Arjantin'de tasarruf tedbirleri işçileri sokağa döktü

Genel grev nedeniyle ülkede hayat durdu

Arjantin'in IMF'ye 44 milyar dolarlık kredi borcu bulunuyor (Reuters)
Arjantin'in IMF'ye 44 milyar dolarlık kredi borcu bulunuyor (Reuters)
TT

Arjantin'de tasarruf tedbirleri işçileri sokağa döktü

Arjantin'in IMF'ye 44 milyar dolarlık kredi borcu bulunuyor (Reuters)
Arjantin'in IMF'ye 44 milyar dolarlık kredi borcu bulunuyor (Reuters)

Arjantin'in yeni devlet başkanı Javier Milei'nin uygulamak istediği tasarruf tedbirlerine karşı ülkedeki işçi sendikaları genel grev kararı aldı.

Dün ilan edilen grevle birlikte ülkedeki on binlerce işçi 12 saat boyunca iş bıraktı.

Arjantin'deki binlerce kişi ayrıca başkent Buenos Aires'te Kongre binasına doğru bir yürüyüş gerçekleştirdi.

İşçi Sendikaları Konfederasyonu (CGT) ve bazı siyasi hareketlerin katıldığı yürüyüşte, Milei'nin geçen günlerde meclise gönderdiği torba yasa teklifi protesto edildi.

Torba yasa teklifinin bir bölümü, CGT'nin itirazı üzerine temyiz mahkemesi tarafından askıya alınmıştı.

CNN'e konuşan bir gösterici, "Torunlarım için istediğim Arjantin bu değil. Arjantin'in bazı bölgelerini sattıklarını biliyor musunuz? Ülkenin en iyi yerlerini satıyorlar" ifadelerini kullandı.

Reuters'a konuşan kamyoncular sendikasının lideri Pablo Moyano ise, "Bu hükümet tasarruflara işçilerden başladı. Onların işçi reformu sadece haklarımızı elimizden almayı hedefliyor" dedi.

Ülkede yaygın olarak uygulanan grev, ulaşımda da aksaklıklara yol açtı.

Arjantin Havayolları'ndan çarşamba günü yapılan açıklamada toplam 295 uçuşun iptal edildiği belirtilirken, 20 bin yolcunun iptallerden etkilendiği ve toplam maliyetin 2,5 milyon dolar seviyesinde olduğu belirtildi.

Başkentte düzenlenen gösteriler nedeniyle de birçok yol eylemciler tarafından trafiğe kapatıldı.

Yolların kapatılmasına ilişkin konuşan bir gösterici, "Burada bir hak mücadelesi var ve toplum bunu çözmek zorunda. O yüzden bunda bir sorun görmüyorum" ifadelerini kullandı.

Hükümet kanadıysa işçi protestolarına rağmen tasarruf tedbirlerinden geri adım atmamakta kararlı.

Güvenlik Bakanı Patricia Bullrich grevle ilgili yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

Bizi durduracak bir grev, gözümüzü korkutacak bir tehdit yok. Bunlar toplumun demokratik olarak seçtiği değişime direnen ve sadece kendi ayrıcalıklarını savunan mafya sendikacılar, yoksulluk müdürleri, suç ortağı yargıçlar ve yolsuz siyasetçiler.

Kendini anarko-kapitalist olarak tanımlayan Javier Milei kasımdaki seçimleri kazanarak Arjantin'in yeni lideri olmuştu. Milei seçim kampanyası döneminde bir numaralı önceliğinin yüzde 200'ü aşan yıllık enflasyonu dizginlemek olduğunu belirterek, kamu harcamalarını büyük ölçüde kısma vaadinde bulunmuştu.

Independent Türkçe



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24