Biden Trump'ı ilk kez “hüküm giymiş bir suçlu” olarak tanımladı

Biden Trump'ı ilk kez “hüküm giymiş bir suçlu” olarak tanımladı
TT

Biden Trump'ı ilk kez “hüküm giymiş bir suçlu” olarak tanımladı

Biden Trump'ı ilk kez “hüküm giymiş bir suçlu” olarak tanımladı

ABD Başkanı Joe Biden dün, Donald Trump'ı tarihte bir ilk olarak başkanlığa talip olan “hüküm giymiş bir suçlu” olarak tanımlayarak, Kasım seçimleri öncesinde Cumhuriyetçi rakibine yönelik saldırısını tırmandırdı. 81 yaşındaki Biden, New York jürisinin dönüm noktası niteliğindeki kararla, Trump'ı bir porno yıldızına yaptığı gizli ödemeyi örtbas etmekten suçlu bulmasından bu yana ilk kez bu tanımı kullandı.

AFP'nin haberine göre, Connecticut'taki bir bağış toplama etkinliğinde konuşan Biden, “Beyler, kampanya keşfedilmemiş bir bölgeye girdi” dedi ve ekledi: “Amerikan tarihinde ilk kez, hüküm giymiş suçlu olan eski bir başkan şu anda başkanlık peşinde koşuyor.” Biden, Trump'ın ABD adalet sistemine yönelik saldırısını daha tehlikeli olarak değerlendirdi, çünkü eski başkan davanın uydurma olduğuna dair kanıt olmadan suçlamalarda bulundu. Biden, “Bu ne kadar rahatsız edici olsa da daha zarar verici olan Donald Trump'ın Amerikan adalet sistemine yönelik kapsamlı saldırısıdır” ifadesini kullandı.

Demokrat başkan, 2020 seçimlerini kaybeden Trump'ın ikinci bir dönem kazanması halinde daha da büyük bir tehdit oluşturacağını söyledi. 2020'den sonra “bu adama gerçekten bir şeyler oldu” diyen Biden, bunun “kelimenin tam anlamıyla onu çıldırttığını” belirtti. Biden ayrıca Trump'ın, hapse girmesinin destekçileri için bir “dönüm noktası” olabileceğine dair imalarını da eleştirdi. 5 Kasım'daki başkanlık seçimleri yaklaşırken, siyasi şiddet korkularını körükleyebilecek açıklamalara karşı uyarıda bulunan Biden, “Kaybederse Amerika'da bir kan gölü olacağını söylüyor.” Bundan önce Biden'ın Trump aleyhindeki kararla ilgili yorumu, kimsenin yasaların üstünde olmadığı yönünde tek bir açıklamayla sınırlıydı, ancak Trump'a suçlu dememişti.

Bazı yorumcular Biden'ı, Trump aleyhindeki kararı ona saldırmak için kullanmaktan vaz geçmeye ve bunun yerine kampanyasını politikalara odaklamaya çağırdı.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times