Pakistan: Kanlı geçmişe sahip Birleşik Halk Hareketi partisi Karaçi'de yeniden sahneye çıktı

Karaçi'yi otuz yıl yöneten Birleşik Halk Hareketi (Muttahida Qaumi Movement/MQM) bu süre boyunca şehirde suç oranlarının artmasına katkıda bulunurken, MQM lideri talimatlarını sürgünden verdi.

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Pakistan: Kanlı geçmişe sahip Birleşik Halk Hareketi partisi Karaçi'de yeniden sahneye çıktı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Pakistan ordusu, 2016 yılında partinin bazı destekçilerinin uyguladığı şiddet eylemlerinin ardından Birleşik Halk Hareketi’ni (MQM) dağıttı. Ancak parti son meclis seçimlerinde parlamentodaki sandalyelerin çoğunluğunu kazanarak siyaset sahnesine geri döndü.

Dünyanın en tehlikeli şehirlerinden biri olan, Pakistan'ın en önemli ekonomi ve sanayi merkezi olan Karaçi'yi uzun yıllar yöneten MQM, ülkede geçtiğimiz şubat ayında yapılan ancak yolsuzluk olaylarıyla gölgelenen seçimlerden sonra yeniden sahneye çıktı.

Karaçi'yi otuz yıl yöneten MQM, bu süre boyunca şehirde suç oranlarının artmasına katkıda bulunurken, MQM lideri Altaf Hüseyin sürgünde olduğu İngiltere’nin başkenti Londra’dan talimatlar vermeye devam etti.

Fransız Haber Ajansı’na konuşan Abdul Sacid (76), partinin Karaçi’yi yönettiği dönemde her yerde suç oranlarının arttığını ve herkesin çektikleri ızdırapla ağladığını söyledi. Sacid, “İnsanların böyle bir şiddete bir daha tahammül edebileceklerini düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

Pakistan ordusu, 2016 yılında partinin bazı destekçilerinin uyguladığı şiddet eylemlerinin ardından MQM’yi dağıttı ve parti iki yıl sonra 2018 yılında yapılan seçimlerde aldığı büyük yenilgiyle tamamen çöktü.

Bunun ardından birkaç gruba bölünen partinin yetkilileri, Londra'da sürgünde olan MQM lideri Altaf Hüseyin’in katılımı olmadan 8 Şubat’taki meclis seçimleri öncesinde yeniden bir araya geldiler.

MQM, 20 milyondan fazla nüfusa sahip Karaçi'de meclis sandalyelerinin çoğunluğunu kazanarak, hükümet koalisyonunun üçüncü ortağı oldu.

Analistler, Birleşik Halk Hareketi’nin (MQM) bu zaferinin, şu an tutuklu halde olan eski Başbakan İmran Han'ı iktidardan uzak tutmaya kararlı ordu komutanlarının inisiyatifiyle seçimlerde yapıldığını söyledikleri hilenin bir sonucu olduğu görüşünde.

İmran Han’ın lideri olduğu Pakistan Adalet Hareketi’nden (Pakistan Tahrik-i İnsaf/PTI) yapılan açıklamada, ‘partinin iktidara dönmesinin engellendiği seçimlere hile karıştırılması’ kınandı.

MQM'nin, Şerif ailesinin partisi Pakistan Müslüman Birliği-Navaz (PML-N) liderliğindeki koalisyona katılması halinde bazı bakanlıkların ona bırakılması bekleniyor. Ancak analist Tauseef Ahmed Khan'a göre bunun nedeni; MQM’nin, PTI'ya ‘mümkün olan tek alternatif’ olması.

Karaçi'de geçtiğimiz ay yapılan seçimlere katılım oranı yüzde 38 ile ülkenin diğer bölgelerine kıyasla en az 10 puan daha düşüktü.

Ailesine ait bir kuyumcu dükkanında çalışan Ümmü Hani (37), “Oy vermenin hiçbir faydası olmadığını biliyoruz. Kimin kazanması gerekiyorsa o kazanacak ve tüm seçim süreci hileli” şeklinde konuştu.

Altaf Hüseyin, MQM’yi 1980'li yıllarda etnik anlaşmazlığın Karaçi’yi kasıp kavurduğu bir dönemde kurdu. MQM, 1947 yılında Hindistan'ın bölünmesinden sonra Karaçi’ye kaçan Müslümanların sesi oldu. MQM, uzun yıllar boyunca her biri Karaçi'nin bazı kısımlarını her türlü kaçakçılık olaylarına karışan silahlı gruplar aracılığıyla kontrol eden yerel partiler arasında en güçlü parti olmaya devam etti. Öyle ki, iktidarını güçlendirmek için şantaja ve cinayete başvurmakla suçlandı.

Altaf Hüseyin, 1991 yılının sonunda ordunun baskısından kaçarak Londra'ya sığındı. Ancak Hüseyin, bazen ırkçı nefret olaylarının fitilini ateşleyerek, Londra’dan Karaçi'yi kontrol etmeye devam etti.

Karaçi’de dükkân sahibi olan Şakir Han (48), her gün şiddet olaylarına tanık olduklarını, mağazalarını kapatmak zorunda kaldıklarını, her an her yerden ateş edildiğini ve sürekli grev çağrılarının yapıldığını söyledi. Han, “MQM’nin çağrısı üzerine tüm şehir felç oldu” dedi.

Karaçi’deki yargısız infazları kınayan insan hakları örgütlerine göre Pakistanlı yetkililerin yıllarca dünyanın en tehlikeli şehirlerinden biri olarak anılan Karaçi’de 2013 yılında başlattığı ‘temizlik’ operasyonu sırasında MQM’nin yüzlerce üyesi öldürüldü.

Şarku’l Avsat’ın Independet Arabia’dan aktardığı analize göre Altaf Hüseyin’in siyasi kariyeri, 2016 yılında ülkesini eleştirdiği ve destekçilerini özel bir televizyon kanalına saldırmaya çağırdığı konuşmasıyla sona erdi. Bu olay, Hüseyin’in ‘vatana ihanet ve terörü teşvik etmekle’ suçlanmasına ve MQM’nin bazı üst düzey isimlerinin Hüseyin’le yollarını ayırmasına neden oldu.

Karaçi, kötü yönetilmesi ve resmî kurumlarının felç olması nedeniyle bugün halen büyük sıkıntılar çekmeye devam ediyor. Birleşik Halk Hareketi (MQM) hakkında bir kitap yazan Prof. Tahir Naqvi, MQM’nin ‘belediye politikalarına yatırım yapmada ve 30 yılı aşkın bir süre içinde önemli bir gelişme kaydetmede başarısız olduğunu’ söylüyor.

MQM’nin önde gelen isimlerinden Mustafa Kamal, partisinin Karaçi halkı tarafından desteklendiğini ve ordunun desteğini alamadığını vurgularken “Bu ülkede mükemmel demokrasi yok” diyor.

Karaçi'de yaşayan Asaf Emin (42), ‘Karaçi’nin çöktüğünü ve burada yaşayan insanların umutlarını yitirdiklerini, sandık başına gitmenin zaman kaybı olduğunu düşündükleri için oy kullanmadıklarını’ söyledi.



Avustralya ve İngiltere, İsrail'in Gazze'ye askeri kontrol etme planından vazgeçmesi çağrısında bulundu

Alman hava kuvvetlerine ait bir uçak, insani yardım malzemelerini atarken Gazze Şeridi'nin merkezinde meydana gelen büyük çaplı yıkımı görüntüledi... 6 Ağustos 2025 (E.B.A.)
Alman hava kuvvetlerine ait bir uçak, insani yardım malzemelerini atarken Gazze Şeridi'nin merkezinde meydana gelen büyük çaplı yıkımı görüntüledi... 6 Ağustos 2025 (E.B.A.)
TT

Avustralya ve İngiltere, İsrail'in Gazze'ye askeri kontrol etme planından vazgeçmesi çağrısında bulundu

Alman hava kuvvetlerine ait bir uçak, insani yardım malzemelerini atarken Gazze Şeridi'nin merkezinde meydana gelen büyük çaplı yıkımı görüntüledi... 6 Ağustos 2025 (E.B.A.)
Alman hava kuvvetlerine ait bir uçak, insani yardım malzemelerini atarken Gazze Şeridi'nin merkezinde meydana gelen büyük çaplı yıkımı görüntüledi... 6 Ağustos 2025 (E.B.A.)

Avustralya ve İngiltere, İsrail'den Gazze şehrini askeri kontrol altına alma kararından vazgeçmesini istedi.

Avustralya, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun İsrail'in şehri askeri kontrol altına almayı planladığını açıklamasının ardından, İsrail'e “bu yolda ilerlememesi” çağrısında bulundu.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong bugün yaptığı açıklamada, "Avustralya, İsrail'i Gazze'deki insani felaketi daha da kötüleştirecek bu yolu izlememeye çağırıyor" ifadelerini kullandı.

Wong, zorla yerinden edilmenin uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti ve ateşkes, yardımların engellenmeden ulaştırılması ve Ekim 2023'ten beri Hamas tarafından rehin tutulanların serbest bırakılması çağrısını yineledi.

Wong, “İki devletli çözüm, Filistin Devleti ve İsrail Devleti'nin uluslararası tanınan sınırlar içinde barış ve güvenlik içinde yan yana yaşayacağı kalıcı barışı sağlamanın tek yoludur” dedi.

 Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyine havadan atılan yardımları taşıyan paraşütlere doğru koşuyor... 7 Ağustos 2025 (Reuters)Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyine havadan atılan yardımları taşıyan paraşütlere doğru koşuyor... 7 Ağustos 2025 (Reuters)

Avustralya, Filistin devletini tanıma niyetlerini açıklayan İngiltere, Kanada ve Fransa gibi Batılı müttefiklerine henüz katılmadı, ancak İsrail'in eylemlerine yönelik eleştirilerini artırarak "zamanı gelince" bir karar vereceğini söyledi.

Wong'ın açıklamaları, Netanyahu'nun dün Fox News'e verdiği röportajda İsrail'in Gazze Şeridi'nin tamamını askeri olarak kontrol altına almayı planladığını söylemesi üzerine geldi.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer ise bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ni kontrol altına alma kararının yanlış olduğunu belirterek, İsrail hükümetine bu kararı yeniden gözden geçirmesi çağrısı yaptı. Starmer yaptığı açıklamada, “İsrail hükümetinin Gazze'ye yönelik saldırılarını tırmandırma kararı yanlıştır ve bu kararı derhal yeniden gözden geçirmesini istiyoruz” dedi. “Bu önlem, çatışmayı sona erdirmeye veya rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamaya katkıda bulunmayacak, aksine daha fazla kan dökülmesine yol açacaktır.”

İngiltere Enerji Bakanlığı yetkilisi Miata Fanbule bugün yaptığı açıklamada, ülkesinin İsrail'in Gazze şehrini kontrol altına alma kararını yeniden gözden geçirmesini umduğunu belirtti. Fanbule, Times radyosuna şunları söyledi: “Bu kararın yanlış olduğunu düşünüyoruz ve İsrail hükümetinin bu kararı yeniden gözden geçirmesini umuyoruz.” Fanbule, “Bu karar, zaten korkunç ve dayanılmaz bir durumun daha da artmasına yol açacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Netanyahu, İsrail'in Gazze Şeridi'nin kontrolünü Arap güçlerine devretmek istediğini söyledi; ancak bunun için ne gibi düzenlemeler yapılacağına veya hangi Arap ülkelerinin dahil olabileceğine dair bilgi vermedi.

Bugün yapılan güvenlik kabinesi toplantısının ardından Netanyahu'nun ofisi, Gazze Şehri'nin kontrolünü ele geçirme planının onaylandığını doğruladı.