عربي English Türkçe اردو فارسى
Logo
Son Haberler
DÜNYA

İsrail Dışişleri Bakanı, Filistin Yönetimi ile temas kurması halinde Kudüs'teki İspanyol konsolosluğunu kapatmakla tehdit etti

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz (AFP)
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz (AFP)
TT
TT

İsrail Dışişleri Bakanı, Filistin Yönetimi ile temas kurması halinde Kudüs'teki İspanyol konsolosluğunu kapatmakla tehdit etti

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz (AFP)
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz (AFP)

İsrail Dışişleri Bakanı İsrael Katz, herhangi bir Filistin Yönetimi yetkilisiyle temas kurması halinde Kudüs'teki İspanya konsolosluğunun kapatılmasına yol açabilecek önlemler alınacağını belirtti.

Katz Twitter hesabından bugün yaptığı açıklamada, İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Alvares'in ülkesinin Kudüs'teki konsolosluğuna yönelik kısıtlamaların kaldırılması talebini, konsolosluk ile Filistin Yönetimi arasındaki herhangi bir temasın “İsrail ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğunu” söyleyerek reddettiğini belirtti.

Katz şöyle devam etti: "Bu kuralları sıkı bir şekilde uygulayacağız ve ihlal edilmeleri durumunda Kudüs'teki İspanyol Konsolosluğu'nun kapatılmasına kadar varan ek önlemler alınacaktır."

İsrail Dışişleri Bakanlığı, pazartesi günü İsrail'deki İspanya Büyükelçiliğine, Kudüs'teki İspanya Konsolosluğunun görevlerini yerine getirmesini veya Filistin Yönetimi'nin kontrolü altındaki bölgelerde yaşayanlara konsolosluk hizmeti vermesini yasaklayan diplomatik bir nota gönderdiğini açıkladı.

İspanya, Norveç ve İrlanda kısa bir süre önce 28 Mayıs'tan itibaren geçerli olmak üzere Filistin Devletini tanıdıklarını açıkladılar. Bu adım Filistin Yönetimi ve Hamas tarafından memnuniyetle karşılanırken, üç Avrupa ülkesindeki büyükelçilerini geri çağırma kararı alan İsrail tarafından kınandı.

Daha fazlasını oku

 
 
DÜNYA

Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
TT
TT

Harvard Üniversitesi: Trump yönetimi taleplerini artırdı

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi'nde John Harvard'ın heykeli etrafında toplanan öğrenciler (Getty - AFP)

ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Harvard Üniversitesi tarafından dün yapılan bir açıklamada, Başkan Donald Trump'ın yönetiminin zorlu taleplerini artırdığı belirtildi. Açıklamada bunun hükümet yetkililerinin söz konusu talepleri detaylandıran bir mektubu izinsiz olarak gönderdiklerine dair bir raporun yayınlanmasına rağmen gerçekleştiği belirtildi.

New York Times (NYT) gazetesi, cuma akşamı geç saatlerde, ismi açıklanmayan kaynakların, hükümet avukatlarından 11 Nisan'da Harvard Üniversitesi’ne ulaşan bir mektubun, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimindeki üst düzey yetkililer onaylamadan ya da yayınlanması için yeşil ışık yakmadan gönderildiğini söylediklerini bildirdi.

Reuters'ın aktardığına göre Harvard Üniversitesi, mektubun kendisine ulaşmasından üç gün sonra üniversitenin işe alma, öğrenci kabul etme ve direktif verme hakları konusunda ‘hükümete tavizler verilmesi’ anlamına geldiğini söylediği taleplerin çoğunu reddetti.

Bunun üzerine Trump yönetimi, üniversiteye sağlanan 2,3 milyar dolarlık fonu dondurdu. Ayrıca üniversitenin vergiden muaf edilme statüsünü ve yabancı öğrenci kaydetme yetkisini geri almakla tehdit etti. Trump yönetimi, üniversitenin dış ilişkileri, öğrencileri ve öğretim üyeleri hakkında bilgi de talep etti.

ABD Başkanı Trump, ocak ayında göreve başlamasından bu yana geçtiğimiz yıl Filistin yanlısı protestoları kötü idare ettikleri ve kampüslerde antisemitizmin yayılmasına izin verdikleri gerekçesiyle ABD'nin önde gelen üniversitelerine baskı yapmaya devam ediyor.

Ancak aralarında bazı Yahudi grupların da bulunduğu protestocular, İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki eylemlerine yönelik eleştirilerinin yanlış bir şekilde antisemitizmle bir tutulduğunu vurguluyor.