordu, savaşın bitmesini ve Hamas'ın kasabalarımıza füze atmasını beklemeyi mi planlıyor?

sfv
İsrail Başbakanı ve ABD Savunma Bakanı geçtiğimiz pazartesi günü Tel Aviv'de basın toplantısı düzenlediler. (DPA)

İsrail ordusunun, savaşa karşı ABD tutumuna, siyasi liderliğine duyduğu saygıdan çok daha fazla saygı duyduğu görülüyor. Bilindiği gibi, Amerikalılar bu savaşa, herhangi bir önceki İsrail savaşına müdahalelerinden daha fazla ve daha derinlemesine müdahale ettiler. Aslında, yönetiminde önemli katkıları söz konusu.

Ayrıca askeri trene (ilk kez kullanılan mühimmat ve silahların 200 hava nakliye uçuşu, gemi seyirleri ve İsrail'deki ABD ordusu depolarının açılması, savaş gemileri ve denizaltılar da dahil olmak üzere), mali desteğe (14 milyar 300 milyon dolar) ek olarak, İsrail'e en önemli ABD liderlerini içeren siyasi bir hava ekibi geldi. Başkan Joe Biden'dan Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a (5 kez), Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'a (3 kez), Savunma Bakanı Lloyd Austin'e (2 kez), Genelkurmay Başkanı General Charles Brown'a ve İstihbarat Teşkilatı Başkanı William Burns'e kadar. Savaş yönetiminin her alanında hem ertesi gün hem de Lübnan ve Kızıldeniz'deki bölgesel zorluklara yanıt vermek için en üst düzeyde koordinasyon ve boşluk azaltma üzerinde çalışıyorlar. İsrailli meslektaşlarıyla otururken, masaya savaş planlarını, saha haritalarını ve ajandalarını koyuyorlar.

Sonuç olarak, iki taraf neredeyse her konuda anlaşıyor. Siyasi liderler arasındaki durum böyle değil. Savaşın boyutunu, kapsamını ve hatta operasyonların türünü azaltmak anlaşmaya varılan konular arasında yer alıyor. Bunların, aşamalı bir program çerçevesinde yapılması planlanıyor. Bu programın, bu ayın sonunda ikinci aşamanın sona ermesini ve İsrail askerlerinin Gazze Şeridi'nde yeniden konuşlandırılmasını öngörmesi bekleniyor. Daha sonra, birkaç ay süren yerel operasyonlara odaklanan üçüncü aşamaya geçilmesi ve ardından bölgeden tamamen çekilme yapılması planlanıyor.

dsw
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken çarşamba günü Washington'daki Dışişleri Bakanlığı genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. (AFP)

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ABD’liler, bunu yaparak öncelikle savaşın hedeflerinde ortaklığı sürdürmek, ikinci olarak İsrail'e, savaş için gerçekçi olmayan hedefler belirleyerek çıktıkları yüksek ağaçtan mümkün olduğunca az zararla inmelerine, ardından başka bir siyasi aşamaya geçmelerine yardımcı olmak istiyor.

Bu siyasi aşama, içinde bulunduğu belirsizliklere rağmen, İsrail'deki sağ siyasi liderliği korkutan bir kabus. ABD, Filistin meselesinin çözümünü de içeren kapsamlı bir bölgesel barış planından bahsediyor. Söz konusu plan, Arap ülkeleri ile yapılan anlaşmalara dayanıyor ve vizyonu Arap Barış Girişimi'nden kaynaklanıyor. Bu planın hayata geçirilmesi, İsrail'de Filistin meselesinin çözümünü anlayan ve kabul eden yeni bir hükümetin kurulmasını gerektiriyor.

Bu bağlamda, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, dün yaptığı açıklamada, ABD'nin İsrail'in Gazze'deki sivil kayıplarını azaltırken Hamas'ın oluşturduğu tehdidi ortadan kaldırmak zorunda olduğuna inandığını söyledi. Blinken düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:

İsrail'in Hamas tehdidini ortadan kaldırmakla Gazze'deki sivil kayıplarını azaltmak arasında seçim yapmak zorunda olmadığına hâlâ inanıyoruz İsrail'in her ikisini de yapma zorunluluğu var ve her ikisini de yapmakta stratejik çıkarı var. İki devletli çözüm, Amerika dahil tüm tarafların zor seçimler yapmasını gerektirecek.

gh
Aşırı sağcı bakanlar, mini bakanlar kurulunun son toplantısında Başbakan Binyamin Netanyahu'nun müdahalesi olmadan genelkurmay başkanına saldırdı. (Reuters)

Görünen o ki İsrail sağı, mevcut ABD yönetimiyle bir savaş daha yaşandığına inanıyor ve bundan sonra da savaşmaya hazırlanarak bunu ‘gerçek kader savaşı’ olarak değerlendiriyor. Temellerini yakın müttefiki ve dostu Biden yönetiminin önerdiği her şeyi reddetmek üzerine kuruyor. Bu savaşta sağ, orduya ve güvenlik güçlerine saldırmak, iç çatışmayı yeniden yaratmak, hatta iç savaşa dönüşmek dahil tüm öldürücü silahları kullanıyor... Bu, kişisel olarak Netanyahu için bir siyasi ölüm kalım savaşı ve sağcı yönetim için varoluşsal bir savaş.

Son Bakanlar Kurulu olağanüstü toplantısı, bu mücadelenin şiddetinin bir örneğiydi. Sağcı bakanlar, Itamar Ben-Gvir ve beraberindeki Miri Regev ve David Amsalem, Başbakan Netanyahu'nun müdahalesine rağmen, ordu komutanı Benny Gantz'ı eleştirdiler. Öncelikle, 7 Ekim'deki çatışmalarda ve savaşın yönetiminde ordunun yetersiz olduğunu ve başarısız olduğunu iddia ettiler. Ayrıca, savaşın durdurulmasına yol açabilecek esir takası anlaşmalarından da uyardılar. Bunu açık bir gerginlikle yaptılar. Zira bu savaşın kaybedileceğini bekliyorlardı. Çünkü sağda bile, Netanyahu'dan kurtulmak isteyen güçlü bir akım var. Sağ kanadın sözcüsü olan ‘Israel Hayom’ gazetesi dün, Netanyahu'nun savaşın durdurulması durumunda görevinden istifa etmesini talep etti. Ancak gazetenin yazarlarından Nadav Shragai kaleme aldığı makalede şu ifadeleri kullandı:

Binyamin Netanyahu'nun artık savaşın bitiminde ayrılacağı veya bunun son dönemi olacağı yönünde inisiyatifini açıklama ihtimali şu anda sanki hayal dünyasından alınmış gibi görünüyor. Sonuçta bu Netanyahu'dan bahsediyoruz. Ancak bu, İsrail devleti için çok faydalı bir çıkardır. Netanyahu, savaşın gölgesinde siyasi geleceğini düşünmekten vazgeçtiği anda, içinde bulunduğumuz zor siyasi ve askeri mücadelede lider olarak daha saf ve gerçek bir performans sergileyeceğiz. Bu mücadele halen önümüzde ve bitmek üzere görünmüyor.



Güney Lübnan'a şafak vaktiyle başlayan İsrail saldırısı… Sınırda silahlı çatışma

Lübnan'dan İsrail'e roket atışı sırasında İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi tarafından yapılan engellemeler (Reuters)
Lübnan'dan İsrail'e roket atışı sırasında İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi tarafından yapılan engellemeler (Reuters)
TT

Güney Lübnan'a şafak vaktiyle başlayan İsrail saldırısı… Sınırda silahlı çatışma

Lübnan'dan İsrail'e roket atışı sırasında İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi tarafından yapılan engellemeler (Reuters)
Lübnan'dan İsrail'e roket atışı sırasında İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi tarafından yapılan engellemeler (Reuters)

Güney Lübnan, sınır kasabaları ve köylerini hedef alan bir dizi saldırıya maruz kaldı. İsrail ordusu Ayta eş-Şaab ve er-Ramiye kasabalarının dış mahallelerini fosfor bombalarıyla hedef alırken, bombardıman sonucu orta kesimdeki İsrail sınırında yoğun duman bulutları yükseldi.

Şarku'l Avsat'ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre, İsrail savaş uçakları şafak vakti iki dalga halinde hava saldırıları düzenleyerek, Kafr Kila kasabasını dört füzeyle hedef aldı.

İsrail savaş uçakları gece yarısından kısa bir süre sonra Yatar ve Hadasa kasabalarının eteklerine topçu bombardımanı ile eşzamanlı olarak el-Cebin ve Şihin kasabaları arasındaki bölgeye iki füze ile saldırdı.

El-Hıyam İsrail savaş uçaklarının hava saldırısına maruz kalırken, Beyt Lif, Ayta el-Cebel, er-Ramiye ve Cebel Balat kasabaları yoğun topçu bombardımanı altında kaldı.

Et-Taybe kasabası vuruldu, ardından Salhani bölgesine bir saldırı ve Meys el-Cebel kasabasını hedef alan başka bir saldırı düzenlendi. İsrail savaş uçakları ayrıca Buleyde kasabasına bir saldırı düzenledi ve beş dakika sonra Meys el-Cebel ve Buleyde'nin dış mahallelerine bir bombardıman düzenledi.

Meys el-Cebel kasabası art arda iki saldırıya maruz kaldı. Daha sonra İsrail savaş uçakları Nebatiye, İklim et-Tuffah, ez-Zehrani ve Sur bölgeleri üzerinde orta irtifada uçuş gerçekleştirdi.

İsrail ordusu dün gece boyunca ve bu sabaha kadar Mavi Hat'a komşu sınır köyleri üzerinde işaret fişekleri ateşledi. Ayrıca Alma eş-Şaab ve en-Nakura kasabalarının bitişiğindeki ormanları ateşe vermek için bir dizi yangın bombası attı.

İsrail keşif uçakları ve insansız hava araçları (İHA), Sur ve Bint Cubeyl civarındaki köyler üzerinde uçmaya devam etti.

Hizbullah yaptığı açıklamada, el-Merc'de İsrail askerlerine ait bir mevziyi vurduklarını, çok sayıda ölü ve yaralıya neden olduklarını duyurdu.

Silahlı çatışmalar

Öte yandan İsrail medyası, Lübnan'ın kuzey sınırındaki çeşitli noktalarda silahlı çatışmalar yaşandığını bildirdi.

İsrail medyası ayrıca Yukarı Celile'deki Tel Hay yakınlarında Lübnan'ın güneyinden iki top mermisi atılması sonucu bir askerin öldüğünü, diğerlerinin de yaralandığını duyurdu.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee bugün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki yedi bölgede askeri binalara ve Hizbullah'a ait bir silah deposuna saldırdığını duyurdu.

Adraee şu ifadeleri kullandı: “Dün gece saatlerinde İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçakları Lübnan'ın güneyindeki Şihin, et-Taybe, Buleyde, Meys el-Cebel, Aytarun ve Kafr Kila bölgelerinde Hizbullah'a ait askeri binalara saldırdı. Ayrıca uçaklar, Güney Lübnan'daki el-Hıyam bölgesinde Hizbullah tarafından kullanılan bir silah deposuna operasyon düzenledi. İsrail topçusu da Güney Lübnan'daki çeşitli bölgeleri bombaladı.”