WSJ : Polonya, Kuzey Akım boru hattı sabotajına ilişkin delilleri paylaşmadı

WSJ gazetesi, Polonyalı yetkililerin, Rusya ile Almanya'yı Baltık Denizi üzerinden birbirine bağlayan Kuzey Akım boru hatlarına Eylül 2022'de düzenlenen sabotaja yönelik soruşturmada önemli kanıtları paylaşmaktan kaçındığını iddia etti

(AA)
(AA)
TT

WSJ : Polonya, Kuzey Akım boru hattı sabotajına ilişkin delilleri paylaşmadı

(AA)
(AA)

The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin Almanya, Danimarka ve İsveç kurumlarından soruşturmayı yürütenlere dayandırdığı haberine göre, Polonyalı yetkililer, Kuzey Akım boru hatlarına düzenlenen sabotaja yönelik bilgileri sağlamakta yavaş davrandı ve önemli kanıtları sakladı.

Soruşturmacılar, Polonya sınır görevlilerinin 19 Eylül 2022'de ülkeye ulaşan, sabotajı yaptığı düşünülen 6 kişilik ekibin kimliklerini kontrol ettiği ve ekibin yolculuğuna devam etmesine izin verdiği bilgisine ulaştı.

Polonyalı yetkililer bu bilgiyi Mart 2023'e kadar bekleyip, Almanya'dan yetkililerin iletişime geçmesinin ardından paylaştı.

Polonyalı bazı kurumlar, soruşturmayı yürüten birimlerle şüphelilerin görüntülerini paylaşmayı da reddetti.

Avrupalı yetkililer, Polonya'dan hakimlerin, sınır görevlilerinin ve soruşturmayı yürüten 2 kurumun iş birliği yaptığını ancak İç Güvenlik Teşkilatı da dahil olmak üzere bazı kurumların konuya ilişkin soruları yanıtlamadığını ve çelişen bilgiler verdiğini ifade etti.

Soruşturmacılar yeni hükümetin desteğini bekliyor

Soruşturmayı yürüten birimler, Polonya'da Aralık 2023'te göreve başlayan yeni hükümetin saldırının aydınlatılmasına yardımcı olmasını umuyor.

Polonya Başbakanı Donald Tusk, göreve geldikten sonra, Kuzey Akım soruşturmasında çalışanlar da dahil olmak üzere tüm istihbarat servislerinin başkanlarını görevden aldı.

Bazı üst düzey Avrupalı yetkililer, Tusk'ın ofisiyle görüşüp soruşturmaya destek talep etmeyi planlıyor.

"Eylül 2022'de Kuzey Akım boru hatlarına sabotaj düzenlendiği" iddiası

Almanya'da Mart 2023’te çıkan haberlerde, soruşturmayı yürüten yetkililerin, Ukrayna yanlısı bir grubun geçen yıl Kuzey Akım boru hatlarına sabotaj düzenlediğini gösteren bir kanıt ortaya çıkardığı belirtilmişti.

5 erkek ve bir kadından oluşan grubun, Eylül 2022'de Almanya'nın kuzeyindeki Rostock kentinde sahte pasaportlarla bir yat kiraladığı ve Kuzey Akım boru hatlarına sabotaj düzenlediği ileri sürülmüştü.

Almanya, Danimarka ve İsveçli kurumlarca yürütülen soruşturmada, 6 kişilik ekibin bulunduğu yatın, bu 3 ülkenin yanı sıra Polonya’da durduğu bilgisine ulaşılmıştı.

Kuzey Akım boru hatlarına Eylül 2022'de düzenlenen sabotaj, Rusya ile Almanya'yı Baltık Denizi üzerinden birbirine bağlayan boru hatlarında büyük hasara yol açmıştı.

Washington Post gazetesi ve Alman Der Spiegel dergisi, söz konusu sabotajda Ukrayna Özel Harekat Kuvvetlerinden Albay Roman Chervinsky'nin kilit rol oynadığı iddiasında bulunmuştu.



Gizli Irak Savaşı belgeleri: “Washington, Londra pahasına Bağdat’ta rejimi değiştirdi”

Tony Blair, Irak savaşı kararı nedeniyle kendi partisinden büyük tepki çekmişti (Reuters)
Tony Blair, Irak savaşı kararı nedeniyle kendi partisinden büyük tepki çekmişti (Reuters)
TT

Gizli Irak Savaşı belgeleri: “Washington, Londra pahasına Bağdat’ta rejimi değiştirdi”

Tony Blair, Irak savaşı kararı nedeniyle kendi partisinden büyük tepki çekmişti (Reuters)
Tony Blair, Irak savaşı kararı nedeniyle kendi partisinden büyük tepki çekmişti (Reuters)

Birleşik Krallık'ın (BK), ABD'ye Irak işgalinin Tony Blair'ın başbakanlığına mal olabileceği uyarısında bulunduğu belirtiliyor.

Londra'daki Ulusal Arşivler tarafından yayımlanan yeni belgelere göre Blair'ın dış politika danışmanı David Manning, dönemin ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice'la 2003'te yaptığı görüşmede şunları söyledi:  

ABD, Londra'da yönetimin değişmesi pahasına Bağdat'ta rejim değişikliğini desteklememelidir.

Guardian'ın haberinde Manning ve Rice arasındaki görüşmenin, Blair'in 31 Ocak 2003'te dönemin ABD Başkanı George W. Bush'u ziyaret etmesinden önce gerçekleştiği aktarılıyor.

Irak işgalinden iki ay önce gerçekleşen bu görüşme sırasında Washington, Irak işgaline yönelik Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden (BMGK) ikinci bir karar çıkarılması için harekete geçip geçmemeye henüz karar vermemişti. Blair'ın hedefinin, Bush'u ikinci BMGK kararı için ikna etmek olduğu belirtiliyor.

BMGK, 8 Kasım 2002'de düzenlenen oturumda 1441 sayılı kararı kabul etmişti. Bu karar, Saddam Hüseyin yönetiminin silahsızlanma yükümlülüklerini yerine getirmesi için son uyarı niteliğini taşıyordu. Ancak herhangi bir askeri müdahale yetkisi verilmemişti.

BMGK'da veto hakkına sahip Fransa ve Rusya, Irak işgaline yetki verecek olası bir ikinci kararı reddedeceklerini bildirmişti. Haberde, Washington'ın "Fransa ve Rusya'nın isteksizliği nedeniyle gün geçtikçe sabırsızlandığı" yazılıyor.

Blair'ın, BK Parlamentosu ve kamuoyundaki savaş karşıtı seslere karşı işgali meşru kılmak için ikinci kararda ısrarcı davrandığı, ABD'yi diplomatik kanalları açık tutması için ikna etmeye çalıştığı aktarılıyor.

Manning'in 29 Ocak 2003'te Blair'e gönderdiği gizli notta şu ifadeler yer alıyor:

İkinci BMGK kararı, iç siyaset bağlamında sizin için politik bir gereklilik. Bu olmadan askeri harekat için kabine ve Parlamento'dan destek alamazsınız. Rice, böyle bir şey yapmayı denerseniz görevden alınabileceğinizi anlamalı.

Manning, aynı notta Rice'la konuşmasına dair, "Ona, Bush'un kumar oynamayı göze alabileceğini söyledim. İkinci BMGK kararını Bush da istiyordu ama bir açıdan bu onun için o kadar da önemli değildi. Zaten Kongre'den onay almıştı" ifadelerini kullanıyor.

Ancak Bush'ın, Blair'ın ziyaretinden kısa süre önce yaptığı Ulusa Sesleniş konuşmasının, Londra yönetimine manevra yapacak alan bırakmadığı aktarılıyor.

Buna ek olarak BK Savunma Bakanlığı'nın, Bush'la görüşmesinden önce Blair'a şu notu ilettiği belirtiliyor:

Saddam'ın iktidarının zayıflaması ciddi bir iç savaşa yol açabilir.

Bush yönetimi, Irak'ın kitle imha silahlarına sahip olduğunu ve BMGK kararını ihlal ettiğini öne sürmüş fakat buna yönelik kanıt bulunamamıştı. ABD Senatosu İstihbarat Komitesi, 2004'te Irak'ta kitle imha silahları iddialarının yanlış olduğunu kabul etmişti. Irak'ta kurulan bir komisyon da 2005'te yayımladığı raporda ülkede kitle imha silahı olmadığı sonucuna varmıştı.

Bush, Kongre'nin onayladığı Askeri Güç Kullanma Yetkisi'yle (AUMF) 20 Mart 2003'te Irak işgalini başlatmıştı.

İşçi Partili Blair'ın öncülüğünde Parlamento'da düzenlenen oylamada 149'a karşı 412 oyla ülkenin savaşa katılmasına karar vermişti. Ancak karşı oyların 139'unun İşçi Partili parlamenterlerden gelmesi dikkat çekmişti.

BK'de Gordon Brown yönetiminin başlattığı ve 2016'da yayımlanan Chilcot Raporu'nda, Blair'ın Parlamento'ya eksik ve yanıltıcı bilgi verdiği ve Savunma Bakanlığı'nın "iç savaş" uyarılarını görmezden geldiği ortaya konmuştu.

Independent Türkçe, Guardian, Financial Times