Sudan hükümeti, İsviçre görüşmeleri öncesinde ABD yönetimi ile görüşme talebinde bulundu

Sudan hükümeti, savaşı sona erdirmek üzere müzakerelere başlamaya hazır olduğunu bildirdi.

Yapılacak görüşmelere ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken başkanlık edecek. (Reuters)
Yapılacak görüşmelere ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken başkanlık edecek. (Reuters)
TT

Sudan hükümeti, İsviçre görüşmeleri öncesinde ABD yönetimi ile görüşme talebinde bulundu

Yapılacak görüşmelere ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken başkanlık edecek. (Reuters)
Yapılacak görüşmelere ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken başkanlık edecek. (Reuters)

Sudan hükümeti dün (salı) ABD'nin ülkedeki savaşı sona erdirme girişimine resmen yanıt vererek, her türlü ateşkes müzakeresine katılmaya hazır olduğunu bildirdi. Ancak müzakerelerin gündemi ve Cenevre görüşmelerine katılan taraflar hakkında istişarelerde bulunmak üzere ABD yönetimi ile bir toplantı talep etti.

Sudan Dışişleri Bakanlığı yaptığı basın açıklamasında, Sudan hükümetinin ‘Muhammed Hamdan Daklu'nun isyancı milisleri (Hızlı Destek Kuvvetleri) tarafından Sudan halkına karşı başlatılan savaşı sona erdirmek için gösterilen tüm samimi çabalara teşekkür ettiğini’ belirtti ve ülkedeki savaşı sona erdirmek için her türlü müzakereye katılmaya hazır olduğunu yineledi. Açıklamada, terörist isyancı milislerin, şehir ve köyleri, vatandaşların evlerini, kamu ve özel tesisleri işgaline son verilmesi, şehirler üzerindeki kuşatmanın kaldırılması ve insani yardım amacıyla yolların açılması için her türlü müzakereye hazır olunduğu bildirildi.

Sudan hükümetinin, Sudan halkının kanını ve onurunu korumaya istekli olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Bu nedenle bunu yapmak isteyen herhangi bir tarafla iş birliği yapılacaktır” denildi.

Sudan Dışişleri Bakanlığı ayrıca, kapsamlı bir geri çekilme ve genişlemenin durdurulmasını öngören Cidde Bildirgesi'nin uygulanmasından önce yapılacak herhangi bir müzakerenin ‘yerinden edilen, öldürülen, tecavüze uğrayan, etnik olarak temizlenen ve mülkleri yağmalanan Sudan halkı tarafından kabul edilemeyeceğini’ açıkladı. Bir tarafın ‘her gün şehirlere, köylere ve sivillere saldırdığı’ belirtilerek, ‘isyancıları ve paralı askerleri’ saldırganlıklarını durdurmaya, şehirlerdeki kuşatmayı kaldırmaya ve yolları açmaya zorlamak için onları ve destekçilerini caydıracak yaptırımlar uygulanması çağrısında bulunuldu.

Cidde Platformu’nun ve bu platformda varılan anlaşmanın ‘temel’ olduğu vurgulanan açıklamada, herhangi bir müzakerenin şekli ve gündemi ile bu müzakerelere katılan ya da katılacak taraflar konusunda Sudan hükümetiyle önceden istişare edilmesi gerektiği çağrısında bulunuldu.

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hemedti) dün, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın görüşmelere katılma davetini kabul ettiğini açıkladı.

ABD'nin girişimine göre, Sudan'daki çatışmaların iki tarafı olan ordu ve HDK arasındaki görüşmeler, insani yardım erişimini mümkün kılmak için ülke genelinde ateşkes ve şiddeti tartışmanın yanı sıra herhangi bir anlaşmanın uygulanmasını sağlamak için güçlü bir doğrulama izleme mekanizması geliştirmekle sınırlı.

ABD Dışişleri Bakanı'na göre görüşmeler daha geniş siyasi meseleleri ele almayı amaçlamıyor. Ancak siyasi meseleleri ele alacak ve demokratik geçişi yeniden tesis edecek bir sürecin tanımlanmasında sivillerin öncü bir rol oynamasının önemini vurguladı.

Foreign Policy dergisi geçtiğimiz hafta mevcut ve eski ABD'li yetkililere dayanarak Başkan Joe Biden'ın 15 Ağustos'ta başlaması planlanan barış görüşmeleri yoluyla Sudan'daki savaşı sona erdirmek için yeni bir girişim başlatmayı planladığını aktardı.

Yapılacak görüşmelere ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Linda Thomas Greenfield önderlik edecek.

Şarku’l Avsat’ın Foreign Policy'den aktardığına göre İsviçre ve Suudi Arabistan önümüzdeki ay üst düzey görüşmelere ev sahipliği yapacak.



İran balistik füzeleri ABD ve İsrail'in incelemesi altında

Yargı organlarına bağlı Mizan haber ajansının yayınladığı, füze tatbikatlarını gösteren bir fotoğraf
Yargı organlarına bağlı Mizan haber ajansının yayınladığı, füze tatbikatlarını gösteren bir fotoğraf
TT

İran balistik füzeleri ABD ve İsrail'in incelemesi altında

Yargı organlarına bağlı Mizan haber ajansının yayınladığı, füze tatbikatlarını gösteren bir fotoğraf
Yargı organlarına bağlı Mizan haber ajansının yayınladığı, füze tatbikatlarını gösteren bir fotoğraf

Bölgesel gerilimlerin artması ve İran içindeki askeri faaliyetlere ilişkin çelişkili raporlar nedeniyle ABD ve İsrail, İran'ın füze programını yoğun bir şekilde inceleme altına aldı. Batılı değerlendirmeler, Tahran'ın Haziran Savaşı'nın ardından füze ve nükleer yeteneklerini yeniden inşa etmeye çalıştığını öne sürerken, İran programının "tamamen savunma amaçlı" ve herhangi bir müzakerenin kapsamı dışında olduğunu savunuyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, İran'ın son zamanlarda "tatbikatlar" yaptığının farkında olduklarını belirterek, İran'ın nükleer faaliyetlerinin ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmede ele alınacağını söyledi. İran'ın herhangi bir hamlesinin güçlü bir şekilde karşılanacağı uyarısında bulunan Netanyahu, İsrail'in bir çatışma arayışında olmadığını da vurguladı.

ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee ise Tahran'ın Haziran Savaşı sırasında Fordo tesisinin bombalanmasının ardından "mesajı tam olarak kavrayamadığını" söyledi. Tel Aviv'de Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, İran'a karşı saldırıları desteklediğini açıklayarak, füze cephaneliğini yeniden inşa etmesinin artık nükleer programıyla kıyaslanabilecek bir tehdit oluşturduğunu savundu.

Buna karşılık, İran Dışişleri Bakanlığı balistik füze programının "müzakere masasının dışında" olduğunu vurgularken, İran ordu komutanı Emir Hatemi, silahlı kuvvetlerin rakiplerinin hareketlerini "yakından izlediğini" ve herhangi bir saldırıya "kararlı bir şekilde" karşılık vereceğini vurguladı.

İran içinde, olası füze tatbikatlarına ilişkin haberlerde bir tutarsızlık yaşandı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre  Devrim Muhafızlarına yakın medya kuruluşları birkaç ilde hareket ve testlerden bahsederken, resmi televizyon herhangi bir tatbikat yapılmadığını ve dolaşan görüntülerin "yanlış" olduğunu vurguladı.


Meksika ordusuna ait bir uçağın ABD'de düşmesi sonucu 5 kişi hayatını kaybetti

Acil durum ekipleri, Teksas kıyılarındaki Galveston'a giden köprünün dibinde meydana gelen bir olaya müdahale ediyor (AP)
Acil durum ekipleri, Teksas kıyılarındaki Galveston'a giden köprünün dibinde meydana gelen bir olaya müdahale ediyor (AP)
TT

Meksika ordusuna ait bir uçağın ABD'de düşmesi sonucu 5 kişi hayatını kaybetti

Acil durum ekipleri, Teksas kıyılarındaki Galveston'a giden köprünün dibinde meydana gelen bir olaya müdahale ediyor (AP)
Acil durum ekipleri, Teksas kıyılarındaki Galveston'a giden köprünün dibinde meydana gelen bir olaya müdahale ediyor (AP)

Yetkililerin açıklamasına göre, Meksika Donanmasına ait küçük bir uçak, içinde genç bir hasta ve yedi kişiyle birlikte dün Galveston yakınlarında düştü. Kazada en az beş kişi hayatını kaybetti ve Teksas kıyıları açıklarında arama kurtarma operasyonu başlatıldı.

Olay, Meksika'da ağır yanık vakası olan çocuklara yardım amacıyla bir vakıf tarafından kiralanan uçağın, Teksas'taki Houston yakınlarında bulunan Galveston'a yaklaşırken denizde meydana geldi. Meksika Donanması, uçaktaki sekiz kişiden dördünün ölü, ikisinin ise sağ bulunduğunu açıkladı.

Flightradar24'e göre, uçak Meksika'nın güneydoğusundaki Yucatán eyaletinde bulunan Mérida Havalimanı'ndan 18:46'da kalktı. Saat 21:01'de Scholes Uluslararası Havalimanı yakınlarındaki Galveston Körfezi üzerinde iletişim kesildi.


CBS, Trump yönetiminin gerçekleştirdiği toplu sınır dışı etmelerle ilgili haberin yayınlanmasını engelledi

ABD askeri personeli, ABD hükümeti tarafından El Salvador'daki bir gözaltı merkezine teslim edilen Venezuela'nın Trin de Aragua ve MS-13 çeteleri olduğu iddia edilen üyelerine eşlik ediyor (Reuters)
ABD askeri personeli, ABD hükümeti tarafından El Salvador'daki bir gözaltı merkezine teslim edilen Venezuela'nın Trin de Aragua ve MS-13 çeteleri olduğu iddia edilen üyelerine eşlik ediyor (Reuters)
TT

CBS, Trump yönetiminin gerçekleştirdiği toplu sınır dışı etmelerle ilgili haberin yayınlanmasını engelledi

ABD askeri personeli, ABD hükümeti tarafından El Salvador'daki bir gözaltı merkezine teslim edilen Venezuela'nın Trin de Aragua ve MS-13 çeteleri olduğu iddia edilen üyelerine eşlik ediyor (Reuters)
ABD askeri personeli, ABD hükümeti tarafından El Salvador'daki bir gözaltı merkezine teslim edilen Venezuela'nın Trin de Aragua ve MS-13 çeteleri olduğu iddia edilen üyelerine eşlik ediyor (Reuters)

CBS News'in yeni baş editörü, Trump yönetiminin gerçekleştirdiği kitlesel sınır dışı etmelerin yol açtığı sonuçlarla ilgili bir haberin bu hafta sonu yayınlanmasını engelledi.

Bu olay, Trump'ın CBS'nin ana şirketinin sahiplerine yakınlığı göz önüne alındığında, Trump'ın yönetiminde gerçekleşen büyük Amerikan medya kuruluşları satın alımları dalgasının ortasında yaşandı.

Araştırmacı gazetecilik programı "60 Minutes"ın pazar akşamı, mart ayında ABD yetkilileri tarafından ülkelerine değil, El Salvador'daki büyük bir yüksek güvenlikli hapishaneye sınır dışı edilen Venezuelalıların ifadelerine yer veren uzun bir bölüm yayınlaması planlanmıştı. Ancak, planlanan yayından sadece birkaç saat önce CBS, raporun ileriki bir bölümde yayınlanacağını duyurdu.

Amerikan basınının ele geçirdiği bir iç e-postada, raporu hazırlayan gazeteci Sharen Alfonsi, uzun zamandır ilerici medyanın ideolojik uyumluluğunu eleştiren Barry Weiss'ın raporun yayınlanmasını engelleme kararı aldığını söyledi. Alfonsi, konunun "gerçeklere dayalı hassas bir konu" olduğunu belirterek, "Tüm titiz iç incelemelerden sonra, şimdi geri çekmenin editoryal bir karar değil, siyasi bir karar olduğuna inanıyorum" dedi. Daha önce duyurulan bir raporun yayınlanmamasıyla "izleyicilerin (...) kurumsal sansür göreceğini" ifade etti.

CBS ise New York Times'ın haberine göre yaptığı açıklamada, konunun "daha fazla çalışma gerektirdiğini" belirtti. "60 Minutes" programının yapımcısı Tanya Simon, meslektaşlarına başlangıçta Barry Weiss'in talebine karşı çıktığını, ancak "sonunda uymak zorunda kaldığını" doğruladı. Washington Post tarafından yayınlanan ekibiyle yaptığı bir yapım toplantısının tutanağına göre Simon, "Raporu savunduk ve direndik, ancak o değişiklikler istedi" dedi.

Weiss, Ellison ailesinin (ki bu aile Donald Trump'a yakındır) sahibi olduğu Skydance'in, CBS'in ana şirketi Paramount'u satın almasından üç aydan kısa bir süre sonra, ekim ayında CBS News'in baş editörü olarak atandı.