İtalya'da 13 yaşındaki çocuğa toplu tecavüz göçmen karşıtlığını körükledi

Davanın yargıcı bile "Medeniyete alışık değiller" dedi

47 yaşındaki Meloni, siyasete atılmadan önce gazetecilik yapıyordu (Reuters)
47 yaşındaki Meloni, siyasete atılmadan önce gazetecilik yapıyordu (Reuters)
TT

İtalya'da 13 yaşındaki çocuğa toplu tecavüz göçmen karşıtlığını körükledi

47 yaşındaki Meloni, siyasete atılmadan önce gazetecilik yapıyordu (Reuters)
47 yaşındaki Meloni, siyasete atılmadan önce gazetecilik yapıyordu (Reuters)

13 yaşında bir kız çocuğunun Catania kentindeki bir parkta toplu tecavüze uğraması İtalya'da infial yarattı.

Geçen hafta gerçekleşen olayda, Mısırlı 7 göçmenin 13 yaşındaki kız çocuğu ve erkek arkadaşını sürükleyerek parktaki tuvaletlere götürdüğü ve burada kıza tecavüz ettikleri öne sürülmüştü.

Şüphelilerden üçünün 18 yaş altında olduğu bildirilmişti.

Mısırlı grubun kızın erkek arkadaşını tecavüzü izlemeye zorladıkları belirtilirken, olay İtalya'daki göçmen karşıtı havayı da yoğunlaştırdı.

Radikal sağcı Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini olayın hemen ardından yaptığı açıklamada, "Bana gelip töleranstan veya hatadan bahsetmeyin. Bu gibi dehşet verici olaylara karşı merhamet gösterilmemeli. Tek bir çare var, o da kimyasal hadım" ifadelerini kullandı.

Olay İtalya'da son aylara damgasını vuran cinsel saldırı vakalarının son halkası olarak kayıtlara geçti.

Geçen yaz Palermo kentinde, yaşları 15'le 18 arasında değişen 7 kişi, 19 yaşındaki bir kadına tecavüzle suçlanmıştı.

Bu olaydan haftalar sonra da Napoli yakınlarında 9 göçmen, yaşları 10 ve 12 olan iki kuzene tecavüz edip görüntüleri sosyal medyada canlı yayımlamıştı.

Meloni hükümeti göç karşıtı söylemini yoğunlaştırdı

Bu saldırıların ardından Catania'da da benzer bir olay yaşanması İtalya'nın radikal sağcı hükümetine de siyasi bir fırsat sundu.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Eylül 2022'de göçmen karşıtı vaatlerle göreve gelmiş ancak ülkeye yönelik düzensiz göç akışını kesememişti.

Catania'daki olaydaki şüphelilerin 2021 ve 2022'de ülkeye botla geldikleri tespit edildi.

Bunun ardından bir açıklama daha yapan Salvini, botla ülkeye gelen kişilerin kalmasına izin verilmemesi gerektiğini söyledi.

Kenti ziyaret eden Meloni'yse, "Devlet orada olacak ve adaletin tecellisini garanti altına alacak" diye konuştu.

İtalya'da kadına karşı şiddet ve cinsel saldırı suçları yaygın olmasına karşın, yetkililer son vakalarda şüphelilerin göçmen olmasını konunun merkezine koydu.

Davaya bakan yargıç Carlo Umberto Cannella, şüphelilerin "muhtemelen benzer bir saldırıyı tekrarlayacaklarını çünkü medeniyete alışık olmadıklarını" söyledi. 

Eski Başbakan Silvio Berlusconi'nin kurduğu sağcı Il Giornale gazetesinde konuyla ilgili yer alan yazıda da düzensiz göç olayın sorumlusu olarak gösterildi.

Yazıda şu ifadelere yer verildi:

Neden herhangi bir uluslararası korumaya ihtiyaç duymayan bu kişiler hâlâ İtalya'dalar ve sınırdışı edilmiyorlar? Çünkü ülkeye gelirken, 18 yaşının altında olduklarını bildiriyorlar ve kanunlar yetişkin olmayan göçmenleri reddetmeyi yasaklıyor. Şimdiyse tecavüz suçlamasıyla yargılanacaklar. O küçük kızsa, sadece 13 yaşında maruz kaldığı tecavüzün acısını ve travmasını ömür boyu taşıyacak. Bu, 18 yaşındaki küçük AB dışı kişilerin İtalya'ya kabul edilip suç işledikleri ilk vaka değil.

7 Mısırlı şüpheliden üçünün avukatları, müvekkillerinin haklarındaki suçlamaları reddettiğini söyledi.

Independent Türkçe



Yaklaşık 60 yılın en kötü kuraklığı... Eşi benzeri görülmemiş kuraklık Suriye'nin buğday mahsullerini tehdit ediyor

Buğday tarlası (AP)
Buğday tarlası (AP)
TT

Yaklaşık 60 yılın en kötü kuraklığı... Eşi benzeri görülmemiş kuraklık Suriye'nin buğday mahsullerini tehdit ediyor

Buğday tarlası (AP)
Buğday tarlası (AP)

BM'ye göre 16 milyondan fazla Suriyeliyi gıda güvensizliği ile tehdit eden on yıllardır süren kuraklığın ortasında, Suriye otoritesi ve Kürt Özerk Yönetimi bu yıl çiftçilerden buğday mahsulü satın almak için yarışıyor.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Birleşmiş Milletler ajansı Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO), yaklaşık 2,5 milyon hektar buğday ekili arazi olumsuz hava koşullarından etkilendiğini belirtti. Bu durum 2011'de çatışmaların patlak vermesinden önce buğdayda kendi kendine yeterli olan ülkeyi, giderek daha fazla ithalata bel bağlamak zorunda bırakacak.

FAO'nun Suriye'deki yardımcı temsilcisi Haya Ebu Asaf ajansa, "Mevcut tarım sezonunda yaşanan sert hava koşulları, yaklaşık 60 yıldır görülen en kötü koşullar" dedi.

Bu koşullar "ekilen alanların yaklaşık yüzde 75'i ile hayvancılık üretimi için doğal meraları" etkiledi.

Ebu Asaf’a göre Suriye kısa bir kış mevsimi ve düşük yağış yaşadı. Sonuç olarak, FAO göstergelerine göre "yağmurla beslenen buğdayın yaklaşık %95'i zarar gördü ve etkilendi, sulanan buğday ise normalden %30 ila %40 daha az verim verecek."

Asaf bunun, "2,5 ila 2,7 milyon ton arasında bir eksikliğe yol açacağı" ve bunun "bu yıl Suriye'de yaklaşık 16,3 milyon insanı gıda güvensizliği riski altına sokacağı" konusunda uyardı.

2011'de çatışmanın patlak vermesinden önce Suriye buğdayda kendi kendine yetiyordu ve yıllık 4,1 milyon ton üretimi vardı. Ancak çatışmalar genişledikçe ve çatışan taraflar çoğaldıkça üretim rekor seviyelere düştü ve eski rejim özellikle müttefiki Rusya'dan buğday ithal etmek zorunda kaldı.

Teşvik Ödülü

Suriye yetkilileri ve ülkenin kuzey ve kuzeydoğusunda geniş bir alanı denetleyen Kürt liderliğindeki Özerk Yönetim, çiftçilerden buğday mahsulü satın almak için rekabet ediyor. Özerk yönetimin kurumlarını Suriye devletine entegre etmek üzere bir anlaşma imzaladı, ancak henüz uygulamaya konulmadı. Bu nedenle iki taraf, ton başına ticari fiyata eklenecek bir teşvik pirimi açıkladı.

Ekonomi Bakanlığı, bir başkanlık kararnamesi uyarınca, buğdayın ton başına satın alma fiyatını, kaliteye bağlı olarak 290 ila 320 dolar arasında belirledi ve buna "130 dolarlık teşvik primi" eklendi. Bir hükümet yetkilisine göre, bu hareket "çiftçileri mahsullerini Genel Tahıl Şirketi'ne teslim etmeye teşvik etmeyi" amaçlıyor.

Kuzeydoğu Suriye'de, Kürt Özerk Yönetimi, çiftçilerin sürdürülebilirlik ve üretim yeteneklerini güçlendirmeyi amaçlayan bir hamleyle, "ton başına 70 dolarlık doğrudan destek" dahil olmak üzere, buğdayın ton başına fiyatını 420 dolara belirledi.

Geçtiğimiz yıl, eski rejim yetkilileri, Kürt güçlerinin kontrolündeki bölgelerde 310 dolara kıyasla ton başına fiyatı 350 dolar olarak belirledi.

Uzmanlara ve yetkililere göre bu sezonun fiyat tespiti düşük üretim ve yaklaşık altmış yıldır görülmemiş bir kuraklık krizi ortasında gerçekleşiyor.

Suriye Tarım Bakanlığı, hükümet kontrolündeki bölgelerde 300 bin ila 350 bin ton buğday hasadı yapmayı bekliyor. Genel Tahıl Kuruluşu müdürü Hasan Osman yakın zamanda Suriye televizyonuna, bu miktardan 250 bin ila 300 bin ton satın almayı planladığını söyledi.

Osman, "Kendi kendine yeterlilik sağlanamadı, ancak bir kurum olarak yurtdışından buğday ithal ederek ve değirmenlerimizde öğüterek gıda güvenliğini sağlamak için çalışıyoruz" diye vurguladı.

Devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed döneminde Rusya'dan düzenli buğday tedarikleri geldi. 8 Aralık'ta devrilmesinden bu yana, Rusya'dan buğday taşıyan bir gemi nisan ayında Lazkiye limanına geldi ve bir diğeri de geçen ay Tartus limanına ulaştı. Irak ayrıca Suriye halkına bir hediye olarak 220 bin ton buğday gönderdiğini duyurdu.

Yoksulluk ve Açlık

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Amuda kırsalında, 65 yaşındaki Cemşid Hasso, 200 hektarlık sulanabilir alanı kaplayan buğday başaklarını inceliyor. Elleriyle bir buğday başağını ovuşturuyor ve küçük tanelere işaret ediyor. "Düşük yağış nedeniyle sulanabilir buğday yetiştirmek için büyük çaba sarf ettik," diyor.

AFP'ye şöyle açıklıyor: "Bu arazi altı kez fıskiyelerle sulandı. Buna rağmen başakların boyu kısa, verimleri düşük ve taneleri küçük kaldı."

40 yıldır çiftçilik yapan Hasso, tarlasını sulamak için yeraltı su seviyesinin düşük olması nedeniyle pompalarını 160 metreden daha derine indirmek zorunda kaldı. Yine de üretim son derece düşük kaldı.

FAO'ya göre, "Su seviyesi önceki yıllara kıyasla önemli ölçüde azaldı ve bu, korkutucu bir gösterge."

Çeşitli tarımsal ürünlerin üretimini ve hayvancılık sektörünü olumsuz etkileyen kuraklık, 14 yıllık yıkıcı çatışmanın ardından Suriyelilerin karşı karşıya kaldığı zaten olumsuz olan ekonomik koşulları daha da kötüleştiriyor.

Tarımsal gelir, yerel ekonomiyi canlandırmada, gıda güvenliğini sağlamada ve özellikle tarımsal ve kırsal alanlarda nüfusun yaşam standardını iyileştirmede önemli rol oynar.

"Destek almazsak devam edemeyiz. Toprağı tekrar süremez ve sulayamayız, çünkü bilinmezliğe doğru gidiyoruz ve başka alternatif yok" diyor Hasso.

"İnsanlar yoksulluk ve açlık çekiyor." diye devam ediyor.