İsrail, işgal altındaki Doğu Kudüs'te yeni bir yasa dışı Yahudi yerleşim yeri kurmayı planlıyor

İsrail’in, Gazze Şeridi’ndeki saldırılar devam ederken, işgal altındaki Doğu Kudüs'te yeni bir yasa dışı Yahudi yerleşim yeri kurmayı planladığı belirtildi

Batı Şeria'nın El Halil kentindeki kontrol noktasında bir İsrail askeri (Reuters)
Batı Şeria'nın El Halil kentindeki kontrol noktasında bir İsrail askeri (Reuters)
TT

İsrail, işgal altındaki Doğu Kudüs'te yeni bir yasa dışı Yahudi yerleşim yeri kurmayı planlıyor

Batı Şeria'nın El Halil kentindeki kontrol noktasında bir İsrail askeri (Reuters)
Batı Şeria'nın El Halil kentindeki kontrol noktasında bir İsrail askeri (Reuters)

Haaretz gazetesinde yer alan haberde, İsrail’in Doğu Kudüs'te “Nofei Rachel” isimli yasa dışı bir yerleşim yerinin kurulmasını planladığı kaydedildi.

Haberde, 650 konuttan oluşacak yasa dışı yerleşim yerinin Doğu Kudüs'ün güneyinde yer alan ve Filistinlilerin yaşadığı Umm Tuba beldesinin yakınına inşa edileceği belirtildi.

Aşırı sağcı yasa dışı yerleşim yeri savunucularının planlamaya dahil olduğu belirtilen haberde, Adalet Bakanlığının son yıllarda benzer planların yürütülmesinde önemli bir aktör olduğu da ifade edildi.

Haberde, İsrail’in Gazze’ye saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana işgal altındaki Doğu Kudüs'te yasa dışı yerleşim yerlerinin İsrail makamlarından “olağanüstü hızlı onaylar” aldığı vurgulandı.

İsrailli sivil toplum kuruluşu Ir Amim'den daha önce yapılan yazılı açıklamada da Tel Aviv yönetiminin, Doğu Kudüs'te 1839 konut inşası için 25 Aralık'ta üç ihale açtığı belirtilmişti.

Buna göre Kudüs'teki Scopus Dağı'nda 500, kentin kuzeyindeki Fransız Tepesi'nde 1039, Doğu Kudüs'ün güneyindeki yasa dışı Doğu Talpiot Yahudi yerleşim biriminde de 300 konut inşa edileceği aktarılmıştı.

İsrail'in 1967'de işgal ettiği Doğu Kudüs'teki hakimiyeti ve burada inşa ettiği Yahudi yerleşim birimleri uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul ediliyor.



Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
TT

Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)

Tayvan, Çin'i "yabancı düşman güç" diye niteleyerek güvenlik önlemlerini artırdı.

Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te, dün düzenlenen ulusal güvenlik toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Pekin yönetimine dair şu iddiaları paylaştı:  

Çin, demokratik Tayvan'ın özgürlüğünden, çeşitliliğinden ve açıklığından faydalanarak çeteleri, medyayı, yorumcuları, siyasi partileri ve hatta silahlı kuvvetlerin ve polisin muvazzaf ve emekli mensuplarını bizi içten bölmek, yok etmek ve yıkmak için devşiriyor.

Lai, Çin’e karşı güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini belirterek askeri mahkemelerin yeniden kurulacağını açıkladı. Tayvan lideri “isyan, düşmana yardım, gizli bilgilerin sızdırılması, görevi ihmal veya itaatsizlik gibi askeri suçlarla” ilgili hukuki süreçlerin bu mahkemelerde görüleceğini söyledi. 

Çin adına casusluk yaptığı gerekçesiyle geçen yıl 64 Tayvanlı hakkında hukuki işlem başlatıldığını belirten Lai, bu sayının 2021’e kıyasla üç kat arttığını ifade etti.

1980’lerin sonuna kadar sıkıyönetim altına olan Tayvan, askeri mahkeme sistemini 2014’te sonlandırmıştı.

Lai’nin askeri mahkemeleri geri getirme planı muhalefetin tepkisini çekti. Merkez sol Tayvan Halk Partisi (TPP), bu hamlenin Tayvan’ı insan hakları alanında geriye götüreceğini söyledi.

Tayvan yasama meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran Çin Milliyetçi Partisi’nden (Kuomintang -KMT) Wang Hung-wei ise plana “tamamen karşı çıkmadıklarını” belirtirken, iktidardaki Demokratik İlerici Parti’yi (DPP) çizgisini değiştirmekle eleştirdi. 

Tayvan lideri, yeni güvenlik önlemleri kapsamında Çin, Hong Kong ve Makao’dan Tayvan’da oturma izni başvurusu yapanlara yönelik işlemlerin sıkılaştırılacağını da duyurdu. 

Çin doğumlu bir Tayvan vatandaşı, Çin işgalini destekleyen içerikler paylaştığı nedeniyle bu hafta ülkeden sınır dışı edilmişti.

Pekin’in Tayvan vatandaşlarına ikamet hakkı ya da pasaport teklifi yaptığına dikkat çeken Lai, bunları “Tayvan halkının ulusal kimlik duygusunu bulandırma girişimi” diye niteledi. 

Lai'nin açıklamasına Çin'den yanıt gecikmedi. Pekin’in Tayvan İşleri Ofisi sözcüsü Chen Binhua, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

Tayvan’ın bağımsızlığını savunan ayrılıkçı güçler kırmızı çizgiyi aşmaya cüret ederse, kararlı tedbirler almaktan başka çaremiz kalmaz. Ateşle oynayanlar mutlaka yanar.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, Guardian, BBC