Ankara Suriye’nin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerinde yerel seçimlerin yapılmasının engellenmesi çağrısında bulunurken, İran Ankara-Şam normalleşmesine desteğini yineledi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu ile Rusya'nın başkenti Moskova'da görüştü (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu ile Rusya'nın başkenti Moskova'da görüştü (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Ankara Suriye’nin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerinde yerel seçimlerin yapılmasının engellenmesi çağrısında bulunurken, İran Ankara-Şam normalleşmesine desteğini yineledi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu ile Rusya'nın başkenti Moskova'da görüştü (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu ile Rusya'nın başkenti Moskova'da görüştü (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Türkiye, uluslararası toplumu Suriye'de ayrılıkçı gündemleri destekleme çabalarına karşı uyanık olmaya çağırdı. İran ise Ankara ile Şam arasındaki normalleşme çabalarını desteklemeye hazır olduğunu yineledi.

Türk yetkili makamları, terörizmin finansmanına karıştıkları iddiasıyla Suriye'nin kuzeyine ve kuzeydoğusuna para transferi yapan şirketleri hedef alan bir kampanya başlattı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan uluslararası toplumu, DEAŞ’la mücadele ya da ‘sahte seçimler’ düzenlemek gibi çeşitli kisveler altında terörist ve ayrılıkçı gündemleri destekleme çabalarına karşı özellikle uyanık olmaya çağırdı.

Türk basını, BRICS üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanları toplantısı çerçevesinde dün Rusya’ya giden Dışişleri Bakanı Fidan’ın burada Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile bir araya gelerek başta Suriye dosyası olmak üzere bazı önemli dosyaları ele aldığını aktardı. Basında yer alan haberlere göre burada Suriye’deki seçim girişimlerine değinen Fidan, “Artık tüm paydaşların Suriye konusunda ortak duruşlarını ortaya koymalarının zamanı gelmiştir” ifadelerini kullandı.

Türkiye, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolündeki yedi kantonda yerel seçim düzenleme girişimin reddettiğini açıkladı. Bu girişimi, Suriye'yi bölmeye ve Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit etmeye yönelik bir adım olarak değerlendiren Türkiye, bugün yapılması planlanırken ağustos ayına ertelenen seçimlerin iptal edilmesini istedi.

scdvfbg
İran Dışişleri Bakan Vekili Ali Bakıri (Mehr Haber Ajansı)

Öte yandan İran, Rusya’nın arabuluculuğunda Ankara ve Şam arasında başlatılan ve İran’ın da Astana Süreci çerçevesinde katıldığı normalleşme müzakerelerinin yeniden başlaması için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğunu ifade etti. Ankara ile Şam arasındaki normalleşme müzakereleri, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinden çekilmesi konusunda Ankara ve Şam arasındaki anlaşmazlık nedeniyle yaklaşık bir yıldır dondurulmuş halde.

İran Dışişleri Bakan Vekili Ali Bakıri, cumartesi günü İstanbul'da düzenlenen Olağanüstü D-8 Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’na katılmak üzere geldiği İstanbul’da CNN Türk'e verdiği röportajda, “Biz siyasi bağlamda Suriye ve Türkiye arasında etkileşimi ve diyaloğu başlatacak her türlü girişimi memnuniyetle karşılıyor ve bu doğrultuda tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Kani'nin röportajından birkaç önce Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani de Habertürk televizyonuna röportaj vermiş, hükümetinin Ankara ile Şam arasında bir uzlaşıya varılması için çalıştığını ve yakında bu konuda bazı adımlar atılacağını söylemişti.

Bir başka gelişmede Türk yetkili makamları, Suriye'nin kuzeyindeki para transfer ofislerinin ve şirketlerinin bazılarını terör örgütlerinin faaliyetlerine destek ve finansman sağladıkları gerekçesiyle hedef alan yeni bir kampanya başlattı.



The Telegraph: Trump, Netanyahu'ya yönelik yakalama kararına karşılık UCM Savcısı’na yaptırım uygulayabilir

Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
TT

The Telegraph: Trump, Netanyahu'ya yönelik yakalama kararına karşılık UCM Savcısı’na yaptırım uygulayabilir

Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)

İngiliz The Telegraph gazetesi, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcısı Kerim Han'a, mahkemenin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında yakalama kararı çıkarması nedeniyle yaptırım uygulamayı düşündüğünü yazdı.

Gazete, Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapacak olan Mike Waltz'un UCM'nin ‘güvenilirliği olmadığını’ söylediğini ve Trump yönetimi 20 Ocak'ta göreve başladığında ‘mahkemenin anti-Semitik önyargısına güçlü bir yanıt’ sözü verdiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre Kerim Han, Trump tarafından yaptırım uygulanması hedeflenen yetkililer arasında yer alıyor.

İsrail gibi ABD de Lahey merkezli mahkemenin otoritesini tanımıyor. Üst düzey Cumhuriyetçiler yakalama kararlarına tepki olarak UCM'nin üst düzey yetkililerine yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.

Diğer yandan Han, reddettiği cinsel suiistimal iddiaları nedeniyle soruşturma geçiriyor.

Trump, görevdeki ilk döneminde, Afganistan'da ABD güçleri tarafından işlendiği iddia edilen savaş suçlarıyla ilgili bir soruşturma nedeniyle UCM'nin eski başsavcısına yaptırım uyguladı.

O dönemde Dışişleri Bakanı olan Mike Pompeo, UCM’yi ‘tamamen yozlaşmış bir kurum’ olarak tanımladı.

ABD Başkanı Joe Biden 2021'de göreve geldiğinde UCM Savcısı Fatou Bensouda'ya yönelik seyahat yasağını da içeren yaptırımları iptal etti. Ancak Trump'ın UCM'nin İsrail'e yönelik tutumuna tepki olarak aynı stratejiyi yeniden uygulayabileceği yönünde spekülasyonlar var.

dfvgb
Donald Trump (Reuters)

Trump ayrıca, Rusya'nın Ukrayna'da işlediği savaş suçlarıyla ilgili olarak UCM tarafından yürütülen soruşturmalardan ABD'nin katılımını ve kaynaklarını çekebilir.

Han ve ekibine uygulanacak herhangi bir yaptırım, İngiltere'nin yeni Başbakanı Keir Starmer'ın yakalama emirlerine uymayı seçmesi halinde İngiltere ile Trump arasındaki ilişkileri tehlikeye atabilir.

Birleşik Krallık İsrail Başbakanı’nı gözaltına alıp almama konusunda tereddüt yaşarken, ABD Lahey merkezli mahkemeye karşı uluslararası bir tepkiye öncülük ediyor. İngiltere UCM’ye saygı duyduğunu ifade ederken, Netanyahu'nun İngiltere'ye gelmesi halinde gözaltına alınıp alınmayacağını söylemeyi ise reddediyor.

İsrail'in İngiltere Büyükelçisi Tzipi Hotovely, tüm ülkeleri UCM'nin Netanyahu'yu yakalamaya yönelik ‘saçma’ kararını reddetmeye çağırdı.

Hotovely, Telegraph gazetesine yazdığı makalede UCM’yi ‘Hamas ile ortak bir zemin bulmakla’ suçladı. Makalede, “Mahkemenin saçma kararını reddeden ABD ve diğer müttefiklerine teşekkür ediyor ve diğer ülkeleri de bu adaletsizliği reddetme konusunda aynı şekilde davranmaya çağırıyoruz. UCM, halkını savunmak isteyen her demokratik liderin mahkemenin hedefi haline gelebileceğini göstermiştir” ifadeleri yer aldı.

Almanya, UCM üyesi olmasına rağmen Nazi geçmişi ve Yahudi devletiyle olan özel ilişkisi nedeniyle Netanyahu'yu gözaltına almayacağının sinyalini verdi.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Yakalama kararı, UCM'nin 22 yıllık tarihinde yargıçların Batı destekli bir devletin liderini ilk kez gözaltına almaya kalkışması anlamına geliyor.

Aralarında İngiltere'nin de bulunduğu UCM’ye üye 124 ülke, yakalama kararlarının uygulanmasından sorumlu.

Avrupa ülkeleri arasındaki bölünmüşlüğün bir işareti olarak İrlanda, İtalya ve Hollanda, Netanyahu'nun kendi topraklarına ulaşması halinde gözaltına alma sözü verdi. Fransa ise UCM’nin tutumunu doğruladı, ancak Netanyahu'nun sınırlarını geçmesi halinde gözaltına alınıp alınmayacağı konusunda bir açıklama yapmadı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Almanya ve Macaristan da dahil olmak üzere 27 üye ülkenin yakalama kararlarını uygulamakla yükümlü olacağını doğruladı.