Biden yönetiminin ilerleyen günlerde radikal yerleşimcilere karşı yeni yaptırımlar uygulama niyetine dair pek çok sızıntı ortaya çıktı. Washington, Netanyahu hükümetine Hamas hareketiyle esir takası ve altı haftalık ateşkes dayatılması yönünde bir anlaşmaya varılmasını engelleyen açıklamaları yalanlayıcı ve Batı Şeria’daki şiddeti reddeden güçlü bir mesaj gönderdi. Bu çerçevede sızıntılar, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, Maliye Bakanı Bezal Smotrich ve Otzma Yehudit partisinin diğer yetkilileri gibi hükümet üyelerine yaptırım uygulanmasını içeriyor.
Resmi İsrail Yayın Kuruluşu, ABD hükümetinin, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ve partisinin çeşitli unsurları da dahil olmak üzere yerleşimcilere karşı ek bir yaptırım paketi düşündüğünü söyledi. Listeye kimlerin dahil edileceği ve bu yaptırım paketinin ne zaman uygulanacağının belli olmadığı kaydedildi.
Bu ayın başlarında ABD, Batı Şeria’daki yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen, Filistinlilere ait mülklerin ateşe verilmesi, bazı Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesi ve evlerini terk etmeye zorlanmasının yanı sıra Filistinli çiftçilere yönelik saldırıları da içeren eylemlerin dahil olduğu tekrarlı şiddet olaylarının ardından dört yerleşimciye yaptırımlar uyguladı.
Ben Gvir ve Smotrich’in Filistin topraklarında şiddeti ve etnik temizliği teşvik eden, yerleşim yerlerinin genişletilmesine ve yasa dışı yerleşimlerin kurulmasına olanak sağlayan açıklamaları, ayrıca ABD’nin savaş sonrası ve iki devletli planın uygulanması vizyonunu reddetmesi, ABD- İsrail’in Hamas’a karşı savaşma ve onun askeri yapısını yok etme konusunda vardığı mutabakat zemininde gerilimi artırdı.
Ben Gvir’in aşırılıkçı tavırları
Ben Gvir’in Hamas’a yönelik operasyonların zafer kazanmaması ve Hamas’ın tamamen yenilgiye uğratılmaması halinde istifa tehdidinde bulunarak yaptığı uyarılar ve Hamas ile İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin serbest bırakılmasını sağlayacak herhangi bir anlaşmaya karşı çıkması ve askeri operasyonları durdurmayı kabul etmemesi ABD’nin öfkesini artırdı. Ben Gvir, ABD yönetimini ve Başkan Biden’ı defalarca eleştirerek, Gazze’ye insani yardım ulaştırma taleplerini durdurma çağrısı yaparken, Biden yönetiminin İsrail’in savaş çabalarına zarar verdiğini vurguladı.
Ben Gvir Ulusal Güvenlik Bakanı görevini üstlendiğinden beri, ulusal muhafız ve sivil güvenlik ekipleri kurulması fikrini yaymaya başladı. Ayrıca 7 Ekim olaylarından önce Doğu Kudüs’teki yerleşimlerin genişletilmesi ve Filistin’in kutsal mekanlarının kontrol edilmesi fikrini teşvik etti. Kendisinin destekçileriyle birlikte Mescid-i Aksa’ya baskın yapması ise büyük öfke yarattı.
7 Ekim olaylarından sonra çok sayıda yerleşimciyi silahlandırdı ve ‘Filistin halkının’ varlığını reddederek, Filistinlilerin Batı Şeria’daki hareket özgürlüğüne birçok engel koydu. İsrailli yerleşimcilerin hayatlarının Filistinlilerin hayatlarından üstün olduğuna inanan Ben Gvir, geçtiğimiz günlerde Ramazan ayı boyunca Müslümanların Mescid-i Aksa’ya girişine kısıtlama getirme niyetini duyurdu.
Sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise Batı Şeria’da binlerce yeni konut ve yerleşim birimi inşa etme planlarını sürdürüyor. Wall Street Journal gazetesi, Başkan Biden ile İsrail Başbakanı Netanyahu arasındaki gergin ilişkilere dikkat çekerken, Ben Gvir ve Smotrich’e yönelik potansiyel yaptırımların ABD’nin tepkisinde büyük bir artış olarak görülebileceğini açıkladı. Gazete ayrıca bu yaptırımların, İsrail’deki siyasi sahne üzerinde, İsrail hükümeti içinde daha fazla istikrarsızlığa yol açabilecek derin bir etkisi olacağını vurguladı.
Huffington Post gazetesi, Biden yönetimi tarafından Batı Şeria’da şiddete teşvikle bağlantılı kişi ve kuruluşlara yaptırım uygulanmasına izin veren bir idari kararın çıkarılması ihtimaline işaret ederken, bu önlemlerin gelecekteki herhangi bir Filistin devletinin kalbi olacak Batı Şeria’daki İsrail yerleşimlerini baltalayarak İsrail- Filistin çatışmasını sakinleştirmeyi amaçladığını belirtti.
Eski bir ABD pozisyonu yeniden canlandı
Beyaz Saray kaynakları, ABD’nin Mısırlı ve Katarlı arabulucularla anlaşmaya varmak için müzakereleri ilerletmek amacıyla her türlü çabayı gösterdiğine dikkati çekerek, bu sızıntıları doğrulamayı veya yalanlamayı reddetti. Kaynaklar, Biden yönetiminin İsrail’i Refah’taki askeri planını yeniden gözden geçirmeye ikna etmeye çalıştığını söyledi.
Üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi, Başkan Biden’ın Batı Şeria’daki yerleşimciler tarafından uygulanan şiddetin artmasından endişe duyduğunu açıklarken, bu şiddetin istikrarı tehdit ettiğini ve iki devletli çözümün uygulanmasına ve İsrail Devleti ile yan yana barış ve güvenlik içinde yaşayan bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik temellerin atılmasını engellediğini vurguladı. Yetkili, Washington ile Tel Aviv arasında kuliste yapılan ciddi görüşmelere işaret ederek, ABD yönetiminin ateşkese ulaşmak amacıyla müzakereleri ilerletmek için tüm nüfuzunu ve siyasi ağırlığını kullandığını açıkladı.
Biden yönetimi, ABD’nin, işgal altındaki Filistin topraklarında bulunan İsrail yerleşimlerinin uluslararası hukuka göre ‘yasadışı’ olduğuna dair yaklaşık 50 yıl öncesine dayanan hukuki sonucunu yeniden yürürlüğe koydu. Dışişleri Bakanı Antony Blinken, geçen cuma günü yaptığı açıklamada, ABD’nin yerleşimlerin İsrail’in taahhütleriyle çeliştiğine inandığını söyledi.
Refah Savaşı
Bu sızıntılar, Washington’un, sivilleri koruma ve tahliye etme planı olmaksızın, İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’a yönelik beklenen işgaline karşı güçlü muhalefetinin olduğu bir dönemde geldi. Geçtiğimiz haftalarda ABD, İsrail'in, özellikle İsrail hükümetindeki aşırı sağın açıklamalarını eleştiren bölgesel ve uluslararası çağrılarla, İsrail’i itidalli davranmaya ve Refah’ta askeri operasyonlar yapmaktan kaçınmaya çağırdı.
Washington, Ramazan ayı boyunca Gazze Şeridi’nde altı haftalık geçici bir ateşkes anlaşması imzalaması ve İsrail’deki Filistinli esirlerin serbest bırakılması karşılığında Hamas tarafından tutulan bazı rehinelerin serbest bırakılması için Netanyahu hükümetine baskı yapmaya çalışıyor.
İsrail hapishaneleri
Biden yönetimi, geçtiğimiz Kasım ayında ateşkese ve Hamas’ın elindeki çok sayıda rehinenin serbest bırakılmasına olanak tanıyan bir anlaşmanın sonuçlandırılmasını sağlamayı başaran ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns’un çabalarına güveniyor. Biden yönetimi, Netanyahu’nun rehineleri kurtarma anlaşmasını kabul etmesini ve bu yıkıcı savaşa son vermeye başlamasını sağlamak için nüfuzunu kullanmak istiyor.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan iyimserliğini dile getirirken, geçen pazar günü CNN’e yaptığı açıklamada, ateşkes müzakerelerinde ilerleme kaydedildiğine ve rehine anlaşmasının temel hatlarına dikkat çekti.