Pakistan: Bir mahkûmun öldürüldüğü toplu firarda 19 mahkûm kaçmayı başardı

Firar eden mahkûmların bazıları ‘terörizm’ ve ‘cinayet’ ile suçlanıyordu.

Pakistan polisi (arşiv)
Pakistan polisi (arşiv)
TT

Pakistan: Bir mahkûmun öldürüldüğü toplu firarda 19 mahkûm kaçmayı başardı

Pakistan polisi (arşiv)
Pakistan polisi (arşiv)

Pakistan'da yaşanan toplu firarda bir mahkûm öldürülürken, 19 mahkûm kaçmayı başardı. Aralarında ‘terörizmle’ suçlananların da bulunduğu yirmi mahkûm, dün (pazar) Pakistan'ın Keşmir bölgesindeki bir hapishaneden kaçtı. Firar girişiminde bulunan mahkûmlardan biri ise gardiyanlarla girdiği ‘çatışmada’ öldürüldü.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre Pakistan İçişleri Bakanlığı, mahkûmların ellerinde bir tabanca bulunduğunu ve bunu bir gardiyanı rehin almak için kullandıklarını belirtirken, mahkumların silahı gardiyanların birinden mi çaldıkları yoksa hapishane dışından mı getirdikleri netlik kazanmadı.

loşp
Firar olayının ardından Pakistan'ın Rawalakot Hapishanesi (sosyal medya)

İçişleri Bakanlığı yetkilisi Dar Munir, “Eyalet başkenti Muzafferabad'ın 110 kilometre güneyindeki Rawalakot Hapishanesi’nden firar eden mahkûmların elinde bir tabanca vardı ve bunu bir gardiyanı rehin almak için kullandılar. Ancak silahı gardiyanlardan birinden mi çaldıkları yoksa dışarıdan birinin mi onlara getirdiği belli değil” ifadelerini kullandı.

Keşmir Cezaevleri Genel Müfettişi Vahid Ali Ceylani, “Yirmi kişi hapishaneden kaçtı. Bunlardan biri gardiyanlarla girdiği çatışmada öldürüldü. 19 kişi ise halen firari” dedi.

Üst düzey bir yerel polis yetkilisi olan Riyad Muğal AFP'ye yaptığı açıklamada, firarileri arama çalışmaları dün de devam ederken polisin Rawalakot'a girişleri kapattığını bildirdi.

Yetkililere göre firari mahkumların bir kısmı hüküm giymiş, diğerleri ise ‘terörizm’, ‘cinayet’ ve ‘uyuşturucu kaçakçılığı’ suçlamalarıyla tutuklu yargılanıyordu.

Cezaevlerinin aşırı kalabalık olduğu Pakistan'da mahkumlar su ve yiyeceğe ulaşmakta zorluk çekiyor.

İnsan hakları savunucuları, cezaevlerinde gözaltı sırasında kötü muameleyi kınıyor.

2012 yılında isyancılar mahkumları serbest bırakmak için Pakistan'daki bir dizi cezaevine saldırdı. En büyük saldırı yaklaşık 400 mahkûmun kaçmasıyla sonuçlandı.



Le Monde: Amerika Ortadoğu’da “seyirci” haline geldi

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken New York'ta (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken New York'ta (AFP)
TT

Le Monde: Amerika Ortadoğu’da “seyirci” haline geldi

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken New York'ta (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken New York'ta (AFP)

Dünyanın dikkati Gazze'den, İsrail'in Beyrut'u vurmaya devam ettiği, İsrail güçlerinin güney Lübnan'da Hizbullah'a karşı operasyonlarını sürdürdüğü ve 1 Ekim'deki füze saldırısının ardından İran'a misilleme yapma sözü verdiği, daha geniş çaplı bir bölgesel savaş olasılığına dair haklı korkuları körükleyen Lübnan'a kaymış durumda.

Le Monde, “bazılarının İsrail'in Ortadoğu'yu güç kullanarak yeniden şekillendirme arzusu olarak tanımladığı bu kaos ortamında en çarpıcı şeyin, ABD'nin bariz iktidarsızlığı olduğuna” dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor: “Washington İsrail'e, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 7 Ekim 2023'teki (Hamas) saldırısından bu yana utanmadan ve sınır tanımadan kullandığı bir silah cephaneliği sağladı.”

Gazete, ABD'nin İsrail'e yakınlığının eskiden kırmızı çizgiler çizebilmesini sağladığına inanıyor. Ancak bugün bunu yapamıyor gibi görünüyor. Le Monde bu durumu, “Joe Biden'ın (zayıf bir başkan) aylar içinde başkanlıktan ayrılacağı” Amerika'daki mevcut siyasi duruma bağlıyor.

Le Monde değerlendirmesine şöyle devam ediyor: “Demokrat yönetimin zayıflığı, Biden'ın aday adayı Kamala Harris lehine başkanlık seçimlerinden çekilme kararından önce başladı. Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın defalarca yaptığı arabuluculuk girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı. Amerika'nın Gazze'de bir yıl önce tutulan İsrailli rehineleri serbest bırakabilecek ve Filistinli sivillerin hayatını koruyabilecek bir ateşkes arayışı, İsrail'in Gazze'de Biden'ın kırmızı çizgilerini sürekli olarak ihlal etmesi nedeniyle, Amerika için küçük düşürücü bir hayal kırıklığına dönüştü.”

Netanyahu, ABD ve Fransa'nın eylül ayı sonuna kadar Lübnan'da ateşkes sağlanması önerisini reddetti. Şarku’l Avsat’ın aktardığına göre Fransız gazetesi bu gelişmeyi “ABD yönetimi bir kez daha İsrail liderliğini takip ettiği izlenimini verdi” ifadeleri ile değerlendirdi.

Le Monde şu sonuca varıyor: “Çok kutupluluğun olmadığı bir ortamda, Amerika'nın, özellikle İsrail'e askeri yardımı bir koz olarak kullanarak, olayların gidişatını etkileme konusundaki isteksizliğinden sadece üzüntü duyabiliriz. Son birkaç on yıldır Ortadoğu'da özel güç kullanımına ilişkin gördüklerimizden sonra son derece dikkatli olmalıyız."