Tony Blair "radikal sağı önleme" formülünü paylaştı

71 yaşındaki eski siyasetçi, Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer'a çağrıda bulundu

Tony Blair, 2003'te Irak'ın ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri tarafından işgaline verdiği destekle tepki toplamıştı (Reuters)
Tony Blair, 2003'te Irak'ın ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri tarafından işgaline verdiği destekle tepki toplamıştı (Reuters)
TT

Tony Blair "radikal sağı önleme" formülünü paylaştı

Tony Blair, 2003'te Irak'ın ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri tarafından işgaline verdiği destekle tepki toplamıştı (Reuters)
Tony Blair, 2003'te Irak'ın ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri tarafından işgaline verdiği destekle tepki toplamıştı (Reuters)

Eski Birleşik Krallık (BK) Başbakanı Tony Blair, ülkenin yeni lideri İşçi Partili Keir Starmer'a "radikal sağı önlemek için göçü kontrol altında tutma" çağrısı yaptı. 

Blair, ülkenin önde gelen gazetelerinden Guardian'a verdiği söyleşide Starmer'dan "sağın popülist söylemlerini güçlendirmemesi" için göçle ilgili sıkı denetimler uygulamasını istedi. 

71 yaşındaki siyasetçi, bugün yayımlanan söyleşisinde "göçün BK'ye yararlarının unutulmaması gerektiğinin" altını çizerken, Muhafazakar Parti'nin bu konuyla ilgili "çılgınca" adımlar atarak ekonomiye büyük zararlar verdiğini söyledi. 

İşçi Partisi'nin genel seçimlerdeki ezici zaferinin ardından ilk kez söyleşi veren Blair, şu ifadeleri kullandı: 

Popülistler genellikle bir şikayetle gelmez, bunun yerine halkın şikayetlerini istismar ederek ilerler. Onların desteklerini artırma yollarını kapatmak istiyorsanız, şikayetlerle başa çıkmak zorundasınız. Bu nedenle Keir göçün kontrol altına alınması gerektiğini söylerken kesinlikle haklıydı. Bu, göçün katkılarını göz önünde bulundurmadığımız anlamına gelmiyor çünkü göç, bu ülkeye muazzam miktarda iyi şey kazandırdı. Ancak bunun kontrol altına alınması gerekiyor.

İşçi Partisi Genel Başkanı Starmer, 6 Temmuz'daki açıklamasında Muhafazakar Parti'nin göçmenleri Ruanda'ya göndermeyi öngören planını eleştirmiş ve bunun iptal edildiğini duyurmuştu. 

BK Başbakanı Starmer, kaçak göçün önlenmesi amacıyla Sınır Güvenlik Komutanlığı kurulduğunu belirterek, Ruanda planı için ayrılan fonların buraya aktarılacağını bildirmişti. 

1997-2007'de ülkeyi yöneten Blair, Starmer hükümetinin radikal sağcı Nigel Farage ve partisi Reform'la mücadele ederken, bir yandan da İşçi Partisi'nin seçim koalisyonunu bir arada tutacak orta zemine sadık kalması gerektiğini söyledi. 

1994-2007'de İşçi Partisi'nin genel başkanlığını yapan ve BK'nin Avrupa Birliği'nden ayrılmasına (Brexit) karşı çıkan Blair, İşçi Partisi'nin 2019'daki seçimlerde Muhafazakarlar karşısında yaşadığı ağır mağlubiyetin ardından, Starmer'ın AB'ye karşı şüpheci tutumunda haklı olduğunu da savundu. 

Blair, buna rağmen BK'nin "fazla içe dönük hale geldiğine" dikkat çekerek dünya siyasetindeki yerini güçlendirmesi gerektiğini belirtti. 

"Önümüzdeki 20 yıl içinde dünyada üç dev olacak; Amerika, Çin ve muhtemelen Hindistan" ifadelerini kullanan duayen siyasetçi, BK'nin de burada kendine yer edinmesinin önemini vurguladı.

Independent Türkçe, Guardian, CNBC



Arakçi: Her türlü senaryoya hazırız… Savaş olmayacak

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran Kızılayı yetkilileri ile birlikte (IRNA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran Kızılayı yetkilileri ile birlikte (IRNA)
TT

Arakçi: Her türlü senaryoya hazırız… Savaş olmayacak

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran Kızılayı yetkilileri ile birlikte (IRNA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran Kızılayı yetkilileri ile birlikte (IRNA)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD ile bir savaş ihtimalini dışlayarak, ülkenin ‘yüksek hazırlık seviyesinin’ herhangi bir dış tehdide karşı caydırıcı olduğunu vurguladı, ancak İran'ın ‘böyle bir savaş senaryosuna hazırlıklı olduğunu’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın İran resmi haber ajansı IRNA’dan aktardığına göre Arakçi, İran Kızılayı yetkilileri ile gerçekleştirdiği görüşme sırasında ‘silahlı kuvvetlerin, yardım ekiplerinin, hükümetin ve halkın tetikte ve hazır durumda olduğunu’ belirtti.

Arakçi, “İran'daki hazırlık seviyesi herhangi bir tarafın bize saldırmayı düşünmesini engelliyor, çünkü herkes ortaya çıkacak korkunç sonuçların farkında… Savaş olmayacağından eminim, zira böyle bir senaryoya tamamen hazırlıklıyız” ifadelerini kullandı.

İran medyası dün, Arakçi'nin Tahran'ın mevcut stratejisinin ABD ile dolaylı müzakerelere odaklandığını söylediğini aktardı. Açıklamaları bu yıl 13 Mart'ta yapılan bir basın röportajı bağlamında geldi.

Arakçi, İran Dini Lideri Ali Hamaney'in ‘maksimum baskı politikası altında Washington ile doğrudan müzakerelere girmenin mantıklı bir gerekçesi olmadığına inandığını’ söyledi.

Diğer yandan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz dün Washington'un sadece uranyum zenginleştirmenin sınırlandırılmasını değil, İran'ın nükleer programının tamamen ortadan kaldırılmasını talep ettiğini yineledi.

Waltz bugün CBS News'e verdiği demeçte şunları söyledi: “Biz İran'ın nükleer programının tamamen ortadan kaldırılmasını istiyoruz. İran nükleer programından tüm dünyanın doğrulayabileceği şeffaf bir şekilde vazgeçmeli. Tüm seçenekler masada ve İran'ın nükleer emellerinden tamamen vazgeçmesinin zamanı geldi.”