Reisi'nin helikopterinin bulunmasındaki "İHA" rolü konusunda Türkiye-İran anlaşmazlığı

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve diğer yetkilileri taşıyan helikopterin Azerbaycan yakınlarındaki sınır bölgesinde düştüğü yerde cesetler taşınıyor. (AFP)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve diğer yetkilileri taşıyan helikopterin Azerbaycan yakınlarındaki sınır bölgesinde düştüğü yerde cesetler taşınıyor. (AFP)
TT

Reisi'nin helikopterinin bulunmasındaki "İHA" rolü konusunda Türkiye-İran anlaşmazlığı

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve diğer yetkilileri taşıyan helikopterin Azerbaycan yakınlarındaki sınır bölgesinde düştüğü yerde cesetler taşınıyor. (AFP)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve diğer yetkilileri taşıyan helikopterin Azerbaycan yakınlarındaki sınır bölgesinde düştüğü yerde cesetler taşınıyor. (AFP)

İran Genelkurmay Başkanlığı bugün yaptığı açıklamada, merhum Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi taşıyan helikopterin düştüğü yere ulaşılmasında bir Türk insansız hava aracının (İHA) oynadığı rolü küçümsedi. Ancak Anadolu Ajansı (AA), Türk İHA’sı Akıncı’nın ‘Reisi'yi taşıyan helikopterin enkazı olduğundan şüphelenilen bir ısı kaynağı’ tespit ettiğini ve koordinatlarını İranlı yetkililere bildirdiğini aktarmıştı.

Dağlık ve ormanlık bir alanda zor hava koşullarında kaybolan Bell 212 tipi helikopteri bulmak için yürütülen arama çalışmaları, pazar günü öğleden sonra başladı.

İran Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Türkiye bölgeye gece görüşlü ve termal kameralı İHA göndermesine rağmen, bulut altındaki noktaları tespit ve kontrol etme ekipmanının bulunmaması nedeniyle bu İHA, helikopterin düştüğü yeri doğru bir şekilde bildiremedi” denildi.

Açıklamanın devamında, “Helikopter kazasının tam yeri, Hint Okyanusu'nun kuzeyindeki görevinden çağrılan İran Silahlı Kuvvetleri’ne ait SAR radarıyla donatılmış İHA’lar ve kara kurtarma kuvvetleri tarafından tespit edildi” ifadesi yer aldı.

Hem İran hem de Türkiye büyük İHA teknolojisine sahip ve ihracat pazarları için yeteneklerini sergilemeye istekli. Batılı güçler İran'ı, Ukrayna'daki savaşı için Rusya'ya İHA tedarik etmekle suçluyor. İran Silahlı Kuvvetleri, ‘radarlarla donatılmış gelişmiş İHA’larını Hint Okyanusu'nun kuzeyinde görevde oldukları için hemen kaza bölgesine konuşlandıramadıklarını, ancak geri çağrıldıklarını ve olay yerine ulaşmalarına yardımcı olduklarını’ bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın aktardığına göre İran resmi haber ajansı IRNA, Türk İHA'sının keşfettiği nokta ile İran İHA'sının keşfettiği kazanın ana noktası arasında 7 kilometrelik mesafe olduğunu belirtti. İran Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Türk İHA’sı, helikopterin düştüğü yeri tam olarak tespit edemedi ve Türkiye'ye geri döndü” denildi. Ordu, ülkenin kuzeybatısındaki kaza bölgesine yakınlığı nedeniyle arama görevine yardımcı olması için ‘dost ülkeler’ arasından Türkiye'nin seçildiğini belirtti.

İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, pazartesi günü, helikopter kazasının nedeninin araştırılması emrini verdi.

İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Gulam Hüseyin İsmaili devlet televizyonuna verdiği mülakatta, İran heyetini taşıyan üç helikopterden biri olan içinde bulunduğu helikopterden tanık olduğu kaza koşullarını anlattı.

Kalkış sırasında ‘havanın açık olduğunu ve endişelenecek bir şey olmadığını’ belirten İsmaili, helikopter filosunun komutanı ve Reisi'yi taşıyan helikopterin pilotu olan Mustafavi'nin diğer helikopterlere, irtifa kazanarak bulutların üzerine çıkıp devam etmeleri komutunu verdiğini aktardı.

“Emri uyguladıktan sonra pilotumuz aniden Reisi'nin bulunduğu helikopterin yanımızda olmadığını fark etti” diyen İsmaili, helikopterin bölge üzerinde birkaç tur attığını ancak bulutlardan dolayı aşağıyı iyi göremediklerini belirtti.

İsmaili, “Reisi’nin helikopteriyle defalarca telsiz bağlantısı kurmaya çalıştık, ancak kuramadık. Pilot daha sonra kayıp helikopteri aramak için bir bakır madenine inmeye karar verdi” dedi.

İsmaili, “Birkaç temas kurma girişiminden sonra Reisi ile aynı helikopterdeki sekiz yolcudan biri olan Tebriz Cuma İmamı Ayetullah Haşim cevap verdi. Bize ‘Kendimi iyi hissetmiyorum’ dedi. Yalnız olduğunu ve nerede olduğunu bilmediğini söyledi. Bunun üzerine onları aramak için bir ekip oluşturduk ve acil yardım talebinde bulunduk” ifadelerini kullandı.



Trump’ın Biden ile tartışmasında "Filistinli" kelimesini kullanmasına tepki: Irkçı hakaret

Biden ve Trump CNN tartışmasında (Reuters)
Biden ve Trump CNN tartışmasında (Reuters)
TT

Trump’ın Biden ile tartışmasında "Filistinli" kelimesini kullanmasına tepki: Irkçı hakaret

Biden ve Trump CNN tartışmasında (Reuters)
Biden ve Trump CNN tartışmasında (Reuters)

İnsan hakları savunucuları, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın perşembe günü Başkan Joe Biden ile yaptığı tartışma sırasında Filistinliler hakkında söylediklerini kınayarak, bu sözleri ‘ırkçı ve aşağılayıcı’ olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre Biden ve Trump, Gazze'deki savaş hakkında kısaca münakaşada bulundular. Ancak Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'na göre 38 bin kişinin ölümüne ve yaygın açlıkla birlikte büyük bir insani krize neden olan çatışmanın nasıl sona erdirileceğini ayrıntılı bir şekilde tartışmadılar.

Biden, “Savaşın devam etmesini isteyen bir tek Hamas” derken, Trump buna, Biden'ın ‘Filistinli gibi davrandığını’ söyleyerek karşılık verdi. İnsan hakları savunucuları ise bunun bir hakaret olduğunu belirtti.

Trump, “Aslında devam etmek isteyen İsrail. İşi bitirmelerine izin vermelisiniz. Ancak o (Biden) bunu yapmak istemiyor. O bir Filistinli gibi davranıyor ama onu sevmiyorlar. Çünkü o çok kötü bir Filistinli” ifadelerini kullandı.

Trump daha önce de bir mitingde Yahudi olan Senato Demokrat Çoğunluk Lideri Chuck Schumer'i ‘Filistinli’ olarak tanımlamıştı.

Bir insan hakları kuruluşu olan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), Biden'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun savaşı sona erdirmek istediğini iddia etmesinin yanlış olduğunu ve Trump'ın tartışmada ‘Filistinli’ kelimesine atıfta bulunmasını ırkçı bir hakaret olarak görüldüğünü kaydetti.

CAIR Araştırma ve Savunuculuk Direktörü Corey Saylor yaptığı açıklamada, “Eski Başkan Trump'ın 'Filistinli' kelimesini bir hakaret olarak kullanması ırkçılıktır. Başkan Biden'ın, İsrail hükümetinin Gazze Şeridi'ndeki soykırımına askeri destek açıklaması zalimce ve saygısızcadır” değerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası Af Örgütü’nün ABD Şubesi İcra Direktörü Paul O'Brien, Reuters'a yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Eski Başkan Trump'ın Başkan Biden'ı Filistinli olarak tanımlarken yaptığı gibi, Filistinli olmanın kötü bir şey olduğunu ima etmek, ırkçılık ve Arap karşıtı nefret kokuyor.”

İnsan hakları savunucuları, Ortadoğu'daki son çatışmalardan bu yana ABD'de İslamofobi, Filistin karşıtlığı ve antisemitizmde artış olduğunu bildirdi. Gazze Şeridi'ndeki savaş ve Washington'un İsrail'e verdiği destek, çatışmanın sona erdirilmesi talebiyle ABD genelinde aylarca süren protestolara yol açtı.