Hasan Nasrallah'ın cesedi bulundu... Ölümüne ‘patlamadan kaynaklanan travma’ neden oldu

TT

Hasan Nasrallah'ın cesedi bulundu... Ölümüne ‘patlamadan kaynaklanan travma’ neden oldu

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın Tahran'daki posteri (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın Tahran'daki posteri (AFP)

Bir güvenlik kaynağı bugün (Pazar) yaptığı açıklamada, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın cesedinin İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği hava saldırısının gerçekleştiği bölgeden çıkarıldığını ve sağlam olduğunu söyledi.

Hizbullah'ın dün (Cumartesi) Nasrallah'ın ölümünü doğrulayan açıklamasında tam olarak nasıl öldürüldüğü ya da cenaze töreninin ne zaman yapılacağı belirtilmedi.

Reuters’a konuşan iki kaynak, Nasrallah'ın vücudunda doğrudan bir yara olmadığını ve ölüm nedeninin patlamanın şiddetinden kaynaklanan travma gibi göründüğünü bildirdi.

İsrail medyası bugün İsrail'in Beyrut'ta Hasan Nasrallah'ın ölümüne neden olan hava saldırısında 80 tondan daha ağır bombalar attığını bildirdi. Haberlerde en az on savaş uçağından oluşan bir grubun cuma günü Hizbullah'ın Beyrut'taki yeraltı karargahına, güçlendirilmiş yapıları delebilen ‘zırh delici bombalar’ da dahil olmak üzere çeşitli bombalar attığı belirtildi.



Filistin benzetmesi, iki ülkeyi BMGK'de karşı karşıya getirdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Filistin benzetmesi, iki ülkeyi BMGK'de karşı karşıya getirdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'in Himalaya bölgesindeki halkla Filistinliler arasında benzetme yapmasının ardından Hindistan ve Pakistan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Keşmir konusunda karşı karşıya geldi.

Keşmir, Hindistan'la Pakistan arasındaki onlarca yıl süren tartışmanın merkezinde yer alıyor. İki ülke de bölgenin kendisine ait olduğunu iddia ettiği halde yalnızca bir kısmını kontrol ediyor.

Şerif, cuma günkü konuşmasında Keşmir halkının, Filistinlilere benzer şekilde yüz yıldır "özgürlük ve kendi kaderini tayin etme hakkı" için mücadele verdiğini söyledi.

Şerif "Hindistan, barışa doğru yol almaktansa Güvenlik Konseyi'nin Cammu ve Keşmir kararlarını uygulama taahhüdünden geri adım attı" dedi.

Hindistan ve Pakistan'ın bağımsızlığını kazanmasının ardından 1948'de kabul edilen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı'yla, hükümetlere Keşmir'deki durumu kötüleştirmekten her şekilde kaçınma çağrısı yapılmıştı.

Şerif "güvenli ve kalıcı barışı" sağlamak için Hindistan'ın 5 yıl önce aldığı "tek taraflı ve yasadışı uygulamaları geri çevirmesi" gerektiğini ileri sürdü. Yeni Delhi'nin "Cammu ve Keşmir tartışmasına, BM Güvenlik (Konseyi) kararlarıyla ve Keşmir halkının dilekleriyle uyumlu, barışçıl bir çözüm bulunabilmesi için diyaloglara dahil olması" gerektiğini ekledi.

Başbakan Narendra Modi'nin liderliğindeki Hindistan hükümeti, Müslümanların çoğunlukta olduğu bölgenin yarı-özerk statüsünü kaldırarak, eski eyaleti birlik toprağı statüsüne düşürmüştü. Bölge ayrıca, Ladah ve Cammu-Keşmir olmak üzere doğrudan Yeni Delhi tarafından yönetilen iki birlik toprağına ayrılarak bölgeleri kontrol etmek üzere yönetici atanmasını mümkün kılmıştı.

Şerif, Hindistan'ı bölgede yargısız infazlar, uzun süreli sokağa çıkma yasakları ve başka "baskıcı faaliyetlerle" de suçladı.

Hindistan, Genel Kurul'daki yanıt hakkını Pakistan'a karşılık vermek için kullanarak Şerif'in konuşmasını "saçmalık" diye niteledi.

Hindistan'ın Birleşmiş Milletler daimi temsilcisi yardımcısı Bhavika Mangalanandan "Orduyla yönetilen, dünya çapında terörizm, uyuşturucu ticareti ve ulusötesi suçla bilinen bir ülke, dünyanın en büyük demokrasine saldırma cüreti gösteriyor" dedi.

Mangalanandan, Pakistan'ı uzun zamandır "sınır ötesi terörizmi komşularına karşı bir silah olarak kullanmakla" suçladı.

Böyle bir ülkenin herhangi bir yerdeki şiddetten bahsetmesi, ikiyüzlülüğün en kötü örneği.

Pakistan, BM'de düzenli bir şekilde Keşmir'i gündeme getiriyor ve her zaman Hindistan'ın tepkisini çekiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel statünün kaldırılmasından bu yana, 5 yıldır ilk kez BM'deki konuşmasında Keşmir'e değinmemişti.

Erdoğan "Yükselen ekonomileri bir araya getiren BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) ile ilişkilerimizi geliştirme irademizi canlı tutuyoruz" demişti.

Gazze'deki sağlık bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye askeri saldırılarında yaklaşık bir yıl içinde en az 41 bin 586 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 96 bin 210 kişininse yaralandığını bildiriyor. Savaş, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'in güneyine düzenlediği ve çoğunluğu sivil olan neredeyse 1200 kişinin hayatını kaybettiği ve 250 kişinin kaçırıldığı saldırıya karşılık verilmesiyle başlamıştı.

Independent Türkçe