İsrail'in Demir Kubbe’si Hizbullah'ın füzelerini durdurabilir mi?

İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe tarafından Lübnan'dan atılan roketlerin imha edildiği bir kare (AFP)
İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe tarafından Lübnan'dan atılan roketlerin imha edildiği bir kare (AFP)
TT

İsrail'in Demir Kubbe’si Hizbullah'ın füzelerini durdurabilir mi?

İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe tarafından Lübnan'dan atılan roketlerin imha edildiği bir kare (AFP)
İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe tarafından Lübnan'dan atılan roketlerin imha edildiği bir kare (AFP)

İsrail ile Lübnan’daki Hizbullah Hareketi arasındaki gerilim, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırı sırasında öldürülmesiyle tırmanırken, Lübnan ile İsrail arasında topyekûn bir savaşın hayaleti dolaşıyor.

Avustralya gazetesi Sydney Morning Herald (SMH), İsrail'in hava savunma sistemi Demir Kubbe’nin büyük bir cephaneliğe sahip olan Hizbullah'ın füzelerini durdurup durduramayacağını sorguladı.

Gazete, Hizbullah'ın son günlerde bir dizi saldırıya maruz kalmasına rağmen İsrail'in füze savunma sistemini test edebileceğini belirtti.

sdfegrth
Demir Kubbe, Lübnan'ın güneyinden fırlatılan roketleri engellemeye hazırlanırken (AFP)

İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe son yıllarda komşu bölgelerden fırlatılan binlerce roketi engelleyerek İsraillileri korumayı başardı. İsrail, geçtiğimiz eylül ayında Hizbullah'ın roket saldırılarına karşılık olarak saldırılarını yoğunlaştırırken, Demir Kubbe, Hamas Hareketi tarafından geçtiğimiz yıl 7 Ekim’de İsrail’e düzenlenen saldırıdan bu yana ilk kez sirenlerin çaldığı Hayfa kentine atılan roketleri savuşturuyordu. İsrail'in başkenti Tel Aviv, Hizbullah tarafından düzenlenen bir füze saldırısı uyarısı yapan siren sesleriyle uyandı. Hizbullah ilk kez İsrail'in merkezine ulaşabilecek bir füze fırlatmıştı.

Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü'nde savunma stratejisi ve kabiliyeti alanında kıdemli analist olan Malcolm Davis, Hizbullah'ın elinde hala büyük miktarda füze olduğunu ve önümüzdeki hafta içinde Hizbullah'tan büyük çaplı bir misilleme görebileceğimizi söyledi.

Gazete İsrail'in yaklaşık kırk yıl öncesine dayanan füze kalkanı geliştirme çabalarına da yer verdi. İsrail ve ABD, 1986 yılında dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan'ın ‘Yıldız Savaşları’ olarak bilinen ‘Stratejik Savunma Girişimi’ ile bağlantılı olarak füze savunma sistemini geliştirmek üzere bir mutabakat anlaşması imzaladı.

Çalışmalar 1991 yılında Irak'ın Körfez Savaşı sırasında İsrail'e Scud füzeleri atmasıyla yoğunlaştı. O tarihten bu yana İsrail ve ABD birçok füze savunma programında iş birliği yaptı. Bu iş birliğine ortak teknoloji geliştirme, endüstriyel ortaklık, test ve eğitim programı da dahil. Ayrıca 2013 yılında yayınlanan bir analize göre bu iş birliği için ortak finansman da sağlandı.

İsrail, 2006 yılında Lübnan ile yaşanan 34 günlük savaşın ardından Demir Kubbe üzerinde çalışmaya başladı.

İlk mobil batarya 2011 yılında Gazze'den gelen roket saldırılarının ardından konuşlandırıldı ve İsrail ordusu kıyı kenti Aşkelon'u hedef alan bir roketi engellemek için Demir Kubbe'yi kullandığını açıkladı.

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'ne (CSIS) göre Demir Kubbe, 2012 ile 2014 yılındaki Gazze savaşı arasında ABD'nin desteğiyle geliştirildi ve savaş başladığında dokuz batarya çalışır durumdaydı. Savaş sırasında İsrail'e yaklaşık 4 bin 500 roket ve top mermisi fırlatıldı, bunlardan 735'i başarıyla engellendi.

Colorado Üniversitesi Ulusal Güvenlik Girişimleri Merkezi Direktörü Ian Boyd, Demir Kubbe'nin 4 ila 70 kilometre uzaklıktan (kabaca Lübnan'ın güneyinden Hayfa'ya ya da Gazze'den Tel Aviv'e kadar olan mesafe) fırlatılan füzeleri vurabildiğini ve daha kısa menzilli füzeler için radarın bunları tespit edip durdurmasının 30 saniyeden az sürebileceğini söylüyor.

Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü’nden (SAA) savunma analisti Michael Shoebridge, Demir Kubbe'nin güçlü yanlarından birinin hareket kabiliyeti olduğunu belirtti. Shoebridge, “Statik bir şey değil, tehdit değişirse sistemler hareket ettirilebilir. Bu aynı zamanda onu yok etmek amacıyla hedef alınmasını zorlaştırıyor, çünkü hareket ettirilebiliyor” ifadelerini kullandı.

Demir Kubbe'nin İsrail'in tek füze savunma sistemi olmadığını, ancak vitrin yüzü olduğunu söyleyen Shoebridge, İsrail'in kendisini olası uzun menzilli balistik füze saldırılarına karşı yüksek irtifadan uzaya kadar füzeleri vurabilen, en gelişmiş uzun menzilli hava savunma sistemi Arrow 3 ile koruduğunu kaydetti. Hava savunma sistemi Arrow 2’nin ise orta menzilli füzelere karşı koruma sağladığını belirten Shoebridge, Davut'un Sapanı (David's Sling) hava savunma sisteminin de 40 kilometre ila 300 kilometre mesafeden gelen füzeleri önleyebildiğini ve balistik füzeler ile insansız hava araçlarını (İHA) tespit etmek üzere tasarlandığını söyledi.

sjukı
İsrail'in hava savunma sistemi Demir Kubbe Lübnan'dan atılan füzeleri böyle engelledi (AP)

İsrail, bu sistemi Gazze Savaşı'ndan önce nadiren kullanmıştı. Ancak Gazze Savaşı’nın başlamasından bu yana Hamas Hareketi tarafından 2023 yılında Tel Aviv ve Kudüs'e fırlatılan birçok roketi düşürmek de dahil olmak üzere sınırlı bir şekilde kullandı.

Demir Kubbe, ayrıca geçtiğimiz eylül ayında Lübnan'dan Hizbullah'ın liderlerine suikast düzenlemek ve çağrı cihazları ile telsizleri patlatmaktan sorumlu tuttuğu yüksek değerli bir hedef olarak gördüğü Tel Aviv'deki İsrail Dış İstihbarat Servisi MOSSAD’ın karargâhına doğru atılan bir balistik füzeyi de önledi.

Peki, Hizbullah'ın füzeleri Demir Kubbe'yi atlatabilir mi?

Hamas'ın geçtiğimiz yıl 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği saldırı Demir Kubbe'nin delinebileceğini gösterdi. Hamas o gün Gazze'den çoğu kısa sürede olmak üzere yaklaşık 3 bin 500 roket fırlatarak üyelerinin motosikletlerle ve hatta yamaç paraşütleriyle saldırması için koruma sağladı.

Ian Boyd, Hizbullah'ın füzelerinin bazılarının ev yapımı ve genellikle etkisiz olduğunu, bazılarının ise İran ve Suriye'den geldiğini ve daha güvenilir olduğunu söylüyor. Hizbullah'ın füzelerinin birçoğunun güdümsüz olduğu ve savaş alanında kısa mesafede etkili olabileceği, ancak uzun mesafede büyük olasılıkla hedeften sapacağı ve isabetsiz olacağı düşünülüyor.

Sidney Üniversitesi'nden direniş hareketleri ve Ortadoğu siyaseti konusunda uzman bir akademisyen olan Martin Kerr, Hizbullah'ın büyük bir cephaneliğe sahip olduğunu söyledi. Kerr’e göre Hizbullah’ın sahip olduğı roketler güdümsüz ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Ruslar tarafından kullanılanlardan sadece iki versiyon ileride. Ian Boyd ise Hizbullah'ın sahip olduğu roket ve füze sayısı ile İsrail'in sahip olduğu önleyici füze sayısı arasındaki basit bir denkleme göre Demir Kubbe'nin atlatılabileceğini ifade etti.

Avustralya'daki Stratejik Analiz Merkezi'nin Araştırma Bölümü Başkanı Marcus Hillier, İsrail'in Hizbullah'a yönelik saldırılarını son dönemde tırmandırmasının nedenlerinden birinin de bu olduğunu söylüyor. İsrail son bir hafta içinde, bazıları sivil altyapının altında gizlendiğini iddia ettiği roket, füze ve fırlatma rampaları da dahil olmak üzere 2 binden fazla Hizbullah hedefini vurduğunu duyurdu. Lübnanlı sağlık yetkililerine göre saldırılarda yaklaşık bin kişi öldü.

Michael Shoebridge, Hizbullah'ın lider kadrosunun ağır bir darbe aldığını, dolayısıyla Hizbullah’ın organize saldırılar düzenleme kabiliyetinin büyük ölçüde azalmış olabileceğini söyledi. Shoebridge, “İsraillilerin Hizbullah'ın kendilerine saldırma kabiliyetini sınırlamak için saldırgan bir şekilde yaptıkları ile savunma sistemlerinin etkinliği arasındaki dengeye bakarsanız, İsraillilerin avantajlı olduğunu düşünüyorum. Bu büyük bir değişim. Çünkü İran, Hizbullah ve Hamas, roket ve füze cephaneliklerindeki ezici üstünlüklerine güveniyorlardı. Ancak İsrailliler bu avantajı yok edebilecek gibi görünüyor” şeklinde konuştu.

csdjuk
İsrail'in hava savunma sistemi Demir Kubbe, Lübnan'dan atılan füzeleri engellerken (Arşiv - AP)

Ancak İsrail'in kuzey bölgesini güvence altına alma hedefine ulaşması zor olacak. Lübnan’da 1998-2006 yılları arasında görev yapan Avustralyalı asker Roger Shanahan, İsrail'in bunu bir hava harekatıyla yapmasının şüpheli göründüğünü söyledi. Hizbullah'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun hedeflerini bozmak için hassas füzelere ihtiyacı olmadığını belirten Shanahan, “Eğer sınırlı stratejik hedefleriniz varsa, ki bu Netanyahu'nun siyasi başarısını engelliyor, şu an öldürülen tüm insanlar nedeniyle kaos içindesiniz. Sadece zaman zaman birkaç uçak geçirmeniz gerek. Savaş alanına iniş yapsalar bile sorun olmaz. İsrail'in kuzeyinde olmayan insanlar, ‘Burası artık güvenli değil’ diyeceklerdir” diye konuştu.



Kemal Advan Hastanesi: İsrail'in tahliye emri ‘neredeyse imkânsız’

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'nde tedavi gören yaralı bir Filistinli (Reuters)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'nde tedavi gören yaralı bir Filistinli (Reuters)
TT

Kemal Advan Hastanesi: İsrail'in tahliye emri ‘neredeyse imkânsız’

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'nde tedavi gören yaralı bir Filistinli (Reuters)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'nde tedavi gören yaralı bir Filistinli (Reuters)

İsrail dün (Pazar), Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kuşatma altındaki bir bölgede kalan ve kısmen çalışan son hastanelerden birinin kapatılması ve tahliye edilmesi emri verdi. Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre sağlık görevlileri yüzlerce hasta ve personeli güvenli bir şekilde tahliye etmenin bir yolunu bulmak için çabalamak zorunda kaldı.

Beyt Lahiya'daki Kemal Advan Hastanesi'nin müdürü Husam Ebu Safiyye, Reuters’a gönderdiği mesajda, hastaları taşımak için gerekli ambulansların olmaması nedeniyle kapatma kararına uymanın ‘neredeyse imkânsız’ olduğunu söyledi. Ebu Safiyye, “Şu anda hastanede, yaşamları oksijen ve kuvöze bağlı olan yenidoğan ünitesindeki bebekler de dahil olmak üzere yaklaşık 400 sivil var. Yardım, ekipman ve zaman olmadan bu hastaları güvenli bir şekilde tahliye edemeyiz. Bu mesajı ağır bombardıman ve yakıt tanklarının doğrudan hedef alınması altında gönderiyoruz, ki bu tanklar vurulduğu takdirde büyük bir patlamaya ve içerideki sivillerin ölümüne neden olacak” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu Ebu Safiyye'nin açıklamalarına ilişkin yorum talebine yanıt vermedi. Ordu önceki gün yaptığı açıklamada hastaneye yakıt ve gıda malzemesi gönderdiğini ve 100'den fazla hasta ve hastabakıcının güvenlikleri için bazıları Kızıl Haç ile koordineli olarak Gazze'deki diğer hastanelere tahliye edilmesine yardımcı olduğunu bildirdi. Kemal Advan Hastanesi, İsrail'in 14 aylık savaşın en acımasız operasyonlarından birinde yaklaşık üç aydır kuşatma altında tuttuğu kuzey Gazze Şeridi'nde halen kısmen faaliyette olan birkaç hastaneden biri.

Ebu Safiyye, İsrail ordusunun hastaların ve personelin daha kötü durumda olan başka bir hastaneye tahliye edilmesini emrettiğini söyledi. Hastane içinden gelen görüntülerde hastaların pencerelerden uzak tutulmaları için koridorlardaki yatakların üzerine yığıldıkları görülüyor. Reuters görüntülerin gerçekliğini henüz doğrulayamadı.

İsrail, Gazze'nin kuzeyindeki üç bölgeye (Beyt Lahiya, Beyt Hanun ve Cibaliye) uyguladığı ablukanın Hamas mensuplarını hedef alan bir operasyonun parçası olduğunu söylüyor. Filistinliler İsrail'i tampon bölge oluşturmak için bölgeyi kalıcı olarak boşaltmak istemekle suçluyor, İsrail ise bunu reddediyor.

Yakın mesafelerde çatışmalar

Hamas Gazze Şeridi'nin kuzeyinden çekildiğini bildiren bir video yayınladı. Görüntülerde yıkılmış binaların içinde ve enkaz yığınlarının arasında konuşlanmış, sivil kıyafetler giymiş ve İsrail güçlerine ateş eden savaşçılar görülüyor. İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, Beyt Hanun'da operasyon yürüten güçlerin militanları ve Hamas altyapısını vurduğunu söyledi. Hamas ve İslami Cihad ise İsrail güçleri arasında kayıplara neden olduklarını ifade etti.

Kudüs Latin Patrikhanesi ve İsrail Savunma Bakanlığı'nın bir birimi olan Filistin Topraklarındaki Hükümet Faaliyetlerini Koordinasyon Birimi (COGAT), İsrail'in dün Kudüs Latin Patriği'nin Gazze'ye girmesine izin verdiğini bildirdi. Bu gelişme Papa Francis'in Patriğin girişine izin verilmediğini söylemesinin ardından geldi.

Gazze Şeridi'nin başka bir yerinde ise sağlık görevlileri İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde düzenlediği saldırılarda en az 24 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Aralarında çocukların da bulunduğu sekiz kişi Gazze şehrinde yerinden edilmiş ailelerin barındığı bir okulda öldürüldü. İsrail ordusu saldırının okulun içindeki bir komuta merkezinde faaliyet gösteren Hamas militanlarını hedef aldığını söyledi. Hamas, siviller arasında kendi savaşçılarının da bulunduğunu reddediyor.

Arabulucular aylar süren görüşmelerin ardından Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varmak için son birkaç haftadır çabalarını yoğunlaştırdı. İsrail, Hamas liderliğindeki savaşçıların 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği ve İsrail verilerine göre bin 200 kişinin öldüğü ve 250'den fazla kişinin esir alındığı saldırının ardından Gazze Şeridi'ne yönelik askerî harekâtı başlattı.

Halen Gazze Şeridi'nde tutulan 100 esirin yaklaşık yarısından haber alınamadığı düşünülüyor. Gazze Şeridi'ndeki yetkililer, İsrail'in devam eden askerî harekâtının şimdiye kadar 45 bin 259'dan fazla Filistinliyi öldürdüğünü, 2,3 milyonluk nüfusun çoğunu yerinden ettiğini ve kıyı şeridinin çoğunu tahrip ettiğini belirtiyor.